İçeriğe atla

Henry Moseley

Henry Moseley
DoğumHenry Gwyn Jeffreys Moseley
23 Kasım 1887(1887-11-23)
Weymouth, Dorset, İngiltere
Ölüm10 Ağustos 1915 (27 yaşında)
Gelibolu, Osmanlı İmparatorluğu
Milliyet İngiltere
VatandaşlıkBirleşik Krallık Birleşik Krallık
ÖdüllerMatteucci Madalyası (1919)
Kariyeri
DalıFizik, kimya
EtkilendikleriErnest Rutherford
EtkiledikleriNiels Bohr

Henry Moseley (23 Kasım 1887 - 10 Ağustos 1915), İngiliz fizikçidir. Atom numarasını ve Moseley Kanunları'nı keşfederek günümüzde kullanılan modern periyodik tablonun oluşumuna katkı sağlamıştır.

Modern periyodik cetvelin temelini oluşturan atom numarasını keşfeden Henry Moseley, elementlerin özelliklerinin ağırlıklarıyla bir ilişkisinin olmayıp sadece atom numarası ile ilişkili olduğunu kanıtlamıştır. Bu sonuca, bazı elementlerin yaydığı X-ışını spektrumunu inceleyerek atom numarası ve spektrum frekansı arasında bir bağlantı kurarak varmıştır. Moseley Kanunu, Bohr Atom Modeli'nin çoğaltması için tasarlanan hidrojen atomu spektrumunun dışında, Niels Bohr'un teorisini destekleyen ilk deneysel kanıt olarak sunulmuş ve bu kanun sonrasında atom fiziği, nükleer fizik ve kuantum fiziği geliştirilmiştir.

Geliştirdiği kanun sayesinde Ernest Rutherford'un ve Antonius van den Broek'in atomunun çekirdeğinde periyodik tablodaki atomik sayısına eşit olan bir dizi pozitif nükleer yük bulunduğunu öneren modeli ön plana çıkmıştır.[1][2] Bu model günümüzde de kabul edilmektedir.

1914 yılında, I. Dünya Savaşı'nın başlaması sonrası Moseley, Oxford'daki araştırmalarını bırakıp Kraliyet Mühendisi olarak Britanya Ordusu'na katıldı. 1915'te, Osmanlı İmparatorluğu ile yapılacak olan Gelibolu Savaşı'nda görevlendirildi. Cephede telekomünikasyondan sorumlu olan Moseley, 10 Ağustos 1915'te Türk keskin nişancı Korkunç Abdül tarafından kafasından vurularak öldürüldü. Hayatta olması hâlinde, 1916 Nobel Fizik Ödülü'nü kazanabileceğine kesin gözüyle bakılıyordu.[3][4]

Bilimsel çalışmaları

Bailleul Laboratuvarında Henry Moseley, 1910

Moseley 1913 yılında, kristallerin içerisinde kırınım yöntemiyle bulunan çeşitli kimyasal elementlerin (çoğunlukla metaller) X-ışını spektrumunu gözlemlemiş ve ölçmüştür. Moseley, üretilen X ışınlarının dalga boyları ile X ışını tüplerinde hedef olarak kullanılan metallerin atom sayıları arasında sistematik bir matematiksel ilişki keşfetti. Bu keşif zamanla Moseley kanunlarını oluşturdu.

Moseley'in X-ışını spektroskopisindeki deneyleri, doğrudan fiziklerinden kobalt ve nikelin farklı atom sayılarına (27 ve 28) sahip olduklarını ve Moseley'in atom sayılarının objektif ölçümleri ile Periyodik Tabloya doğru yerleştirildiklerini gösterdi. Bu nedenle Moseley'in keşfi, atomik elementlerin sayısının sadece kimyaya ve kimyagerlerin sezgisine dayalı belirlenen rastgele sayılar olmadığını kanıtlamış ve X-ışını spektrumu fiziği sayesinde bu elementlere verilen sayıların sağlam bir deneysel temeli olduğunu göstermiştir.

