İçeriğe atla

Hermetika

Kontrol Edilmiş
Hermetika
Hermetika
Hermetika Öğretileri 1995
YazarHermes Trismegistus
ÜlkeYunanistan
DilAlmanca
TürlerFelsefe,Simya
Yayım1995

Hermetika ya da diğer adıyla Zümrüt Tabletler, eski Yunanlarca Hermes Trismegistus olarak adlandırılan Hermes Trismegistus’un öğretisine ait kimi metinlerin eski Yunanca ve Latince yazılmış eldeki parçaları bütününe verilen addır.

Tarihçe

Bunlar, Antik Mısır'da kutsal alfabeyle yazılmış orijinal kayıtların farklı yazı biçimlerine çevrilmiş kopyalarının kısmen eski Yunancaya ve Latinceye çevrilmiş bölük pörçük parçalarından oluşurlar. Bu metinlerin İskenderiye yangınından ve bağnazların ellerinden kurtulabilmiş kısımlarındaki bilgilerin de, hem çeviriler sırasında hem de başka nedenlerle bir miktar anlam kaybına uğradıkları sanılmaktadır. İskenderiye Kütüphanesi'nin 5. yüzyılda Kilise tarafından yönlendirilen yıkımından sonra bu metinlerdeki bilgilerin günümüze dek korunabilmasinde, Pisagor, Platon ve eski Yunan yazarlar kadar, Ortadoğu’daki ezoterik ekollerin de büyük katkısı olmuştur. Ortadoğu’da korunan hermetik bilgiler Avrupa’ya özellikle Floransa yoluyla aktarılmış olup Kilise’nin tüm çabalarına rağmen Avrupa’da yayılmayı başarmıştır.

Timothy Freke ve Peter Gandy, Hermetika üzerine yazdıkları kitaplarında konuya ilişkin olarak şu açıklamayı yaparlar: “İskenderiye Kütüphanesi’nin 5. yüzyılda Vatikan’ca yönlendirilen yıkımından sonra, hermetika’ya ait metinlerin bir kısmı Ortadoğu’ya taşınarak Arapça’ya çevrildi. Bu bilgilerin bugüne dek korunabilmesinde Pisagor, Platon, eski Yunan yazarlar ve Gnostikler kadar bu metinleri Ortadoğu’ya aktaran Zerdüştlük rahiplerinin ve Harran’daki Sâbiîler’in büyük rolü olmuştur. Sufilik bu metinlerden hayli yararlanmıştır. Ortadoğu’da korunan bu bilgiler Avrupa’ya özellikle Floransa yoluyla aktarılmış ve Vatikan’ın tüm müdahalelerine rağmen Avrupa’da yayılarak rönesansın oluşmasına son derece önemli bir katkıda bulunmuştur.” Kopernik, Newton gibi, dönemin birçok bilgininin bu Hermetik bilgilerden faydalandıkları veya esinlendikleri ileri sürülür.

Metinler

Hermetika, günümüzdeki haliyle şu metinlerden oluşur:

  • Öğretiler Bütünü (Corpus Hermeticum): Poimandres’in (Pymander) on dört vaazdan oluşmuş derlemesidir.
  • Mükemmel Vaiz: Asclepius’a hitap edilen metinlerden oluşur; bu Latince metinlerin orijinal hali olan Yunanca versiyonu halen kayıptır.
  • Hristiyanlığın erken dönemindeki Hristiyan rahiplerin yazdıkları metinlerdeki alıntılardan ibaret olan yirmibeş parça. Fakat Hristiyan rahiplerin bu alıntıları yaparken sansürden geçirerek alıntıladıkları sanılmaktadır.
  • Yine bu dönemde yaşamış bulunan üç yazara ait üç metin: Bu yazarlar Zosimus, Fulgentius ve Iamblikos’tur (Jamblique).
  • John Stobaeus’un (5. ve 6. yüzyıl) yirmiyedi metni.

Bu metinlerden “Alemin Bakiresi” adıyla bilinen kısım, Horus ile İsis arasındaki diyaloglardan oluşur ki, Hermetizm’in temel ilkeleri bu kısımda açıklanır.

