İçeriğe atla

Hegemonyacı İstikrar Teorisi

Hegemonik İstikrar Teorisi (HİT), siyaset bilimi, ekonomi ve tarih alanlarındaki araştırmalara dayanan bir uluslararası ilişkiler teorisidir. HİT, tek bir devlet egemen dünya gücü veya hegemon olduğunda uluslararası sistemin istikrarlı kalma olasılığının daha yüksek olduğunu öne sürer.[1][1] Buna göre hegemonyanın sona ermesi uluslararası sistemin istikrarını azaltır. Hegemonyanın istikrarı için kanıt olarak, HİT savunucuları sık sık Pax Britannica ve Pax Americana'ya, ayrıca Birinci Dünya Savaşı'ndan önceki istikrarsızlığa (İngiliz hegemonyasının düşüşte olduğu zaman) ve iki savaş arası dönemin istikrarsızlığına (Amerikan hegemon dünya siyasetinden çekildi) vurgu yapar.[2][3]

Hegemonik İstikrar Teorisindeki kilit mekanizma, kamu mallarının sağlanmasıyla ilgilidir: Kamu malları ile ilgili toplu kullanım sorunlarını çözmek için, kamu malları temininden orantısız bir pay almaya istekli ve muktedir güçlü bir aktöre ihtiyaç vardır.[4] Hegemonik istikrar, kamu mallarını sağlamanın hegemonyanın ve uluslararası düzeni korumak isteyen diğer devletlerin çıkarına olduğu için, kendi kendini güçlendiren bir işbirliği gerektirebilir.[5][6][7]

Robert Keohane, 1980 tarihli bir makalesinde, tek bir ulus-devletin egemen dünya gücü veya hegemon olduğu durumlarda uluslararası sistemin istikrarlı kalma olasılığının daha yüksek olduğu fikri için Hegemonik İstikrar Teorisi terimini kullandı. Keohane'nin 1984 tarihli kitabı After Hegemony, hegemonyanın yokluğunda uluslararası sistemin istikrarlı kalabileceği ve böylece hegemonik istikrar teorisinin çürüttüldüğünü savunmak için yeni kurumsal ekonomiden gelen içgörüleri kullandı. Keohane, uluslararası işbirliğinin tekrarlanan etkileşimler, şeffaflık ve izleme yoluyla sürdürülebileceğini gösterdi.[4][8][9]

Charles P. Kindleberger, HİT ile en yakın ilişkili bilim insanlarından biridir ve bazıları tarafından teorinin en etkili savunucusu olarak kabul edilir.[10][11] 1973 tarihli The World in Depression: 1929-1939 adlı kitabında, Birinci Dünya Savaşı ile İkinci Dünya Savaşı arasındaki ve Büyük Buhran'a yol açan ekonomik kaosun kısmen, egemen bir ekonomiye sahip bir dünya liderinin olmamasından dolayı kaynaklandığını ileri sürdü. Bununla birlikte Kindleberger'in fikirleri ekonomiden daha fazlasına değindi: HİT'nin arkasındaki ana fikir, küresel sistemin politika, uluslararası hukuk ve benzeri açılardan istikrarın, sistemin kurallarını geliştirmek ve uygulamak için hegemonyaya dayanmasıdır. Hegemonik istikrar teorisinin gelişimindeki diğer kilit isimler arasında Robert Gilpin ve Stephen Krasner bulunmaktadır.[9]