Atomun Anlaşılmasına Katkı

Moseley ve yasalarından önce, atom numaraları yarı rastgele bir sıra numarası olarak düşünülüyordu, atom ağırlığı ile belirsizce artıyor, ancak kesin olarak tanımlamıyordu. Moseley'in keşfi, atom numaralarının keyfi bir şekilde atanmadığını, aksine bir fiziksel temele sahip olduklarını gösterdi.

Kaynakça

  1. ^ Rutherford, E. (1911). "The scattering of α and β particles by matter and the structure of the atom". Philosophical Magazine. 6th series. 21 (125): 669-688. 4 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2020. 
  2. ^ Broek, A. van den (1913). "Die Radioelemente, das periodische System und die Konstitution der Atome" [Radio-elements, the periodic system, and the constitution of atoms]. Physikalische Zeitschrift (Almanca). 14: 32-41. 5 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2020. 
  3. ^ Rutherford, Ernest. "Moseley, Henry Gwyn Jeffreys". Oxford Ulusal Biyografi Sözlüğü (çevrimiçi bas.). Oxford University Press. doi:10.1093/ref:odnb/35125.  Birleşik Krallık Halk Kütüphanesi abonelik veya üyeliği gereklidir
  4. ^ Asimov, Isaac (1982). "1121. MOSELEY, Henry Gwyn-Jeffreys". Asimov's Biographical Encyclopedia of Science and Technology (PDF) (2. revised bas.). New York etc.: Doubleday. ss. 713-714. 21 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 30 Aralık 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Periyodik tablo, kimyasal elementlerin sınıflandırılması için geliştirilmiş tablodur. Dilimizde periyodik tablo, periyodik cetvel, periyodik çizelge, elementler tablosu gibi birçok şekilde isimlendirilmiştir. Bu tablo bilinen bütün elementlerin artan atom numaralarına göre sıralanışıdır. Periyodik cetvelden önce de bu yönde çalışmalar yapılmış olmakla birlikte, mucidi genelde Rus kimyager Dmitri Mendeleyev kabul edilir. 1869'da Mendeleyev atomları artan atom ağırlığına göre sıraladığında belli özelliklerin tekrarlandığını fark etti. Özellikleri tekrarlanan elementleri alt alta yerleştirdi ve buna grup adını verdi.

Aktinitler, periyodik tabloda yedinci sırada yer alan elementler. Atom numaraları 89 ile 103 arasına olan 15 radyoaktif elementten oluşur. Bunlar; aktinyum, toryum, protaktinyum, uranyum, neptünyum, plutonyum, amerikyum, küriyum, berkelyum, kaliforniyum, aynştaynyum, fermiyum, mendelevyum, nobelyum, lavrensiyum'dur. Bunlardan ilk dört element doğada bulunurlar. Diğerleri nükleer reaksiyonlarla elde edilmektedir. Aktinitler ismi serideki ilk element olan aktinyumdan ve esas olarak elementlerin radyoaktivitelerini ima eden Yunanca ακτις (aktis), "ışın" kelimesinden alır.

<span class="mw-page-title-main">Atom</span> tüm maddelerin kimyasal ve fiziksel özelliklerini taşıyan en küçük yapıtaşı

Atom veya ögecik, bilinen evrendeki tüm maddenin kimyasal ve fiziksel niteliklerini taşıyan en küçük yapı taşıdır. Atom Yunancada "bölünemez" anlamına gelen "atomos"tan türemiştir. Atomus sözcüğünü ortaya atan ilk kişi MÖ 440'lı yıllarda yaşamış Demokritos'tur. Gözle görülmesi imkânsız, çok küçük bir parçacıktır ve sadece taramalı tünelleme mikroskobu vb. ile incelenebilir. Bir atomda, çekirdeği saran negatif yüklü bir elektron bulutu vardır. Çekirdek ise pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlardan oluşur. Atomdaki proton sayısı elektron sayısına eşit olduğunda atom elektriksel olarak yüksüzdür. Elektron ve proton sayıları eşit değilse bu parçacık iyon olarak adlandırılır. İyonlar oldukça kararsız yapılardır ve yüksek enerjilerinden kurtulmak için ortamdaki başka iyon ve atomlarla etkileşime girerler.

