
Bu madde tifo hastalığı hakkındadır. İlişkisiz bir hastalık olan tifüs ile karıştırılmamalıdır.

Helyum, sembolü He ve atom numarası 2 olan kimyasal element. Periyodik cetvelin birinci periyot 8A grubunda yer alan bir gazdır. Kokusuz, renksiz bir gazdır ve yanmaz.

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.

Adrenalin veya epinefrin, böbrek üstü bezlerinin iç kısımları tarafından öz bölgede salgılanan bir hormondur.

Mehmet Alaettin Yavaşca, Türk tıp doktoru ve Klasik Türk müziği sanatçısı.

İdrar yolu veya böbrek sistemi olarak da bilinen insan idrar sistemi böbrekler, üreterler, mesane ve üretradan oluşur. Üriner sistemin amacı vücuttan atıkları uzaklaştırmak, kan hacmini ve kan basıncını düzenlemek, elektrolit ve metabolit seviyelerini kontrol etmek ve kan pH'ını düzenlemektir. İdrar yolu, idrarın nihai olarak uzaklaştırılması için vücudun drenaj sistemidir.

Hayatta kalmak, büyümek ve çoğalmak için, insan dahil çok hücreli bir organizmanın, fizyolojik talepleri ve çevresel zorlukları karşılamak için dokular, organlar ve organ sistemleri arasında etkili bir uyuma sahip olması gerekmektedir. Endokrin sistem, iç ve dış koşullara yanıt vermektedir. Ayrıca kanalsız organ ve dokulardaki salgı hücreleri tarafından üretilen hormonlar aracılığıyla iletişim kurmaktadır.

Böbrek üstü bezleri, üçgen biçimini andıran iç salgı (endokrin) bezleridir. Anatomik olarak böbreklerin hemen üstlerinde bulunduklarından bu adı almışlardır. Kabuk (korteks) ve öz (medulla) olarak anılan iki ayrı katmandan oluşan bezlerin temel işlevi fizyolojik gerilim (stres) karşısında kortikosteroid ve katekolamin bireşimleyip kana salgılamaktır. Adrenalin ve nöradrenalin salgılarlar.

Kortizol, böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinde üretilen, vücudun strese gösterdiği tepkiyle ilişkili bir kortikosteroid hormondur. Kan basıncını ve şekerini artırır, kadınlarda kısırlığa neden olur ve bağışıklık sistemini baskılar. Hidrokortizon veya kortizon olarak bilinen yapay kortizol alerji ve yangı'ya karşı sağaltımda kullanılır.
Tek katlı yassı epitel, organizmadaki en dayanıksız epiteldir. Travmalara, basınca ve mekanik olaylara duyarlıdır. Hücreler birbirine çok sıkı bağlıdır. Bu nedenle organizmada bariyerlerin olduğu yerlerde bulunurlar. Akciğer, beyin ve retina gibi bölgelerde özel yapılarla bariyer oluşumu vardır. Burada tek katlı yassı epitel birbirine sıkı bağlarla bağlıdır ve kandan dokulara zararlı maddelerin geçişini engeller. Atardamar, toplardamar ve lenf gibi tüm damarları döşeyen epiteldir. Damarları döşeyen tek katlı yassı epitele endotel denir. Böbrekte bowman kapsülünün paryetal yaprağını oluşturur. Akciğerde alveol keseleri ve akciğer kapillerleri bu epitel ile döşelidir. Plevra, periton ve perikart boşluklarını çevreler. Burada mezotel adını alır. Böbreğin henle ansı denilen bölgesi ve sertoli hücreleri de tek katlı yassı epitel ile döşelidir.

Su aygırı veya Hipopotam, çift toynaklılar (Artiodacyla) takımının su aygırıgiller (Hippopotamidae) familyasından, geviş getirmeyen, iri gövdeli otçul bir memeli. Bu familyanın diğer mevcut türü ormanda yaşayan cüce suaygırıdır.

