Latin alfabesi, antik Roma tarafından Eski Latince yazmak için kullanılan Latin harfleri tabanlı alfabedir. 23 harften oluşan Latin alfabesi, Latin harflerini kullanan ilk alfabedir.
Alfabe veya abece, her biri dildeki bir sese karşılık gelen harfler dizisidir. "Abece" kelimesi, Türkçedeki ilk üç harfin okunuşundan oluşur. Benzer biçimde Fransızca kökenli “Alphabet” kelimesinden Türkçeye geçen "alfabe" sözcüğü, eski Yunancadaki ilk iki harf olan "alfa" ile "beta"nın okunuşundan gelir.
Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.
Ee, Türk alfabesinin 6. harfidir. Şimdiki Suriye ve Filistin coğrafyasında yaşayan Sümerler, alfabelerinin beşinci harfi olan he´yi bu harfle sembolize etmişlerdir. Sümerler, Mısırlıların hiyeroglif yazısındaki eğlenen adam sembolünü, E harfinin sembolü olarak almışlardır. Bunun en olası nedeni, “he” sesinin sevinç ifadesi olan “hey” ünlemini andırmasıdır. Eski Yunanlar, E harfini kendi epsilon harflerini yazmak için kullanmışlardır. Romalılar ise E harfine şimdiki görünümünü vermişlerdir.
Kiril alfabesi, Avrasya'da çeşitli dillerin yazımı için kullanılan alfabedir. Çeşitli Slav, Kafkas, Moğol, Ural, ve İranî dillerinin resmî alfabesidir. En eski Slav kitaplarının yazıldığı iki alfabeden biri olan Kiril yazısı, Aziz Kiril ve kardeşi Metodius tarafından 9. yüzyılın ilk çeyreğinde oluşturulmuştur.
K-k, Türk alfabesinin 14. harfidir. Türkçede bu harfin işaret ettiği ses ke denilerek isimlendirilir. Sıklıkla, harfin işaret ettiği ses ka denilerek isimlendirilir, ancak TDK'ye göre bu isimlendirme yanlıştır. Bu durumda sesin ince ve kalın şekilleri vardır. Fonetik bakımdan kalın seslilerle birlikte art damak, ince seslilerle birlikte ön damaktan çıkarılan süreksiz ve sert bir sessiz harf olduğundan sesli-sessiz uyumunu gerektirir. Türkçe kelimelerde bu harfin kullanım sıklığı % 4,71'dir. Arap alfabesine dayalı Göktürk, Uygur ve Osmanlı alfabelerinde iki ayrı harf ve ses olarak kaf ve kef yerine bugünkü Türkçede k kullanılmaktadır.
Yazı sistemi, bir dildeki unsurları ve tarif edilebilir durumları temsil etmek için kullanılan bir çeşit semboller sistemidir.
Harf, yazı yazmak için kullanılan semboldür. Harfler, Seslerin yazı sistemlerindeki karşılığıdır. Harflerin hepsi birleşerek alfabeyi oluştururlar. Yazı harfler dışında rakam, noktalama işaretleri ya da başka semboller içerebilir ama harfler yazının en temel öğesidir.
Gürcü alfabesi, Güney Kafkas dillerinin, özellikle Gürcücenin yazımında kullanılan alfabedir. 1940'larda Osetçe ve 1937-1954 arasında Abhazcanın yazımında da kullanılmıştır. Gürcü alfabesi Dağıstan'da Avarlar tarafından da yüzyıllarca Avar dilini yazmak için kullanılmıştır. Avarlar Gürcü krallıkları ile Alazan vadisi yüzünden çatışmaya başlayınca Gürcü alfabesi, 16. yüzyıldan itibaren yerini Avar dili için düzenlenmiş Arap harflerinden oluşan Ajam alfabesine bıraktı.
Qq, Türk alfabesinde bulunmayan bir harftir. Ancak Türkçede kû /cuː/ ismiyle bilinir. Uluslararası Fonetik Alfabesi'nde ötümsüz küçükdilsil patlamalı ünsüzü gösterir.
Harf Devrimi veya Harf İnkılâbı, Türkiye'de 1 Kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı "Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun"un kabul edilmesi ve yeni alfabenin yerleştirilmesi sürecine genel olarak verilen isimdir. Yasa, 3 Kasım 1928 günü Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yasanın onaylanmasıyla o güne değin kullanılan Arap harfleri esaslı Osmanlı alfabesinin geçerliliği son buldu ve Latin harflerini esas alan Türk alfabesi yürürlüğe kondu.
Lje Kiril alfabesinin bir harfidir. "л" ile "ь" birleşimi şeklindedir. Sırpça, Makedonca ve Abhazcada kullanılır. Latin alfabesinde ise "lj" olarak kullanılır.
Hemze, Arap alfabesinde tek başına bir harf olmayıp elif harfinin harekeli hâlidir.
