
Hazar Denizi dünyanın en büyük gölü veya eksiksiz bir deniz olarak sınıflandırılan dünyanın en büyük iç su kütlesidir. Adını Hazar Kağanlığı'ndan almıştır. Güneydoğu Avrupa ve güneybatı Asya'dadır ve dünyanın en büyük tuzlu su gölüdür. Hem deniz, hem de göl özelliklerini taşımaktadır. Petrol yataklarınca zengindir. Tektonik göllere örnektir. Endoreik bir havza olarak, Avrupa ile Asya arasında, Kafkasya'nın doğusunda, Orta Asya'nın geniş bozkırlarının batısında ve Batı Asya'daki İran platosunun kuzeyinde yer almaktadır. Denizin yüzey alanı 371.000 km2 ve hacmi 78.200 km3'tür. Tuzluluk oranı yaklaşık %1,2 olup, bu oran çoğu deniz suyunun tuzluluğunun yaklaşık üçte biri kadardır. Kuzeydoğuda Kazakistan, kuzeybatıda Rusya, batıda Azerbaycan, güneyde İran ve güneydoğuda Türkmenistan ile sınırlanmıştır. Hazar Denizi çok çeşitli canlı türlerine ev sahipliği yapmaktadır ve en çok havyar ve petrol endüstrileriyle tanınmaktadır. Petrol endüstrisinden kaynaklanan kirlilik ve Hazar Denizi'ne akan nehirler üzerine inşa edilmiş barajlar, denizde yaşayan organizmaları olumsuz etkilemiştir.

Türkiye'de yirmi bir tane UNESCO Dünya Mirası bulunmaktadır. İlk olarak 1985'te İstanbul'un Tarihî Alanları, Göreme Millî Parkı ve Kapadokya ile Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, son olarak da 2023'te Gordion ile Anadolu'nun Ortaçağ Dönemi Ahşap Hipostil Camileri listeye dâhil edildi. Listedeki varlıklardan on dokuzu kültürel, ikisi karma alandır. Türkiye'nin Dünya Mirası Geçici Listesi'nde ise yetmiş dokuz tane varlığı bulunmaktadır.

2024 yılı sonu itibarıyla, 195 "Taraf Devlet"te 1.223 Dünya Mirası Alanı bulunmaktadır. 1,223 Dünya Mirası Alanının 952'si kültürel, 231'i doğal, 40'ı karma özelliktedir. Bu Dünya Mirası Alanlarının 49'u sınıraşırı alan olup, birden fazla ülke tarafından paylaşılmaktadır. Sınıraşırı alanları paylaşan toplam 72 ülke bulunmaktadır. Ülkeler Dünya Miras Komitesi tarafından Afrika, Arap Devletleri, Asya ve Pasifik, Avrupa ve Kuzey Amerika ve Latin Amerika ve Karayipler olmak üzere beş coğrafi bölgeye ayrılmıştır.

Ösumi Adaları'ndan biri olan Yakuşima (屋久島), Japonya'nın Kagoşima ili sınırları içinde yer alan Kyūshū'nün güneyinde bulunan adadır. Yüzölçümü 500 km² olan adada yaklaşık 15.000 kişi yaşamaktadır. Ada, Tanegaşima'dan Vincennes Geçidi'yle ayrılmaktadır. Adanın tepe noktası 1935 m yükseklikteki Miyanoura-dake'dir. Japonya'da Sugi olarak bilinen yaşlı Japon çamlarının bulunduğu bölge eşsiz güzellikteki ormangüllerine de ev sahipliği yapmaktadır.

Bakir Komi Ormanları, Ural Dağları'nın kuzey kesiminde yer alan bir UNESCO Dünya Miras Alanıdır. 32.800 km²'lik yüzölçümüyle Avrupa'nın en büyük bakir ormanı konumundadır.

1972 yılında imzalanan UNESCO Dünya Mirası Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), kültürel veya doğal miras açısından önem taşıyan yerler olan Dünya Mirasları kavramını tanımladı. Doğal özellikler, jeolojik ve fizyografik oluşumlar ve bilim, koruma veya doğal güzellik açısından önemli olan doğal alanlar doğal miras olarak tanımlanır. Azerbaycan, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmeyi 16 Aralık 1993'te onaylamasıyla ülkedeki alanlar listeye dahil edilmiştir.

Dünya Mirası, UNESCO tarafından listelenen, özel kültürel veya fiziksel öneme sahip yerlerden her birine verilen addır. Genel Kurul tarafından seçilen 21 UNESCO üyesi ülkenin oluşturduğu Dünya Miras Komitesi tarafından yönetilen uluslararası Dünya Mirası Programı bu listeyi güncellemektedir.
Sündiken Dağları, Eskişehir il sınırlarında bulunan sıra dağlardır. Karadeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesinin sınırını oluşturur.

Tongariro Millî Parkı, Yeni Zelanda'nın Kuzey Adası'nda bulunur ve ülkedeki en eski millî parktır. UNESCO tarafından 2017 itibarıyla karma olarak kabul edilen 28 Dünya Mirası alanından birisidir.

Atlas Ormanı, Brezilya'nın Atlantik kıyısında, kuzeyde Rio Grande do Norte eyaletinden güneyde Rio Grande do Sul eyaletine, iç kısımlarda Paraguay ve Arjantin'deki Selva Misionera olarak bilinen Misiones'e kadar uzanan bir ormandır.

