Dilbilim, dil bilimi, lengüistik ya da lisaniyat; dilleri dilbilgisi, söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçimbilim (morfoloji) ve edimbilim (pragmatik) gibi çeşitli yönlerden yapısal, anlamsal ve bildirişimin çıkış bağlamını temel alarak sözlerin gönderimlerini ve iletişimde dilin yaptırım gücünü inceleyen bilim dalıdır.
Koşma, coşturucu duyguların dile getirildiği, İslamiyet öncesinde yazılan koşuk türünün bir devamı olan ladinî (dinî olmayan) Türk halk edebiyatı nazım biçimi. Koşmalar genellikle 11'li hece ölçüsü ile söylenir, en az 3 en çok 12 dörtlükten oluşur. Türk halk edebiyatının en çok kullanılan nazım şekli olan koşma, halk ozanları tarafından geliştirilmiş bir nazım şeklidir. Bu nazım biçimi Türk Dil Kurumu tarafından:
Moğolca, Moğolistan ve civardaki bazı özerk bölgelerde resmî dil olan Asya dilidir.
Retorik ya da eski ismiyle Belagat, etkileyici ve ikna edici konuşma sanatıdır. Sözcük güncel kullanımda "etkileyici ve ikna edici olmakla beraber içtenlikten veya anlamlı içerikten yoksun lisan" anlamında da kullanılır. Kavram Yunanca rhētorikos (ῥητορικός) "hitabet" kavramından türemiştir. Antik Yunanistan'da MÖ 5. yüzyılda Sokrates çevresindekiler tarafından kullanılmış olan bu kelime, ilk kez Platon’un Gorgias adlı eserinde geçmiştir.
Japonca, Japonlar tarafından konuşulan Japon dil ailesine bağlı bir dildir. Başta Japonya ve Japon diasporasındakiler olmak üzere yaklaşık 128 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Japonya'da de facto millî dil olarak kabul edilip Palau'da tanınmış azınlık dilidir.
Vietnamca, Vietnam Cumhuriyeti'nin ulusal ve resmî dilidir. Vietnam'da yaşayan insanların % 86'sının ve denizaşırı ülkelerde yaşayan azınlık durumunda yaklaşık 3.000.000 kişinin anadilidir. Yakın tarihe kadar Çin yazı sistemini kullanmakta olan Vietnamcanın sözcük dağarcığı büyük ölçüde Çinceden etkilenmiştir. Vietnamcanın bugünkü yazı sistemi Latin abecesinin uyarlanmış biçimine dayanır. Sözcüklerde anlam ayrılığı ton ile yapıldığından bu tonları gösteren 5 farklı ayırıcı im bulunur.
Sıfat ya da ön ad; isimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları miktar, sıra, konum, renk, biçim, bıraktığı izlenim gibi çeşitli yönlerden tanımlayan, tarif eden kelime türüdür. Sıfat ile nitelediği veya belirttiği ismin oluşturduğu kelime grubuna "Sıfat Tamlaması" denir. Her sıfat, bir Sıfat Tamlaması kurar. Sıfatın olduğu heryerde aynı zamanda Sıfat Tamlaması'ndan da sözedilir. Sıfat Tamlaması'nın çeşitleri yoktur.
Mem ya da Même, Richard Dawkins'in ortaya attığı kültürel iletim birimidir.
Analitik Psikoloji, Carl Gustav Jung'un öğretilerini temel alan psikolojik akım. Derinlik psikolojisi'nin üç büyük akımından biridir. Diğerleri: psikanaliz, bireysel psikoloji.
Biçimbilim, yapıbilim, biçim bilgisi, şekil bilgisi, morfoloji veya yapı bilgisi dilbilimde sözcüklerin içyapısını inceleyen alt dalıdır. Temel inceleme nesnesi, dilin anlam taşıyan en küçük parçaları olan biçimbirimlerdir. Biçimbilim, sözcükleri, nasıl oluşturulduklarını ve diğer sözcüklerle ilişkilerini inceler ve sözcüklerin kök, gövde ve ek gibi bileşenlerinin yapısını çözümler.
Türkçenin en uzun kelimesi, popüler kültürde, 70 harften oluşan "muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine" sözcüğü olarak geçmektedir. Teknik olarak Türkçe sondan eklemeli bir dil olduğu için sonsuz sayıda harften oluşan kelimeler oluşturmak mümkündür. Ancak, aynı ek birden çok kullanıldığı zaman kelime anlaşılmaz bir hâl almaktadır; bu yüzden en uzun kelimeden bahsederken anlaşılır olması esas alınır.
