İçeriğe atla

Hayasa-Azzi

Hayasa-Azzi veya Azzi-Hayasa (Hititçe: Ḫaiaša, Ermenice: Հայասա) Geç Tunç Çağınde Ermeni Yaylası'nda hüküm sürmüş iki krallıktan oluşan konfederasyondur. Konfederasyon, Güney Trabzon'da hüküm sürmüş Hayasa, ve Fırat ile Hayasa'nın arasında var olmuş Azzi krallıklarından meydana gelmektedir. Hayasa-Azzi konfederasyonu, MÖ 14. yüzyılda Hititler ile çatışmıştır. Bu çatışma, MÖ 1190 civarında Hatti'nin çöküşüne yol açmıştır.

III. Tudhaliya dönemi öncesi (MÖ 1500-1340'lar)

Hayasa-Azzi'nin konumu

1920'lerde İsviçreli bilgin Emil Forrer tarafından deşifre edilen Hitit yazıtları, Van Gölü çevresindeki bir dağ ülkesinden bahsetmektedir. Bu ülkenin adı Hayasa ve/veya Azzi'dir. Bazı önde gelen otoriteler, Azzi'yi Işuwa'nın kuzeyinde konumlandırırken diğerleri Hayasa ve Azzi'nin aynı devlet olduğunu kabul ederler.

Hitit Kralı Telepinu ve III. Tudhaliya arasındaki dönem kabataslak kaydedilmiştir. Bu dönemde yazılmış kayıtlardan, Hititlerin başkentleri HattuşaşTudhaliya'nın saltanatından önce terk ettiği ve başkentlerini Sapinuwa olarak belirledikleri anlaşılmaktadır. MÖ 14. yüzyılın başlarında Sapinuwa da yakılmıştır. III. Hattuşili'nin kayıtlarına göre, Azziler Samuha'yı hudut bölgesi haline getirmiştir. Kendilerini "büyük medeniyet" olarak kabul eden Hititlerin "Barbar" kabul edilen hangi devletlerle mücadele ettikleri kesin olarak bilinmemektedir.

III. Tudhaliya ve I. Suppiluliuma dönemi (MÖ 1360'lar-1320'ler)

Hattuşaş'ın Kaşka, Hayasa-Azzi ve diğer devletler tarafından saldırıya uğraması sonucunda III. Tudhaliya, Kızılırmak'ın yukarı mecrasında konumlanmış kült merkezi Samuha kentini Hitit hükümdar ve maiyetinin geçici başkenti yapmaya karar vermiştir.[1] Bununla birlikte, Samuha kenti Azzi ülkesinden gelen birliklerce geçici olarak ele geçirilmiştir.[2] Bu sırada Hatti krallığı o kadar kuşatılmıştı ki, komşu devletler Hattilerin yakın gelecekte çökmesini bekliyordu. Mısır firavunu III. Amenhotep, Arzawa kralı Tarhundaradu'ya şöyle yazmıştır: "Her şeyin bittiğini ve Hattuşaş ülkesinin felç olduğunu duydum." (EA 31, 26-27)[3] Buna karşın, Tudhaliya birliklerini kısa sürede toparlamayı başarmıştır. Bu durum Hatti Krallığını işgal eden Kaşka ve Hayasa-Azzi devletlerini şaşırtmış olabilir.[4] Tudhaliya, daha sonra general Şuppiluliuma'yı (daha sonra Hitit Kralı oldu) Hatti'nin kuzeydoğu sınırlarına Hayasa-Azzi birliklerini yenmesi için göndermiştir. Hayasalılar ilk başta Hitit komutanı ile savaşmak çekinmiştir. Hittitolog Trevor R. Bryce, Tudhaliya ve Suppiluliuma'nın Hayasa-Azzi'yi işgal ettiğini yazmaktadır. İşgalci birlikler daha sonra Hayasa-Azzi Kralı Karanni (veya Lanni) ile Kumaha şehrinin yakınlarında hesaplaşmıştır. Savaştan bahseden Deeds of Suppiluliuma isimli kitapta savaşın sonucunun ne olduğu yazmamaktadır. Bununla beraber Hititlerin Hayasa-Azzi'yi işgalinin başarıyla sonuçlandığı neredeyse kesindir. Suppiluliuma bölgeyi Hititlerin vasal devleti ilan ettiği anlaşmayı Hayasa-Azzi'lerin lideri Hakkana ile imzalamıştır.

