İçeriğe atla

Hayalet uzuv

Hayalet uzuv veya Fantom organ,[1] kesilen bir vücut parçasının sanki yerindeymiş gibi hissedilmesidir.[2] Genellikle karıncalanma, yanma, kaşıntı şeklinde kendini gösterir.[2] Kısmen sinir uçlarının uyarımından, kısmen de ruhsal tepkilerden kaynaklanabilmektedir.[2]

Belirtileri

Amputasyona uğrayan kişilerin %80-100'ü bu durumu yaşamaktadır, kimi zaman rahatsız edici olup kimi zaman rahatsızlık verici seviyede değildir. Kişi, ampute edilen uzvunu gerçekten yerindeymiş gibi hisseder.[3][4] Kişi ilgili uzvunu daha kısa ve şekil bozukluğuna uğramış gibi hissedebilir. Ağrı bazen stres ve hava sıcaklığındaki değişimlerden dolayı artabilir. Sıfırın altındaki sıcaklıklara maruz kalmak uzuvda ciddi derecede ağrı yapabilir.[5] Ampute edilen uzuvdaki ağrı genellikle kesikli olsa da bazen uzun süreli de olabilir. Ağrı genellikle zaman geçtikçe azalır ve acı duyulmayan bir duruma yaklaşır.[5]

Bastırılmış anılar, uzuvdaki duyu hassasiyetini açıklayabilir. Bazı hastaların ampute edilen ellerinde, sanki tırnakları avucuna batıyormuş duyusuna kapıldığı belirtilmiştir. Bu gibi durumlar beyinde öncesinde böyle bir bilgi olmasından kaynaklanır. Motor dışavurumun amputasyon sebebiyle kaybolması, bölgede aşırı bilgi işlenmesini ve bu işlenen bilginin yanıt bulamadığı için ilgili bilgi trafiği acı olarak işlenir ve duyulur.[6]

Hayalet uzuv sendromu

"Hayalet uzuv" terimi, 1871'de doktor Silas Weir Mitchell tarafından icat edildi. Uzun yıllar boyunca, hayalet uzuvların nedeni için baskın hipotez, amputasyon bölgesindeki (nöroma) periferik sinir sisteminde olan tahriş olarak düşünülmüştür. 1980'lerin sonlarında Ronald Melzack, periferik nöroma önermesinin doğru olamayacağını fark etti, çünkü uzuvları olmadan doğan pek çok insan hayalet uzuv sendromunu yaşıyordu. Melzack'e göre bedende yaşanan bu deneyim, "Nöromatriks" adını verdiği, birbiriyle bağlantılı geniş bir Nöral Yapılar Ağından kaynaklanıyordu.[7]

Pons ve meslektaşları (1991), makak maymunlarındaki birincil somatosensoriyel korteksin, duyusal girdisi kaybından sonra, önemli ölçüde yeniden yapılanmaya uğradığını gösterdi.[8]

Bu sonuçları duyan Vilayanur S. Ramachandran, insanlardaki hayalet uzuv hislerinin insan beyninin somatosensoriyel korteksindeki yeniden yapılanmaya bağlı olabileceğini varsaydı. Ramachandran ve meslektaşları, yüzün farklı bölgelerini okşamanın, eksik uzvun farklı bölgelerine dokunulduğu algısına yol açtığını göstererek bu hipotezi açıkladılar. Daha sonra ampute organı bulunan kişilerin beyin taramaları(scanning), Pons'un (1991) maymunlarda gözlemlediği aynı türden "kortikal yeniden yapılanmayı" gösterdi.[9]

Korteksteki bu değişiklikler, hayalet uzuv ağrısının tamamını olmasa da bir kısmını açıklayabilir. Tamar Makin (Oxford) ve Marshall Devor (Hebrew Üniversitesi) gibi ağrı araştırmacıları, hayalet uzuv ağrısının periferik sinir sisteminden gelen "önemsiz" girdilerin sonucu olduğunu savunuyorlar.[10]

Hayalet uzuv ağrısının altında yatan nöral mekanizmalar üzerine çok sayıda araştırmaya rağmen, nedeni konusunda hala net bir fikir birliği yoktur. Hem beyin hem de periferik sinir sistemi bu olgunun sebebi arasında yer alabilir.[11]

