İçeriğe atla

Hayırsızada Sürgünü

İstanbul İbrahim Paşa Camii (Şehzadebaşı) önündeki insanlar ve yatan köpekler (1903).
İstanbul surları dışında bir fayton ve yatan köpekler (1903).
İstanbul sokaklarında başıboş köpekler (1907).

Hayırsızada Sürgünü, 1910 yılında İstanbul'da yaşayan 80.000'den fazla sokak köpeğinin toplu bir şekilde İstanbul açıklarında bulunan Sivriada'ya gönderilmesi olayıdır. Adaya bırakılan köpeklerin tamamı açlıktan veya birbirlerini yiyerek ölmüştür.[1]

Köpeklerin adaya bırakılmasından iki yıl sonra Marmara Denizi'nde büyük bir deprem meydana gelmiş ve çıkan Balkan Savaşları neticesinde büyük bir toprak kaybı gerçekleşmiştir. Bazı insanlar yaşanan felaketleri adada ölen "köpeklerin laneti" olarak yorumladıkları için bu olayı Hayırsızada sürgünü olarak isimlendirmiştir.[2]

Tarihçe

Avrupa'daki devletlerde sokaktaki köpeklerin toplanarak 'köpeksiz sokaklar' oluşturulmasını örnek alan Osmanlı Hükûmeti aynı uygulamayı İstanbul'da da faaliyete geçirmeyi karar vermiştir.[3][4][5][6] İstanbul'da gece saatlerinde gezen bir İngiliz vatandaşının sokak köpekleri tarafından saldırıya uğraması sonucunda İngiltere hükûmetinden ültimatom alan 2. Mahmut yönetimi, aniden çıkartmış olduğu kararla kentteki bütün köpeklerin Sivriada'ya gönderilmesini emretmiştir. Halkın köpeklerin gönderilmesine tepki göstermesi sonucunda üzerlerinde kamuoyu baskısı olan Hükûmet, vermiş olduğu kararla köpeklerin tekrardan şehre geri getirilmesini emretmiştir.[3][5][7]

Sultan Abdülaziz döneminde sokak köpeklerinin tekrardan toplanarak Sivriada'ya nakledilmesine yönelik karar verilmiş ve köpekler toplanarak adaya gönderilmiştir. Bu olaydan sonra Çemberlitaş'tan Kumkapı'ya kadar uzanan büyük bir yangın çıkmış halktan bazıları bunu "köpeklerin laneti" olarak değerlendirerek Hükûmet'e tepki göstermeye başlamıştır. Bunun üzerine Padişah kanunu geri çekerek köpeklerin tekrardan şehre geri dönmesini sağlamıştır.[8]

İttihat ve Terakki Hükûmeti, modernleşme hareketleri kapsamında İstanbul'daki köpeklerden kurtulmanın yolunu tekrardan aramaya başlamış ve Avrupa'da gelişmekte olan kozmetik sanayisinde kullanılmaları açısından Fransız şirketlerle çeşitli anlaşmalar imzalansa bile halkın tepkisiyle karşılaşılacağı düşünülerek bu plandan vazgeçilmiştir.[3][9] Bunun üzerine İstanbul Şehremini (Belediye Başkanı) Suphi Bey, şehirdeki 80 bin köpeğin hızlı bir şekilde toplatılmasına karar vermiş ve köpekleri Marmara Denizi'ndeki Sivriada'ya naklederek ölüme terk etmiştir.[1][3][5][10]

Köpeklerin adaya gönderilmesinden iki yıl sonra Marmara Denizi'nde şiddetli bir deprem meydana gelmiş, İstanbul ve Tekirdağ gibi çevre illerde ciddi zarara neden olmuştur. Aynı yıl başlayan Balkan Savaşları'yla Osmanlı, Balkanlar'daki en büyük toprak kaybını yaşamıştır. Bazıları başlarına gelmiş olan bu iki felaketin adaya sürülen "köpeklerin laneti"ne bağlayarak adayı, Hayırsızada olarak isimlendirmeye başlamıştır.[2][5]

