İçeriğe atla

HeForShe

HeForShe
Kuruluş20 Eylül 2014 (2014-09-20)
Önemli kişilerEmma Watson
Elizabeth Nyamayaro
Winston Duke
Edgar Ramirez[1]
Ana kurumUN Women
Resmî siteheforshe.org

HeForShe (He for She olarak da geçer), Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi tarafından 2014'te, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaygın hâle getirilmesi için başlatılan dayanışma hareketidir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini sosyo-ekonomik ve politik bir sorun olarak tanımlanması düşüncesine dayanmaktadır. Amacı, erkeklerin ve erkek çocuklarının toplumlarda yaygın durumdaki eşitsizliğin nedeni ve egemen kültürünün (yerleşik menfi cinsiyet kalıpları ve cinsiyet rolleri) etkisinin farkına vararak eşitliğe dahil edilmesidir. Hareketin logosunda kadın ve erkek sembolleri yan yanadır ve bu kadın ve erkek birliğini temsil eder.[2][3] Dayanışma Eylül 2020 itibarıyla 3,3 milyon taahhüte ulaştı.[4]

20 Eylül 2014'te Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun BM Kadın Birimi İyi Niyet Elçisi Emma Watson farklı yönetim ve iş pozisyonlarında bulunan erkekleri cinsiyet eşitliği taahhüdünde bulunmaları için küresel bir çağrı bulundular. Moon kadınlara yönelik şiddet ve tehditten erkeklerin sorumlu olduğunu söyleyerek bunu durdurmak için erkeklerin insan haklarına saygı duymaları ve şiddete karşı harekete geçmeleri çağrısında bulundu.[5]

BM nezdinde kampanya başlatıldıktan sonra #HeForShe etiketi Twitter başta olmak üzere birçok sosyal mecrada milyonlarca kez paylaşıldı.[6]

Dayanışmanın paydaşları arasında Türkiye'den Koç Holding bulunmaktadır. Fenerbahçe SK, Valencia CF, Danone Uluslar Kupası ve BNP Paribas Open gibi kulüp ve organizasyonlar ise dayanışmanın diğer sportif paydaşlarıdır.[7][8][9][10]

Dayanışmaya genellikle olumlu bulunsa da isimlendirme ve logonun non-binary cinsiyetleri temsil etmediği eleştirisi yapıldı.[11]

Kaynakça

  1. ^ Monde, Chiderah (22 Eylül 2014). "Emma Watson embraces feminism, introduces 'HeForShe' campaign in speech at UN meeting". New York Daily News. 22 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Eylül 2014. 
  2. ^ "Emma Watson's UN gender equality campaign is an invitation to men, too". The Guardian. 3 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2020. 
  3. ^ "Of Women and Men". Brand New. 4 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2020. 
  4. ^ "COMMIT TO GENDER EQUALITY". HeForShe. 27 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2020. 
  5. ^ "Star-studded event kicks off UN Women global gender solidarity campaign". UN News. 7 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2020. 
  6. ^ "ABOUT THIS ENTRY". Shorty Awards. 5 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2020. 
  7. ^ "KOC HOLDİNGS". HeForShe. 23 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2020. 
  8. ^ "HeForShe Hareketine Katılmaya Çağırıyoruz". Fenerbahçe. 18 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2020. 
  9. ^ HeForShe (13 Aralık 2017). "Danone Nations Cup Awareness Facebook Video". HeForShe. 7 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2020. 
  10. ^ We Are Tennis BNP Paribas. "La journée internationale du droit des femmes à Indian Wells". We Are Tennis BNP Paribas. 17 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2020. 
  11. ^ xoJANE. "Sorry Privileged White Ladies, But Emma Watson Isn't a 'Game Changer' for Feminism" (İngilizce). Huff Post. 10 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Eylül 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Maskülizm esas olarak erkeklerin deneyimleri üzerine kurulmuş toplumsal teori ve politik bir hareket tarzıdır. Maskülizmin çoğu sözcüsü bir yandan toplumsal ilişkilerin eleştirisini yaparken bir yandan da toplumsal cinsiyet (gender) eşitsizlik ve erkeklerin hakları ve sorunları gibi konular üzerine yoğunlaşmaktadırlar. Maskülizmi savunan kişiye "maskülist" denir. Tarihte bu adlandırmaya uygun görüşleri (maskülizmi) ilk kez ortaya koyan kişi sosyalist bir teorisyen olan Ernest Belfort Bax idi. Bununla birlikte zaman içinde maskülist çevrelere muhafazakâr kesimler de dahil olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

İslami feminizm, modern düşün hayatında yer bulmaya başlayan melez ideolojilerin bir örneği. İslami paradigma içinde dile getirilen feminist söylem ve uygulamalar bütününe verilen adlandırma. Modern İnsan Hakları bildirgelerinde tüm insanların eşit olduğu söylenirken, İslam dünyasında, gündelik yaşamda geleneksel inanışlar ve dini inanca dayalı, konjonktür ile uyuşmayan kadın-erkek ayrımı ve erkeklerin üstünlüğü söylemine karşı, kadınların eşitliği ve/veya üstünlüğünü savunan bir düşünce sistemiyle İslam düşüncesini harmanlamaya itmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Cinsiyet</span>

Cinsiyet, erillik ve dişilik arasında farklılık gösteren özellikler aralığı veya bağlama göre, bu özellikler biyolojik cinsiyeti ve cinsiyete dayalı toplumsal yapıları kapsayabilir.