Ağrı, sıcaklık, dokunma ve basınç bilgileri anterolateral sistem aracılığıyla merkezi sinir sistemine taşınır. Ağrı ve sıcaklık bilgisi, lateral spinotalamik yollar yoluyla (anterolateral sistemi oluşturan parçalardan biri), duyusal bilginin somatotropik olarak işlendiği ve duyusal homunculus oluşturduğu, parietal lobdaki postsentral girusta bulunan birincil duyusal kortekse aktarılır. Hayalet uzuv sendromunda, vücudun artık var olmayan bir kısmından gelen ağrıyı gösteren duyusal girdi vardır. Bu fenomen hala tam olarak anlaşılamamıştır, ancak bunun somatosensoriyel korteksin aktivasyonundan kaynaklandığı varsayılmaktadır.[12]

Tedavi

İlgi çekici tedavi yöntemlerinden birisi, bir ayna kutusunun kullanılmasıdır. Aynalı kutu, hastanın hayalet uzvu "hareket ettirmesine" ve onu potansiyel olarak ağrılı konumlardan kurtarmasına izin veren sağlam el veya uzvun bir yansımasını sağlar.

Ayna terapisi V. S. Ramachandran tarafından 1990'ların başında tanıtılmış olsa da, 2009'dan önce bu konuda çok az araştırma yapıldı ve 2016'da yapılan bir incelemeye göre araştırmaların çoğu niteliksizdi. Ayna terapisi (AT) ile ilgili birçok raporun bilimsel kalitesini de eleştiren 2018 tarihli bir inceleme, 2012 ile 2017 yılları arasında yürütülen 15 kaliteli çalışma buldu (115 yayınlık bir havuzdan) ve "AT'nin etkili göründüğü" sonucuna vardı. HUS'u rahatlatmada, günlük ağrı ataklarının yoğunluğunu ve süresini azaltmada basit ve ucuz bir tedavidir.[13][14][15]

Kaynakça

  1. ^ "Psikiyatrik Ansiklopedi". mcaturk.com. 16 Aralık 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ağustos 2016. 
  2. ^ a b c "İngilizce Türkçe Psikoloji Sözlüğü". termbank.net. 31 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ağustos 2016. 
  3. ^ Melzack, R. (1992). "Phantom limbs". Scientific American. 266 (4): 120–126. Bibcode:1992SciAm.266d.120M. doi:10.1038/scientificamerican0492-120. PMID 1566028.
  4. ^ Chahine, Lama; Kanazi, Ghassan (2007). "Phantom limb syndrome: A review" (PDF). MEJ Anesth. 19 (2): 345–55. S2CID 16240786. Archived from the original (PDF) on 2019-07-21. Retrieved July 20, 2019.
  5. ^ a b Nikolajsen, L., Jensen, T. S. (2006). McMahon S, Koltzenburg M (eds.). Wall & Melzack's Textbook of Pain (5th ed.). Elsevier. pp. 961–971.
  6. ^ The American Association for Research into Nervous and Mental Diseases; Ramachandran, V. S. (29 Kasım 1998). "Consciousness and body image: lessons from phantom limbs, Capgras syndrome and pain asymbolia". Philosophical Transactions of the Royal Society of London. Series B: Biological Sciences (İngilizce). 353 (1377): 1851-1859. doi:10.1098/rstb.1998.0337. ISSN 0962-8436. PMC 1692421 $2. PMID 9854257. 19 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2023. 
  7. ^ "Phantom limbs, the self and the brain" (PDF). Ronald Melzack. 1989. 8 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  8. ^ Pons, Tim P.; Garraghty, Preston E.; Ommaya, Alexander K.; Kaas, Jon H.; Taub, Edward; Mishkin, Mortimer (28 Haziran 1991). "Massive Cortical Reorganization After Sensory Deafferentation in Adult Macaques". Science (İngilizce). 252 (5014): 1857-1860. doi:10.1126/science.1843843. ISSN 0036-8075. 29 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2023. 
  9. ^ ""The perception of phantom limbs"". academic.oup.com. Ramachandran V. S. et al. doi:10.1093/brain/121.9.1603. 28 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2023. 
  10. ^ "PAIN". journals.lww.com (İngilizce). 18 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2023. 
  11. ^ Collins, Kassondra L.; Russell, Hannah G.; Schumacher, Patrick J.; Robinson-Freeman, Katherine E.; O’Conor, Ellen C.; Gibney, Kyla D.; Yambem, Olivia; Dykes, Robert W.; Waters, Robert S.; Tsao, Jack W. (1 Haziran 2018). "A review of current theories and treatments for phantom limb pain". The Journal of Clinical Investigation (İngilizce). 128 (6): 2168-2176. doi:10.1172/JCI94003. ISSN 0021-9738. 29 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2023. 
  12. ^ Kaur, Amreet; Guan, Yuxi (1 Aralık 2018). "Phantom limb pain: A literature review". Chinese Journal of Traumatology (İngilizce). 21 (6): 366-368. doi:10.1016/j.cjtee.2018.04.006. ISSN 1008-1275. 29 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2023. 
  13. ^ "Synaesthesia in phantom limbs induced with mirrors". Proceedings of the Royal Society of London. Series B: Biological Sciences (İngilizce). 263 (1369): 377-386. 22 Nisan 1996. doi:10.1098/rspb.1996.0058. ISSN 0962-8452. 19 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2023. 
  14. ^ Ramachandran, V. S.; Rogers-Ramachandran, D.; Cobb, S. (1995). "Touching the phantom limb". Nature (İngilizce). 377 (6549): 489-490. doi:10.1038/377489a0. ISSN 1476-4687. 29 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2023. ,
  15. ^ Campo-Prieto, P.; Rodríguez-Fuentes, G. (1 Ekim 2022). "Efectividad de la terapia de espejo en el dolor del miembro fantasma. Una revisión actual de la literatura". Neurología (İspanyolca). 37 (8): 668-681. doi:10.1016/j.nrl.2018.08.003. ISSN 0213-4853. 29 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Gabapentin</span>