2012 yılında, ölen köpekleri anmak amacıyla Sivriada'ya bir anıt dikilmiştir.[11]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b "3-4 Haziran: 80 bin köpeğin Hayırsızada'da katledildiği 1910 sürgününün 109. yılı". Independent Türkçe. 4 Haziran 2019. 13 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2023. 
  2. ^ a b "CEM SANCAR - Hayırsız Ada niye hayırsız". Sabah. 13 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2023. 
  3. ^ a b c d Osmanlı Modernleşmesini Hayvanlar Üzerinden Okumak: Abdullah Cevdet’in İstanbul’da Köpekler Risalesi. Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi. 30 Aralık 2021. 21 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2023. 
  4. ^ "Kentleşme Bağlamında Sokak Hayvanlarının Değişen Statüsü". Kent Akademisi Dergisi. 15 Ekim 2022. 14 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ağustos 2024. 
  5. ^ a b c d "Osmanlıda Hayvan Hakları / Osmanlıda Pako Savaşları - Şinasi, Pertev Paşa'ya Karşı | HAYVAN HAKLARI TARİHİ | KÜTÜPHANE | HAYTAP - Hayvan Hakları Federasyonu". Osmanlıda Hayvan Hakları / Osmanlıda Pako Savaşları - Şinasi, Pertev Paşa’ya Karşı | HAYVAN HAKLARI TARİHİ | KÜTÜPHANE | | HAYTAP - Hayvan Hakları Federasyonu. 6 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2023. 
  6. ^ "İstanbul'un Sokak Köpeklerinin Hikayesi". bianet.org. 14 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2024. 
  7. ^ Dr. Metin MENEKŞE (20 Ekim 2018). "BATILI SEYYAHLAR GÖZÜNDEN OSMANLI İSTANBUL'UNDA "KÖPEKLER"" (PDF). SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü. 3 Haziran 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 3 Haziran 2024. 
  8. ^ II. MEŞRUTİYET HÜKÜMETLERİ DÖNEMİNDE KUDUZ HASTALIĞI İLE MÜCADELEYE DAİR TESPİTLER (1908-1914) (PDF). Tarihsel Süreçte Anadolu’da KUDUZ. Erol KARCI. s. 303. 21 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 21 Mayıs 2023. 
  9. ^ Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. Kültür Bakanlığı, Tarih Vakfı. 1996. s. 89. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2023. 
  10. ^ Türkiye’de kurulan ilk hayvanlar ürkiye’de kurulan ilk hayvanları koruma koruma derneğinin tarihsel geli inin tarihsel gelişimi. Veteriner Hekimler Derneği Dergisi - Berfin Melikoğlu. 2009. s. 38. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2023. 
  11. ^ "1910'da Sivriada'da öldürülen köpeklerden özür dilendi". T24. 13 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Demokrasi ve Özgürlükler Adası</span> Marmara Denizinde İstanbula yakın küçük bir ada

Demokrasi ve Özgürlükler Adası ya da önceki adıyla Yassıada veya Plati, Marmara Denizi'nde İstanbul'a yakın küçük bir adadır. Biri sivri, diğeri yassı görünümlü olan, birbirine yakın iki metruk adadan yassı olanıdır. Eni 185, boyu 740 metre, yüzölçümü 18.3 hektar olan adanın arazisi düzdür, ancak sahilleri genellikle denize dik olarak iner. Sivriada'ya 0,9 deniz mili (1,66 km), Burgazada'ya 2,67 deniz mili (4,94 km) ve Kadıköy kıyısındaki Fenerbahçe Adası'na 6,27 deniz mili (11,6 km) uzaklıktadır. 27 Mayıs Darbesi döneminde burada gerçekleştirilen ve Demokrat Partililerin (DP) yargılandığı Yassıada Yargılamaları ile de tanınır. Darbenin izlerini silmek için adanın adı; 2013 yılında Kadir Topbaş'ın ikinci döneminde İBB Meclisi kararıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Hayvan bakımevi</span>

Hayvan bakımevi veya Hayvan barınağı devlet ya da özel kuruluşlar tarafından işletilen, genellikle sokakta yetişmiş, kaybolmuş ya da sahipleri tarafından terkedilmiş hayvanlara sığınacak geçici bir yer sağlamak için, çoğu ülkede hayvan hakları savunucularının ve hayvan severlerin desteğiyle kurulan barınaklardır. Bazı ülkelerde ise, devletin sağladığı kamu kaynaklarıyla kurulan barınaklar vardır. Çoğunlukla kedi ve köpeklere ev sahipliği yaparlar.