Hermetika’daki dizelerden birkaçı şunlardır:

Haydi dinleyin çamurdan insanlar!
Bir an düşün,
nasıl oluştuğunu ana rahminde.
Aklına getir o usta işçiliği
ve ara o sanatçıyı,
böyle güzel bir görüntüye şekil veren.
Kim çizdi göz yuvalarını?
Kim açtı burun deliklerini, kulaklarını ve ağzını?
Kim uzattı sinirlerini ve sıkıca bağladı?
Kim yaptı kemiklerini
ve etini deriyle örttü?
Kim ayırdı parmaklarını
ve düzleştirdi tabanlarını?
Kim hazırladı kalbini
ve boşluklar bıraktı ciğerlerinde?
Kim görünür kıldı güzelliğini
ve sakladı bağırsaklarını içeride?
Kaç çeşit beceri kullanıldı
ve kaç tane sanat eseri yaratıldı
oluşturmak için bir insanı?
(…) Gözlerinle görmek için O’nu,
mükemmel düzenine bak evrenin;
algıladığın her şeyi yöneten
zorunlu yasalara ve
olan ve olacak olan her şeyin
mükemmelliğine bak!
Uzayda kendine verilen yerde dolaşır her yıldız.
Niçin bütün yıldızlar aynı yolu izlemezler?
Her birinin yerini tayin eden kimdir?
Bunların yapımcısı ve sahibi olmalıdır birisi.
Mümkün değildir tesadüfen ortaya çıkmaları.
Düzen tümüyle yaratılmış olmalıdır mutlaka.
Ölçüye sığmayan sadece
ortaya çıkandır ‘tesadüfen’.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Hermetika, Timothy Freke ve Peter Gandy, Ege Meta Yayınları
  • Hermetica - La Sabiduria Perdida de Los Faraones, Timothy Freke, Peter Gandy

İlgili Araştırma Makaleleri

Panteizm ya da tüm tanrıcılık, her şeyi kapsayan içkin bir Tanrı'nın, Evren'in ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğu görüşüdür. Panteistler kişileştirilmiş ya da antropomorfik bir Tanrıya inanmazlar.

Çeviri ya da tercüme, bir dildeki bir metnin başka bir dile aktarılması işlemini ve bu süreç sonucunda elde edilen ürünü anlatmak amacıyla kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Thoth</span>

'Thoth ( ; Koinē GreekThṓth, Coptic Thōouttan alınmıştır. Eski bir Mısır tanrısıdır. Sanatta, genellikle kutsal olan hayvanlar olan ibis veya babun başlı bir adam olarak tasvir edildi. Dişi muadili Seshat', karısı Ma'at' idi. Ayın, bilgeliğin, bilginin, yazının, hiyerogliflerin, bilimin, sihrin, sanatın ve yargının tanrısıydı. Yunan karşılığı Hermes'tir.

İçrekçilik, batınilik ya da ezoterizm, bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstat tarafından sadece ehil olanlara inisiyasyon yoluyla öğretilmesidir. Ezoterizm bir din veya bir inanç sistemi değildir. Çoğunlukla ezoterik (içrek) yani ezoterizm ile ilgili veya ezoterizme dair şeklinde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Simya</span> Ölümsüzlük iksiri ve Felsefe Taşını bulmayı amaçlayan sahtebilim

Simya veya alşimi hem doğanın ilkel yollarla araştırılmasına hem de erken dönem bir ruhani felsefe disiplinine işaret eden bir terimdir. Simya; kimya, metalurji, fizik, tıp, astroloji, semiotik, mistisizm, spiritüalizm ve sanatı bünyesinde barındırır.

<i>Dede Korkut Kitabı</i> Oğuz Türklerinin en eski epik destansı hikâyeleri

Dede Korkut Kitabı, Oğuz Türklerinin bilinen en eski epik destansı hikâyeleridir. Hikâyeler, göçebe Türk halklarının sosyal yaşam tarzları ve İslam öncesi inançları için önemli olan ahlak ve değerleri taşır. Kitabın efsanevi anlatımı, başta Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan olmak üzere Oğuz kökenli halkların kültürel mirasının bir parçasıdır. Aslen sözlü bir edebî ürün olup, 14. veya 15. yüzyılda anonim bir yazar tarafından yazıya geçirilmiştir.

Gnostisizm Antik Mısır hermetizmini, Antik Yunan ezoterizmini, İbrani geleneklerini, Zerdüştçülüğü, bazı Doğu geleneklerini ve dinlerini, Hristiyanlığı eklektik bir tutumla sentezleyen, birçok tarikâtın benimsediği mistik felsefeye verilen genel addır. Daha açık bir ifade ile Gnostisizm, hakikatin bilgisine ilham keşf ve sezgi ile ulaşılacağını savunan mistik bir felsefi düşüncedir.