Gabapentin [1-(aminometil), siklohekzanasetik asit; patent adı: Neurontin®], epilepsi tedavisinde GABA molekülünün taklidi olarak kullanılan bileşiktir.

<span class="mw-page-title-main">Uyku felci</span> Uyku felci ölümle sonuçlanmaz (verilen bilgilere göre)

Uyku felci, uyandıktan hemen sonra veya seyrek olarak, uykuya dalmadan hemen önce, bedenin geçici olarak hareket edememesi ile karakterize edilen bir durumdur.

<span class="mw-page-title-main">İnsan beyni</span> insan sinir sisteminin ana organı

İnsan beyni, insan sinir sisteminin merkezi organıdır ve omurilikle birlikte merkezi sinir sistemini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Dismenore</span>

Ağrılı adet veya adet krampları olarak da bilinen dismenore, günlük aktiviteleri engelleyecek düzeyde ağrılı âdet görme olarak tanımlanan jinekolojik bir hastalıktır. Adetin başladığı zaman civarında ortaya çıkar. Ağrı; aralıklı, kramp tarzı, suprapubik bölgede yoğunlaşmış, zaman zaman bulantı, kusma ve ishalle birlikte görülür. Belirtiler tipik olarak üç günden az sürer.

Motor sistem merkezi sinir sisteminin hareketini oluşan bir parçasıdır. Piramidal ve ekstrapiramidal sistemlerden oluşur.

Beyin plastisitesi veya nöral plastisite olarak da bilinen nöroplastisite, beynin yapısal veya fizyolojik değişikliklere uğrama yeteneğidir. Nöroplastisitenin bir zamanlar sadece çocukluk döneminde olduğu düşünülüyordu, ancak 20. yüzyılın ikinci yarısında yapılan araştırmalar beynin birçok yönünün yetişkinlik döneminde bile değişebildiğini gösterdi. Yine de, çocuk beyni yetişkin beyninden daha yüksek plastisiteye sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Ağrı (tıp)</span> sıkıntılı ve hoş olmayan duygu türü

Ağrı genellikle yoğun veya zarar verici uyaranların neden olduğu üzücü bir duygudur. Uluslararası Ağrı Çalışmaları Derneği ağrıyı "gerçek veya olası doku hasarıyla ilişkili veya ilişkili olana benzeyen hoş olmayan duyusal ve duygusal deneyim" olarak tanımlar."