Anlaşmaya göre, Hayasalıların elinde bulundurduğu tüm esirleri Hititlere geri gönderecek ve Suppiluliuma'nın "Hattilerin Ülkesi" olarak tanımladığı toprakları terk edeceklerdi.[5] Kısıtlamalara rağmen, Hayasaların lideri Hakkani siyasi ve askeri konularda silik ve itaatkâr değildi. Esir tutulan binlerce Hitit mahkûmun serbest bırakılmasına karşılık, Hattilerin esir tuttuğu Hayasan mahkûmlarının iade edilmesini talep etmiştir.

Saltanatları sırasında, Boğazkale'deki çivi yazılarında Hayasa ve/veya Azzi devletlerini art arda yöneten üç kralın ismi geçmektedir. Bu krallar, Karanni, Mariya ve Hakkani (veya Hukkana) idi. Hakkani, bir Hitit prensesi ile evlenmiştir. Suppiluliuma kral olduğunda, Hakkani Suppiluliuma'nın kız kardeşiyle evlenmek istemiştir.

Hakkani ile imzalanan bir antlaşmada I. Suppiluliuma evlilikle alakalı hükümlülüklerden bahsetmektedir:

Size evlenmeniz için verdiğim kız kardeşimin kız kardeşleri var; kız kardeşimle evlendiğinizde onlar sizin de kardeşiniz olacak. Hatti topraklarında bir yasa vardır. Kız kardeşlerinize, görümcelerinize ya da kuzenlerinize yanaşmayın; buna izin verilmiyor. Hatti Diyarı'nda böyle bir davranışta bulunan kişi yaşamaz; ölür. Ülkenizde kendi kız kardeşinizle, görümcenizle veya kuzeninizle evlenebilirsiniz; çünkü uygar değilsiniz. Hatti'de böyle bir eyleme izin verilemez.

II. Mursili (MÖ 1320'ler-1290'lar)

Hayasa-Azzi krallığı bir süre Hititlerin vasal devleti olarak kalmıştır. Suppiluliuma ve oğlu II. Arnuwanda'nın veba sonucu öldüğü düşünülmektedir. Murşili'nin saltanatının yedinci yılında, "Azzilerin efendisi" Anniya, Kaşkalar'ın Pihhuniya ile birleşmesinden yararlanmış ve sınır bölgesi Dankuwa'ya baskın düzenlemiştir. Baskında orada tutulan Hayasalıları ülkesine geri almıştır.

Cavaignac, Anniya'nın saltanatı boyunca birkaç bölgeyi yağmaladığını ve esirleri serbest bırakmayı reddettiğini yazmaktadır. Anniya'nın isyanına Hititler kısa sürede tepki göstermiştir. Hitit Kralı II. Murşili[6] Pihhuniya'yı mağlup etmiş ve Hayasa-Azzi sınırlarına saldırarak esirlerin salınmasını talep etmiştir.[7] Anniya, Murşili'nin talebini reddedince, Murşili Hayasa sınırlarındaki Ura Kalesi'ne saldırmıştır. Sonraki baharda, Murşili birlikleriyle Fırat'ı geçmiş ve ordusunu İngalova'da yeniden düzenlemiştir. Bu bölge, yaklaşık 1000 yıl sonra Ermeni Arsak Krallığı'nın mezar yeri olacaktı. Ele geçirilen kalelerden biri Van Gölü'nün batı tarafında yer almaktadır.

Murşili'nin saltanatının 7 ve muhtemelen 8. yılında, Hayasa-Azzi'ye düzenlediği saldırılara rağmen, Anniya halen esirleri salıp salmamak konusunda kararsızdı. Anniya 2 yıl sonra bile esirleri iade etmeyi reddetmiştir.[6] Murşili saltanatının 9. yılında, Anniya bir kez daha Hattiler'in Kuzeydoğu sınırındaki kuzey bölgesini işgal etmiştir. Istitina topraklarını yok eden Anniya, Kannuwara şehrini kuşatma altına alarak büyük bir karşı saldırı başlatmıştır.[8] Buna ek olarak II. Murşili, Hititlerin Suriye'deki topraklarını kontrol eden kardeşi Sarri-Kusuh'un aynı yıl içinde ölmesiyle zor bir döneme girmiştir. Bu durumu fırsat bilen Nuhašše halkı, Hitit yönetimine karşı bir isyan başlatmıştır.[9] II. Murşili, general Kurunta'yı Suriye isyanını bastırması için Suriye'ye, general Nuwanza'yı (veya Nuvanza') ise Hayasa-Azzi birliklerini Hattilerin kuzey bölgesinden sınır dışı etmesi için göndermiştir. Bazı kahinlere danışan II. Murşili, Nuwanza'ya Yukarı Hatti bölgesini Hayasa birliklerinden alması için seçmiştir. Nuwanza, Hayasa-Azzi'li işgalcileri mağlup etmiştir. O tarihten sonra, Yukarı Hatti bölgesi kral tarafından atanan yerel valilerce yönetilmiştir.[10] II. Murşili Hayasa-Azzi'yi saltanatının onuncu yılında fethetti.[11] Bununla beraber Hayasa-Azzi'liler bir yıl sonrasına kadar resmi olarak fethedildiklerini kabul etmediler.