<span class="mw-page-title-main">Hermetizm</span>

Hermetizm, Antik Mısır'da yaşamış bilge Hermes Trismegistus'un iddia edilen öğretilerine dayanan felsefi ve dini bir sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Hermes Trismegistus</span> Kurgusal karakter

Hermes Trismegistus, Antik Mısır metinleri üzerinde çalışan araştırmacılara göre, hem bir tanrının, yaşamış bir bilgenin hem de bir rahip sınıfının adıdır. Hermetizm fikrinin temel taşı olan Hermetika'yı yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nümeroloji</span>

Nümeroloji, Okültizm'in bir dalı olup, evrenin sayısal bir kurgu içerdiğini, evrendeki hiçbir şeyin rastlantıya dayanmadığını, her şeyin sayısal bir düzen içinde meydana geldiğini varsayar ve sayılarla ilgili çeşitli analitik ve sentetik çalışmalarla, evrendeki ve olaylardaki gizli yasa ve ilkeleri keşfetmeyi amaçlar.

<span class="mw-page-title-main">Kiril ve Methodios</span>

Kiril ve Methodios MS 9. yüzyılda Selanik'te doğmuş olan Bizanslı Yunan kardeşler, Moravya ve Panonya'da Slavlar arasında Hristiyanlığın yayılmasını sağlayan misyonerler. Misyonerlik görevleri sayesinde Slav halklarının kültürel gelişmelerini etkilemiş ve “Slavların Önderleri” unvanına layık görülmüşlerdir. Glagolitik alfabeyi geliştirmişlerdir. Bu alfabe Eski Slav dilinin yazılabilmesi için geliştirilen ilk alfabedir. Kiril alfabesi bu alfabeyi temel almıştır ve bugün Slav dillerinde kullanılmaktadır. Ölümlerinden sonra Slav halkları arasındaki çalışmalarına öğrencileri tarafından devam edilmiştir. Ortodoks Kilisesince iki kardeş de “Havarilere denk” aziz ilan edilmiştir. 1880 yılında Papa XIII. Leo kardeşlerin bayramını Roma Katolik Kilisesi takvimine dahil etmiş, 1980 yılında ise Papa II. İoannes Pavlus kardeşleri Benedict ile birlikte Avrupa'nın koruyucuları ilan etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nazi kaçış rotaları</span>

Nazi kaçış rotaları, II. Dünya Savaşı'nın ardından mağlubiyete uğrayan Mihver Devletleri ve özellikle Nazi Almanyasındaki başta Naziler olmak üzere savaş suçluları ve işbirlikçilerinin Avrupa'dan kaçmak için örgütledikleri güzergâhları tarif etmek için kullanılan bir tâbirdir. Söz konusu rotalar, genellikle Latin Amerika ülkelerine doğru olmuş, kaçanlar özellikle Arjantin, Paraguay, Brezilya, Uruguay, Şili ve Bolivya'ya saklanmışlardır. Bazı kişilerin ABD, Kanada ve çeşitli Orta Doğu ülkelerine gittiği de bilinmektedir. İlk kaçış güzergâhı Almanya-İspanya-Arjantin, diğer güzergâh ise Roma-Cenova-Latin Amerika idi. Kaçış rotalarını örgütleyen çeşitli kişi ve kuruluşlar önce bağımsız hareket etseler de, zamanla örgütlü hareket etmeye başlamıştır.

Bu liste okültizm, büyücülük, cadılık, astroloji, simya, mistisizm, Vudu, Fal-medyumluk, Teürji kavramlarıyla doğrudan veya dolaylı olarak ilgili tarihi-mitolojik karakterleri veya gerçekte yaşamış/yaşayan kayda değer kişileri içermektedir.

