İçeriğe atla

Hayvan deneyleri

Hayvan deneyleri, insan dışındaki hayvan türleri üzerinde bilimsel amaçlarla gerçekleştirilen prosedürlerdir. Bu bilimsel amaçların başlıcaları:

  • Temel biyolojik araştırmalar
  • Adli tıpla ilgili araştırmalar
  • Eğitimde mesleki bilgi ve becerilerin kazandırılması
  • İnsan ve hayvan sağlığının korunması veya hayvan refahı amacıyla yapılan araştırmalar
  • Askeri araştırmalar
  • Ürün kalite ve kontrolü için yapılan araştırmalar

Deneylerde kullanılan hayvan türleri

Deneylerde, çalışmanın konu amaç ve hedefine bağlı olarak her tür hayvan kullanılabilir ancak tüm dünyada en çok kullanılan hayvan türleri: balık, kedi, köpek, kemirgenler (çoğunlukla fare, sıçan, hamster, kobay, tavşan), kanatlılar, tek tırnaklılar (at, eşek, katır), ruminantlar, deniz memelileri, insan-dışı primatlardır. Türkiye'de ve çoğu ülkede, insan ile olan genetik benzerliği sebebiyle insan-dışı primatların deneylerde kullanılmasına bir takım yasak veya kısıtlamalar getirilmiştir. Deneylerde kullanılan hayvanlar, hayvan deneylerini düzenleyen tüm yasal metinlerde "deney hayvanı" veya "laboratuvar hayvanı" olarak adlandırılır ancak bu tanımlamalar hayvan hakları savunusu açısından tartışmalıdır. Türkiye'de gerçekleştirilecek deneysel ve bilimsel prosedürlerde kullanılan hayvanların "kayıtlı deney hayvanı üreticisi"nden alınma şartı olsa da; çalışmanın amacının bu şekilde gerçekleştirilebileceğine dair bilimsel gerekçeler sunulması halinde sokak veya bakımevlerindeki kedi ve köpeklerin deneylerde kullanılması mümkün olabilmektedir. Aynı durum, üzerlerinde deney yapılması mevzuatta açık şekilde yasaklanmış olan büyük kuyruksuz maymunlar için de geçerlidir.

Deneylerde kullanılan hayvanlar, prosedürün şiddet kategorisi ve prosedür sonrası genel sağlık durumu gibi etkenlere göre başka çalışmalarda kullanılabilir veya deney sonunda öldürülür. Her tür için belirlenmiş farklı öldürme yöntemleri vardır ve hayvanda kalıcı bir hasar veya şiddetli ağrı-acı var ise uygun yöntemlerden biriyle öldürülür, öldürme işleminin adı ise sakrifiye veya ötanazidir. Deneyin sonucunu etkilememek şartıyla; eğer ağrı ve acı verici uygulamalar söz konusu ise prosedür sırasında hayvanlara anestezi uygulanabilir, prosedür sonrasında ise ağrı kesici verilebilir.

Deney merkezleri

Hayvan deneyleriyle ilgili yasal düzenlemeleri olan tüm ülkelerde hayvanlar üzerinde deneysel ve bilimsel çalışma yapmak isteyen kurum ve kuruluşlar çalışma izni/ruhsat almak zorundadır. Bu izni veren kurum ise ilgili bakanlıktır. Türkiye'de ise buna yetkili merci Tarım ve Orman Bakanlığı'dır. Hayvanlar üzerinde deney yapacak, deneylerde kullanmak üzere hayvan üretecek veya tedarik edecek resmi veya özel kuruluşlar bakanlıktan çalışma izni aldıktan sonra kendi yerel etik kurulunu ve yönergesini oluşturmak zorundadır. Türkiye'de şu an için 135 deney merkezi bulunmaktadır. Merkezler, çalışma izni alırken deneylerde kullanacakları türleri de belirterek bu türlerin bakım ve barınmasına uygun ortamı da sağlarlar. Bu merkezlerde ayrıca bir Hayvan Refahı Birimi bulunur ve sorumlu veteriner hekim prosedürleri denetler.

