Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.
Latin veya Romen harfleri, kökeni antik Roma tarafından Eski Latinceyi yazmak için kullanılan Latin alfabesine dayanan bir yazı sistemidir. ISO tarafından belirlenmiş standart modern Latin alfabesinde 26 harf bulunur. Latin harfleri şu anda dünyada en yaygın kullanılan yazı sistemidir.
Türk dilleri alfabeleri veya çağdaş Türk yazı dilleri alfabeleri çağdaş dönem Türk yazı dilleri için kullanılan çeşitli alfabelerdir. Uzun tarihî dönemler içinde kullanılmış olan Türk yazı sistemlerinin sonrasında, bazılarının terki, bazılarının devamı ile günümüzde kullanımda olmuşlardır.
İbrani alfabesi, Sami dilleri grubuna bağlı ve İsrail'in resmî dili olan İbranicenin ve Aşkenaz Yahudilerinin konuştuğu bir Cermen dili olan Yidiş ile Sefarad Yahudilerinin dili olan Ladino gibi diğer Yahudi dillerinin yazımında kullanılan Arami alfabesi kökenli bir ünsüz alfabesi.
Aruz ölçüsü ya da aruz vezni, Arap edebiyatından doğarak İslamî edebiyatalara da yayılmış bir nazım sistemi; nazımda uzun veya kısa, kapalı ya da açık hecelerin belli bir düzene göre sıralanarak ahengin sağlandığı ölçüdür.
K-k, Türk alfabesinin 14. harfidir. Türkçede bu harfin işaret ettiği ses ke denilerek isimlendirilir. Sıklıkla, harfin işaret ettiği ses ka denilerek isimlendirilir, ancak TDK'ye göre bu isimlendirme yanlıştır. Bu durumda sesin ince ve kalın şekilleri vardır. Fonetik bakımdan kalın seslilerle birlikte art damak, ince seslilerle birlikte ön damaktan çıkarılan süreksiz ve sert bir sessiz harf olduğundan sesli-sessiz uyumunu gerektirir. Türkçe kelimelerde bu harfin kullanım sıklığı % 4,71'dir. Arap alfabesine dayalı Göktürk, Uygur ve Osmanlı alfabelerinde iki ayrı harf ve ses olarak kaf ve kef yerine bugünkü Türkçede k kullanılmaktadır.
Meroitik yazı, Meroë Krallığı'nın Meroitik dili yazmak için en azından MÖ 200 yılında kullandığı Mısır hiyeroglif ve Demotik kökenli bir alfabedir, ayrıca bir olasılıkla onu izleyen Nübye krallıklarının dilini yazmak için de kullanılmıştır. Eski Eski Nübyece daha sonraları Yunan uncial alfabesi ile yazıldığında bu alfabeye üç tane Meroitik glif (karakter) de dahil edilmiştir.
Tay alfabesi, 44 sessiz harf içeren bir hece yazısıdır. 18 ünlü, 6 çift sesli harf vardır. Harflerden 8 tanesi, yalnızca Pali ve Sanskritçe kaynaklı kelimeleri yazmak için kullanılır.
Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.
Küçük ünlü uyumu ya da düzlük-yuvarlaklık kuralı, Türkçedeki ses uyumlarından biri. Öz Türkçe sözcüklere ait ortak bir özelliktir.
Ses, dilin parçalanamayan en küçük parçasıdır. Sesten daha küçük bir dilbirliği yoktur. Sesler bazen tek başlarına, çok defa da yan yana gelerek, canlı cansız varlıkları, kavramları ve durumları karşılayan dil öğelerini, dil biçimlerini meydana getirirler.
Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.
Ünlü, sesli veya vokal; ses yolu görece açık durumda iken, ses tellerinin titreşmesi ile bir engele takılmadan oluşan; hecenin en küçük birimini oluşturan konuşma sesi. Ünsüz veya sessiz karşıtıdır. Ünlülük kavramı harflerden ziyade "sesleri" tanımlar zira bir harf kimi sözcüklerde ünlü, kimi sözcüklerde ise ünsüz bir sesi simgeleyebilir.
Ünsüz, sessiz ya da konsonant; m, r, g gibi, oluşması esnasında, kısmen de olsa, bir engele çarpan konuşma sesi. Ünsüzler, ünlülerle birlikte kullanılarak heceleri meydana getirirler: de, le, em, es, bi, si gibi.
Aküt veya vurgu işareti (´) Latin, Kiril ve Yunan betiklerine dayalı alfabeler ile birçok modern yazı dilinde kullanılan aksan işaretidir. Sesli harfler üzerine konulan aksan işareti olarak da geçer. Asıl olarak Fransızca kökenli bir kelimedir ve Fransızca yazılışı Accent aigu şeklindedir.
Abugida İngilizce telaffuz: [ˌɑːbuːˈɡiːdə], ya da diğer adıyla alfabetik hece yazısı, parçalı bir yazı sistemi çeşididir. Bu sistemde, birbirini takip eden her sessiz-sesli çifti tek bir birim olarak yazılır: Her birim bir sessiz harfi temel alır; sesli harf ise ikincil önem taşır. Bu özelliğiyle sessiz ve sesli harflerin aynı değerde öneme sahip olduğu alfabelerden, sesli harflerin eksik olduğu veya isteğe bağlı olarak yazıldığı ebcetlerden ve her bir hecenin birbirinden bağımsız birer sembol ile gösterildiği klasik hece yazılarından ayrılır. Abugidalar, Güney ve Güneydoğu Asya'da kullanılan Brahmî familyasına ait yazıları kapsar.
Ortak Türk Alfabesi, Türk dillerindeki asal sesler esas alınarak ve aynı kaynaktan çıkanlar sınıflandırılarak tüm harflerin gösterildiği bir sistemdir. Henüz ortak bir biçime ulaşılamamış olmasına rağmen büyük oranda şekillenmiştir.
Èè, harfi Katalan, Fransız, İtalyan ve İskoçça alfabelerinde kullanılır.
Bürünbirimcik ya da mora, bazı dillerdeki vurgu ya da dilsel eş değerlemenin boyutunu ortaya koyan, hece değerinin belirlendiği ses bilimsel birimdir. Bürünbirimcik, hece kavramından farklı olup heceden farklı bir zamansal ölçüme dayanmaktadır. Bununla birlikte, bürünbirimciğin birçok farklı tanımı vardır. İngilizcede kullanılan mora terimi Latincede "kalabalık, gecikme" anlamlarına gelir ve Yunanca "chronos" kelimesinin birebir çevirisidir. 1968'de Amerikan dil bilimci James D. McCawley bürünbirimciği "iki parçadan oluşan uzun bir hece ya da tek bir parçadan oluşan kısa bir hece" olarak tanımlamıştır.
Sesdizim yahut Fonotaktik, bir dilde izin verilen sesbirim kombinasyonlarındaki sınırlamalarla ilgilenen bir sesbilim dalıdır. Sesdizim, izin verilen hece yapısını, ünsüz kümelerini ve sesli harf dizilerini sesdizimsel kısıtlamalar aracılığıyla tanımlar.