İçeriğe atla

Hayâlî Bey

Hayâlî Bey (?-ö.1557, Edirne) (خيالى) Türk Divan edebiyatı şairinin mahlası. Asıl Adı Mehmet'tir. “Bekâr Memi” diye anılmıştır. Eserleri zengin bir hayal gücüyle yazılmış, ince ve duyarlı bir üsluba sahiptir.

Yaşamı

Selanik’in kuzeydoğusu’ndaki Vardar Yenice’de dünyaya geldiği bilinen Hayali'nin doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, 1494-1495 yılları civarında doğduğu tahmin edilmektedir. Asıl ismi Mehmet'tir.

Biyografi yazarı Âşık Çelebi’nin anlatısından anlaşıldığı kadarıyla, Mehmed, Sadi’nin (سعدی شیرازی) Bostan ve Gülistan eserlerini okuyarak genç yaşlarında şiirle ilgilenmeye başlamıştır.[1]

Seyyah bir sufi derviş olan Baba Alî Mest-i Acem müritleri ile Yenice-i Vardar’a geldiğinde, Mehmed topluluğa katıldı ve onlarla beraber İstanbul’a gitti. Yolculuk boyunca Sufi düşünce ve uygulamaların yanı sıra, şiir konusunda da Baba Ali’den eğitim aldı.[2]

İstanbul’da bir kadı olan Sarı Gürz Nûreddîn Efendi genç Mehmed’in bu toplulukla beraber olmasını hoş karşılamadı ve onu himayesine aldı. Mehmed, Sarı Gürz’ün korumasıyla öğrenim gördü; şiir bilgisini ve becerisini ilerleterek Hayâlî mahlası ile eserler vermeye başladı.

On dört yaşında şöhrete kavuşan Hayâlî, Defterdar İskender Çelebi’nin dikkatini çekti.[3] Daha sonra Pargalı İbrahim Paşa’ya takdim edildi ve Kanuni Sultan Süleyman'ın nedimleri arasına girdi.

Sultanın en önemli şairlerinden biri haline gelen Hayâlî, seferlerde orduya eşlik etti. Bu süreçte (1522) Rodos kuşatmasına ve 1534’teki Bağdat fethine katıldığı düşünülür. Bağdat’ın fethi esnasında Hayâlî'nin büyük şair Fuzûlî ile tanışmış olduğu söylentileri de mevcuttur.

Şiir kabiliyeti yüzünden kendisine Melik-üş-şuarâ (“Şairlerin Sultanı”), Diyâr-ı Rûm'un Sultân-ı Şuarâsı (“Rûm Topraklarının Şairlerinin Sultanı) ve Hayâlî-i meşhûr (“Meşhur Hayâlî”) gibi unvanlar verilmiştir. Sadrazam İbrahim Paşa ve padişah Kanuni Sultan Süleyman'ın gözündeki konumu kendisine pek çok düşman da kazandırmıştır ve sık sık hiciv ve alaylara maruz kalmıştır.[4]

Şairin talihi, iki büyük hamisi İskender Çelebi ve Pargalı İbrahim Paşa'nın idam edilmesinden sonra döndü. 1544'da sadrazamlığa getirilen Rüstem Paşa edebiyata önem vermiyordu. İstanbul yaşamı güçleşen şair, kendisini emniyette hissetmediği çin padişahtan kendisini bir Sancakbeyi olarak görevlendirilmeyi talep etti.

Edirne Sancakbeyliğine atanan Hayâlî böylece adının sonuna Bey unvanı da almıştır.Divan edebiyatının bu önemli ismi, 1557 yılında Edirne'de ölmüştür. Mezarı Edirnede Uzunkaldırım Caddesi üzerinde İki Lüleli Çeşme (Şair Hayali Çeşmesi) nin yanındadır.

Uzun zaman bekâr olarak yaşayan Hayâlî'nin evlendiği ve iki çocuk sahibi olduğu bilinir. Oğlu Ömer Bey de şair olup Halep defterdarlığı yağmıştır.[5]

Sanatı ve Hayat Görüşü

Hayali divan edebiyatının olgunluk dönemi (16. yy - 18. yy) şairlerindendir. Kuşkusuz Baki'ye kadarki dönemin en önemli ve ünlü ismi Hayali'dir. Hayali sade yaşayışını yazımına da aktarmış, ruhani anlamda zengin ama somutsal olarak sade bir dil ile yazmıştır. Ona lakabını da veren şiirlerindeki en önemli özellik hayali, deruni imgeler ve eserlerinden yansıyan zengin hayal gücüdür. Hayali'nin bu kadar ünlü olmasının en önemli nedenlerinden biri de yeteneğinin yanında sade yaşayışı, mala ve şöhrete önem vermeyişidir.