<span class="mw-page-title-main">Sinir</span> periferik sinir sistemindeki kapalı, kablo benzeri akson demeti

Sinir, çevresel sinir sistemindeki kapalı, kablo benzeri sinir lifleri demetidir.

Getiren sinir lifleri, bir bölgeye gelen akson demetlerine denir. Sinir lifleri bölgeden çıkış yaptığında bu akson demetine götüren sinir demeti adı verilir. Bu terimler çevresel sinir sistemi (ÇSS) ve merkezi sinir sistemi (MSS) için kullanıldığında biraz farklı anlam taşırlar.

Diyabetik nöropati, diyabetes mellitus ile ilişkili sinir hasarı bozukluklarıdır. Bu durumların, diyabetik nöropatide birikebilen makrovasküler koşullara ek olarak sinirler sağlayan küçük kan damarlarını içeren diyabetik bir mikrovasküler hasara yol açtığı düşünülmektedir. Diyabetik nöropati ile ilişkili olabilen nispeten yaygın durumlar arasında şunlar yer alır: üçüncü, dördüncü veya altıncı kranyal sinir felci, mononöropati, mononöropati multipleks, diyabetik amiyotrofi, ağrılı bir polinöropati, otonom nöropati ve torakoabdominal nöropati.

<span class="mw-page-title-main">Kemik tümörü</span> kemikteki dokunun neoplastik bir büyümesi

Kemik tümörü, kemikteki dokunun neoplastik bir büyümesidir. Kemikte bulunan anormal büyüme benign veya malign olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hayvanlarda acı</span>

Hayvanlarda acı, onların sağlığını ve refahını olumsuz yönde etkileyen bir meseledir. Acı, Uluslararası Ağrı Araştırmaları Derneği tarafından "Gerçek veya potansiyel doku zararı ile ilişkili veya bu tür bir tahribat ile açıklanabilen rahatsız edici algısal ve duygusal tecrübe." olarak tanımlanır. Sadece ağrıyı yaşayan hayvan, onun niteliğini ve şiddetini bilebilir. Bir gözlemcinin bu tür bir duygusal tecrübenin yaşandığını bilmesi, özellikle ağrıyı tecrübe eden birey bunu ifade edemiyorsa güç hatta imkansız olabilir. İnsan dışı hayvanlar hislerini, konuşabilen insanlar gibi ifade edemezler fakat davranışsal gözlemler yapmak, yaşadıkları acının boyutuna dair bir ipucu verebilir. Tıpkı hastalarıyla aynı dili konuşamayan hekimlerin ve sağlık görevlilerinin yaptığı gibi, acıya dair belirtiler anlaşılabilir.

Kanser ağrısı tümörün yakındaki vücut kısımlarına baskı yapması veya sızmasından, tedavi ve teşhis yöntemlerinden veya hormon dengesizliği veya bağışıklık tepkisinin neden olduğu deri, sinir ve diğer değişikliklerden kaynaklanabilir. Çoğu kronik ağrı hastalıktan, akut ağrıların çoğu ise tedavi veya teşhis yöntemlerinden kaynaklanır. Ancak radyoterapi, cerrahi ve kemoterapi tedavi bittikten sonra uzun süre devam eden ağrılı durumlar oluşturabilir. Ağrının varlığı esasen kanserin yerine ve hastalığın evre'sine bağlıdır. Herhangi bir zamanda kötü huylu kanser teşhisi konan tüm insanların yaklaşık yarısı ağrı duyar ve ilerlemiş kanseri olanların üçte ikisi uykularını, ruh hallerini, sosyal ilişkilerini ve günlük yaşam aktiviteleri olumsuz yönde etkileyecek kadar şiddetli ağrı hisseder.