Kuir veya Queer, heteroseksüel veya cisseksüel olmayan insanlar için kullanılan bir şemsiye tabirdir.

Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme (TCDB), kaynakların kadınların ve erkeklerin ihtiyaçları, gereksinimleri ve ilişkileri doğrultusunda dağıtılmasına yönelik bir bakış açısıdır. TCDB, toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinin planlama ve bütçeleme süreçlerine dâhil edilmesini amaçlamaktadır. TCDB, kadınların ve erkeklerin farklı ihtiyaçlarını ve önceliklerini temel haklar perspektifi ile dikkate almaktadır. Uygulandığı bölgelerde kamu harcamalarının toplumsal cinsiyet eşitliğini iyileştirip iyileştirmediğini araştırmaktadır. Bir başka ifadeyle, toplumsal cinsiyet eşitliği hakkında verilen taahhütlerin yerine getirilmesi ve uygulanması için önemli bir araç görevi görmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarındaki bütçe sürecinin her aşamasında eşitlik perspektifini güçlendirerek, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini gidermeyi amaçlamaktadır. TCDB kadın ve erkekler için ayrı ayrı bütçe hazırlanması anlamına gelmez. Aynı zamanda, kaynakların yarısının erkeklere yarısının kadınlara verilmesi demek değildir TCDB, merkezi ve yerel yönetimlerin bütçelerini kadınların ihtiyaçlarını ve gereksinimlerini göz önünde bulundurarak hazırlamaları yaklaşımını benimser. Cinsiyetler arasında ayrımcılığa sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması için önemli bir mali araçtır. TCDB'nin hedeflerinden biri de kadınların statüsünün toplumun her alanında yükseltilmesidir. Kadınların ve erkeklerin toplum içindeki ekonomik ve sosyal konumları birbirinden farklıdır. Dolayısıyla, devletin yahut belediyenin iktisadi faaliyetleri kadınları ve erkekleri farklı şekillerde etkilemektedir. Özetle, TCDB ile kamu harcamalarında bir artış veya kadınlar ve erkekler için ayrı bütçeleme yapılması değildir.

Üçüncü cinsiyet veya üçüncü cins, bireylerin hem kendileri hem de toplum tarafından ne erkek ne de kadın olarak kategorize edildiği bir kavram. Ayrıca, üç veya daha fazla cinsiyeti tanıyan toplumlardaki bir toplumsal kategoriyi ifade eder. Üçüncü terimi genellikle "diğer"i kastediyor olarak anlaşılır; bazı antropologlar ve sosyologlar açıklanan dördüncü, beşinci, ve "bazı" cinsiyetleri ifade ederler.

Feminist etik, geleneksel etik teorilerinin, çoğunlukla erkek egemenliğinde olduğu için, kadının ahlaki deneyimine az değer verildiği inancına dayanan bir etik yaklaşımdır ve bu nedenle etiği dönüştürmek için bütüncül bir feminist yaklaşımla yeniden şekillendirmeyi seçer.

Cinsiyet kimliği, kişinin kendi cinsiyetine ilişkin kişisel duygusudur. Cinsiyet kimliği, bir kişinin atanmış cinsiyetiyle ilişkili olabilir veya ondan farklı olabilir. Çoğu bireyde, cinsiyetin çeşitli biyolojik belirleyicileri, bireyin cinsiyet kimliğiyle uyumludur ve tutarlıdır. Cinsiyet ifadesi tipik olarak bir kişinin cinsiyet kimliğini yansıtır, ancak bu her zaman böyle değildir. Bir kişi, belirli bir toplumsal cinsiyet rolüyle tutarlı davranışlar, tutumlar ve görünümler ifade etse de, bu tür ifadeler mutlaka cinsiyet kimliklerini yansıtmayabilir. Cinsiyet kimliği terimi, 1964 yılında psikiyatri profesörü Robert J. Stoller tarafından icat edildi ve psikolog John Money tarafından popüler hale getirildi.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet</span> kadınlık ve erkeklik arasındaki ayırt edici fiziksel, zihinsel ve davranışsal özellikler