Etik kurullar

Hayvanlar üzerinde deneysel ve bilimsel çalışma yapan resmî ve özel kuruluşların kendi bünyesinde oluşturduğu kurula Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu (HADYEK), bakanlığa bağlı olarak çalışan ve tüm yerel etik kurulları denetleyen ve yönergelerini onaylayan kurula ise Hayvan Deneyleri Merkezî Etik Kurulu (HADMEK) denir. HADYEK kurumun sorumlu veteriner hekimi, yetkili ve temsilcilerinden, HADMEK ise bakanlık bürokratları, akademisyenler ve meslek örgütü temsilcileri-meslek profesyonellerinden oluşur. HADMEK'i oluşturan 21 kişiden birinin, hayvanları korumaya yönelik faaliyet gösteren sivil toplum örgütü temsilcisi olması şartı vardır ancak 2014'ten beri faaliyet gösteren HADMEK'teki üye seçimi hayvan hakları örgütleri tarafından mevzuata aykırı olduğu iddiasıyla mahkemeye taşınmıştır.[1] Yerel Etik kurullar, canlı hayvan kullanılarak yapılacak deneysel ve bilimsel çalışmaları inceleyerek bunlara izin verir, değişiklik talep eder veya reddeder. Etik kurul izni olmadan hayvanlar üzerinde deney yapmak yasadışıdır.

Türkiye'de deneylerde hayvan kullanım oranları

HADMEK, her yıl için yerel etik kurullardan yıllık faaliyet raporu talep eder ve bu raporlardan derlediği bilgiler ile "Yıllık İstatistik" raporları oluşturur. Raporlarda, yıl içinde deneylerde kullanılan hayvan tür ve sayıları, bu hayvanların kullanım amaçları gibi bilgiler yer almaktadır. HADMEK yıllık istatistiklerine göre[2] Türkiye'de deneylerde hayvan kullanım oranları şu şekildedir:

Alternatif yöntemlerin gelişerek yaygınlaşması, hayvan deneylerinin güvenirliğinin ve ahlâkî boyutunun daha da fazla sorgulanıyor olması gibi sebeplerden ötürü son yıllarda, özellikle Avrupa ülkelerinde deneylerde kullanılan hayvan sayıları azalmaktadır. Türkiye'de de 2010 yılı ile 2017 yılı oranları karşılaştırıldığında %1.92'lik bir düşüş gözlemlenir ancak bu düşüş, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında hayli azdır.[3]

Hayvan deneylerine karşıtlık: anti-viviseksiyonizm

Hayvan deneylerine karşıtlığın iki ana nedeni vardır: bilimsel ve ahlâkî itiraz. Bilimsel itirazın temeli, hayvan deneylerinden elde edilen sonuçların türler arası biyolojik ve fizyolojik farklılıklar nedeniyle insana uyarlanamaması ve yanlış sonuçlar doğurarak insan sağlığını olumsuz yönde etkileyeceğine dair görüş, çalışma ve verilere dayanır. Ahlâkî itiraz ise hayvan hakları temellidir ve hissedebilir canlıların beden bütünlüklerini bozmak, vücutlarına müdahalelerde bulunmak, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek, amaç ne olursa olsun ahlâken yanlış eylemler olarak kabul edilir. Deney karşıtlığının tarihsel gelişimi Antik dönemde düşünürlerin hayvanlara karşı davranış şeklimizle ilgili eleştirileriyle başlayarak günümüze kadar sürmüştür ancak farklı dönemlerde farklı mücadele yöntemleri benimsenmiştir. 18. yüzyılda makale, şiir ve hatta tiyatro oyunlarında kendini gösteren anti viviseksiyonizm, 19.yüzyılda The Victoria Street Society for the Protection of Animals (bugünkü Cruelty Free International) ve The Society for the Prevention of Cruelty to Animals (bugünkü RSPCA) gibi örgütlerin kurulmasıyla gelişerek ve 20. yüzyılda daha agresif bir savunuya dönüşerek doğrudan eylemler, laboratuvar baskınları ve küresel çapta kampanyalarla kendini gösterir. Günümüzde ise hayvan deneylerinin tamamen son bularak alternatif yöntemlerin her alanda kullanıma girmesi için çalışan çok sayıda örgüt vardır, PeTA, Cruelty Free International, Animal Aid, NEAVS, AAVS, Animal Free Research bunlardan birkaçıdır. Türkiye'de ise hayvan deneylerine karşıtlık ilkesiyle kurulan ilk ve tek örgüt 2019 yılında tüzel kişilik kazanan Deneye Hayır Derneği'dir[4]