Kaya, Kenya'nın eski Kıyı Bölgesi'ndeki Mijikenda halkının kutsal bir ormanıdır. Kaya ormanı, ritüel gücün asıl kaynağı ve kültürel kimliğin kökeni olarak düşünülür; aynı zamanda belirli etnik grup üyeleri için bir ibadet alanıdır. Yerleşim, ritüel merkezi ve tahkim edilmiş bölge de kayanın bir parçasıdır. Günümüzde kaya, Mijikenda'nın geleneksel bir organizasyon birimi olarak da adlandırılmaktadır. Yaklaşık 30 ayrı kayanın on bir tanesi birlikte gruplandırılmış ve UNESCO Dünya Mirası olan Kutsal Mijikenda Kaya Ormanları adı ile listelenmiştir.

Katun Tabiatı Koruma Alanı, Güney Sibirya'nın orta Altay Dağları'nın dağlık bölgelerinde bulunan bir Rus zapovednik'tir. Katun Nehri, koruma alanı içindeki bir vadiden geçerek Obi Nehri'nin birincil kaynağını oluşturmaktadır. Katun Nehri'nin kaynakları, koruma alanının uzak doğu kenarında yer alan 4.506 metre (14.783 ft) yüksekliği ile Sibirya'nın en yüksek dağı olan Beluça Dağı'nda yer almaktadır. Katun, UNESCO Dünya Mirası alanı Altaylar'daki Altın Dağlar'ın bir parçasını oluşturan, uluslararası öneme sahip bir biyolojik çeşitlilik merkezidir. Katun Tabiatı Koruma Alanı, Altay Cumhuriyeti'nin Kök-Suu ilçesinde yer almaktadır.

Zagatala Devlet Tabiatı Koruma Alanı, Azerbaycan'da Kafkas Dağları'nın güney yamaçlarının orta kesiminde, Zagatala ve Balakan ilçeleri sınırları içinde yer alan bir tabiatı koruma alanıdır. 252 kilometrekarelik üzerine kurulmuştur. Koruma alanı, Kafkasya karma ormanları ekolojik bölgesi içinde yer almaktadır. Koruma alanının sınırları birkaç kez değiştirildi.

Lenkeran Ovası, Güney Azerbaycan'da Hazar Denizi kıyısındaki dar bir ova şerididir. Kendi içinde Aral-Hazar Çöküntüsünün bir uzantısı olan Kura-Aras Ovası'nın güneye doğru uzantısıdır. Adını Lenkeran şehrinden almıştır.

Euxine-Kolşik yaprak döken ormanlar, Karadeniz'in güney kıyısında yer alan ılıman geniş yapraklı ve karma ormanlar ekolojik bölgesidir. Ekolojik bölge, batıda Bulgaristan'ın güneydoğu köşesinden Türkiye'nin kuzey kıyısına, doğuda Karadeniz'in doğu ucunu saran Gürcistan'a kadar uzanan ince kıyı şeridi boyunca uzanır.
Azerbaycan'ın florası veya Azerbaycan'ın bitki örtüsü, Azerbaycan'da bulunan bitkileri, ağaçları, çiçekleri ifade eder.

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası, 1972'de kurulan UNESCO Dünya Mirası Sözleşmesi'nde açıklandığı gibi

Ilıman geniş yapraklı ve karma ormanlar, geniş yapraklı ağaç ekolojik bölgeleri ve kozalaklı ve geniş yapraklı ağaç karma iğne yapraklı orman ekolojik bölgeleri ile Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından tanımlanan ılıman iklim karasal habitat türüdür.

Bulgaristan coğrafyası, Bulgaristan'nın coğrafi özelliklerini tanımlar. Bulgaristan, Tuna Nehrinin güneyinde tamamı Balkan Yarımadasında bulunan ve Karadeniz'e kıyısı olan bir Güneydoğu Avrupa devletidir. Kuzey'de Romanya ile 605 km'lik sınırı vardır. Bu sınırın büyük bölümünü Tuna Nehri oluşturur. Batı'da Sırbistan (344 km) ve Kuzey Makedonya (162 km) ile sınır komşusudur. Güney'de Yunanistan (472 km) ikinci en uzun sınır komşudur. Güneydoğu'da Türkiye (223 km) ile ve Doğu'da Karadeniz ile çevrilidir. Tarihsel olarak Mezya, Trakya ve Makedonya bölgelerini kapsar. Günümüzde Doğu-Batı doğrultusunda uzanan Balkan Dağları, ülkeyi Kuzey Bulgaristan ve Güney Bulgaristan olmak üzere 2'ye böler.
Sovyetler Birliği'nin çoğu eski cumhuriyeti gibi, Azerbaycan da doğal kaynakların verimsiz kullanımı da dahil olmak üzere çevre üzerinde giderek daha fazla olumsuz etkiye yol açan hızlı bir ekonomik gelişme yaşandı. Azerbaycan hükûmeti, çevre korumayı artırmayı ve doğal kaynakların rasyonel kullanımını sağlamayı amaçlamış ve ülkedeki ekolojik durumu iyileştirmek için bir dizi önemli yasa, yönetmelik ve devlet programı başlatmıştır. Ancak, bu ihtiyati yasalar olması gerektiği kadar etkili olmamıştır. Petrol rafinerilerinden veri toplamak için yasal yetki verilen STK'lar genellikle engellendiğinden veya görevden alındığından ve bilgileri gayri resmi olarak toplandığından, şeffaflık Azerbaycan'da sürekli bir sorun olmuştur. Yerli petrol üreticileri, çoğu zaman düzenlemelerden kaçtılar ve Hazar Denizi'ne petrol sızıntısını engelleyemediler. Önümüzdeki 30 yılda, Azerbaycan geçen yüzyılda ürettiğinden daha fazla petrol üretecek ve halen gerçekleştirilen petrol sondaj operasyonlarında çok az koordinasyon veya çevresel önlem vardır. Hazar Denizi'ne kıyısı olan komşu ülkelerle de iletişim eksikliği bulunmaktadır.