İçeriğe atla

Hayvan bilinci

A grey parrot peers into the camera
Cambridge Bilinç Bildirgesi'ne göre gri papağanlarda "insan benzeri bilinç seviyeleri" gözlemlenmiştir.[1]

Hayvan bilinci veya hayvan farkındalığı, bir hayvanın içindeki öz farkındalığın veya kendi içindeki bir dış nesnenin veya bir şeyin farkında olmasının niteliği veya durumudur.[2][3] İnsanlarda bilinç şu şekilde tanımlanmaktadır: duyarlılık, farkındalık, öznellik, qualia, tecrübe veya hissetme yeteneği, uyanıklık, benlik duygusuna sahip olma ve zihnin yürütme kontrol sistemi.[4] Tanımdaki tüm güçlüklere rağmen, pek çok filozof bilincin ne olduğu hakkında geniş ölçüde ortak bir temel sezginin var olduğuna kanaat getirmektedir.[5]

Hayvan bilinci meselesi birçok zorluk barındırmaktadır. Diğer zihinler problemini özellikle ciddi bir biçimde ortaya çıkarmaktadır, çünkü insan dilini kullanma yeteneğinden yoksun olan hayvanlar deneyimlerini aktaramazlar.[6] Bu soru hakkında objektif bir şekilde akıl yürütmek de oldukça güçtür, çünkü bir hayvanın bilinçli olduğunu reddetmek genellikle onların hissetmediklerini, yaşamlarının bir değeri olmadığını ve onlara zarar vermenin ahlaki açıdan yanlış olmadığını ifade etmek anlamına gelmektedir.[7] Örneğin, 17. yüzyıl Fransız filozofu René Descartes, yalnızca insanların bir bilince sahip olduğunu öne sürerek hayvanlara kötü muamele edilmesine gerekçe sunduğu için bazen eleştirilmektedir.[8]

Filler kendini aynada tanıyabilir.[9]

Bilincin özünün öznel deneyim olduğunu düşünen felsefeciler, bununla bağlantılı olarak, genellikle hayvan bilincinin varlığının ve doğasının asla kesin olarak bilinemeyeceğine de inanırlar. Amerikalı filozof Thomas Nagel, Yarasa Olmak Nasıl Bir Şeydir? başlıklı etkileyici makalesinde bu bakış açısını dile getirmiştir. Bir organizmanın "ancak ve ancak o organizma olmak gibi bir şey varsa" bilinçli olduğunu söylemiş ve bir hayvanın beyni ve davranışı hakkında ne kadar çok şey bilirsek bilelim, kendimizi asla gerçekten hayvanın zihnine koyamayacağımızı ve onların dünyasını kendileri gibi deneyimleyemeyeceğimizi savunmuştur.[10] Bilişsel bilim adamı Douglas Hofstadter gibi diğer düşünürler ise bu argümanı tutarsız olduğu gerekçesiyle reddetmekteydiler.[11] Birçok psikolog ve etolog, hayvanların doğrudan algılayamadıkları şeyler hakkında inançlara sahip olduklarını ortaya koyan çeşitli davranışları tanımlayarak hayvan bilincinin varlığını savunmuştur. Walter Veit'in 2023 tarihli A Philosophy for the Science of Animal Consciousness adlı kitabı bu kanıtların önemli bir kısmını gözden geçirmektedir.[3]