Hayasa'nın düşüşü

Murşili, Hayasa-Azzi'yi bir kez daha Hititlerin vasal devleti haline getirmiştir.[12] Anniya'nın yenilmesinden sonra yazılmış Hitit (veya Asur) kayıtlarında Hayasa-Azziler birleşik bir ulus olarak geçmemektedir. Hayasa'ların askerî gücü, II. Murşili'nin Hayasa-Azzi seferiyle neredeyse sıfırlanmıştır.

Hayasa ve Ermeniler

Hayasa isminin Ermenilerin kendi dillerindeki adı Hayk veya Hay ile olan benzerliği ve Ermenistan'ın Ermenice adının Hayastan olması, Hayasa-Azzi konfederasyonunun günümüz Ermenilerinin genetiğini şekillendirmiş olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca konfederasyonda Ermenice konuşulmuş olabileceği de isim benzerliğinden dolayı ihtimaller arasındadır. Bir teori, Hay'ın Proto Hint-Avrupa dilinde "metal" anlamına gelen * h₂éyos (veya muhtemelen * áyos), kelimesinden türediğini öne sürmektedir. Bu teoriye göre, bölgede geliştirilen madencilik tekniklerine atıfta bulunan Hayasa adı, "metal toprağı" anlamına gelmektedir.[13] Hayastan terimi, eski Mezopotamya tanrısı Haya (ha-ià) ve Enki ile ilişkilendirilen başka bir tanrı olan Ebla ile de bağlantılı olabilir.[14] 1962'de yazılmış Büyük Sovyet Ansiklopedisi, Ermenilerin MÖ 12. yüzyılda Hayasa'nın Şupria'ya göç edişinden bahsetmektedir. Bu durum, iki isim arasında benzerliğin rastlantısal olma olasılığı nedeniyle itirazlara açıktır.[15]

Hayasa-Azzi'nin kapsadığı alan, sonraki dönemde Küçük Ermenistan olarak bilinecek bölgenin yanı sıra Antik Ermenistan'ın batı ve güneybatı bölgelerinden oluşmakta idi. Aramadz, Anahit, Mher, Nane ve Barsamin gibi Hristiyanlık öncesi Ermeni tanrıların ana tapınakları Hayasa'da bulunmaktaydı.[16] MÖ 1. biyıla tarihlenen Arsak hanedanının kraliyet mezarları bu bölgede yer almaktadır.[17]