Eritropoetin (ya da EPO) eritrositler (alyuvar) için sitokin görevi gören bir glikoprotein hormondur. Hematopoetin ya da hemopoetin olarak da adlandırılır. Böbreklerde, renal kortekste tübülüsler arasındaki dar interstisyel aralıkta yer alan fibroblast benzeri hücrelerce üretilir ve eritrosit üretiminin kontrolünden sorumludur.

Son dönem böbrek hastalığı (ESRD) olarak da bilinen böbrek yetmezliği, böbreklerin artık kandaki atık maddeleri yeterince filtreleyemediği ve normal seviyelerin %15'inden daha azında çalıştığı tıbbi bir durumdur.

İnsanlarda böbrekler, memeli böbreklerinin genellikle dış lobülasyon belirtileri göstermeyen, çok loblu, çok papiller şekilli, iki adet kırmızımsı kahverengi fasulye biçimli kan filtreleyen organlardır. Bunlar retroperitoneal boşlukta solda ve sağdadır ve yetişkin insanlarda yaklaşık 12 santimetre uzunluğundadır. Kanı eşleşmiş renal arterlerden alırlar; kan eşleşmiş renal venlere çıkar. Her böbrek, atılan idrarı mesaneye taşıyan bir tüp olan üretere bağlıdır.
Üreterler , insan anatomisinde, idrarı böbreklerden idrar torbasına taşır. Üreterler kaslı borulardır ve bu nedenle idrarı peristaltizm hareketleri ile ileri itebilirler. Böbreklerde biriken idrar bu kanallarla böbreklerden uzaklaştırılmış olur. Böbrek havuzundan ayrılan idrar, üreter arayıcılığıyla karın üst bölümünden kasıklara doğru ilerleyip mesane içine boşalır. Yetişkinlerde, üreterler genellikle yaklaşık 26–28 cm boyunda olup yaklaşık 5 mm'lik çapa sahiptir. Üreter karın içine dogru ilerlerken üç farklı darlığa sahiptir: 1-böbrekten çıkış yeri. 2-karın orta bölümündebüyük damarı çaprazladığı yer. 3-mesane içine giriş yeri.

Friedrich Gustav Jakob Henle ya da kısacası Jakob Henle, Alman anatomist ve doktor. Nefronun yapısını yorumlarken keşfettiği kanal onun ismini alarak Henle kulpu olmuştur.

Hidronefroz (hydronephrosis) ve obstrüktif üropati, idrar yollarındaki sıvı akışının durması sonucu ortaya çıkan bir tablodur. Sıvı akışının bozulmasındaki en büyük etken idrar yollarının tıkanmasıdır; bu nedenle, “obstrüktif üropati” olarak nitelendirilirler. Uzun süren tıkanmalarda böbrek dokusuna yüklenen sıvı basıncı atrofiye neden olur (basınç atrofisi).
Renal medulla, böbreğin iç kısmıdır. Öz bölgesi de denir. Böbrek medullası, malpighi piramitleri olarak bilinen bir dizi piramitsel bölüme ayrılmıştır. Kan böbreğe renal arter yoluyla girer ve burada bölünerek interlobar arterleri oluşturur. İnterlobar arterlerin her biri sırayla kavisli arterlere dallanır. Ve bunlar da interlobüler arterler oluşturmak için dallanır ve bunlar sonunda glomerüllere ulaşır.

Proksimal tüp veya proksimal tübül, böbreklerdeki nefronun Bowman kapsülünden Henle kulpunun başlangıcına kadar olan bölümüdür. Böbreğin korteks kısmında bulunur. Aynı zamanda Proksimal tübül Magnezyum hariç diğer tüm elektrolitlerin en çok emildiği yerdir. Magnezyum ise en çok distal tübülden emilir.
Döngü diüretikleri, böbrekte Henle kulpunun kalın çıkan kolu boyunca Na-K-Cl kotransporterine etki eden diüretiklerdir. Esas olarak tıpta konjestif kalp yetmezliği veya kronik böbrek hastalığına bağlı hipertansiyon ve ödem tedavisinde kullanılırlar. Normal böbrek fonksiyonu olan hastalarda tiyazid diüretikleri daha etkili iken, böbrek fonksiyonu bozuk hastalarda kıvrım diüretikleri daha etkilidir.