Toplumsal cinsiyet, kadınlık ve erkeklik ile ilgili ve bunlar arasında ayrım yapan özellikler dizisidir. Bağlama bağlı olarak bu, cinsiyete dayalı sosyal yapıları ve cinsiyet kimliğini içerebilir. Çoğu kültür, cinsiyetin iki kategoriye ayrıldığı ve insanların birinin veya diğerinin parçası olarak kabul edildiği bir cinsiyet ikiliği kullanır; bu grupların dışında olanlar ikili olmayan şemsiye terim kapsamına girebilir. Güney Asya'daki hicralar gibi bazı toplumların "erkek" ve "kadın" dışında belirli cinsiyetleri vardır; bunlara genellikle üçüncü cinsiyetler denir.). Çoğu akademisyen, cinsiyetin sosyal organizasyon için merkezi bir özellik olduğu konusunda hemfikirdir.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet sosyolojisi</span> sosyolojinin alt dalı

Toplumsal cinsiyet sosyolojisi, kadın ve erkek arasındaki farkılılıkların kültürel ve toplumsal olarak nasıl kurulduğunu, kadın ve erkeğin sosyal yapı içindeki durumlarını, kadınlık ve erkeklik kimliğinin oluşum sürecini inceleyen sosyoloji alt dalıdır.

Cinsiyet bükücü, cinsiyetlerden beklenen rolleri büken kişidir. Cinsiyet bükme kimi zaman toplumsal aktivizm olarak görülür. Homofobi, transfobi, kadın düşmanlığı ve erkek düşmanlığına karşı çıkış olarak okunabilir. Kimi cinsiyet bükücüler doğumda kendilerine atanan cinsiyeti kabul ederler ancak onun gerektiği rollere bürünmeyi reddederler. Bu isyan androginos giysiler, tavırlar ve alışılagelmedik cinsiyet rolleri içerebilir. Kimi cinsiyet bükücüler kendilerini trans veya non-binary olarak tanımlayabilir. Akademik teorisyenlere göre bu kişiler "geleceğin bedenini inşa" faaliyeti de güdüyorlar.

Cinsiyet tarafsızlığı, politikaların, dilin ve diğer sosyal kurumların rolleri insanların cinsiyetine göre ayırt etmekten kaçınması gerektiği fikridir. Bu, bir cinsiyetin diğerinden daha uygun olduğu sosyal roller olduğu izleniminden kaynaklanan ayrımcılığı önlemek içindir. Tarih boyunca cinsiyet eşitliğindeki eşitsizlik, pazarlama, oyuncak, eğitim ve ebeveynlik teknikleri dahil olmak üzere toplumun birçok yönü üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Son yıllarda toplumsal cinsiyet tarafsızlığını artırmak için kapsayıcı dili kullanmaya ve eşitliği savunmaya toplumsal bir vurgu yapılmıştır.

Postgenderizm ya da Post Cinsiyetçilik, toplumsal cinsiyetin kültürel, psikolojik ve sosyal olarak aşınmasından doğan

Feminist teoride, heteroataerkillik veya cisheteroataerkillik, cis erkeklerin ve heteroseksüellerin, cis dişilerin ve diğer cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin üzerinde yetkiye sahip olduğu sosyopolitik bir sistemdir. Bu terim, kadınlara yönelik ayrımcılıkla LGBTQ bireylere yönelik ayrımcılığın aynı cinsiyetçi sosyal ilkeden kaynaklandığını vurgular.

<span class="mw-page-title-main">BM Kadın Birimi</span> BM kuruluşu

BM Kadın Birimi olarak da bilinen Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların güçlenmesi için çalışan bir Birleşmiş Milletler kuruluşudur.

Batı feminizmi, toplumsal hayata eşit erişimin yanı sıra cinsiyet eşitliği haklarını savunan kadınları özgürleştirme hareketidir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin dengelenmesi, kadınların ötekileştirilmesin önüne geçilmesi ve kadınların toplumsal hayatın içindeki haklara erişiminin eşitliğini savunur. Doğu'da Batı feminizmi genellikle burjuva davranışların öne çıkması nedeniyle reddedilir.

Toplumsal cinsiyet ve cinsel çeşitlilik (GSD) veya basitçe cinsel çeşitlilik, bu çoğulluğu oluşturan kimliklerin, davranışların veya özelliklerin her birini belirtmeye gerek kalmadan cinsiyet özelliklerinin, cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin tüm çeşitliliğini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Feminist hareketler ve ideolojiler</span>

Yıllar boyunca çeşitli feminist ideoloji hareketleri gelişti. Hedefler, stratejiler ve bağlılıklar bakımından farklılık gösterirler. Sıklıkla örtüşürler ve bazı feministler kendilerini feminist düşüncenin çeşitli dallarıyla özdeşleştirirler.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet eşitliği</span> tüm cinsiyetlerin haklara, kaynaklara, fırsatlara ve korumalara eşit erişimi

Toplumsal cinsiyet eşitliği, erkek ve kadının kamusal ve özel yaşamın tüm alanlarına eşit ve yetkinleştirilmiş şekilde katılımını ifade eden bir insan hakları kavramıdır.