Bununla birlikte, bazı akademisyenler Ermenilerin Hayasa bölgesine özgü olduklarına, diğer akademisyenler ise kuzey veya doğu bölgelerinden (modern Güney Gürcistan veya kuzey Ermenistan) Hayasa bölgesine taşındıklarına inanmaktadır.[18][19] Tarihçiler arasında küçük bir grup, Friglerin Hititleri istilasıyla beraber, varsayımsal olarak Ermeni-Frigler olarak adlandırılan topluluğun Hayasa-Azzi'ye yerleştiğini ve Urartu'nun batı bölgelerine yayılmış yerel halkla kaynaştığını iddia etmektedir.[20] Ermeni-Frig bağlantısına dair neredeyse hiçbir kanıt yoktur.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Trevor R. Bryce, The Kingdom of the Hittites, Oxford University Press. 1998, p. 160. It should be stressed that Bryce's Tudhaliya III is equivalent to Wikipedia's Tudhaliya II. There is some disagreement among Hittitologists over the precise number of kings named Tudhaliya.
  2. ^ Bryce, p. 160
  3. ^ William L. Moran, The Amarna Letters, Johns Hopkins University Press, 1992, p. 101
  4. ^ Bryce, pp. 160-162
  5. ^ Bryce, p. 163
  6. ^ a b Bryce, p. 219
  7. ^ AM 86-7
  8. ^ AM 110-11
  9. ^ Bryce, p. 220
  10. ^ Bryce, p. 221
  11. ^ AM 130-3
  12. ^ Bryce, p.223
  13. ^ Etymological Dictionary of the Armenian Inherited Lexicon. Leiden: Brill. 2010. ss. 382-385. 
  14. ^ "Archived copy". 28 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Temmuz 2012. 
  15. ^ Anne Elizabeth Redgate, The Armenians, Wiley-Blackwell, 2000 978-0-631-22037-4, p. 24.
  16. ^ The Problem Of Identification Of The Proto-Armenians: A Critical Review. Society For Armenian Studies. 1 Ocak 2007. s. 46. 4 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2018. 
  17. ^ Vahan Kurkjian A History of Armenia AGBU. (1958) pp. 35
  18. ^ Hamp (Ağustos 2013). "The Expansion of the Indo-European Languages: An Indo-Europeanist's Evolving View" (PDF). Sino-Platonic Papers. 239: 8, 10, 13. 2 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Şubat 2014. 
  19. ^ Petrosyan (2007). "Towards the Origins of the Armenian People: The Problem of Identification of the Proto-Armenians: A Critical Review (in English)". Journal for the Society of Armenian Studies. 16: 49-54. 6 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2019. 
  20. ^ The Kingdom of Armenia, A History by Mack Chahin, 1987 (revised 2001), p.180-182. 0-7007-1452-9
  • Vyacheslav V. Ivanov ve Thomas Gamkrelidze, "Hint-Avrupa Dillerinin Erken Tarihi", Scientific American; hac. 262, N. 3, 110-116, Mart 1990.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hititler</span> Tunç Çağında Anadolu yarımadasının büyük çoğunluğunu egemenliği altına alan bir Hint-Avrupa kavmi

Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.

I. Hattuşili (Hattušili) Hitit devletinin Eski Krallık dönemindeki başarılı krallarından biridir. Yaklaşık olarak MÖ 1650-1620 yıllarında hüküm sürdüğü düşünülmektedir. Hattuşa şehri I. Hattuşili tarafından Hitit başkenti haline getirilmiştir. Hitit sarayına kuzey Suriye şehirlerinden katipler getirterek Hititlerde yazılı arşivler oluşturulması geleneği de I. Hattuşili ile başlar.

I. Hantili yaklaşık olarak MÖ 1590-1560 yıllarında hüküm sürmüş Hitit kralıdır.

Kaşkalar büyük olasılıkla Asur Ticaret Kolonileri Çağı ile MÖ 8. yüzyıl arasında, Orta ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde, zaman zaman Hititlere karşı yaptıkları akınlarla imparatorluğun iç bölgelerinde yaşadığı, Hititlerin tarih sahnesinden çekilmesi ile yaşam alanlarının Asur sınırlarına ulaştığı tahmin edilen yarı göçebe kavim veya kavimler topluluğuydu.

<span class="mw-page-title-main">I. Şuppiluliuma</span>

I. Şuppiluliuma, adı Hititçe olan ilk Hitit kralı. Şuppi Hititçe saf, luli ise kaynak anlamındayken; Şuppiluliuma, saf kaynaklı anlamı taşır. Yaklaşık 35 yıl boyunca Yakın Doğu tarihine damgasını vuran Hitit kralı, Hitit Krallığı'nı imparatorluğa dönüştüren hükümdar olarak kabul edilir. Hükümdarlığı döneminde Büyük Hitit İmparatorluğu en parlak dönemini yaşamış ve eski başkent Hattuşaş'ın savunması da güçlendirilmiştir. Ülkenin dört bir yandan saldırıya uğramasıyla küçülen devleti yeniden toparlamış, yakın doğunun en büyük devleti durumuna getirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">III. Hattuşili</span> Yaklaşık MÖ 1267-1237 tarihleri arasında hüküm sürmüş Hitit kralı

III. Hattuşili (Hattušili), yaklaşık MÖ 1267-1237 tarihleri arasında hüküm sürmüş Hitit kralıdır. II. Murşili'nin bilinen dördüncü ve en küçük oğludur. Daha kral olmadan önce Kizzuvatna orijinli bir rahibe olan, Puduhepa ile evlenmiş ve Puduhepa en söz sahibi Hitit kraliçelerinden biri olmuştur. Günümüzde Hititlerin başkenti Hattuşaş'ta yapılan kazılarda, III. Hattuşili'ye ait 200'ün üzerinde doküman bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Hattuşa</span> Hititlerin Geç Tunç Çağı dönemindeki başkenti

Hattuşa ya da Hattuşaş, Hititler'in Geç Tunç Çağı dönemindeki başkentidir. Çorum il merkezinin 82 km güneybatısındaki Boğazkale ilçesinde bulunmaktadır.