Kaynakça

  1. ^ a b Joshua S. Goldstein (2005). International Relations (İngilizce). New York: Pearson-Longman. s. 83. 
  2. ^ Cohen, Benjamin J. International Political Economy: An Intellectual History (İngilizce). Princeton University Press. s. 77. 25 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2021. 
  3. ^ Oatley, Thomas (2019). International Political Economy: Sixth Edition (İngilizce). Routledge. ss. 60-61. 25 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2021. 
  4. ^ a b Norrlöf, Carla (2010). America's Global Advantage (İngilizce). Cambridge: Cambridge University Press. 18 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2021. 
  5. ^ G. John Ikenberry. Institutions, Strategic Restraint, and the Persistence of American Postwar Order (İngilizce). International Security. ss. 43-78. 25 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2021. 
  6. ^ Norrlof, Carla (2019). Raison de l’Hégémonie (The Hegemon’s Interest): Theory of the Costs and Benefits of Hegemony. Security Studies. ss. 422-450. 25 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2021. 
  7. ^ William C. Wohlforth (1999). The Stability of a Unipolar World (İngilizce). International Security. ss. 5-41. 16 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2021. 
  8. ^ Robert O. Keohane (Mayıs 2020). Understanding Multilateral Institutions in Easy and Hard Times (İngilizce). Annual Review of Political Science. ss. 1-18. 27 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2021. 
  9. ^ a b Benjamin J. Cohen (16 Mart 2008). International Political Economy: An Intellectual History (İngilizce). Princeton University Press. ss. 66-68. 25 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2021. 
  10. ^ Benjamin J. Cohen (16 Mart 2008). International Political Economy: An Intellectual History (İngilizce). Princeton University Press. s. 68. 25 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Eylül 2021. 
  11. ^ Helen Milner (1998). International Political Economy: Beyond Hegemonic Stability. Foreign Policy. 


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ekonomi</span> belirli bir alandaki farklı temsilciler tarafından sınırlanmış mal veya hizmetlerin üretimi, dağıtımı veya ticaretinden oluşan sistem

Diğer anlam için Ekonomi sayfasına bakınız

Siyaset bilimi, politika bilimi ya da politoloji, siyasi teorileri ve siyasi teorilerin pratiklerini inceleyen, siyasi sistemler ve siyasi davranışlar alanıyla ilgilenen bir sosyal bilim alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">David Ricardo</span> politik ekonomist ve klasik finansçı

David Ricardo, Yahudi kökenli Britanyalı politik ekonomist ve klasik finansçı. Finans ve ekonomi dünyasının en önemli isimlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Paul Krugman</span> Amerikalı ekonomist

Paul Robin Krugman, Amerikalı ekonomist, entelektüel, köşe yazarı ve yazardır. Krugman Princeton Üniversitesi'nde İktisat ve Uluslararası İlişkiler profesörü ve Londra Ekonomi Okulu (LSE)'de Yüzüncü Yıldönüm Profesörü'dür. Buna ek olarak New York Times gazetesinde köşe yazarlığı görevini sürdürmektedir.

Ekonomik liberalizm, piyasa ekonomisinin bireyci hatlara dayanmasını ve üretim araçlarının özel mülkiyette olmasını destekler. Ekonomik liberaller, serbest ticareti ve açık rekabeti engellediği için piyasaya yapılan hükümet müdahalesine ve korumacılığa karşı çıkma eğilimindedir, ancak mülkiyet haklarını korumak ve piyasa başarısızlıklarını çözmek için yapılan hükûmet müdahalesini destekler. Ekonomik liberalizm, Büyük Buhran ve Keynesyenizm'in yükselişine kadar genel olarak klasik liberalizmin ekonomik modelini ifade etmek için kullanılmıştır.

Karma ekonomi, kamu hizmetleri, güvenlik, askeriye, refah ve eğitim gibi hem özel işletmeleri hem de kamulaştırılmış devlet hizmetlerini kabul eden bir ekonomik sistemdir. Karma ekonomi aynı zamanda halkı, çevreyi veya devletin çıkarlarını korumaya yönelik bir tür düzenlemeyi de teşvik eder.

<span class="mw-page-title-main">Siyasi ekonomi</span> üretim, alım-satım ve bunların kanun, gümrük ve devlet ile ilişkilerinin incelenmesine verilen ad

Siyasi iktisat aslen üretim, alım-satım ve bunların kanun, gümrük ve devlet ile ilişkilerinin incelenmesine verilen addır. Siyasi iktisat kavramı ahlak felsefesinde ortaya çıkmıştır. 18. yüzyılda devletlerin ("polities") iktisatlarının çalışılması olarak gelişmiş dolayısıyla da "siyasi" iktisat (ekonomi) adını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Realizm (uluslararası ilişkiler)</span>

Realizm, uluslararası ilişkiler teorisi geleneklerinden biridir. Uluslararası anarşi ve güç politikası konularını merkeze alan Realizm felsefi olarak temelde Thomas Hobbes ve Niccolo Machiavelli’nin çalışmalarına dayanmaktadır. Realizm bir uluslararası ilişkiler yaklaşımı olarak, 20. yüzyılda iki savaş arası dönemde ortaya çıkmıştır.