<span class="mw-page-title-main">Sivriada</span> Marmara Denizinde, Hayırsızadaların İstanbula en yakın, Adalara en uzak ve en batıda olanı

Sivriada, Marmara Denizi'nde, İstanbul açıklarındaki Adalar olarak bilinen takımadaların en batıda olanı. Eski adı, yine "Sivri" anlamına gelen Oxia 'dır.

Hayvan hakları, insan harici hayvanların tümünün ya da bir kısmının kendilerine ait bir özerkliğe sahip oldukları ve acıdan kaçınma gibi temel çıkarlarının tıpkı insanların temel çıkarlarının korunduğu gibi korunması gerektiğini savunan fikirdir. Hayvan hakları kavramı, insan harici hayvanların insan amaçlarına uygun düştüğü biçimde kullanılabilecek birer eşya olmadığı, kendi arzuları ve ihtiyaçları olan bireyler olarak muamele görmeleri gerektiği anlamına gelir. Pratikte bu, hayvanların insancıl muamele görmelerinin gerekli olması anlamına gelebileceği gibi, hayvanların tibbi ve kozmetik deneylerde kullanılmasının, eti ya da derisi için öldürülmesinin, eğlence için avlanmasının ve hayvancılık sektöründe hammadde ya da kaynak olarak kullanılmalarının hayvan hakkı ihlalleri olarak tanımlanması anlamına gelecektir.

<span class="mw-page-title-main">Hayvanat bahçesi</span> genellikle her tür hayvanın doğal şartlarda beslendiği, korunduğu, sergilendiği büyük bahçe

Hayvanat bahçeleri, farklı coğrafyalara ait hayvanların, doğal veya yapay engellerle sınırlandırılmış alanlarda kent insanlarıyla buluşturulduğu mekanlardır.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul tarihi</span> İstanbul şehrinin tarihî geçmişi

İstanbul tarihi, günümüzde Türkiye toprakları üzerinde bulunan İstanbul şehrinin tarihini anlatır. İstanbul'un tarihi, ana hatlarıyla beş büyük döneme ayrılabilir: Tarih öncesi dönem, Roma İmparatorluğu dönemi, Bizans İmparatorluğu dönemi, Osmanlı İmparatorluğu dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti dönemi.

Hayvanlara uygulanılan şiddet veya hayvan istismarı; kabul edilemez şiddete sebep olan veya hayvanlara zarar veren davranışların bir bütünüdür. Kabul edilemez acı kişiden kişiye göre değişmektedir. Bazıları kabul edilemez şiddeti sadist eğilimlerle hayvanlara eziyet etmek olarak tanımlarken, bazıları kürk avcılığını, tıbbi, bilimsel veya kozmetik sanayide yapılan testleri bu istismarın içerisine alır.

<span class="mw-page-title-main">Adalar</span> İstanbulun ilçesi ve Marmara Denizinde takımada

Adalar, Prens Adaları, İstanbul Adaları ya da Kızıl Adalar, İstanbul'un Anadolu Yakası'nın güney kıyılarının açıklarında, Marmara Denizi'nin kuzeydoğu kesiminde yer alan, ilin en az nüfuslu ilçesi ve takımadadır.

Himaye-i Hayvanat Cemiyet, 4 Ekim 1912 tarihinde İstanbul'da kurulmuş bir hayvan hakları örgütüdür. Bizans döneminde şehirde yaygın olarak dolaşan başıboş hayvanlar İstanbul'un Türklerce ilhakından sonra durum değişti. Osmanlı ordusunda yer alan Türkmenler ile birlikte şehre giriş yapan köpeklerin sayısı zaman için büyük artış gösterdi. Şehirdeki başıboş köpek sayısı öylesine artmıştı ki köpeklerin 15-20 tanesinin bir arada gezdiği görülüyordu.

