Akdeniz anemisi, Akdeniz kansızlığı ya da tıptaki adıyla Talasemi; Akdeniz ülkelerindeki toplumlarda görülen, doğacak çocuğa anne-babasından ”Beta Talasemi” geninin kalıtımsal olarak geçen bir tür “kansızlık” hastalığıdır. Anemi (kansızlık) oluşmasına neden olan etmen, kanda alyuvarların yapısında yer alan “hemoglobin” molekülünün yapısındaki bozukluktur. Erkek ve kadınlar benzer hastalık oranlarına sahiptir.
Trombosit veya kan pulcukları, kan pıhtılarının oluşumunda görev alan hücre parçalarına verilen isimdir. Platelet olarak da adlandırılır. Düşük trombosit seviyeleri veya fonksiyon anormallikleri (disfonksiyon) kanamaya yatkınlığı artırırken, yüksek trombosit seviyeleri -çoğunlukla asemptomatik- tromboz riskini yükseltir.
Trombositopeni veya trombopeni kandaki trombosit sayısının azlığına verilen isimdir. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi trombositopeni bir hastalıktan öte bir durum, bulgudur.
Tromboz (thrombosis), canlı organizmada kan elemanlarının kalp ve damar iç yüzüne kitle (pıhtı) halinde yapışması olgusudur; oluşan pıhtı kitlesine trombüs ya da trombus (thrombus) adı verilir. Trombozun yaşam kurtarıcı (fizyolojik) ve öldürücü (patolojik) sonuçları vardır. Tromboz olgusu genellikle damarlara yönelik olumsuzluklarda görülür. Endotel zararıyla birlikte pıhtılaşma (hemostaz) mekanizması çalışmaya başlar. Önce trombin aktive olur, sonra da fibrinojen fibrine dönüşür. Fibrin, pıhtının ana elemanıdır. Ayrıca, genel bir tanım olarak herhangi bir damardaki trombustan kopan pıhtı parçasının başka bir bölge damarını tıkamasına tromboembolizm denir.
Lupus, teknik adıyla Sistemik Lupus Eritematozus (SLE) veya Yaygın Lupus Kızarıklığı, Otoimmun, Kelebek Hastalığı kökenli multisistem hastalıklarının en sık görülen tipik örneğidir. Lupus sözcüğü, Latincede “kurt” anlamında olup ciltte çıkan yaraların yıkıcı özelliğini ifade eder. 1872 yılında Kaposi, hastalığın sadece cildi değil vücudun değişik organlarını etkileyen bir hastalık olduğunu fark etmiştir. Otoimmun antikorların büyük bölümü ANA niteliğindedir. Sessizce gelişebilir ya da akut olarak başlar. Ateşli ataklar biçiminde alevlenmeler gösterir. Organizmanın tümünü etkileyebilir, ancak deri, eklemler, böbrekler ve seröz zarlar zarar gören başlıca dokulardır.
Aplastik anemi, kemik iliğinin yeteri kadar veya hiç yeni hücre üretememesi durumudur.
Kanserler (Habis tümörler, Malign tümörler), genellikle sürekli ve hızlı büyüyen tümörlerdir. Kapsülleri yoktur, büyürken sınır tanımazlar, çevresindeki dokuların ve damarların içine girerler (invazyon, infiltratif büyüme). Sıklıkla metastaz yaparlar. Tedavi edilmeyen ya da tedavisi gecikmiş kanserler ölümcüldür.
Lösemi, kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türüdür.
Kemik iliği, büyük kemiklerin içinde, merkezde yer alan dokudur. Toplam vücut ağırlığının %4'ünü oluşturmaktadır. Bu da yetişkinlerde yaklaşık 2.6 kg'a denk gelmektedir.Yeni kan hücrelerinin periyodik olarak yaşam boyu üretildiği yerdir.
Ahmet Haluk Koç ; Türk hekim, siyasetçi ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) genel başkan yardımcısı. 2012-2015 yılları arasında CHP Sözcülüğü görevini sürdüren Koç, 2002-2018 yılları arasında yapılan genel seçimlerde CHP milletvekili olarak meclise girmiştir.