II. Arnuvanda, yaklaşık MÖ 1322-1321 yıllarında, kısa bir süre hüküm sürmüş Hitit kralıdır.

<span class="mw-page-title-main">II. Muvatalli</span>

II. Muvatalli, yıllarında hüküm sürmüş ve Mısır kralı II. Ramses'le Kadeş Savaşı'nı yapmış olan Hitit kralıdır.

Genç Tuthaliya kral olup olmadığı tartışmalı olan bir Hitit prensidir. M.Ö. 1350 yılında tahta çıktıysa bile aynı yıl içinde öldürülerek tahtı I. Şuppiluliuma'ya kaybettiği kesindir.

I. Tuthaliya MÖ 14. yüzyıl başlarında hüküm sürmüş Hitit kralıdır. MÖ 15. yüzyıl boyunca bir gerileme dönemi geçiren Hitit devletini yeniden çıkışa geçiren kral olarak kabul edilir.

II. Şuppiluliuma, IV. Tuthaliya'nın oğlu, MÖ 1207-1178 yıllarında hüküm sürdüğü düşünülen Hitit İmparatorluğu'nun Yeni (Büyük) Krallık Dönemi'nin bilinen son kralı ve Asur kralı I. Tukulti-Ninurta'nın çağdaşıdır. Komutası altındaki bir donanma Kıbrıslıları yenilgiye uğratmıştır, bu olay aynı zamanda tarihte kaydedilmiş ilk deniz muharebesidir.

II. Tuthaliya, MÖ 14. yüzyılın ortalarında hüküm sürmüş Hitit kralıdır. Kral I. Arnuvanda’nın oğlu, I. Şuppiluliuma’nın babasıdır.

II. Murşili, babası II. Muvatalli'nin ölümünün ardından MÖ 1272, yılında tahta çıkmış ve sadece birkaç yıl hüküm sürdükten sonra amcası III. Hattuşili tarafından tahttan indirilerek sürgüne gönderilmiş bir Hitit kralıdır. Hitit kaynaklarında ismi genellikle Urhi-Teşup olarak geçmektedir.

II. Murşili, Yeni Krallık Dönemi'nde Hitit hükümdarı (MÖ.1321–1295).

Hartapu, MÖ 13. yüzyılda veya MÖ 8. yüzyılda Anadolu'da yaşamış olan bir kraldır. Karaman sınırları içerisindeki Kızıldağ ve Karadağ yazıtları ile Aksaray, Ihlara'daki Burunkaya yazıtlarında adı geçmekte fakat kim olduğu kesin olarak bilinmemektedir.

Haballa olarak da yazılan Hapalla, M.Ö. 14. yüzyılın ortalarında Orta-Batı Anadolu'da hüküm sürmüş bir krallıktı. Nüfusunun Luvi dili konuştuğu Hapalla, Arzava devletleri arasında en doğuda olanlardan biriydi. Hapalla krallığı en azından M.Ö. 13. yüzyılın sonuna kadar varlığını sürdürdü. Hüküm sürdüğü dönemin çoğunluğu boyunca bir Hitit vasalı olarak kaldı. Bölge, M.Ö. 1180'de Deniz Halkları tarafından ele geçirildi.

<span class="mw-page-title-main">Samuha</span>

Šamuḫa, Sivas'ın yaklaşık 40 km batısında, Kayalıpınar'da bulunan antik bir Hitit şehridir. Samuha, Kızılırmak nehrinin kuzey kıyısında yer alıyordu, Hititlerin senkretik anlamda dini merkeziydi ve bir süre boyunca askeri olarak başkent görevini üstlenmişti. 1976'da Rene Lebrun, Samuha'yı "Hitit İmparatorluğu'nun dini fuayesi" olarak adlandırmıştı.

Tipiya veya Tipiyawa, Hititlerin Yukarı Ülke olarak tanımladığı bölgenin sınırında bir Kaşka yerleşim bölgesiydi. Bölgenin başlıca şehirleri bölgeyle aynı isimli Tipiya ve Kathaidwa idi.

Pihhuniya, II. Murşili'nin yıllıklarında anlattığına göre "kral gibi yöneten" bir lider olup metinlerde Kaşkalar'ı kral gibi yönettiği söylenen tek kişiydi. MÖ. 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşadı.