Saruhanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde, 14. yüzyıl başlarında kökenlerinin Oğuzlardan olan Türkler veya bir başka iddiaya göre Manisa bölgesindeki yer adlarından ve bazı maddî işaretlerden yola çıkılarak Kıpçak olduğu belirtilen beylik. Bölgede Kıpçak boylarına ait adların Harezm emîrleriyle gelenler yanında İznik İmparatoru III. İoannis Vatatzes'in döneminde 1241-1250’lerde Trakya’dan getirtilip Batı Anadolu'ya, Menderes vadisi ve Frigya, Bitinya olmak üzere sınırlara yerleştirilmiş olan Kuman/Kıpçaklar’la ilgili olmasının akla yakın olduğu düşünülür. Ancak Saruhanoğullarını bunlara bağlama konusunda delil olmadığı söylenir. Bu bakımdan Saruhan Bey’in de Selçuklu uç bölgesinde yerleşmiş emîrlerden biri olması dışındaki görüşlerin şimdilik kesin olmadığı belirtilir. Batı Anadolu’da Manisa ve çevresinde, Gediz Nehri havzasında Menemen, Gördes, Demirci, Kemalpaşa, Turgutlu, Ilıca ve Akhisar gibi kent ve kasabalarda ağırlıklı olarak kurulmuş bir Türk beyliğidir.
Anadolu Selçuklu Devleti, Türkiye Selçuklu Devleti veya Rum Sultanlığı, Selçuklu Türklerinden olan Kutalmış oğlu Süleyman Şah tarafından Anadolu'da İznik başkent olmak üzere 1077 yılında kurulmuş olan Türk devletidir.
Fergana, Özbekistan'da Fergana ili'nin yönetim merkezi olan şehir.
Babürlüler veya Babür İmparatorluğu, günümüzdeki Hindistan ve çevresi üzerinde kurulmuş ve hüküm sürmüş Türk-Moğol kökenli devlet. Çağatay Türkü bir şef ve Timurlu Hanedanı'ndan olan Babür Şah tarafından 1526 yılında kurulan ve 17. yüzyılın sonu ile 18. yüzyılın başında imparatorluğun gücünün zirvesinde olduğu dönemde, Hindistan'ın büyük bölümüne hakim olan imparatorluğun nüfusunun o tarihlerde 3,2 milyon kilometre karelik bir bölge üzerinde 110 milyon ila 150 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. Babür İmparatorluğu'nun hakimiyet alanı, en geniş olduğu dönemde bugünkü Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'ı kapsamaktaydı.
Delhi Sultanlığı ya da Sultanat-ı Hint, 1206-1526 yılları arasında Hindistan'da hüküm sürmüş olan sultanlıktır.
Ekber Şah tam adıyla Ebü'l-Feth Celâlüddîn Muhammed Ekber Şâh, babası Hümayun Şah'ın ardından 1556-1605 arası Babür İmparatorluğu tahtına geçmiştir. Sind'de bulunan Ömerküt Kalesi'nde doğdu. Babası Hümayun Şah, annesi İran asıllı Hamide Banu'dur. Babürlerin en parlak dönemi Ekber Şah'in padişah olduğu dönemdir.
Babür ve Bebür veya tam adıyla Zahîreddîn Muhammed Bâbur Türk lider, Babür İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı. Soyu, baba tarafından Timur anne tarafından Cengiz Han'a dayanan Babür Şah, 1519'dan itibaren Hindistan'a düzenlediği seferler sonunda bütün Kuzey Hindistan'ı kontrol altına alıp 1526'da Delhi Sultanlığı'na son vererek günümüzdeki Afganistan, Pakistan ve Hindistan'ın kuzeyini kapsayan topraklar üzerinde Babür İmparatorluğu'nu kurdu.
Batur (Bahadır), kahraman ve yiğit savaşçı anlamına gelen, Türk ve Moğol dili kökenli onursal unvan. Bu unvan, cengâverlerlik ve yiğitlik yapmış askeri komutanlar ve destansı kahramanlar için kullanılan bir Altay terimidir. Batır, Badır, Bağatur, Bagatur, Bogatur, Bagatır, Batar, Bağatar, Bahadır olarak da söylenir.
Maratha İmparatorluğu ya da Maratha Konfedarasyonu, 1674-1818 yılları arasında varlığını sürdürmüş Hint devletidir. Güney Asya'da yayılmış ve 2.8 milyon km²'lik bir alana hükmetmişlerdir.
Mümtaz Mahal ya da Ercümend Banu Begüm, Hint-Türk-Moğol Babür İmparatorluğu'nun 5. Hükümdarı Şah Cihan'ın 3. ve en gözde eşi. Adına yapılan Tac Mahal anıt mezarı, tarihin en önemli mimari eserlerinden sayılmaktadır. 7 Temmuz 2007'de New7Wonders Vakfı tarafından düzenlenen oylama sonucunda Dünyanın Yeni Yedi Harikasından biri seçilmiştir.
Hindistan'ın Moğollar tarafından istilası, 1221 – 1327 yılları arasında Hindistan yarımadasına düzenlenen çok sayıdaki Moğol İmparatorluğu istilalarını anlatır. Moğollar Kaşmir bölgesine boyun eğdirseler de Delhi Sultanlığına karşı yapılan saldırılar başarısız olur.
Barlaslar, Barlas Boyu veya Barlas Aşireti Orta Asya'da bulunan Türk veya Türkleşmiş, Moğol göçebe konfederasyonu ve Büyük Timur İmparatorluğu'nun yönetici boyu.
Kâbil, Afganistan'ın başkenti ve en büyük şehri.
Hazaralar, Afganistan nüfusunun yaklaşık %9'unu oluşturan etnik grup. Hazaralar, çoğunlukla Şiî inancına sahiptirler ve bazıları Sünni. Yoğun olarak Bamyan'ı da içine alan Hazaristan bölgesinde yaşarlar. Hazaralar, Afganistan'daki en kalabalık üçüncü etnik gruptur. Ayrıca 650.000 ve 900.000 arasında olduğu tahmin edilen nüfuslarıyla Pakistan'daki azınlık gruplardan biridir. Pakistan'daki Hazara nüfusunun çoğu Ketta şehrinde yaşar.
Şah Alem veya asıl adı Ebü’l-Muzaffer Celâlüddîn Mîrzâ Abdullah Âlem Alî Cevher, 1759 ile 1806 yıllarında hükümdarlık yapmış 16. Babür Şah'ıdır. Babası II. Alemgir Şah 'dır. 50 tane oğlu vardır. Bilinenler arasında en önemlisi II. Ekber Şah'dır.
Asya tarihi, Asya'nın çeşitli bölgelerinde, merkezi Avrasya bozkırlarındaki duruma bağlı olarak daha fazla veya daha az bağlama sahip Doğu Asya, Güney Asya ve Orta Doğu'nun tarihi olarak görülebilir.
Muhammad Salih Tettevî, Moğol metalürjist, astronom, geometri uzmanı ve zanaatkâr, Babür İmparatoru Şah Cihan döneminde ve Sind'li Babür Nevvab Mirza Gazi Bey valiliği sırasında Pakistan'daki Sind eyaletinin Thatta şehrinde doğmuş ve büyümüştür. Bu yıllarda genç metalürjistler işe alınır, himaye edilir ve Agra'daki Babür sarayına teslim edilirdi.
Muhammed Şah, 12. Babür İmparatorudur. Asıl adı Ruşan Akhtar Bahadır olan Muhammed Şah, yönetimi sırasında Babür İmparatorluğunda idari açıdan dağılmaya sebep olan politikalar izlenmiş, sanat ve kültürde ise önemli gelişmeler yaşanmıştır.
Kızıl Kale, Hindistan'daki Delhi şehrinde yer alan tarihi bir kaledir. 1857'ye kadar, 200 yıllık bir süre boyunca, Babür hanedanının imparatorlarının ana ikametgâhıydı. Delhi'nin merkezinde yer alır ve bir dizi müzeye ev sahipliği yapar. İmparatorları ve ailelerini barındırmaya ek olarak, Babür devletinin tören ve siyasi merkeziydi ve bölgeyi etkileyen olayların merkezinde yer almaktaydı.
Türk-Moğol veya Türk-Moğol geleneği; 14. yüzyılda Asya'da, Altın Orda ve Çağatay Hanlığı'nın yönetici seçkinleri arasında ortaya çıkan bir etnokültürel sentezdi. Bu hanlıkların yöneticileri olan Moğol soyluları, sonunda fethettikleri ve yönettikleri Türk halklarına asimile oldular ve böylece Türk-Moğollar olarak bilinmeye başladılar. Bu seçkinler, Moğol siyasi ve yasal kurumlarını korurken yavaş yavaş önceki dinleri olan Tengricilik'den ayrılıp İslam'ı ve Türk dillerini benimsediler.