Konstantiniyye İmparatorluk Kütüphanesi, Bizans İmparatorluğu'nun başkentinde, antik dünyanın büyük kütüphanelerinin sonuncusuydu. Büyük İskenderiye Kütüphanesi'nin ve diğer eski kütüphanelerin yıkılmasından çok sonra, yaklaşık 1000 yıl boyunca antik Yunan ve Roma bilgisini korudu. 1204'teki Dördüncü Haçlı Seferi'nin baskınları da dahil olmak üzere, yıllar boyunca meydana gelen bir dizi yangın ve savaş zamanlarında meydana gelen hasar, binanın kendisini ve içeriğini etkiledi. Kütüphane, 29 Mayıs 1453'te Konstantinopolis'in Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmesine kadar büyük ölçüde devam etmiştir, sonra kütüphanenin önemli ölçüde hayatta kalan içeriği yok olmuş veya kaybolmuştur. Kütüphane, bir Scriptorium kurmuş olan II. Constantius tarafından Yunan edebiyatının hayatta kalan eserleri koruma için kopyalanabilmesi için kurulmuştur. İmparator Valens 372'de dört Yunan ve üç Latin hattatı kullanmıştır. Bugün bilinen Yunan klasiklerinin çoğunluğu, Konstantinopolis İmparatorluk Kütüphanesi'nden gelen Bizans kopyaları ile bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Zümrüt Levha</span>

Zümrüt Levha, Levhu'z-zümürrüd ya da Tabula Smaragdina, Hermetica'nın, prima materianın yani ilk maddenin ve dönüşümünün sırrını içerdiği söylenen kompakt ve şifreli bir parçasıdır. Avrupalı simyacılar tarafından sanatlarının ve Hermetik geleneğinin temeli olarak kabul edildi. Zümrüt Levha'nın orijinal kaynağı bilinmemektedir. Her ne kadar Hermes Trismegistus metinde adı geçen yazar olsa da, bilinen ilk görünümü altıncı ve sekizinci yüzyıllar arasında yazılmış Arapça bir kitapta. Metin ilk olarak onikinci yüzyılda Latince'ye çevrildi. Bunu çok sayıda çeviri ve yorum izledi.

<span class="mw-page-title-main">Simyacı Kleopatra</span>

Simyacı Kleopatra bir Yunan simyacı, yazar ve filozoftu. Pratik simya ile deneyler yaptı ancak aynı zamanda felsefe taşını üretebilen dört kadın simyacıdan biri olarak da kabul edildi. Bazı yazarlar, onu bir damıtma cihazı olan imbik'in mucidi olarak görüyor.

<span class="mw-page-title-main">Giovanni Mercurio da Correggio</span>

Giovanni Mercurio da Correggio İtalyan gezici bir vaiz, hermetikçi ve simyacıdır. Palm Pazar 1484'te Roma'da tuhaf ortaya çıkması nedeniyle, bazı bilim adamları tarafından gerçekte var olmadığına inanılıyordu, ancak bu, onun tuhaflıklarını doğrulayan diğer raporlarla tartışıldı. En önemli takipçisi, İtalyan hümanist şair ve simyacı Lodovico Lazzarelli idi ve Epistola Enoch adlı eserinde Correggio hakkında anlatımları vardır.

Testamentum Morieni, Morienus veya olarak da bilinen Liber de kompozisyon, yanlışlıkla Emevi prensi Halid ibn Yezid'e atfedilen simya üzerine bir çalışmadır.

<span class="mw-page-title-main">Yunan Büyülü Papirüsü</span>

Yunan Büyülü Papirüsü, bilginler tarafından Yunan-Roma Mısır'ından bir papirüs gövdesine verilen isimdir ve çoğunlukla eski Yunanca her biri bir dizi büyü, formül, ilahi ve ritüel içerir. Papirüsteki malzemeler MÖ 100'lerden MS 400'lere kadar uzanmaktadır. El yazmaları, 1700'lerden itibaren eski eser ticareti yoluyla gün ışığına çıktı. Bu metinlerin en bilinenlerinden biri Mithras Liturjisidir. Metinler bir seri halinde yayınlandı ve tek tek metinlere PGM kısaltması artı cilt ve madde numarası kullanılarak atıfta bulunuldu. Her cilt bir dizi büyü ve ritüel içerir. Başka yerlerden benzer metinlerin daha fazla keşfi, kolaylık olması için PGM numaralarına ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Klasik teizm</span> Tanrıyı Mutlak Varlık ve Mutlak Benlik olarak tanımlayan felsefe

Klasik teizm veya klasik tanrıcılık; Tanrı'nın diğer tüm varlıkların kaynağı ve kökeni olan tekil Mutlak Varlık, Mutlak Benlik ve Nihai Kişi olarak nitelendirildiği teizm biçimidir.