Hayvanların bir bilince sahip olup olmadığı konusu yüz yılı aşkın bir süredir aktif olarak araştırılmaktadır.[12] 1927'de Amerikalı fonksiyonel psikolog Harvey Carr, hayvanlarda farkındalığın geçerli bir şekilde ölçülmesi veya anlaşılmasının "insandaki temel koşullarının doğru ve eksiksiz bir şekilde bilinmesine" bağlı olduğunu savunmuştur.[13] 1985 yılında "en iyi yaklaşımın, normal insan fetüslerinde, bebeklerde ve çocuklarda öz-bilincin, algının, iletişimin, niyetin, inançların ve düşüncenin doğuşunu ve gelişimini izlemek için deney, özellikle psikofizik ve gözlem kullanmak olduğu" sonucuna ulaşmıştır.[12] 2012 yılında bir grup sinirbilimci Cambridge Bilinç Deklarasyonu'nu imzalamış ve bu deklarasyonda kesin bir dille "İnsanlar bilinç oluşturan nörolojik alt katmanlara sahip olma konusunda benzersiz değildir. Tüm memeliler ve kuşlar dahil olmak üzere insan olmayan hayvanlar ve ahtapotlar dahil olmak üzere diğer birçok canlı da bu sinirsel alt katmanlara sahiptir." ifadesi belirtilmiştir.[14]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ The Cambridge Declaration on Consciousness (Archive) 7 July 2012. Written by Philip Low and edited by Jaak Panksepp, Diana Reiss, David Edelman, Bruno Van Swinderen, Philip Low and Christof Koch. University of Cambridge.
  2. ^ "Consciousness". Merriam-Webster. 24 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Nisan 2014. 
  3. ^ a b Veit, Walter (2023). A Philosophy for the Science of Animal Consciousness. New York: Routledge. ISBN 978-1-032-34361-7. 
  4. ^ Farthing G (1992). The Psychology of Consciousness. Prentice Hall. ISBN 978-0-13-728668-3. 
  5. ^ John Searle (2005). "Consciousness". The Oxford companion to philosophy. Oxford University Press. ISBN 978-0-19-926479-7. 
  6. ^ Colin Allen (6 Şubat 2024). Animal consciousness. Stanford Encyclopedia of Philosophy (Summer 2011 Edition). 31 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2024. 
  7. ^ Peter Carruthers (1999). "Sympathy and subjectivity". Australasian Journal of Philosophy. 77 (4): 465-482. doi:10.1080/00048409912349231. 
  8. ^ Miller, Michael R. (2013). "Descartes on Animals Revisited". Journal of Philosophical Research. 38: 89-114. doi:10.5840/jpr2013386. 
  9. ^ Plotnik, JM; de Waal, FBM; Reiss, D (2006). "Self-recognition in an Asian elephant". Proceedings of the National Academy of Sciences. 103 (45). ss. 17053-17057. Bibcode:2006PNAS..10317053P. doi:10.1073/pnas.0608062103. PMC 1636577 $2. PMID 17075063. 
  10. ^ Thomas Nagel (1991). "Ch. 12 What is it like to be a bat?". Mortal Questions. Cambridge University Press. ISBN 978-0-521-40676-5. 
  11. ^ Douglas Hofstadter (1981). "Reflections on What Is It Like to Be a Bat?". Douglas Hofstadter; Douglas Hofstadter; Daniel Dennett (Ed.). The Mind's I. Basic Books. ss. 403-414. ISBN 978-0-7108-0352-8. 
  12. ^ a b Burghardt, Gordon M (1985). "Animal awareness: Current perceptions and historical perspective" (PDF). American Psychologist. 40 (8): 905-919. doi:10.1037/0003-066X.40.8.905. PMID 3898938. 16 Eylül 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  13. ^ Carr, H (1927). "The interpretation of the animal mind". Psychological Review. 34 (2): 87-106 [94]. doi:10.1037/h0072244. 
  14. ^ Andrews, K. (2014). The Animal Mind: An Introduction to the Philosophy of Animal Cognition. Taylor & Francis. s. 51. ISBN 978-1-317-67676-8. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ockham'ın usturası</span> En az varsayımla çözümün seçildiği felsefi prensip

Ockham'ın usturası, Occam'ın usturası, Ocham'ın usturası, tutumluluk yasası veya basitlik yasası, "olasılıkların zorunluluk olmadan çoğaltılmaması gerektiği" problem çözme ilkesi. Fikir, ilahi mucizeler fikrini savunmak için basitliği tercih eden skolastik filozof ve teolog, İngiliz Fransisken rahibi Ockhamlı William'a atfedilir. "En basit açıklama büyük olasılıkla doğru olandır" gibi ifadelerle çeşitli şekillerde yorumlanmıştır. Bu felsefi ustura, aynı tahminle ilgili rakip hipotezler sunulduğunda, en az varsayıma sahip çözümün seçilmesi gerektiğini savunur. Dolayısıyla, farklı tahminler yapan hipotezler arasında seçim yapmanın bir yolu değildir.

<span class="mw-page-title-main">René Descartes</span> Fransız filozof (1596-1650)

René Descartes, bir Fransız filozof, matematikçi ve bilim insanıydı. Daha önce birbirinden ayrı olan geometri ve cebir alanlarını birleştirerek analitik geometriyi icat etti. İlk olarak Nassaulu Maurice'in Hollanda Devlet Ordusu'nda ve bir Stadhouder olarak Birleşik Hollanda Cumhuriyeti'nde hizmet veren Descartes, çalışma hayatının büyük bir bölümünü Hollanda Cumhuriyeti'nde geçirdi. Hollanda Altın Çağı'nın en dikkate değer entelektüel şahsiyetlerinden biri olan Descartes ayrıca modern felsefenin kurucularından biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Douglas Hofstadter</span>

Douglas Richard Hofstadter, Amerikalı bir bilim insanıdır. Yaygın olarak 1979'da yayınlanan Gödel, Escher, Bach: An Eternal Golden Braid kitabı ile tanınır. 1980 yılında kurgu dışı alanda Pulitzer Ödülünü kazanan bu kitap, binlerce öğrencinin bilgisayar bilimleri ve yapay zekâ konusunda meslekler seçmelerine önayak olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Georg Wilhelm Friedrich Hegel</span> Alman filozof

Georg Wilhelm Friedrich Hegel, Alman filozof.

