İçeriğe atla

Hemşirelik etiği

Hemşirelik etiği, uygulama etiğinin hemşirelik alanındaki faaliyetlerle ilgilenen bir dalıdır. Hemşirelik etiği, fayda, zarardan koruma ve özerkliğe saygı gibi tıp etiği ile birçok ilkeyi paylaşır. İlişkilere, insan onuruna ve işbirlikçi bakıma verdiği vurgu ile ayırt edilebilir.

Profesyonel hemşirelikte uygulamaların esasını estetik, altruizm, eşitlik, ozgürlük, insan onuru, dürüstlük ve gerçekçilik değerleri, etik ilkeleri, kural ve kuramları, etik karar verme yöntemleri belirler.[1]

İlkeleri

Profesyonel bir meslek olan hemşirelik insan ile iç içe olması nedeniyle etik kural ve ilkelere sahiptir.[2] Hemşireliğin ilk etik ilkesi olarak kabul edilen “Florence Nightingale Andı” hemşireler için önemli bir rehber olup, 1950 yılında Amerikan Hemşireler Birliği (ANA), 1953 yılında Uluslararası Hemşireler Birliği (ICN) çağa uygun yeni hemşirelik ilkelerini ortaya koymuşlardır.[2][3]

Hemşirelik uygulamalarında dikkate alınması gereken etik ilkeler; özerklik, yararlılık, zarar vermeme, dürüstlük, gizlilik, adalet ve sadakattir.[4]

  • Özerklik kavramı; özerk insanın saygın olduğuna, kişisel hedeflerini kendisinin belirleyebildiğine, bir eylem, plan üzerinde karar verebilme yetisinin olduğuna ve tercihleri doğrultusunda bir eylemde bulunma özgürlüğünün olduğuna inanılan dört temel unsurdan oluşur. Özerklik ilkesi içinde; hastaların tedavilerin olası sonuçları, alternatifleri ve riskleri hakkında bilgilendirildiği ve tedaviye özgür bir şekilde izin vermelerinin gerektiği bilgilendirilmiş; eğer mümkün olsaydı, hastanın kendisi için seçeceğine inandığımız eylemi ekonomik etkenler, yaşam biçimi, değerler, rol, kültür ve spiritüel inançlarını da gözeterek hastanın koruyucusu olarak, onun adına seçmemiz, parentalizm; genel olarak, hastanın sağlık bakım etkinliklerine katılma noktasında isteksiz olması, itaatsizlik gibi önemli konular da ele alınır. Özerklik ilkesi, bireylere hayatlarını etkileyen konular hakkında tercih yapma özgürlüğünü vermektir.[4]
  • Yararlılık ilkesi, hemşirelerin hastalara yarar sağlayacak bir şekilde davranmasını gerektirir. Hemşirelerin yararlı bir şekilde davranma yükümlülüğü bulunmaktadır ve yarar sağlayan eylemler ahlaki veyasal açıdan profesyonel rolün gerektirdikleridir.[4]
  • Zarar vermeme ilkesi; yararlılık ilkesi ile ilişkili olup; kasıtlı zarar, zarar riski ve yarar verme eyleminin gerçekleştirilmesi sırasında ortaya çıkan zararlardan kaçınmayı gerektirir.[4]
  • Dürüstlük ilkesi, doğruyu söylemekle ilişkilidir ve doğruluk evrensel bir erdem olarak kabul edilmektedir. Kant, John Stuart Mill gibi felsefe düşünürleri gerçeğin söylenmesi konusunda hemfikirdirler. Hemşirelik etiğinde de dürüstlük bir erdem olarak görülüp teşvik edilmekte ve doğruyu söylemenin hemşirenin önemli bir görevi olduğu kabul edilmektedir.[4]
  • Gizlilik ilkesi, hem gizliliği hem de mahremiyeti içerir. Temel bireysel haklardan olan mahremiyet; bireyin kişisel bilgi ya da sırlarının başka ifşa edilmesini kontrol etmesi anlamındadır. International Council of Nursing'in Hemşirelik Etik Kodları, hemşirenin kişisel bilgiyi gizli tutmasını, bilgiyi paylaşması gerektiği noktada sağduyusunu kullanmasını önermektedir.[4][5]
  • Adalet ilkesi, bireylere adil, eşit ve uygun tedavinin sağlanması, materyal ve hizmetlerin dağıtılmasıdır.[4]
  • Sadakat ilkesi, sadık olmak ve verilen sözleri tutmak anlamındaki etik ilkedir.[5] Sadakat ilkesi doğrultusunda meslek üyelerinden, kendilerine uygulama yapma hakkını veren topluma sadık olması, mesleğin etik kurallarını üstelenme sözünü tutması, belirlenen uygulamalar ve hemşirelik tanımı kapsamında uygulama yapması, uygulamada yetkin olması, çalıþtıkları kurumların politikalarýna uyması ve hastalara verdikleri sözleri tutması beklenir.[4]

