İçeriğe atla

Hermann Samuel Reimarus

Hermann Samuel Reimarus
Hermann Samuel Reimarus
Doğumu22 Aralık 1694(1694-12-22)
Hamburg, Kutsal Roma İmparatorluğu
Ölümü01 Mart 1768 (73 yaşında)
Hamburg, Kutsal Roma İmparatorluğu
OkuluDeizm
İlgi alanlarıFiloloji, tarih, ekonomi politik, matematik
Önemli eserVon Dem Zwecke Jesu und Seiner Jünger (İsa ve öğrencilerinin amacı hakkında)
Önemli fikirleriTarihsel İsa arayışı
Etkiledikleri
  • Franz Volkmar Reinhard

Hermann Samuel Reimarus (d. 22 Aralık 1694, Hamburg - ö. 1 Mart 1768, Hamburg), bir Alman filozof ve Aydınlanma dönemi yazarıdır.

Yaşamı

Reimarus, babası tarafından ve daha sonra kayınpederi olacak bilgin J. A. Fabricius tarafından eğitildi. Gelehrtenschule des Johanneums'ta okula gitti. Jena Üniversitesi'nde teoloji, antik diller ve felsefe okudu, 1716'da Wittenberg Üniversitesi'nde Privatdozent (özel öğretim görevlisi) oldu ve 1720-21'de Hollanda ve İngiltere'yi ziyaret etti. 1723'te Wismar'daki lisenin rektörü ve 1727'de doğduğu şehrin lisesinde İbranice ve Doğu dilleri profesörü oldu. Diğer okullar tarafından kendisine daha kazançlı pozisyonlar teklif edilmesine rağmen, ölümüne kadar bu görevi sürdürdü.

Görevleri hafif olduğu için boş zamanlarını filoloji, matematik, felsefe, tarih, politik ekonomi, bilim ve doğa tarihi çalışmalarında kullandı ve bunun için geniş koleksiyonlar yaptı. Evi, Hamburg'un en yüksek kültür seviyelerine ev sahipliği yapıyordu ve bu şehirdeki etkisinin bir anıtı olarak, kısmen onun tarafından kurulan eğitimli ve sanatsal toplulukların hâlâ buluştuğu "Haus der patriotischen Gesellschaft" (Vatanseverlik derneği evi) isminde bir dernektir. Yedi çocuğu vardı, bunlardan sadece üçü hayatta kaldı – seçkin bir doktor olan Johann Albrecht Heinrich Reimarus ve iki kızı, bunlardan biri Lessing'in arkadaşı ve muhabiri Elise Reimarus. Reimarus 1 Mart 1768'de öldü.

Deist olan Reimarus

Daha çok, insan aklının Tanrı'nın bilgisine tanrısal vahiy olmadan ulaşabileceğini ve içsel gerçekliğimizin yardımıyla doğadan aldığımız dersle dinsel bir kökenden bağımsız olarak kendi etik anlayışımızı oluşturabileceğimizi iddia ettiği deizm düşüncesiyle ünlenmiştir.[1] Hristiyanlığın doğaüstü köklerini reddeden Reimarus, aynı zamanda İsa'nın tarihsel kişiliğiyle ilgili eleştiriler getirmiş ilk etkili eleştirmendi.[2] Reimarus'a göre, İsa ölümlü bir Yahudi peygamberdi ve havariler Hristiyanlığı İsa'nın kendi asli düşüncesinden ayrı bir din olarak kurdular.[2][3].

Eserleri

Reimarus'un bir bilgin olarak ünü, Johann Andreas Fabricius tarafından toplanan materyallerden hazırladığı Dio Cassius'un (1750–52) değerli baskısına dayanmaktadır. Mantık üzerine bir çalışma (Vernunftlehre als Anweisung zum richtigen Gebrauche der Vernunft, 1756, 5. baskı, 1790) ve günün dini sorunları üzerine iki popüler kitap yayınladı. Bunlardan ilki, doğal dinin başlıca gerçekleri üzerine bir denemeler koleksiyonuydu (Abhandlungen von den vornehmsten Wahrheiten der natürlichen Religion, 1755, 7. basım, 1798); ikincisi (Betrachtungen über die Triebe der Thiere, 1760, 4. baskı, 1798)[4] aynı konunun belirli bir dalını ele aldı.