Alternatif bilimsel yöntemler

Canlı hayvan kullanılmadan deneysel ve bilimsel çalışma yapılması için 1970'lerden itibaren alternatif yöntemler geliştirilmeye başlanmış, bu yöntemlerin birçoğu günümüzde rutin uygulamalar haline gelmiştir. Hatta Türkiye'de 2015 yılında yürürlüğe giren ve AB Direktifi ile tüm AB üye devletlerinde de uzun zamandır geçerli olan kozmetik ürün ve bileşenlerinin hayvanlar üzerinde test edilmesiyle ilgili yasağı mümkün kılan da bu yöntemlerden bazılarıdır. Kozmetik ürünler, eskiden olduğu gibi tavşan, fare, kobay gibi hayvanlar yerine alternatif yöntemlerle test edilmekte ve bu test yöntemleri tüm dünyada güvenilir olarak kabul edilmektedir. Alternatif yöntemlerin başlıcaları: radyolojik görüntüleme teknikleri (mri, pet vb.), popülasyon çalışmaları (epidemiyoloji), klinik çalışmalar, in-vitro teknikler, mikro-doz çalışmaları, bilgisayar modellemeleri, ileri matematik, çip organlar, maket manken ve modeller, mikroorganizmalar, 2 ve 3 boyutlu hücre kültürü.

Hayvan deneyleriyle ilgili mevzuat

Kaynakça

  1. ^ "Türkiye'deki Hayvan Deneyleri Mahkemelik Oldu". Sivil Sayfalar. 8 Kasım 2018. 10 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2020. 
  2. ^ "Yıllık İstatistikler". hadmek.tarimorman.gov.tr. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2020. 
  3. ^ "Deneysel ve bilimsel çalışmalarda insandışı hayvan kullanım oranları". Yeşil Gazete. 11 Nisan 2020. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2020. []
  4. ^ "Türkiye'de bir ilk: Deneye Hayır Derneği". birgun.net. 26 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İstatistik</span>

İstatistik veya sayım bilimi, belirli bir amaç için veri toplama, tablo ve grafiklerle özetleme, sonuçları yorumlama, sonuçların güven derecelerini açıklama, örneklerden elde edilen sonuçları kitle için genelleme, özellikler arasındaki ilişkiyi araştırma, çeşitli konularda geleceğe ilişkin tahmin yapma, deney düzenleme ve gözlem ilkelerini kapsayan bir bilimdir. Belirli bir amaç için verilerin toplanması, sınıflandırılması, çözümlenmesi ve sonuçlarının yorumlanması esasına dayanır. Bu çerçevede yapılan işlemlerin tümüne sayımlama denir.