İdyopatik veya immün trombositopenik purpura kısa adı İTP. İmmün trombositopenik purpura İnsan vücudu savunma sisteminin trombositleri zarar verici etki olarak kabul edip işaretlenmesi ve imha edilmesi ile oluşan bir hastalıktır.
Trombotik trombositopenik purpura, kanın pıhtılaşmasına ilişkin nadir görülen bir hastalıktır. Vücut genelinde küçük damarlarda mikroskobik ve yoğun kan pıhtılaşmasıyla kendisini gösterir.
Orak hücreli anemi, alyuvarlardaki oksijen taşıyıcı protein olan hemoglobinin anormalliği sonucu alyuvarların orak şeklini almasıyla oluşan otozomal resesif kalıtılan genetik bir hastalıktır.
Edward Donnall "Don" Thomas Amerikalı hekim. Washington Üniversitesi fahri profesörü ve Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi klinik araştırma bölümü onursal direktörü olmuştur. 1990 yılında Joseph E. Murray ile birlikte "İnsan hastalıklarının tedavisinde organ ve hücre transplantasyonu ile ilgili keşiflerinden dolayı" Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü kazanmıştır. Thomas, lösemi tedavisi için kemik iliği nakli'ni geliştirmiştir.
Akut lenfoblastik lösemi veya kısa ismi ile Akut lenfoid lösemi, halk arasında 'kan kanseri' olarak bilinen Lösemi'nin hızla gelişen (akut) en bilindik iki türünden biri. Tıpta kısa olarak 'ALL' olarak tanımlanır. Her lösemide olduğu gibi ALL'de de akyuvarlar'ın evriminin önceki aşaması olan Lenfoblast Kemik iliği'de çoğalır ve kana karışır ve bölünme amaçlı bu hücre bölünmüş akyuvar, alyuvar ve trombositleri yok eder ve kişide enfeksiyon, kanama ve halsizlik oluşur. ALL genelde 18 yaşından küçük çocuklarda görülse de büyüklerde görülebilir. Akut Lenfoblastik Lösemi'ye yakalanmış kişilerin ilk şikayetleri; halsizlik, baş dönmesi, kalp çarpıntısı, kolay kanama, ciltte morarmadır. ALL isminden de bilidiği üzere lenf bezlerini bozduğundan lenf bezlerinde şişme, bununla birlikte Karaciğer ve dalak'ta da şişmeler tanı koymak için birkaç şikayettir.
Kök hücre tedavisi, bir hastalık veya durumu tedavi etmek veya önlemek için kök hücrelerin kullanıldığı bir yöntemdir.
Ercüment Ovalı, Türk hekim.
Saf kırmızı hücre aplazisi (PRCA), kemiklerin merkezindeki süngerimsi doku olan kemik iliğinin yeterli şekilde işlev göremediği ve anemiye neden olduğu nadir görülen bir kan üretimi bozukluğudur. Kırmızı kan hücreleri, tüm vücuda oksijen taşımaktan sorumludur.
Miyelodisplastik sendrom (MDS), kemik iliğindeki olgunlaşmamış kan hücrelerinin olgunlaşmadığı, dolayısıyla sağlıklı kan hücrelerine dönüşmediği bir grup kanserden biridir. Erken dönemlerde tipik olarak hiçbir belirti görülmez. Daha sonra belirtiler arasında yorgunluk hissi, nefes darlığı, kanama bozuklukları, anemi veya sık görülen enfeksiyonlar yer alabilir. Bazı tipler akut miyeloid lösemiye dönüşebilir.
Biyomedikal bilimler, sağlık veya halk sağlığı alanında kullanılan bilgi, müdahaleler veya teknolojiyi geliştirmek için doğa biliminin veya resmi bilimin veya her ikisinin bazı kısımlarını uygulayan bir bilimler dizisidir. Biyomedikal bilimler, sağlık, hastalık ve davranış hakkında bilgi üretiminin önde gelen bir alanı haline gelmiştir. Biyomedikal bilimler, sağlık, hastalık ve davranış hakkında bilgi üretiminin önemli bir alanı haline gelmiştir.