<span class="mw-page-title-main">Elektron dizilimi</span>

Elektron dizilimi, atom fiziği ve kuantum kimyasında, bir atom ya da molekülün elektronlarının atomik ya da moleküler orbitallerdeki dağılımıdır. Örneğin Neon atomunun elektron dizilimi 1s2 2s2 2p6 olarak gösterilir.

<span class="mw-page-title-main">Niels Bohr</span> Danimarkalı fizikçi (1885–1962)

Niels Henrik David Bohr, kuantum mekaniği ve atomun yapısının anlaşılması üzerine yaptığı katkılarla tanınan, 1922'de Nobel Fizik Ödülü almış Danimarkalı fizikçi.

<span class="mw-page-title-main">İzotop</span> Aynı elemente ait farklı atomlara verilen isim

İzotoplar, periyodik tabloda aynı atom numarasına ve konuma sahip olan ve farklı nötron sayıları nedeniyle nükleon sayıları bakımından farklılık gösteren iki veya daha fazla atom türüdür. Belirli bir elementin tüm izotopları neredeyse aynı kimyasal özelliklere sahipken, farklı atomik kütlelere ve fiziksel özelliklere sahiptirler. İzotop terimi, "aynı yer" anlamına gelen Yunan kökenli isos ve topos 'den oluşur; isimin anlamı ise, tek bir elementin farklı izotoplarının periyodik tabloda aynı pozisyonda yer alması anlamına gelir. Margaret Todd tarafından 1913 yılında Frederick Soddy'ye öneri olarak sunulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Prometyum</span> atom numarası 61, atom ağırlığı 145 olan, nadir topraklar grubundan ve yapay bir elementtir

Prometyum, atom numarası 61, atom ağırlığı 145 olan, nadir topraklar grubundan bir elementtir. Prometyum 61 Sembolü: Pm Atom numarası: 61 Atom ağırlığı: 145 Periyodik cetveldeki grubu: Grup Adı: Lantanit Periyodik cetveldeki periyodu: 6 Periyodik cetveldeki bloğu: f-bloğu Genel durumu: 298 K’ de katı Rengi: Metalik Katı halinin yoğunluğu: [/kg m-3]:7264 Elektriksel iletkenliği: [/10-8m; veya  cm] Erime noktası: [/K]:1373 [veya 1100 oC ] Kaynama noktası: [/K]:3273 [veya 3000 oC ] İsminin anlamı: Yunan mitolojisinde tanrıdan ateşi çalan “Prometheus”’tan gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bohr modeli</span> bir atom modeli

Bohr atom modeli, Niels Henrik Bohr tarafından 1913 yılında, Rutherford atom modelinden yararlanılarak öne sürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Spektroskopi</span>

Spektroskopi elektromanyetik radyasyon ile maddenin etkileşiminin radyasyonun dalga boyu veya frekansının bir fonksiyonu olarak ortaya çıkan elektromanyetik spektrumu (tayf) ölçen ve yorumlayan bir çalışma alanıdır. Başka bir deyişle, elektromanyetik spektrumun tüm bantlarında görünür ışıktan kaynaklı olarak meydana gelen bir kesin renk çalışmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">William Bragg</span> Britanyalı biliminsanı

William Henry Bragg,, İngiliz fizikçidir.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer fizik</span> atom çekirdeğinin yapısı ve davranışı ile uğraşan fizik alanı

Nükleer fizik veya çekirdek fiziği, atom çekirdeklerinin etkileşimlerini ve parçalarını inceleyen bir fizik alanıdır. Nükleer enerji üretimi ve nükleer silah teknolojisi nükleer fiziğin en çok bilinen uygulamalarıdır fakat nükleer tıp, manyetik rezonans görüntüleme, malzeme mühendisliğinde iyon implantasyonu, jeoloji ve arkeolojide radyo karbon tarihleme gibi birçok araştırma da nükleer fiziğin uygulama alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Elektron kabuğu</span>

Elektron kabuğu, elektronların, atom çekirdeği çevresinde takip ettiği bir yörünge olarak düşünülebilir. Her bir kabuk belli bir sayıda elektron barındırabilir, her kabuk belli bir enerji aralığına sahiptir ve daha dış bir kabuğa elektron eklenebilmesi için her kabuk tamamen dolu olması gerekir. En dış kabuktaki elektronlar atomun karakteristiğini belirler.