<span class="mw-page-title-main">Bilimsel yöntem</span> Bilimsel Bilginin Basamakları

Doğa bilimlerinde, bilimsel yöntem yeni bir bilgi edinmek için kullanılan deneyci yaklaşıma sahip bir yöntemdir. Bilim insanları bu yöntemle, zaman içinde bilgilerin üst üste binmesiyle evrendeki olayların doğru ve güvenilir bir şekilde betimlemesini amaçlar. Yöntem, 17. yüzyıldan itibaren bilimin gelişmesini şekillendirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Avcılık</span> Vahşi hayvanları aramak, takip etmek ve öldürmek

Avcılık, başlangıçta insanların karınlarını doyurmasına yönelik olan bir faaliyet. İlk insanlar ovalarda dolaşırken toplayabildikleri bitkiler ve kovalayıp yakalayabildikleri küçük hayvanlarla beslenmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Wilhelm Wundt</span>

Wilhelm Maximilian Wundt, Alman fizyolog, psikolog, filozof, profesör, tıp doktoru ve modern psikolojinin kurucularındandır. Almanya'nın Leipzig şehrinde 1879 yılında ilk psikoloji laboratuvarını kurarak deneysel psikolojinin adımlarını atmıştır. Zihnin yapısını incelemeye alan yapısalcılık ekolünün kurucusu sayılır. Almanya'da Leipzig Üniversitesi'nde kurulan bu laboratuvar sayesinde insan davranışlarının sebepleri bilimsel ortamda araştırmaya tabi tutulmuştur. Wundt özellikle "KBY" olarak bilinen "konfüzyonel beden algısı" isimli konuda yaptığı çalışmaları ile kendisinden söz ettirmiştir. Halen bu çalışmaların psikolojik alanda geçerliliği bulunmamaktadır.

Evrensel Hayvan Refahı Bildirgesi (EHRB), hayvanların duyarlı olduğunu kabul etmek, zulmü önlemek, acıyı azaltmak ve çiftlik hayvanlarının, evcil hayvanların, bilimsel araştırmalarda kullanılan hayvanların, yük amaçlı kullanılan hayvanların, rekreasyondaki hayvanların ve yaban hayvanları vb. refahına ilişkin standartları teşvik etmek için önerilen bir hükûmetler arası taslak antlaşmadır.

Hayvanlara uygulanılan şiddet veya hayvan istismarı; kabul edilemez şiddete sebep olan veya hayvanlara zarar veren davranışların bir bütünüdür. Kabul edilemez acı kişiden kişiye göre değişmektedir. Bazıları kabul edilemez şiddeti sadist eğilimlerle hayvanlara eziyet etmek olarak tanımlarken, bazıları kürk avcılığını, tıbbi, bilimsel veya kozmetik sanayide yapılan testleri bu istismarın içerisine alır.

İnsan deneyleri, insanlar üzerinde uygulanan tıbbî deneyleri içerir. Tıbbî araştırmalar'ın önemli bir parçasıdır ve birçok insan tıbbi tedavi için muayenehane denemeleri'ne gönüllü olmaktadır. Bazı insanlar ayrıca basit medikal bilim ve biyoloji için de gönüllü olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal psikoloji</span> toplumun insanların düşüncelerini ve davranışlarını nasıl etkilediğini araştıran bilim dalı

Sosyal psikoloji bireylerin düşüncelerinin, iç dünyalarının ve davranışlarının başkalarının gerçek, hayalî ve anlaşılan oluşundan nasıl etkilendiğine dair bir bilimsel çalışmadır. Bu alanda araştırma yapanlar genellikle psikolog veya sosyolog'lardan oluşmaktadır. Buna rağmen bütün sosyal psikologlar hem birey, hem de topluluk bazında çalışırlar. Benzerliklerine rağmen iki alan amaçları, yaklaşımları, yöntemleri ve terimlerinde farklılaşırlar. Biyofizik ve kavrama psikolojisi gibi sosyal psikoloji de disiplinlerarası bir alandır.

Şarlatanlık, tıp hekimliği, diş hekimliği, veteriner hekimlik veya eczacılık üzerine herhangi bir eğitim ve lisansı olmadığı hâlde bu meslekleri icra eden sahtekârlar için kullanılan bir hukuk terimidir. Bilir geçinen, kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimseler için kullanılan bir sıfattır.