Ancak Reimarus'un teolojik bilime ana katkısı, tarihsel İsa hakkındaki analiziydi, Apologie oder Schutzschrift für die vernünftigen Verehrer Gottes ("Tanrı'ya tapanların akıl yürütmesine yönelik bir savunma ya da bazı sözcükleri savunmak" - bu kitabı filozofun yaşamı boyunca sadece birkaç yakın arkadaşı tarafından okunmuştur) isimli kitabını yayınlamadı. Reimarus'un ölümünden sonra, Gotthold Ephraim Lessing, 1774-1778'de Zur Geschichte und Literatur'da bu çalışmanın bölümlerini "Anonim Bir Yazardan fragmanlar" olarak yayınladı ve Fragmentenstreit (fragman anlaşmazlığı) olarak bilinen meseleye yol açtı. Reimarus bu kitabıyla daha sonradan İsa'nın tarihsel gerçekliği üzerine yapılacak tartışmalar ve eserler üzerinde derin bir etki bıraktı.

Reimarus, İsa'nın söyledikleri ile havarilerin söyledikleri arasındaki farklara dikkat çekerek, İsa'yı bir Yahudi vaiz olarak tanımladı. Bu görüşe göre İsa, yakında gelecek bir dünya krallığı hakkında vaaz veren apokaliptik bir peygamberdi. Bu görüş modern bilimde hâlâ geçerliliğini koruyor. Reimarus ayrıca Hristiyanlığı bir uydurma olarak görüyordu.

Reimarus'un felsefi konumu esasen Christian Wolff'un düşüncesiyle paraleldir, ancak en çok Wolfenbüttel Fragmente olarak bilinen eserde Lessing tarafından alıntılanan Apologie ile tanınır. Bu eserin orijinal el yazması Hamburg şehir kütüphanesindedir. 1814'te Göttingen'deki üniversite kütüphanesi için bir kopyası yapılmıştır ve başka kopyaların da var olduğu bilinmektedir. Lessing tarafından yayınlanan yedi parçaya ek olarak, çalışmanın ikinci bir kısmı 1787'de C. A. E Schmidt (bir takma ad) tarafından Übrige noch ungedruckte Werke des Wolfenbüttelschen Fragmentisten başlığı altında ve diğer bir kısmı 1850-52 tarihleri arasında D. W Klose tarafından Christian Wilhelm Niedner'in Zeitschrift für historische Theologie isimli kitabında yayınlandı. Tüm çalışma Gerhard Alexander (2 cilt, Frankfurt am Main: Insel, 1972) tarafından düzenlenmiş olarak yayınlanmıştır. D. F Strauss, Reimarus hakkındaki kitabında tüm çalışmanın kapsamlı bir analizini vermiştir.

Apologie'nin bakış açısı saf natüralist deizmdir. Mucizeler ve gizemler reddedilir ve doğal din, vahyedilmiş dinin mutlak karşıtı olarak savunulur. Doğal dinin asli hakikatleri, hikmetli ve iyi bir Yaratıcı'nın varlığı ve ruhun ölümsüzlüğüdür. Bu gerçekler akıl yoluyla keşfedilebilir ve evrensel bir dinin temelini oluşturabilir. Vahyedilmiş bir din hiçbir zaman evrensellik elde edemez, çünkü hiçbir zaman tüm insanlar için anlaşılır ve inandırıcı olamaz. Dolayısıyla eski ahit ve yeni ahit'te böyle bir durum yoktur. Bu kitaplar esasında bitmek tükenmek bilmeyen hatalarla doludur; insan deneyimleri, aklı ve etik anlayışıyla çelişir ve bir akılsızlığın, aldatmanın, coşkunluğun ve suçun çevrelediği bir dünyası vardır. Dahası Reimarus'a göre bu kitaplar bir vahiyde olması gerektiği gibi öğretisel bir inceleme veya bir ilmihal de değildir.