Değişen yıldız belirtmesi, astronomi'de değişen yıldız'lara verilen özel bir tanımlayıcıdır. 17. yüzyılda Bayer tüm parlak yıldızları kataloglarken, takımyıldız adlarının kısaltmaları önüne eski yunan alfabesinin harflerini koyarak bir adlandırma yoluna gitmiştir. Yunan alfabesinin harfleri yeterli olmayınca bu adlandırmaya Latin alfabesinin küçük harfleri ve daha sonra da büyük harfleri ile devam etmiştir. Fotoğraf filminin astronomide kullanılmaya başlaması ile gözlenen yıldız sayısındaki hızlı artış sonucu, Hevelius ve Flamsteed, harflerle yapılan adlandırmanın yeterli olmayacağını düşünerek, bir takımyıldızdaki üyeleri sağ açıklık sırasına dizmişler ve takımyıldız adının önüne sayıları koyarak yıldızları adlandırmayı tercih etmişlerdir. Argelander, 19. yüzyıl ortasında "Bonner Durchmunsterung (1855)" kataloğu ve haritalarını oluştururken, çok sayıda ışık değişimi gösteren yıldızın var olduğunu görmüş ve bunların düzenli bir şekilde adlandırılması gerektiğini düşünmüştür. Argelander değişen yıldızların adlandırılması için arayış içinde iken Latin alfabesinin küçük harfleri tükenmiş, büyük harflerin ise bir kısmı kullanılmış durumdaydı. Alfabenin sonuna yakın harfler hiçbir takımyıldız üyesi için kullanılmamıştı. Argelander öncelikle, bir takımyıldızda 9 dan fazla değişen keşfedilemeyeceği düşüncesi ile Latin alfabesinin R, S, T, U, V, W, X, Y, Z harflerini takımyıldız isminin "in" halinin önüne koyarak adlandırmaya başlamıştır. Ancak yeterli olmadığını görünce, aynı harflerin ikili kombinasyonlarını kullanmıştır:
Εpsilon, Yunan alfabesinin beşinci harfidir. Türkçedeki ince E sesi gibi okunur. Örnek: benim, esir vb.
Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.
He, gırtlaksı sert ünsüz olup birçok Semitik alfabede beşinci harftir. Latin, Yunan ve Kiril alfabelerinde sesli harf E olarak kullanılmasına rağmen İbranicede etrafına konulan noktalama işaretiyle bir ses yarattığından sessiz harf olarak kabul edilir. Arap alfabesinde He harfine denk gelir.
Tet (ט) Semitik alfabelerin dokuzuncu harfidir. Yunan alfabesinde Thita (Θ)'ya eşdeğer olup Arap alfabesinde Ta harfine tekabül eder. Sert kapantılı ünsüz olan /t/ geleneksel Temani ve Sefarad söyleniş şekillerinde [tˤ]'ye dönüşür.
Bulgarcanın Latin harflerine transliterasyonu, Kiril alfabesiyle yazılmış metinlerin Latin alfabesiyle gösterilmesi şeklinde olur. Bu işlem sayesinde söz konusu metnin herhangi bir ses ve anlam kaybına uğramadan okunması ve anlaşılması hedeflenir. Latin harflerine olduğu kadar diğer alfabe sistemlerine de transliterasyon mümkündür. Bulgaristan, günümüze kadar aşamalar hâlinde çeşitli Latinleştirme teknikleri denemiştir.
Əə Kiril alfabesinin bir harfidir. Genellikle Tatarca, Başkurtça, Kazakça, Türkmence, Kalmukça, Azerice, Abhazca, Dunganca, Hantıca, Mansice, Hakasça dillerinde kullanılan Kiril alfabesinde kullanılan bir harftir. Latin alfabesinde karşılığı Ä ve Ə harfidir. Azericedeki karşılığı Əə dir. [æ] diye okunur. Ama Abhazca'daki fonemi [ʷ] şeklindedir, yani kendisinden önce gelen ünsüzün dudakların yuvarlatılarak söylenmesini sağlar. Kalmık dilinde ve Dungan dilinde ise [ә] diye okunur. Kimi latin alfabelerinde "Ǝɘ" biçiminde de kullanılır. Latin harfleri arasında da yer almaya başlamıştır. Bu biçimiyle günümüzde Azeri Latin alfabesinde kullanılır. Kısa, kapalı, gırtlaktan gelen ve sert bir E harfidir. Normal E harfine göre daha kısa ve serttir. Ayrıca A ve E arası bir ses olarak öngörülür (Æ). Ses ve harf karşılığı olarak Arapçada ve Almancada da bulunur. Türkçede normal e sesinden tam olarak ayırt edilebilmesi günümüzde çok zordur. Azericede yoğun olarak kullanılır. İnce bir harf olduğu halde kalın uyumludur. Bu harfi içeren sözcüklerin aslında Büyük Ünlü Uyumuna uymadığı hâlde kulağı tırmalamıyor olması bu nedenledir. Örneğin: İncə. Türkçede Selçuk ismi Azericede “Səlcuk” olarak yazılır. Kazakçada ise ince harftir ve ince uyumludur. Örneğin: Әріп/Harf, Әке/Baba, Әже/Nine