Kimyasal elementlerin ya da kimyasal bileşiklerin emisyon spektrumu atom ya da moleküllerin yüksek enerji seviyesinden düşük enerji seviyesine geçişinden elde edilen elektromanyetik radyasyonun frekans spektrumudur. Yayılmış fotonun enerjisi iki enerji düzeyi arasındaki farka eşittir. Her atom için birçok mümkün geçişler vardır ve enerji düzeyleri arasındaki her geçiş spesifik enerji farkına sahiptir. Bu farklı geçişlerin toplamı, farklı ışınlar halinde gönderilmiş dalga boylarına ve emisyon spektrumunun düzenlenmesine neden olur. Her elementin emisyon spektrumu özeldir. Dahası, spektroskopi elementlerin madde içindeki bilinmeyen kompozisyonunu tespit etmek için kullanılabilir. Buna benzer olarak, moleküllerin emisyon spektrumları maddelerin kimyasal analizlerinde kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Periyodik tablo tarihi</span> elementlerin periyodik tablosunun tarihi

Periyodik tablo, kimyasal elementlerin atom numarası, elektron konfigürasyonu ve yinelenen kimyasal özelliklerini baz alarak hazırlanmış bir düzenlemedir. Elementler artan atom numarasına göre sıralanmıştır. Tablonun standart formunda sistematik bir şekilde gösterilen elementlerle birlikte periyot adı verilen sıralar ve grup olarak adlandırılmış sütunlar bulunmaktadır.

Atomik, moleküler ve optik fizik, bir ya da birkaç atomun ölçeğinde, madde-madde ve ışık-madde etkileşimi çalışmadır ve enerji, birkaç elektron voltları etrafında ölçeklenir. Üç alanla yakından ilişkilidir. AMO teorisi, klasik, yarı klasik ve kuantum işlemlerini kapsar. Tipik olarak, teori ve emisyon uygulamaları, elektromanyetik yayılım ve emilme, spektroskopi analizi, lazer ve mazerlerin kuşağı ve genel olarak maddenin optik özellikleri, uyarılmış atom ve moleküllerden, bu kategorilere ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Atom teorisi</span> maddenin doğası üzerine bir bilimsel teori

Kimya ve fizik biliminde atom teorisi; maddenin atom adı verilen süreksiz ve ayrık yapılardan oluştuğunu belirten, maddenin doğası üzerine bir bilimsel teoridir. Antik yunanda felsefi bir kavram olarak başlayan bu düşünce, 19. yy başlarında kimya alanındaki keşiflerin de maddenin gerçekten atomlardan oluştuğunu destekleyen bulgularıyla kendisine ana akım bilimde yer edinmiştir.

Yapay elementler Dünya’da doğal olarak bulunmayan veya eser miktarda bulunan, fakat nükleer laboratuvarlarda başka elementlerden elde edilebilen elementlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Moseley kanunları</span>

Moseley yasası, atomlar tarafından yayılan karakteristik x ışınlarıyla ilgili deneysel bir yasadır. Yasa, 1913-1914'te İngiliz fizikçi Henry Moseley tarafından keşfedilmiş ve yayınlanmıştır. Moseley'in çalışmasına kadar, "atom numarası" yalnızca bir elementin periyodik tablodaki yeriydi ve ölçülebilir herhangi bir fiziksel nicelikle ilişkili olduğu bilinmiyordu. Kısaca, yasa, yayılan x-ışını frekansının kare kökünün atom numarasıyla yaklaşık olarak orantılı olduğunu belirtir.

Kuantum Sıçraması, Niels Bohr tarafından 1913'te elektronların atomun protonun çevresinde belirli enerji seviyelerinde döndüğünü ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Johannes Rydberg</span> İsveçli fizik profesörü

Johannes (Janne) Robert Rydberg, 1888'de Rydberg formülünü geliştirmesiyle tanınan İsveçli bir fizikçiydi.