Reimarus'a göre, Eski Ahit, Tanrı'ya tapınma hakkında çok az şey söyler ve bu kısır bilgiler de değersizdir, yazarları ise dinin ikinci temel gerçeği olan ruhun ölümsüzlüğü hakkında hiçbir bilgiye sahip değildir (bkz. şeol). İsa'nın yanı sıra Yeni Ahit'in yazarlarının oluşturduğu tasarımın amacı da gerçek rasyonel dini öğretmek değil, kendi bencil hırslarına hizmet etmek, böylece bilinçli sahtekârlık ve coşkunun şaşırtıcı bir kombinasyonunu sergilemekti. Ancak, Reimarus'un ateizme de aynı etki ve samimiyetle saldırdığını akılda tutmak gerekir.

Kaynakça

  1. ^  Gilman, D. C.; Thurston, H. T.; Colby, F. M., (Ed.) (1905). "Reimarus, Hermann Samuel". New International Encyclopedia (İngilizce) (1. bas.). New York: Dodd, Mead. 
  2. ^ a b Theissen, Gerd and Annette Merz. The historical Jesus: a comprehensive guide. Fortress Press. 1998. translated from German (1996 edition). Chapter 1. The quest of the historical Jesus. p. 1–15
  3. ^ Hıristiyanlık Tarihi. Colin Brown. Yeni Yaşam Yayınları. 1977. s. 495 ISBN 975-8318-86-1. 
  4. ^ The second edition can be found online : (Almanca) Google Kitaplar'da Allgemeine Betrachtungen über die Triebe der Thiere, hauptsächlich über ihre Kunsttriebe. Zum Erkenntniss des Zusammenhanges der Welt, des Schöpfers und unser selbst, 2nd ed. Hamburg: Johann Carl Bohn, 1762

İlgili Araştırma Makaleleri

Din, nadiren de olsa ilmet, genellikle doğaüstü, transandantal ve cansal unsurlarla ilişkilendirilmiş, çeşitli ayinler ve uygulamaları içeren, ahlak, dünya görüşleri, kutsal metinler ve yerler, kehanetler, etik kuruluşlarından oluşan bir sosyo-kültürel sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">İncil</span> Nasıralı İsanın yaşamını, öğretilerini, ölümünü ve dirilişini anlatan biyografi metinleri

İncil, İsa'nın yaşamını, öğretilerini, ölümünü ve dirilişini anlatan her bir biyografidir. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından kaleme alınmış olan ve yazarlarının adlarıyla anılan dört incil, Yeni Ahit'in ilk dört bölümünü teşkil eder. İncil sözcüğü Türkçe konuşan kimseler arasında sıklıkla Yeni Ahit anlamında kullanılır. Bu kullanıma –hatalı olsa dahi– Türkçe Hristiyan kaynaklarda da rastlanabilir. Bu kaynaklarda Müjde sözcüğü de Yeni Ahit anlamında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Yeni Ahit</span> Kitâb-ı Mukaddesin ikinci kısmı

Yeni Ahit veya Yeni Antlaşma, Kitab-ı Mukaddes'in Eski Ahit'in ardından gelen ve Grekçe kaleme alınmış olan ikinci kısmına Hristiyanların verdiği isimdir. İnançlı Yahudilerce "Yeni Ahit" kabul edilmez. Hristiyanlarca kutsal kabul edilen 27 kitapçıktan oluşan bir kitap bütünüdür.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlık</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Ludwig Andreas Feuerbach</span> Alman filozof ve ahlakçı (1804-1872)

Ludwig Andreas Feuerbach, Alman filozof ve ahlakçı. Marx üzerindeki etkisi ve hümanist ilahiyat görüşleri ile ünlenmiştir.

Deizm veya yaradancılık, din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl, gözlem, sezgi gibi yollarla Tanrı'nın varlığına inanmasına dayalı bir felsefi görüştür.