<span class="mw-page-title-main">Deneysel psikoloji</span>

Deneysel psikoloji, psikolojiye doğa bilimleri gözlüğüyle bakar ve onu bilimsel yöntem yardımıyla anlamaya çalışır. Deneysel psikolojinin odaklandığı konular davranışı belirleyen süreçler ve zihinsel yaşamın doğasıdır. Bu dal, psikolojik bilgi birikimini günlük yaşamda karşılaşılan sorunları çözmekte kullanan uygulamalı psikoloji ve zihinsel hastalıkları terapi yoluyla ortadan kaldırmayı amaçlayan klinik psikolojiden ayrılır.

Araştırma, en genel tanımıyla, birtakım olguların ortaya çıkarılması ve bilgi birikiminin arttırılması için yapılan her türlü sistematik çalışmayı içeren çok yönlü incelemedir. Araştırma, önyargılı ve hatalı kaynakların kontrol altına alınmasına yönelik özel bir dikkat ile karakterize edilir ve bir konunun anlaşılmasını artırmak için kanıtların toplanmasını, düzenlenmesini ve analizini içerir. UNESCO'nun tanımına göre araştırma, insan, kültür, toplum bilgilerinin birikimini artırmak ve bu bilgiyi yeni uygulamalar için kullanmak amacıyla girişilen sistematik yaratıcı eylemleri kapsar. Herhangi bir konu hakkında araştırma yapan kişiye araştırmacı denir.

<span class="mw-page-title-main">Veteriner hekim</span> hayvan hastalıklarını tedavi eden uzman, doktor

Veteriner hekim ya da eski adıyla baytar, veteriner tıp uygulamalarını uzmanlıkla yapan ve insan harici hayvanların üremelerinin engellenmesi veya arttırılmasına, beslenmelerine, hastalıklarına, rahatsızlıklarına ve yaralanmalarına uzmanlıkla müdahale eden, koruyucu hekimlik uygulamalarıyla hastalıkları ve bozuklukları daha oluşmadan önleyen, hayvan hastalıklarının ve parazitlerin kontrol altına alınması için araştırmalar ve uygulamalar yapan, yaptığı çalışmalarla insan sağlığına da hizmet eden bir tıp mensubu. Veteriner fakültesinden mezun olarak ve ülkelere göre değişen şartları yerine getirerek unvan alırlar.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi</span>

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, tüm idari ve akademik birimleriyle Ankara Üniversitesi'nin Dışkapı Yerleşkesi'nde eğitim öğretim veren veteriner fakültesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi'nin kurucu fakültelerindendir. 1933 yılında İstanbul'dan Ankara'ya taşınıp Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün bir parçası haline gelmiş bulunan Yüksek Veteriner Okulu'nun 1948 yılında Ankara Üniversitesi'ne katılması ile kuruldu. Ülkedeki ikinci Veteriner Fakültesinin 1970 yılında Elazığ'da kuruluşuna dek Türkiye'de veteriner hekim yetiştiren tek yüksek öğretim kurumu olarak kalmış; kendisinden sonra kurulan diğer veteriner fakültelerinin çoğunun kuruluşuna ve eğitim-öğretim faaliyetlerine destek sağlamıştır. Fakültenin bünyesinde bir Hayvan Hastanesi, Acil Kliniği, yem bitkileri üretimi ve sığır, koyun-keçi, domuz, at ve tavuk yetiştiriciliği yapılan bir eğitim araştırma uygulama çiftliği, iki müze bulunur.