Hayâlî Bey'in yakın arkadaşı Âşık Çelebi, onun yakışıklı olmakla birlikte giyim, kuşama ve dünya malına önem vermeyen biri olduğunu belirtir. Gelibolulu Âlî ise, eli sıkılığından bahsederek, öldükten sonra çocuklarına büyük bir miras bıraktığını nakleder. Gelibolulu Âlî Bey'in, Hayâlî Bey'i anlatırken "eli sıkı" demesini, Hayâlî Bey'in yaşarken parasının çok olduğunu ancak onun dünya malına tamah etmediğini gösterir.

Kaynaklarda şairin, Ömer ve İbrahim adında iki oğlunun olduğu ve karısının erken öldüğü zikredilir.[6]

Eseri

Hayâlî Bey'in Divanı'ndan başka eseri bilinmemektedir. Hayâlî Bey Divanı, kasideler, musammatlar, gazeller ve mukattaat bölümlerinden meydana gelmiştir. 668 gazel, 25 kaside, 15 musammat ve 33 mukatta bulunmaktadır.[7]

Şiirlerinden Örnek

Bazı Beyitleri
İstiyorsan almağı hikmet kitâbından sebak
Hâme-i kudret ne yazmış safha-i ruhsâra bak
Cihân-ârâ cihân içindedür arayıbilmezler
O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler

Kaynakça

  • Andrews, Walter G. "Hayâlî" in Ottoman Lyric Poetry: An Anthology. pp. 233–235. ISBN 0-292-70472-0.
  • Cengiz, Halil Erdoğan. "Hayâlî" in Divan Şiiri Antolojisi. pp. 374–375. Ankara: Bilgi Yayınevi, 1983.
  • Şentürk, Ahmet Atillâ. "Hayâlî Bey" in Osmanlı Şiiri Antolojisi. pp. 263–279. ISBN 975-08-0163-6.
  • Kurnaz, Cemal. Kanunî’nin En Sevdiği Şairdi: Hayâlî Bey. Türk Dil ve Edebiyat Dergisi, Haziran 2011.

Notlar

  1. ^ Şentürk 263
  2. ^ Andrews 233–234
  3. ^ Kurnaz 17
  4. ^ Andrews 234
  5. ^ Kurnaz 20
  6. ^ Erdem,Konur,"HAYÂLLER ŞAİRİ HAYÂLÎ BEY 23 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.",Edebiyat ve Sanat Akademisi
  7. ^ Kurnaz 22

İlgili Araştırma Makaleleri

Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nedîm</span> Divan edebiyatı şairi

Nedîm, Divan Edebiyatı eserleri veren Türk bir şairdi. Şöhretini, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1718-1730 yılları arasındaki Lâle Devri'nde kazandı. Hayatı ve eserleri ile Lâle Devri ruhûnun en önemli temsilcisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmedî</span> Türk divan şairi ve hekim (1334–1413)

Ahmedî divan şairi ve hekim.

<span class="mw-page-title-main">Bâkî</span> Türk divan edebiyatı şairi

Bâkî ya da asıl adıyla Mahmud Abdülbâkî, Türk divan şairi.

Divan edebiyatı, Türk kültürüne has süslü ve sanatlı bir edebiyat türüdür. Bu edebiyata genellikle "divan edebiyatı" adı uygun görülmekte olup bunun en büyük nedenlerinden birisinin şairlerin manzumelerinin toplandığı kitaplara "divan" denilmesi olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan, divan edebiyatı gibi tabirlerin modern araştırmacılar tarafından geliştirildiğini ve halk-tekke-divan edebiyatları arasındaki ayrımların bazen oldukça muğlak olduğu ve bu edebiyatlar arasında ciddi etkileşimlerin de bulunduğu vurgulanmalıdır.

Şeyhî, Kütahya doğumlu 15. asır Türk divan şairi ve tabip.

Neşati, Divan Edebiyatı şairi. Asıl adının ise Süleyman veya Ahmed olduğu sanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Pargalı İbrahim Paşa</span> 29. Osmanlı sadrazamı

Pargalı İbrahim Paşa, Makbul İbrahim Paşa, Frenk İbrahim Paşa, Damat İbrahim Paşa ya da öldürüldükten sonraki ünvanıyla Maktul İbrahim Paşa, I. Süleyman saltanatı döneminde 27 Haziran 1523 - 15 Mart 1536 tarihleri arasında sadrazamlık yapan, önemli siyasal ve askerî olaylarda rol oynayan Osmanlı devlet adamı. Sahip olduğu yetkiler sebebiyle Osmanlı İmparatorluğu dış siyasetinin beyni olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Gelibolulu Mustafa Âlî</span> Osmanlı şair, yazar ve tarihçi

Gelibolulu Mustafa Âlî, Osmanlı bir şair, yazar ve tarihçidir.