Kaynakça

  1. ^ Madenoğlu Kıvanç, Meral (2003). "Hemşirelikte Etik". İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Dergisi. 13 (50). ss. 125-131. Erişim tarihi: 15 Nisan 2020. 
  2. ^ a b Karadağlı, Funda (2016). "Profesyonel Hemşirelikte Etik" (PDF). Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi. 6 (3). ss. 197-200. ISSN 2146-443X. 
  3. ^ Madenoğlu Kıvanç, Meral (2005). "Hemşirelikte Etik Karar Verme". İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Dergisi. 13 (55). ss. 63-68. 24 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Nisan 2020. 
  4. ^ a b c d e f g h Gülten Karahan Ouroğlu, Nefise Bahçecik, Şule Ecevit Alpar (2014). "Felsefe ve Hemşirelik Etiği". Kilikya Felsefe Dergisi. ss. 53-61. 
  5. ^ a b "Uluslararası Hemşireler Birliği Etik Kuralları" (PDF). 17 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 15 Nisan 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tıp</span> hastalıkların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi için çalışma alanı

Tıp, bir hastaya bakma, teşhis, prognoz, önleme, tedavi, yaralanma veya hastalıklarının palyasyonunu yönetme ve sağlığını geliştirme bilimi ve uygulamasıdır. Tıp, hastalıkların önlenmesi ve tedavisi yoluyla sağlığı korumak ve iyileştirmek için geliştirilen çeşitli sağlık uygulamalarını kapsar. Çağdaş tıp, yaralanma ve hastalıkları teşhis etmek, tedavi etmek ve önlemek için biyomedikal bilimleri, biyomedikal araştırmaları, genetiği ve tıbbi teknolojiyi, tipik olarak farmasötikler veya cerrahi yoluyla, ancak aynı zamanda psikoterapi, harici ateller ve traksiyon, tıbbi cihazlar, biyolojikler ve iyonlaştırıcı radyasyon gibi çeşitli tedaviler yoluyla uygular.

Etik veya ahlak felsefesi, doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. Etik sözcüğü Yunanca "kişilik, karakter" anlamına gelen "ethos" sözcüğünden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Akılcılık</span> Ussun temel bilgi kaynağı olması gerektiğini savunan felsefi görüş

Akılcılık; usçuluk veya rasyonalizm olarak da adlandırılan, bilginin doğruluğunun duyum ve deneyimde değil, düşüncede ve zihinde temellendirilebileceğini öne süren felsefi görüş.

Ötanazi, bir kişinin veya bir hayvanın yaşamını, yaşamlarının dayanılamayacak durumda olarak algılanması sebebiyle, acısız veya çok az acıtan bir ölümcül enjeksiyon yaparak, yüksek dozda ilaç vererek veya kişiyi yaşam destek ünitesinden ayırarak sonlandırmak. Ötanazi uygulaması bu üçü dışında farklı formlarda da olabilir; örneğin pasif ötanaziye kişinin tedavi edilebilecek ama ölümcül bir bulaşıcı hastalığının tedavi edilmeyerek kişinin, pasif olarak, ölümüne yol açılması dahildir. Ötanazinin farklı tipleri farklı yasal uygulamalara tabidir. Pasif ötanazi genelde birçok ülkede, farklı koşullar altında yasalken, aktif ötanazi çoğu ülkede yasaktır. Genellikle ötanazi başlığı altında tartışılan hekim destekli intihar genel olarak yasa dışı olmakla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri'nin Washington, Oregon, Montana ve Vermont eyaletlerinde yasaldır. Aktif ötanazi Türkiye'de yasal değildir. Yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'na göre, hastaya ötanazi uygulayan fail (hekim), tasarlayarak (taammüden) adam öldürme hükümlerine göre yargılanır ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılır. Bazı ülkelerde ötanazi yasal olmasa da, ötanazi faili cezaya çarptırılmaz.

<span class="mw-page-title-main">Ceza</span>

Ceza ya da yaptırım, genel anlamıyla suç karşılığında insanlara veya kuruluşlara uygulanan bir yaptırımdır. Ceza Arapça kökenli bir kelimedir. Anlamı, yapılan kötü bir eylemin karşılığıdır.