Ekonomik milliyetçilik, ekonominin, emeğin ve sermaye oluşumunun ülke içinde kontrolü gibi politikalarla, emeğin, malların ve sermayenin hareketine gümrük vergisi ve diğer kısıtlamaların uygulanmasını gerektirip gerektirmediği de dahil olmak üzere, devlet müdahaleciliğini diğer piyasa mekanizmalarına tercih eden bir ideolojidir. Ekonomik milliyetçiliğin temel inancı, ekonominin milliyetçi hedeflere hizmet etmesi gerektiğidir.

Uluslararası sistem teorisi, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkilerde yaygın olarak kullanılan yaklaşım. Sistem analizi, siyasette yaklaşımı siyasal olaylar arasındaki ilişkileri anlamak ve çözümlemek için bir uygulamadır. Uluslararası sistem siyasal, toplumsal ve ekonomik bir sistemdir. Uluslararası sistem teorisi, devletler arasındaki güç dağılımını, devletlerin birbiriyle ve çevreleri ile olan ilişkilerini, ulus devletlerin oluşturduğu yapıyı inceler.

ABD, II. Dünya savaşı sonunda liberalizm ve demokratik kriterlerin temsilcisi olarak kendini ön plana çıkarmış ve rızaya dayalı hegemonyasının dünya üzerinde kurmayı amaçlamış ve neticesinde başarılı olmuştur. Amerikan hegemonyası terimi ise II. Dünya Savaşı sonrasında dünya ekonomisinde ABD'nin başat gücünü uluslararası ortamda herkesin kabul görmesiyle, kurulacak yeni dünya düzeninde liderliği Amerika'nın alması yani Amerikan iktidarlığı anlamına gelmektedir. Amerika'nın dünya üzerindeki evrensel iktidarlığı. Amerikan hegemonyası reel sosyalist blokun çöküşü ile 1990'larda başladı. Önceleri bu gücüyle kendi kendine yetmekten ziyade yeni dünya düzeninin öncüsü rolüne soyunmuş gözükürken 2000'li yıllara yaklaşıldığında 11 Eylül'den sonra 21. yüzyılın "Amerikan yüzyılı" olacağı, olması gerektiği görüşüne gelindi.

Jacob Viner, Kanadalı bir ekonomisttir. Frank Knight ve Henry Calvert Simons ile birlikte 1930'ların başlarındaki Chicago ekonomi okulu'nun "ilham verici" akıl hocalarından biri olarak kabul edilir. Chicago fakültesinin önde gelen isimlerinden biriydi. Paul Samuelson, Viner'i 1860'tan sonra doğan birkaç Amerikan "ekonomi azizlerinden" biri olarak adlandırdı. Politik ekonomi alanında önemli bir figürdü.

<span class="mw-page-title-main">Marcello Musto</span>

Marcello Musto Kanada’daki York University’de sosyoloji profesörü ve The Laboratory for Alternative Theories’in kurucu direktörüdür. Son on yıl içinde Marx çalışmalarının yeniden canlanmasına önemli katkılarda bulunan yazarlardan biri olarak dünya çapında kabul görmektedir ve araştırma alanları arasında Sosyalist Düşünce, emek hareketi tarihi ve alternatif sosyo-ekonomik sistemler de bulunmaktadır. Karl Marx’ın Son Yılları: Entelektüel Bir Yaşam Öyküsü kitabının yazarıdır ve başlıca eserleri dört tek yazarlı kitap, on iki derleme kitap ve 50’den fazla dergi makalesi ve kitap bölümünden oluşmaktadır. Çalışmaları dünya çapında yirmi beş dile çevrilmiştir.