Beynin evrimi sürecinde etkili olan ilkelerle ilgili belirsizlikler günümüzde hala çözülememiştir. Beyin-vücut oranı allometrik olarak ölçeklenir. Küçük vücutlu memeliler vücutlarına kıyasla nispeten büyük beyinlere sahipken, büyük memeliler daha küçük beyin-vücut oranlarına sahiptir. Primatların beyin ağırlıklarının vücut ağırlıklarına oranları, primat türünün beyin gücünü yönelik fikir verebilmektedir. İnsanlarda bu oran diğer primat türlerine göre çok daha yüksektir, bu da insanların beyin kitle indeksinin diğer primatlara göre daha yüksek olduğunu gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Dokunsal halüsinasyon</span>

Dokunsal halüsinasyon ya da temas halüsinasyonu, gerçek dışı bir nesne ile fiziksel bir temasın gerçekleşiyor olduğuna dair dokunsal duyusal girdilerin yanlış algılandığı bir halüsinasyon türüdür. Bu tür, omurilikte ve talamusta üretilen ve birincil bedensel-duyusal korteks (SI) ila ikincil somatosensoriyel kortekse (SII) gönderilen dokunsal duyusal nöral sinyallerin sinyallerin hatalı entegrasyonundan kaynaklanır. Dokunsal halüsiyonasyon, bazı nörolojik hastalıkların, ör. şizofreni, Parkinson hastalığı, huzursuz bacak sendromu ve deleriyum tremens gibi, nükseden semptomlarından biridir. Hayalet uzuv ağrıları çeken hasta bireyler de temas halüsiyonasyonunun bir biçimini tecrübe ettikleri düşünülür. Dokunsal halüsiyonasyonlar kokain ve alkol gibi uyaranlarca da ortaya çıkabilmektedir.

Sinir sistemi hastalıkları; nörolojik bozukluklar olarak da bilinir ve sinir sistemini etkileyen tüm durumları tarif eder. Bu kategori, genetik bozukluklar, enfeksiyonlar, kanser, nöbet bozuklukları, kardiyovasküler kaynaklı durumlar, konjenital ve gelişimsel bozukluklar ve dejeneratif bozukluklar içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sırt ağrısı</span>

Sırt ağrısı, sırtta hissedilen ağrıdır. Sırt ağrısı, etkilenen segmente göre boyun ağrısı (servikal), orta sırt ağrısı (torasik), bel ağrısı (lomber) veya koksidinia olarak ayrılır. Bel bölgesi en çok etkilenen bölgedir. Sırt ağrısı atağı, süreye bağlı olarak akut, subakut veya kronik olabilir. Ağrı, donuk, delici veya yanma hissi olarak nitelenebilir. Rahatsızlık, bacaklar veya ayakların yanı sıra kollara ve ellere de yayılabilir ve bacaklarda ve kollarda uyuşma veya güçsüzlük olabilir. Sırt ağrısının çoğunluğu belirli değildir ve idiyopatiktir.

<span class="mw-page-title-main">Sinir iletim hızı</span>

Sinirbilimde sinir iletim hızı (CV) sinir iletim çalışmalarının önemli bir bölümüdür. Elektrokimyasal bir dürtünün sinirsel bir yolda yayılma hızını ifade eder. İletim hızları, aşağıdakileri içeren çok çeşitli faktörlerden etkilenir; yaş, cinsiyet ve çeşitli tıbbi durumlar. Bu çalışmalar, çeşitli nöropatilerin; özellikle de demiyelinizan hastalıkların daha iyi teşhis edilmesi yönünde kolaylıklar sağlar. Bunun nedeni; demiyelinizan hastalıkların belirtileri, düşük veya var olmayan iletim hızlarına yol açar.

<span class="mw-page-title-main">Çocuklarda ağrı yönetimi</span>

Çocuklarda ağrı yönetimi, bebek ve çocuk ağrısının değerlendirilmesi ve tedavisidir.

Atipik trigeminal nevralji (ATN) veya tip 2 trigeminal nevralji, beşinci kraniyal sinirdin bozukluğundan kaynaklanan trigeminal nevraljinin bir türüdür. ATN'ye bağlı baş ve yüz ağrısının hem nadir görülmesi hem de diğer bazı baş ağrısı bozukluklarıyla örtüşen semptomlara sahip olması nedeniyle tehşisi genel olarak zordur. ATN birden çeşitli semptomlara sebep olabilir, kimi zaman hafif bir baş ağrısı şeklindeyken kimi zaman tipik trigeminal nevraljideki (tip 1 TN) gibi şiddetli ağrılar görülebilir, bunun yanı sıra yanma, batma hissiyatı gibi duyusal semptomlar görülebilir.