Ahlak ya da sağtöre, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı anlamına gelir. Terim genellikle kültürel, dinî, dünyevi ve felsefi topluluklar tarafından, insanların çeşitli davranışlarının yanlış veya doğru oluşunu belirleyen bir yargı ve ilkeler sistemi kavramı ve/veya inancı için kullanılır. Ahlak, kelimesinin etimolojik kökeninin Arapça “hulk” ; ” sözcüğüne dayandığı bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Tıp etiği</span> Hekimlik uygulamalarına ilişkin ahlaki ilkeler sistemi

Tıp etiği, tıbbın ve sağlık alanındaki bilimsel ve pratik çalışmaların etik yönden değerlendirilmesi ve ahlaki ikilemlere bir çözüm bulunmasını hedefleyen disiplindir. Genel konusu insan yaşamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hiyerarşi</span> birbirine bağlı birden çok seviyeye veya kademeye sahip elemanlar sistemi

Hiyerarşi ya da aşama sırası, oluşum açısından kelimesine dayanan, bir toplumdaki ya da kuruluştaki bireylerin belirli faktörlere bağlı olarak statü, görev, alt ve üst arası ilişkiler sınıflandıran ve bu sınıflara bağlı standartlar sunan yapı.

<span class="mw-page-title-main">Hemşirelik</span> Sağlık hizmetleri mesleği

Hemşirelik; birey, aile ve toplumun sağlığını koruma ve geliştirmeye odaklanan, ideal sağlık düzeyine ve yaşam kalitesine ulaştırmayı hedefleyen bir sağlık profesyoneli'dir.

<span class="mw-page-title-main">Mühendislik etiği</span> Meslek etiği kavramının mühendislik yorumu

Mühendislik etiği, mühendislerin mühendislik uygulamaları için geçerli olan ve mesleğe, topluma, işe, işverene, meslektaşlarına karşı uymaları gereken etik davranışlar bütünüdür. Bilimsel bir disiplin olarak bilim felsefesi, mühendislik felsefesi ve teknoloji etiği gibi konularla yakından ilgilidir. Mühendislik etiğinin tek bir uygulaması ve standardı yoktur, dallara göre değişen anlamı ve uygulaması vardır.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe</span> soyut, genel ve temel birtakım probleme ilişkin yapılan sistematik çalışma

Felsefe veya düşünbilim; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır. Felsefe ile uğraşan kişilere filozof denir.

Zarar ilkesi, bireylerin eylemlerinin sadece diğer bireylere zarar vermemek için sınırlanması gerektiğini öne sürer. John Stuart Mill, 1859 tarihli "Özgürlük Üzerine" adlı denemesinde ilkeyi şu şekilde açıklamıştır: "Medeni bir toplumun herhangi bir üyesi üzerinde, isteğine karşı doğru bir şekilde uygulanabilecek gücün tek amacı, başkalarına zarar verilmemesini sağlamaktır." Bu ilke, Fransa'nın 1789 tarihli İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'nde de şu şekilde ifade edilmiştir: "Özgürlük, başkalarına zarar vermeyen her şeyi yapma özgürlüğünde yatar; bu nedenle her insanın doğal haklarının sınırları, diğer toplum üyelerine aynı hakları sağlayanlar dışında belirlenemez. Bu sınırlar yalnızca yasalarla belirlenebilir." Bu ilke, daha önce Thomas Jefferson'ın 1785 tarihli "Virginia Eyaleti Üzerine Notlar" adlı eserinde de ifade edilmiştir. Jefferson burada, "Hükümetin meşru güçleri, sadece başkalarına zarar veren eylemlere kadar uzanır" şeklinde yazmıştır.

Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi 100 sayfayı aşmayan oldukça kısa bir metin olmasına rağmen Immanuel Kant'ın ahlak felsefesinin temellerini ortaya koyduğu en önemli metindir. Ahlak felsefesi alanında sistematik bir eser hazırlama girişiminden ilk kez 1768'de bahseden Kant, yazımına 1783 yılında başladığı eserin ilk baskısını 1785 tarihinde, en önemli eseri kabul edilen Saf Aklın Eleştirisi'nden dört yıl sonra yaptı. Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi aslen Pratik Aklın Eleştirisi'ne hazırlık olarak düşünülmüştü. Bu eserde ortaya konan ahlak felsefesinin esasları Pratik Aklın Eleştirisi'nde ve geç bir dönemde yazdığı Ahlak Metafiziği'nde geniş biçimde açıklanır ve incelenir.