Ahmed Paşa, 15. yüzyılda Sultan II. Mehmed ve Sultan II. Beyazıd dönemlerinde kazaskerlik, vezirlik, sancak beyliği ve kadılık gibi yüksek görevleri yüklenmiş bir ulema sınıfı mensubu ve Divan Edebiyatı şairi.

İbrahim Gülşeni, mutasavvıf ve şair.

Zâtî, tanınmış bir Divan Edebiyatı şairidir. Ziya Paşa tarafından Türk şiirine temel koyan şairlerin üçüncüsü olarak anılmıştır. Çok sayıda şiir yazmış olması nedeniyle değişik eserlerin değişik estetik standartlarda olması sonucu ortaya çıkmıştır.

Hain Ahmed Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nda devlet adamı, paşa ve beylerbeyi. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Rumeli Beylerbeyi ve Mısır Beylerbeyi olarak görev yaptı. Mısır'da merkezi otoriteye isyan ederek sultanlığını ilan etti, para bastırdı, hutbe okuttu ve El-Melik'ül Mansur Sultan Ahmed ismini kullandı. 1524'te Kadızade Mehmed Bey tarafından yakalandı ve idam edildi.

<span class="mw-page-title-main">Kemalpaşazâde</span> Şeyhülislam ve tarihçi

Kemalpaşazâde veya İbn-i Kemal, Osmanlı devleti şeyhülislamı ve tarihçidir.

<span class="mw-page-title-main">Taşlıcalı Yahya</span> 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda yaşamış Osmanlı askeri ve divan edebiyatı şairi

Taşlıcalı Yahya ya da Dukaginzâde Yahyâ, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşamış Osmanlı askeri ve divan edebiyatı şairidir.

İskender Çelebi , 16. yüzyıl Osmanlı devlet adamı.

Figânî, 16. yüzyıl Osmanlı divan şairi.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı başdefterdarları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Başdeftardar, 14. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasinda Osmanlı Devleti'nin en yüksek maliye görevlisi idi. Fatih'in kanunnamesine göre bașdefterdar padișahın malının vekili ve veziri-azam da nazırı idi. Devlet hazinesinin açılıp kapanması başdefterdar bulunmasıyla yapılırdı. "Başdefterdar" Divan-ı Hümayun üyesi idi. Başdefterdar 14. yüzyıl ile 19. yüzyıl dönemi protokolüne göre vezir ve kazasker rütbelerinden daha aşağıda ama Yeniçeri Ağası'nın üzerinde bulunmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Divan şairi</span>

Divan şairi, belli kıstasları ve mazmunları bulunan divan edebiyatı içinde eserler veren şairlere verilen addır. Eski Türk edebiyatını içerdiği gibi İslam coğrafyasındaki diğer dillerin edebiyatlarını da içine alan bu edebiyatta ortak bazı kurallar bulunmaktadır. Divan şairleri bu kurallara katiyen riayet etmiştir. 19. yüzyıla kadar yerel ya da bağımsız bir edebiyat anlayışı türetilmemiştir. Klasik Türk edebiyatı içerisinde şiir dışındaki yazı şekilleri rağbet görmüyordu. Yazılan her şey nazım- yani şiir şeklindeydi. Bu yüzden "divan şairi" tamlaması divan edebiyatçılarına işaret edebilir. Şairler divan edebiyatının ilk dönemlerinden beri tezkirelerde anılmıştır. Bu edebiyat tarihlerinde divan şairlerinin biyografileri, şiirlerinden örnekler bulunmaktadır. Osmanlı coğrafyasında yazılan tezkirelerde toplam 3182 şair yer almaktadır. Divan şairleri çeşitli mesleklere sahiptiler. İlmiye(%36), derviş(%5.7), bürokrat(%2.8), asker(%4), esnaf(%3.7) bunlardan birkaçıdır. En çok divan şairi yetiştiren yöreler bürokrasi ve saray eşrafının yoğun olduğu yerlerdir. İstanbul 609, Bursa 156, Edirne 150, Konya 69, Diyarbakır 40, Kastamonu 36, Bağdat 35, Gelibolu 30, Bosna 26, Kütahya 24 şairle önemli tezkirelerde yer alan yörelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Hamdullah Hamdi</span> Türk divan şairi, mutasavvıf (1449 - 1503)

Hamdullah Hamdi (doğumu: 1449, Göynük - ölümü: 1503, Göynük) Türk divan şairi, mutasavvıf. Mesnevileri ile tanınmıştır.