<span class="mw-page-title-main">Öz farkındalık</span> bireyin kendi karakterini, duygularını, güdülerini ve arzularını bilinçli olarak bilme ve anlama kapasitesi

Öz farkındalık iç gözlem yapabilme yeteneği ve kendini çevre ile diğer bireylerden ayırıp bir birey olarak görebilme kabiliyetidir.

<span class="mw-page-title-main">Zihin-beden düalizmi</span> Zihin ve bedenin ayrı olduğunu savunan felsefi düşünce

Zihin felsefesinde, Zihin-beden düalizmi, zihinsel işlevlerin fiziksel olmadığı ya da zihin ve bedenin ayrılabilir olduğu görüşüdür. Buradan hareketle, zihin-madde ilişkisi ve özne-nesne ilişkisi hakkında bazı görüşler öne sürer. Zihin-beden problemi konusunda fizikalizm ve enaktivizm ile karşıtlık gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Hayvan bilişi</span> insan olmayan hayvanların zekası

Hayvan bilişi, insan-olmayan hayvanların zihinsel kapasitelerini kapsayan bir alandır. Bu alanda kullanılan hayvan koşullandırma ve öğrenim çalışmaları, karşılaştırmalı psikolojiden geliştirilmiştir. Aynı zamanda etoloji, davranışsal ekoloji ve evrimsel psikolojinin etkisinde kalmıştır; bazen bu alandan bilişsel etoloji adıyla da bahsedilir. Hayvan zekası terimiyle ilişkilendirilen pek çok davranış aynı zamanda hayvan bilişinin de kapsamındadır.

Felsefede noetik, aklın yanı sıra aklın incelenmesiyle ilgilenen bir metafizik dalıdır. Ayrıca, yazılı sözcüğün verileri aracılığıyla düşünme ve bilme, düşünce ve bilgi alanlarının yanı sıra zihinsel işlemleri, süreçleri, durumları ve ürünleri kapsayan noetik bilimine bir gönderme de vardır.

Sentientizm, ahlaki düşüncenin duyarlılığa dayandığı etik bir felsefedir. Sıklıkla hayvan hakları felsefesiyle ilişkilendirilir ve son zamanlarda türcülüğe bir alternatif olarak ve farklı bireylerin ahlaki değerini belirleyen diğer yöntemlere tartışılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Charles R. Magel</span>

Charles Russell Magel, Amerikalı filozof, hayvan hakları aktivisti ve bibliyograftır. Moorhead Eyalet Üniversitesinde Fahri Felsefe ve Etik profesörüydü.

21. yüzyıldaki hayvan refahı ve hayvan hakları tartışmaları antik döneme kadar uzanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Algı felsefesi</span> Felsefi Yaklaşım

Algı felsefesi, algısal deneyimin doğası ve algısal verilerin durumuyla, özellikle de dünya hakkındaki inançlar veya dünya hakkındaki bilgilerle nasıl ilişkili olduklarıyla ilgilidir. Herhangi bir açık algı açıklaması, çeşitli ontolojik veya metafizik görüşlerden birine bağlılığı gerektirir. Filozoflar, nesnelerin algılarının ve bunlarla ilgili bilgi veya inançların bireyin zihninin yönleri olduğunu varsayan içselci açıklamaları ve bunların bireyin dışındaki dünyanın gerçek yönlerini oluşturduklarını belirten dışsalcı açıklamaları birbirinden ayırır. Son zamanlardaki felsefi çalışmalar, tek görme paradigmasının ötesine geçerek algının felsefi özelliklerini genişletmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Yapay zeka felsefesi</span> Overview of the philosophy of artificial intelligence

Yapay zeka felsefesi, yapay zekayı ve yapay zekanın, etik, bilinç, epistemoloji ve özgür irade bilgi ve anlayışı üzerindeki etkilerini araştıran teknoloji felsefesinin bir dalıdır. Ayrıca teknoloji, yapay hayvanların veya yapay insanların yaratılmasıyla ilgilidir, bu nedenle disiplin, filozoflar için oldukça ilgi çekicidir. Bu faktörler yapay zeka felsefesinin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur. Bazı akademisyenler, AI topluluğunun felsefeyi reddetmesinin zararlı olduğunu savunur.