Sözlükbilim, leksikografi veya sözlükçülük, sözlüklerin düzenlenmesi, derlenmesi veya yazılması işine veya bu sanata verilen isim olmakla birlikte, teorik olarak sözlükbilim bir dil sözlüğündeki kelimelerin dizilimsel ve pragmatik ilişkilerini inceleyen, sözlüklerde birbirleri ile ilgili bilgilerin veya bileşenlerin ya da yapıların teorilerini geliştiren, belirli durumlar için kullanıcılar tarafından ihtiyaç duyulan bilgileri düzenleyen ve basılı veya elektronik sözlüklere veri ekleyerek kullanıcılar tarafından erişilmesini sağlayan, tüm bunları semantik açıdan açıklayarak bilimsel olarak tarif eden bir bilim dalıdır. Bazen bu bilim dalı "metaleksikografi" olarak da isimlendirilebilir. Ayrıca bu bilim ile uğraşan kişilere de "leksikograf" (leksikolog) veya "sözlükbilimci" ya da "sözlükçü" adı verilir.
Alman alfabesi, Almancanın yazımında kullanılan alfabedir. Almanya, Avusturya, İsviçre, Lihtenştayn ve Lüksemburg'da, ayrıca Almanca konuşanların azınlıkta olduğu Belçika ülkesinde ve Danimarka, İtalya ve Polonya'nın çeşitli bölgelerinde bu alfabe kullanılır.
Oktav yanılsaması, aralarında bir oktavlık fark olan bir nota çiftinin; sağ-sol yönselliğinde değişerek, karşılıklı olarak duyurulması sonucu oluşan yanılsamadır. Bu yanılsama aracılığıyla; maruz kalınan işitsel uyaran bütünün gruplandırılmasında, ton ve frekans belirlemenin sesin yönünü belirlemeye göre daha öncelikli olduğu ortaya çıkar.
Dizi yanılsaması, aynı diatonik veya kromatik dizinin ton olarak yükselen ve düşen hallerinin; sağ-sol yönselliğinde değişerek, aynı anda duyurulması sonucu deneyimlenen yanılsamadır. Bu yanılsamanın tecrübe edilmesinde etkili olan olgu; uyaran bütününün gruplanmasında öncelik olarak tonsal yakınlığın belirlenmesinin, yönün belirlenmesinden baskın gelmesidir.
Sözden ezgiye olgusu kısaca; belli bir söz dizininin değiştirilmeden tekrarlanarak çalınması sonucu, dinleyicinin normal şartlarda duygu çıkarımı için kullanacağı vurguları müzikal bilgi olarak değerlendirip cümleyi ve söz dizinini melodi olarak duyması olayıdır. Sözden ezgiye olgusu, 1995 yılında Diana Deutsch tarafından keşfedilmiş ve yine Deutsch'un 2003 yılında çıkan "Phantom Words and Other Curiosities" isimli kitabında ilk kez örnekle gösterilmiştir. Örnek; Deutsch'un 1995 yılında çıkmış "Musical Illusions" isimli kitabında geçen "sometimes behave so strangely" söz dizini üzerinden hazırlanmıştır.
Waifu, canlı çekim olmayan anime ve manga gibi görsel medya kaynaklarında yer alan ve kişilerin romantik bir çekim duyduğu kurgusal kadın karakter. Erkek muadili Husbando olarak adlandırılır.
Muratori Kanonu Yeni Ahit'e ait olan kitapların en eski bir Hristiyan listesidir. Bu kodeksin başlangıç ve son sayfaları kaybolduğu için Muratori Fragmanı adı altında da tanınır. Muhtemelen 8. yüzyılda Latince yazılmış olan bu rehber, adını keşfeden arşivci Lodovico Antonio Muratori'den almıştır. Fragman bugün Milano'daki Ambrosiana Kütüphanesinde saklanır.
İlk başlarda Ordu Yöntemi olarak adlandırılan İşitsel Dilsel Yöntem, davranışçılık anlayışına dayanan bir yabancı dil öğretme yöntemidir. 1950’li yıllarda Amerikalı dilbilimciler tarafından ortaya atılan bu yöntem dili bir sosyal iletişim aracı olarak görür ve yazmayı konuşma dilinin kayıt altında tutulması amacıyla sonradan türetilmiş bir sistem olarak ikinci plana atar. Bu yöntem diyalog ve alıştırmaların sık sık tekrar edilmesiyle konuşma becerisinin geliştirilmesini ve iyi bir alışkanlık oluşturmayı amaçlar.
Cin Ali Müzesi, Ankara'da, Bülten Sokak No:32 Kavaklıdere'de bulunmaktadır.