Saldırgan realizm, uluslararası ilişkilerde neorealist düşünceye ait yapısal bir teoridir ve siyaset bilimci John Mearsheimer tarafından savunmacı realizme tepki olarak ortaya atılmıştır. Saldırgan realizm, uluslararası sistemin anarşik doğasının uluslararası politikada saldırgan devlet davranışlarının teşvik edilmesinden sorumlu olduğunu savunur. Teori, büyük güçleri, uluslararası sisteme hükmetme yönündeki tutarlı amaçları doğrultusunda dengeleme stratejileri yerine sorumluluk yükleme ve kendi reklamını yapmaya öncelik veren yani gücü maksimize eden revizyonistler olarak tasvir ederek savunmacı realizmden temelde ayrılır. Teori, uluslararası ilişkilerin incelenmesi ve anlaşılması için önemli alternatif katkılar getirmekte ancak bir eleştiri konusu olmaya devam etmektedir.

Uluslararası ilişkiler teorisinde anarşi kavramı, dünyanın herhangi bir üst otoriteden veya egemenden yoksun olduğu fikrine dayanır. Anarşik bir devlette anlaşmazlıkları çözebilecek, hukuku uygulayabilecek veya uluslararası politika sistemini düzenleyebilecek hiyerarşik olarak üstün, zor kullanma tekeline sahip bir güç yoktur. Uluslararası ilişkilerde de anarşi, teorinin başlangıç noktası olarak kabul edilir.

Uluslararası Politika Teorisi, Kenneth Waltz’un uluslararası ilişkileri açıklamak için yapısal realist bir teori olan neorealizmi oluşturduğu 1979 tarihli uluslararası ilişkiler teorisi kitabıdır. Waltz, neoklasik ekonomi teorisini dikkate alarak uluslararası siyasi sistemin temel “düzenleyici ilkesinin” anarşi olduğunu ve bunun da “işlevsel olarak farklılaşmamış”, “üstlük ve astlık ilişkilerinden” yoksun, yalnızca farklı yetenekleriyle ayırt edilen bireysel devlet aktörlerinin varlığıyla tanımlandığını ileri sürmüştür.

Büyük Güç Siyasetinin Trajedisi, Amerikalı akademisyen John Mearsheimer’ın 2001 yılında yayınladığı uluslararası ilişkiler teorisi konulu kitabıdır. Mearsheimer, “saldırgan realizm” teorisini, temel varsayımlarını, erken dönem realist teoriden evrimini ve öngörü kabiliyetini belirterek açıklamakta ve savunmaktadır. Kitaptan uyarlanan bir makale daha önce Foreign Affairs dergisinde yayınlanmıştır.

Hegemonyadan Sonra, Robert Keohane tarafından 1984 yılında yayımlanan bir kitaptır. Liberal kurumsalcı bir uluslararası ilişkiler teorisinin önde gelen metinlerinden birisidir. Kitap, anlamlı bir uluslararası işbirliğinin mümkün olmadığına dair neorealist iddialara ve uluslararası işbirliğinin yalnızca hegemonya altında mümkün olduğun dair hegemonyacı istikrar teorisi iddialarına meydan okumaktadır. Kitap, yeni kurumsal iktisadın içgörülerini uluslararası ilişkilere uygulamaktadır. Kitap, aktörler ve uluslararası sistem hakkındaki realist varsayımların mantıksal olarak anlamlı bir işbirliğinin mümkün olduğu sonucuna nasıl yol açabileceğini göstermektedir.

Liberal kurumsalcılık, devletler arasında uluslararası işbirliğinin mümkün ve sürdürülebilir olduğunu ve bu işbirliğinin çatışma ve rekabeti azaltabileceğini savunan bir uluslararası ilişkiler teorisidir. Neoliberalizm, liberalizmin gözden geçirilmiş bir versiyonudur. Neorealizm ile birlikte liberal kurumsalcılık, uluslararası ilişkilere yönelik en etkili iki çağdaş yaklaşımdan biridir.

Güç politikası, uluslararası ilişkilerde güç ve ulusal çıkar dağılımlarının veya bu dağılımlardaki değişikliklerin savaşın ve sistem istikrarının temel nedenleri olduğunu iddia eden bir güç teorisidir.