<span class="mw-page-title-main">Ömür Gedik</span> Türk gazeteci ve hayvan hakları savunucusu

Ömür Gedik, Hürriyet gazetesi yazarı, şarkıcı ve hayvan hakları savunucusu, SİYAD üyesi, HAÇİKO Derneği kurucusu ve başkanı.

<span class="mw-page-title-main">Foks</span> Mustafa Kemal Atatürkün köpeği

Foks, Türkiye'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün köpeği. Atatürk'ün Alp ve Alber isimli köpeklerinden sonraki son köpeğidir.

Sovyetler Birliği'nde veteriner tıp, Sovyetler Birliği'ndeki veteriner tıp çalışmalarıdır.

Türkiye'de hayvan hakları, 1 Temmuz 2004 tarihli 5199 numaralı Hayvanları Koruma Kanunu ile düzenlenir. Bu kanuna göre tüm hayvanlar eşit ve kanun hükümleri çerçevesinde yaşam hakkına sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Yağmur Özgür Güven</span>

Yağmur Özgür Güven, Türk hayvan hakları savunucusu, piyanist ve yazar. Deneye Hayır Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Başka Bir Hayat Diliyorum Derneği Yönetim Kurulu Üyesidir.

Hayvanları Koruma Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 24 Haziran 2004'te kabul edilen ve 1 Temmuz 2004'te T.C. Resmî Gazete'de yayımlanan yasadır.

<span class="mw-page-title-main">Sokak köpeği</span> Şehirde yaşayan sahipsiz köpekler

Sokak köpeği, şehir ve köy gibi meskûn mahallerde yaşayan köpeklerdir. Sokaklarda doğup, büyüyen enik, sahiplerinden kaçmış, sahipleri tarafından terk edilmiş veya sahibi tarafından sokakta besleniyor olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de sokak köpeği sorunu</span>

Türkiye'de sokak köpeği sorunu, Türkiye'de yaşayan sahipsiz, sokağa terkedilen veya hali hazırda sokakta yaşayan köpeklerle ilişkilendirilen sorunlardır. Türkiye'de dönem dönem tartışmalara sebep olan sokak köpekleri, 2020'li yıllar itibarıyla yeniden yoğun olarak tartışılmaya başlanmıştır. Günümüzde ise, bir köpek tarafından saldırıya uğrayarak yaralanmış veya bu saldırı sonucu ölenlerin yakınları tarafından gündeme getirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul'un sokak kedileri</span> İstanbulda yaşayan kediler

İstanbul'un sokak kedileri, uluslararası olarak dünyanın ilgisini çekmiştir. Türkiye'nin İstanbul şehri, yüz bin ila bir milyonun üzerinde sokak kedisini barındırıyor. Pek çok Türk vatandaşı sokak hayvanlarını yalnızca başıboş hayvanlar olarak değil, ortaklaşa sahiplenilen evcil hayvanlar olarak görüyor ve şehirde barınmalarına ve beslenmelerine yardımcı oluyorlar.

<span class="mw-page-title-main">Eros (kedi)</span> İbrahim Keloğlan tarafından öldürülen sokak kedisi

Eros, İstanbul'un Başakşehir ilçesindeki bir sitede yaşamış ve aynı sitede ikâmet etmekte olan İbrahim Keloğlan tarafından öldürülmüş olan bir kedidir. Olayın ardından açılan davada Keloğlan'a verilmiş olan cezanın iyi hâl indirimiyle azaltılması ve sonrasında ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı alınması; kamuoyunda tepkiye yol açmış ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinde günlerce süren protesto gösterileriyle sonuçlanmıştır. Sanık, 13 Mart 2024 tarihinde Küçükçekmece 16. Asliye Mahkemesi'nde gerçekleştirilen ikinci duruşma sonrasında iki yıl altı ay hapis cezasına çarptırılmış ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmiştir.

İngiliz evcil hayvan katliamı, 1939 yılında İkinci Dünya Savaşı'ndaki yiyecek kıtlığına hazırlık amacıyla, İngiltere'nin evcil hayvan nüfusunun dörtte birini oluşturan tahmini 400.000 kedi ve köpeğin öldürüldüğü ve bir hafta süren bir olaydır.