<span class="mw-page-title-main">Mark Rowlands</span> Galli yazar ve filozof

Mark Rowlands, Galli yazar ve filozof. Miami Üniversitesi'nde felsefe profesörüdür. Zihin felsefesi, insan harici hayvanların ahlaki durumu ve kültürel eleştiri üzerine birkaç kitabın yazarıdır. Çalışmaları arasında Animal Rights (1998), The Body in Mind (1999), The Nature of Consciousness (2001), Animals Like Us (2002) ve kişisel bir anı kitabı olan The Philosopher and the Wolf (2008) bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Peter Godfrey-Smith</span>

Peter Godfrey-Smith, Sidney Üniversitesi'nde Tarih ve Bilim Felsefesi Profesörü olan Avustralyalı bir bilim filozofu ve yazardır. Öncelikle biyoloji felsefesi ve zihin felsefesi alanında çalışır ve ayrıca genel bilim felsefesi, pragmatizm ve metafizik ve epistemolojinin bazı bölümleriyle de ilgilenir. Godfrey-Smith, 2022'de Amerikan Felsefe Topluluğu'na seçildi.

<span class="mw-page-title-main">Panpsişizm</span>

Panpsişizm, zihin felsefesinde, zihnin veya zihin benzeri bir yönün, gerçekliğin temel ve her yerde bulunan bir özelliği olduğu görüşüdür. Aynı zamanda, "zihnin, evrende var olan dünyanın temel bir özelliği olduğu" teorisi olarak da tanımlanır. En eski felsefi teorilerden biridir ve Thales, Platon, Spinoza, Leibniz, William James, Alfred North Whitehead, Bertrand Russell ve Galen Strawson gibi filozoflara atfedilmiştir. 19. yüzyılda panpsişizm, Batı düşüncesinde varsayılan zihin felsefesi görüşüydü, ancak 20. yüzyılın ortalarında mantıksal pozitivizmin yükselişiyle panpsişizm bir düşüş yaşadı. Bilincin zor sorusuyla son zamanlarda ilgi gören nörobilim, psikoloji ve kuantum fiziği alanlarındaki gelişmeler, 21. yüzyılda panpsişizme olan ilgiyi yeniden canlandırdı.

Felsefi zombi, zihin felsefesindeki bir düşünce deneyinde fiziksel olarak normal bir insanla aynı olan ancak bilinçli deneyime sahip olmayan bir canlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yarasa Olmak Nasıl Bir Şeydir?</span>

"Yarasa Olmak Nasıl Bir Şeydir?" Amerikalı filozof Thomas Nagel'in ilk olarak 1974 yılının Ekim ayında The Philosophical Review'da ve daha sonra Nagel'in Ölümcül Sorular'ında (1979) yayınlanan bir makaledir. Makale, "insan kavramlarının erişemeyeceği gerçekler" nedeniyle zihin-beden probleminin çözülemezliği, nesnelliğin ve indirgemeciliğin limitleri, öznel deneyimin "fenomenolojik özellikleri", insan hayal gücünün sınırları ve belirli, bilinçli bir şey olmanın ne anlama geldiği de dahil olmak üzere, bilincin ortaya çıkardığı çeşitli zorlukları ortaya koymaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bilincin zor problemi</span>

Bilincin zor problemi, zihin felsefesinde, insanların ve diğer organizmaların neden ve nasıl niteliklere, fenomenal bilince veya qualia'ya sahip olduğunu açıklamaktır. Bu problem, fiziksel sistemlerin sağlıklı bir insana ayırt etme, bilgiyi bütünleştirme, izleme, dinleme ve konuşma gibi davranışsal işlevleri neden ve nasıl yerine getirme yeteneği verdiğini açıklayan 'kolay problemlerle' tezat oluşturmaktadır. Her bir fiziksel sistem, sadece fenomenin temelini oluşturan "yapı ve dinamiklere" bakılarak açıklanabildiğinden, kolay problemler fonksiyonel açıklamalara, yani mekanizmaya dayalı ya da davranışsal açıklamalara elverişlidir.

Diğer zihinler problemi, felsefi bir problem olup geleneksel olarak epistemolojik bir soru olarak ifade edilmektedir: Sadece başkalarının davranışlarını gözlemleyebildiğime göre, başkalarının zihinleri olduğunu nasıl bilebilirim? Sorun, diğer zihinlere ilişkin bilginin her zaman dolaylı yoldan elde edilmesidir. Diğer zihinler problemi, insanların doğuştan gelen ayna nöronları, bir zihin teorisi mekanizması veya üstü kapalı bir teori tarafından desteklenen başkalarının zihinsel durumlarını kendiliğinden çıkarma yeteneği olan bir "zihin teorisine" sahip olmaları nedeniyle sosyal etkileşimleri olumsuz etkilememektedir. Davranışın bilişten doğduğu ve bunun da bilinç ve beyin gerektirdiğine dair kanıtlar da giderek artmaktadır.