<span class="mw-page-title-main">Teslis</span> Baba, Oğul ve Kutsal Ruh üçlüsün­den oluşan Tanrı inancını ifâde eden kavram

Teslis, Kutsal Üçleme ya da Üçlü Birlik, tek olan Tanrı'nın Kutsal Kitap'ta kendisini bildirdiği her biri eşit yücelikte, özünde tek, ezeli ve ebedi olan üç benliğini konu edinen ve Hristiyan kiliselerinin çoğunluğu tarafından inanılan ana akım Hristiyan dininin merkezindeki inanç esasıdır. Baba Tanrı, Oğul Tanrı ve Kutsal Ruh üç farklı benlik (hipostaz) olarak aynı özü paylaşmaktadırlar (Homoousia). Tek öz Tanrı'nın birliğini üç benlik ise Tanrı'nın kimliğini anlatmaktadır ve benliklerin hem birbirinden farklılıklarını hem de özde çözülmez birliklerini ifade eder. Böylece tüm yaratım ve lütuf süreci Tanrı'nın üç ilahi benliğinin ortak eylemi olarak görülür. Her benlik, Üçlü Birlik'te kendilerine özgü nitelikleri tezahür ettirir ve böylece her şeyin "Baba'dan çıkıp gelmiş" "Oğul aracılığıyla" ve "Kutsal Ruh'un gücüyle" gerçekleştiğini kanıtlar.

<span class="mw-page-title-main">Arthur Schopenhauer</span> Alman karamsar filozof (1788–1860)

Arthur Schopenhauer, Alman filozof, yazar ve eğitmendir. Schopenhauer, Alman felsefe dünyasındaki ilklerdendir. Dünyanın anlaşılmaz, akılsız prensipler üzerine kurulu nedenselliklerinin olduğunu söyleyerek dikkat çekmiştir. Ayrıca Nietzsche'nin ilk akıl hocasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tertullianus</span> Yazar, filozof ve teolog

Tertullianus, MS 160-225 yılları arasında yaşamış olan Kilise Babası.

Alman felsefesi, 18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl başlarından itibaren belirgin bir ağırlık kazanan, bir bakıma felsefenin yurdu hâline gelen Alman felsefe geleneğini ya da başka bir açıdan farklı felsefi eğilimlere sahip olan Alman felsefecilerinin bütünlüğünü ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Johann Gottlieb Fichte</span> Johann Gottlieb Fichte, ünlü Alman düşünürü. Felsefedeki en önemli kavrayışı, temel çıkış noktası kendi özgürlük anlayışıdır

Johann Gottlieb Fichte, ünlü Alman düşünürü. Felsefedeki en önemli kavrayışı, temel çıkış noktası kendi özgürlük anlayışıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bruno Bauer</span> Alman Teolog, filozof ve tarihçi

Bruno Bauer, Alman teolog, filozof ve tarihçi.

<span class="mw-page-title-main">Origenes</span>

Origenes veya Origen, İskenderiye'de Hristiyan bir ailede doğmuş ve kendini hadım etmesine bile neden olacak düzeyde münzevi (sofu) bir kişiliğe sahip olmasıyla tanınan ve Patristik felsefenin en önemli temsilcilerinden sayılan bir Kilise Babası'dır.

<span class="mw-page-title-main">Iustinus</span>

Iustinus, Patristik felsefenin ilk döneminin adı anılmaya değer apolojistlerinden biridir. Yortusu 1 Hazirandadır.

Hristiyan Deizm, Hıristiyanlıktan ayrılan dini bir bakış açısıdır. İsa'nın ahlaki öğretilerine inanan fakat ilahiliğine inanmayan bir deist anlamına gelir. Corbett ve Corbett (1999), John Adams ve Thomas Jefferson'ı, Hristiyan deist örneği olarak gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Muratori Kanonu</span> Yeni Ahit kitaplarının listelendiği antik bir metin

Muratori Kanonu Yeni Ahit'e ait olan kitapların en eski bir Hristiyan listesidir. Bu kodeksin başlangıç ve son sayfaları kaybolduğu için Muratori Fragmanı adı altında da tanınır. Muhtemelen 8. yüzyılda Latince yazılmış olan bu rehber, adını keşfeden arşivci Lodovico Antonio Muratori'den almıştır. Fragman bugün Milano'daki Ambrosiana Kütüphanesinde saklanır.