Psikofizik nicelik bakımından, fiziksel uyaranın ve etkilediği algı ve hislerin arasındaki ilişkiyi inceler. Psikofizik, "uyarıcı ile algının arasındaki ilişkinin bilimsel çalışmasıdır ya da tam olarak "anlayış sürecinin, öznenin deneyimlerinin veya davranışlarının değişken özelliklerinin bir veya birden fazla fiziksel boyutların uyarıcılığındaki analizidir." diye tanımlanmıştır." Psikofizik, ruhi olanla fiziki olan arasındaki münasebetleri, deneysiz olarak inceler. Psikofiziğe göre, beden ve zihin iki farklı ama birbiri ile etkileşim içinde olan; birbirini değiştiren/dönüştüren, bir yapıda hareket etmektedir.

Sovyetler Birliği'nde veteriner tıp, Sovyetler Birliği'ndeki veteriner tıp çalışmalarıdır.

Deneye Hayır Derneği, hayvan deneylerinin sonlandırılarak alternatif yöntemlere geçiş amacıyla kurulan Türkiye'deki ilk anti-viviseksiyonist sivil toplum örgütüdür. Kurucuları: Aslı Alpar, Burak Özgüner, Melda Onur, Şeyda Taluk, Tolga Öztorun, Oğuzcan Kınıkoğlu ve Yağmur Özgür Güven'dir. Derneğin başlıca projeleri: Etik Eğitim Hakkı, L.A.T.T.E. ve Deneysiz Belediye dir.

<span class="mw-page-title-main">Yağmur Özgür Güven</span>

Yağmur Özgür Güven, Türk hayvan hakları savunucusu, piyanist ve yazar. Deneye Hayır Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Başka Bir Hayat Diliyorum Derneği Yönetim Kurulu Üyesidir.

Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu, hayvanlar üzerinde deneysel ve bilimsel çalışma yapmak üzere Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan verilen çalışma izni ile bir deney hayvanı ünitesine sahip resmî ve özel kuruluşlar ile yüksek öğretim kurumlarının kendi bünyesinde oluşturmakla yükümlü olduğu bir kuruldur. Kanun, yönetmelik, genelge gibi yasal metinlerde genellikle kısaltması HADYEK kullanılır.

Hayvan ötanazisi bir hayvanı öldürme veya aşırı tıbbi önlemleri alıkoyarak ölmesine izin verme eylemidir. Ötanazinin nedenleri arasında tedavi edilemez hastalıklar, hayvanı desteklemeye devam edecek kaynakların olmaması veya laboratuvar test prosedürleri yer alır. Ötanazi yöntemleri, minimum ağrı ve sıkıntıya neden olacak şekilde tasarlanmıştır. Hayvan ötanazisi, hayvan katliamından ve haşere kontrolünden farklıdır ancak bazı durumlarda prosedür aynıdır. Hayvanda korku ve endişe oluşturmadan olabildiğince süratli yapılmalıdır. Ötanazi yapan kişiler kullanılan tekniklerin eğitimine, deneyime ve yeterli sertifikaya sahip olmalıdır. Böylece ötanazi ile hayvanın ızdırabı minimuma indirilir.

<span class="mw-page-title-main">Antrozooloji</span> insan ve insan olmayan hayvanlar arasındaki etkileşimlerin ve ilişkilerin incelenmesi

Antrozooloji, insan-insan-olmayan-hayvan çalışmaları (HAS) olarak da bilinen etnobiyolojinin insanlarla diğer hayvanlar arasındaki etkileşimlerle ilgilenen alt kümesidir. Antropoloji, etnoloji, tıp, psikoloji, sosyal hizmet, Veteriner tıp ve zooloji gibi diğer disiplinler ile örtüşen disiplinler arası bir alandır. Antrozoolojik araştırmaların ana odak noktalarından biri, insan-hayvan ilişkilerinin her iki taraf üzerindeki olumlu etkilerinin ölçülmesi ve bunların etkileşimlerinin incelenmesidir. Antropoloji, sosyoloji, biyoloji, tarih ve felsefe gibi alanlardan akademisyenleri içerir.