<span class="mw-page-title-main">Hemşirelik yemini</span>

Hemşirelik yemini ya da Nightingale yemini, hemşirelerin mesleklerini etik kurallar çerçevesinde onurla uygulayacaklarına dair ettikleri ve ilk olarak 1893 yılında Lystra Gretter tarafından oluşturulan, o tarihten bu yana hemşirelerin mezuniyet törenlerinde okudukları yemindir. Yemin yıllar içerisinde birkaç değişikliğe uğramış ve şu anki halini almıştır.

Ahimsa ("merhamet"), genel olarak şiddete başvurmama, saldırmama, zarar vermeme anlamına gelen kadim bir Hint şiddetsizlik ilkesi olup Hinduizm, Budizm ve Jainizm inanç sistemlerinde önemli bir erdemdir. Buna göre insanlar, başkalarıyla ve genel olarak dünya ile barış içinde yaşamalı, asla bir canlıya zarar vermemeli, onu yaralamamalı ya da öldürmemelidir. Ahimsa aynı zamanda, kötülüğe karşı zora baş vurmadan dayanma şeklindeki bir dinî ahlâk görüşünü de ifade eder.

Birleşik Krallık'ta hemşireliğin tarihi, 1850'lerden beri mesleğin gelişimi ile ilgilidir. Hemşireliğin tarihi, tapınaklarda ve ibadet yerlerinde hastalara bakılan antik çağa kadar uzanır. Erken Hristiyanlık döneminde Birleşik Krallık'ta hemşirelik, Hristiyan Kilisesi'ndeki bazı kadınlar tarafından üstleniliyordu ve hizmetleri evde hasta bakımına kadar genişliyordu. Bu kadınların bugünün standartlarına göre gerçek bir eğitimi yoktu, ancak deneyimler onlara özellikle şifalı otların ve halk ilaçlarının kullanımında değerli beceriler kazandırdı ve bazıları çağlarının hekimleri olarak ün kazandı. Hemşirelerin dinsel doğasının kalıntıları, özellikle kıdemli bir kadın hemşirenin "sister" unvanının muhafaza edilmesiyle, bugün Britanya'da halen sürmektedir.

Psikiyatri hemşireliği veya ruh sağlığı hemşireliği, ruh sağlığı konusunda uzmanlaşmış ve her yaştan akıl hastalığı veya sıkıntı yaşayan insanlara bakan bir hemşirenin atanmış pozisyonu olan psikiyatri alanında hizmet sunan beş ana ruh sağlığı profesyonelinden biridir. Psikiyatri hemşireleri çocuklar, ergenler, yetişkinler ve yaşlılar gibi gelişim sürecinin her aşamasında bireyle çalışmaktadır. Ruhsal açıdan güçlük yaşayan ve/veya ruhsal problemleri olan bireylerin yanı sıra, kriz yaşmakta olan ya da yaşam problemleri deneyimleyen sağlıklı bireyler de ruh sağlığı ve psikiyatri hemşirelerinin çalışma alanına girmektedir.

Uygulamalı etik, ahlaki değerlendirmelerin pratik yönüdür. Özel ve kamu yaşamında, mesleklerde, sağlıkta, teknolojide, hukukta ve liderlikte gerçek dünyadaki eylemlere ve bunların ahlaki değerlendirmelerine ilişkin etiktir.* Örneğin biyoetik; ötenazi, kıt sağlık kaynaklarının tahsisi veya insan embriyolarının araştırmalarda kullanılması gibi yaşam bilimlerindeki ahlaki sorunlara en iyi yaklaşımı belirlemekle ilgilenir. *** Çevre etiği, hükümet ve şirketlerin kirliliği temizleme sorumluluğu gibi ekolojik konularla ilgilenir.* İş etiği, ihbarcıların kamuya ve işverenlerine karşı görevlerini içerir.

Araştırma etiği, uygulamalı etik çalışmaları içinde yer alan bir disiplindir. Kapsamı, genel bilimsel dürüstlük ve suistimalden insan ve hayvan deneklere yapılan muameleye kadar uzanır.

Fizyoterapide etik, fizyoterapistlerin mesleki uygulamalarında rehberlik eden ahlaki ilkeleri ve davranış kurallarını kapsar. Etik, fizyoterapistlerin hasta haklarına, mesleki sorumluluklarına ve topluma karşı görevlerine uygun şekilde hareket etmelerini sağlar. Fizyoterapide etik kurallar, meslek mensuplarının profesyonelliklerini korumalarına ve hastalarına en yüksek düzeyde bakım sunmalarına yardımcı olur.