<span class="mw-page-title-main">Yahuda'nın Mektubu</span> Hristiyanlar tarafından kutsal yazı olarak kabul edilmemiş mektup

Yahuda'nın Mektubu Yunanca Kutsal Yazıların bir kitabıdır. Sadece Yahuda olarak da adlandırılmaktadır. Bu mektup İsa'nın üvey kardeşi Yahuda'nın tüm Hristiyan cemaatlere yazdığı bir mektuptur. Bunun için o „katolik“ mektup olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Tarihî İsa</span> Tarihsel bir kişilik olarak İsa

Tarihî İsa, Kristolojik tanımların ve İsa'nın diğer Hristiyan anlatımlarının aksine, İsa'nın yaşamının ve öğretilerinin eleştirel tarihsel yöntemlerle yeniden inşasıdır. Ayrıca İsa'nın yaşadığı tarihsel ve kültürel bağlamları da göz önünde bulundurur. Tarihî İsa veya Nasıralı İsa, MÖ 4-7 arasında, muhtemelen Nasıra'da doğmuş; MS 30-31'de Kudüs'te yaşamış bir Yahudi gezgin vaizdi. 28 yılından itibaren Celile ve Yahudiye'de halka vaaz vermeye başladı. Aradan geçen iki ila üç yıl sonra, Roma valisi Pontius Pilatus'un emriyle Roma askerleri tarafından çarmıha gerildi. Yeni Ahit, Hristiyanlık inancının ilk belgesi olarak, İsa hakkında yapılan tarihi araştırmaların en önemli kaynağıdır. İsa, havarilerini topladı ve Yahudilere Tanrı’nın Krallığı’nda krallığını ilan etti, bu nedenle halkını tövbe etmeye çağırdı. Havarileri, ölümünden sonra onu İsa Mesih, Mesih ve Tanrı'nın Oğlu olarak ilan ettiler. Bu olayın sonrasında, yeni bir dünya dini olan Hristiyanlık doğdu. İsa, Hristiyanlığın dışında da önemli hale geldi.

<span class="mw-page-title-main">Johann Joachim Winckelmann</span> Alman bir sanat tarihçisi ve arkeolog

Johann Joachim Winckelmann, Alman sanat tarihçisi ve arkeologtur. Yunan, Greko-Romen ve Roma sanatı arasındaki farkı ilk kez dile getiren öncü bir Helenistti. "Modern arkeolojinin peygamberi ve kurucu kahramanı" olarak anılan Winckelmann, bilimsel arkeolojinin kurucularından biriydi ve tarz kategorilerini ilk olarak sanat tarihine geniş, sistematik bir temelde uygulayan kişidir. Birçoğu onu sanat tarihi disiplininin babası olarak görür. Yunan Sanatını dönemlere ve zaman sınıflandırmalarına göre ilk ayıranlardan biridir. 18. yüzyılın sonlarında Neoklasik hareketin yükselişinde en belirleyici etkilerden birini Winckelmann yapacaktır. Yazıları yalnızca yeni bir arkeoloji ve sanat tarihi bilimini değil, batı resim, heykel, edebiyat ve hatta felsefe anlayışını da etkilemiştir. Winckelmann'ın Eski Sanat Tarihi (1764), Almanca yazılmış bir Avrupa edebiyatı klasiği haline gelen ilk kitaplardan biridir. Lessing, Herder, Goethe, Hölderlin, Heine, Nietzsche, Stefan George ve Spengler üzerindeki akabindeki etkisi çaprıcı bir şekilde "Yunanistan'ın Almanya üzerindeki Tiranlığı" olarak adlandırıldı."

<span class="mw-page-title-main">Adam Neuser</span>

Adam Neuser, Teslis Karşıtı görüşlere sahip olduğu için tutuklanarak işkence görmüş bir Protestan Alman papazdı. Osmanlı padişahından yardım istedi ve daha sonra İstanbul'a kaçtı. İsa'nın tanrı olduğunu reddederek Müslüman oldu. Daha sonra Osmanlı sarayında çalıştı ve Teoloji araştırmalarına devam ederek Hristiyan din adamları ile tartışıp onları İslam'a geçirmeye çalıştı.