
Arap Ayaklanması, Arap İsyanı veya Arap İhaneti, I. Dünya Savaşı sırasında Haziran 1916 tarihinde Yemen'de Aden, Suriye'de Halep'i kapsayan bağımsız ve birleşik bir Arap devleti kurmak amacıyla Şerif Hüseyin bin Ali tarafından başlatılan silahlı isyandır.

I. Faysal, 1920 yılında kurulan kısa ömürlü Suriye Krallığı ve ardından Irak Krallığı kralı. Taç giydiği 23 Ağustos 1921 tarihinden, kalp krizi geçirerek öldüğü 1933 yılına kadar 12 sene hüküm sürmüştür. Kendisini Hicaz Kralı ilan ederek Osmanlı İmparatorluğu'na karşı Arap İsyanını başlatan Şerif Hüseyin'in üçüncü oğludur.

Alevi Devleti veya Nusayri Devleti, 1922'ye kadar Alevi Bölgesi olarak adlandırıldı, başlangıcından 1922'de Suriye Federasyonu'na entegrasyonuna kadar yerel olarak baskın olan Arap Alevilerinden oluşan, I. Dünya Savaşı'ndan sonra günümüz Suriye'sinin kıyısında bir Fransız manda bölgesiydi. Milletler Cemiyeti Fransız Mandası 1920'den 1946'ya kadar sürdü.

Busra el-Harir, Busra el-Hariri ya da Busra al-Harir, Dera İli'nin, İzra İlçesi'ne bağlı bir kasabadır. İzra İlçesi'nin doğusuna doğru, Ürdün sınırına yakın bir konumu vardır. 660 metrelik bir rakıma sahiptir. Suriye İstatistik Kurumu tarafından yapılan, 2004 Suriye nüfus sayımlarına göre 13,315 kişilik bir nüfusa sahiptir. Koruduğu kırsal özelliklerinin yanında, sanayi ve ekonomi faaliyetleride gösterdiği için kasaba olarak sınıflandırılmıştır.

I. Dünya Savaşı sırasında İngilizler, Osmanlı kuvvetlerini hızlı bir şekilde mağlup etmek için Arabistan'da bulunan Araplar ile anlaştılar. Bu antlaşma ile Araplar savaş bitince bağımsız olacaklardı. Fakat Rusya'da gerçekleşen Bolşevik İhtilali sırasında Vladimir Lenin, Rus Çarlığı sırasında imzalanan gizli antlaşmaları gün yüzüne çıkardı. Bu antlaşmalardan bir tanesi Sykes-Picot Anlaşmasıydı. Bu antlaşmaya göre Orta Doğu'yu İngilizler ve Fransızlar tarafından paylaşılıyordu. Bundan sonra toplanan San Remo Konferansında da Araplara bağımsızlık söz konusu bile değildi. Bunun üzerine Araplar silahlandı.

Fransa-Suriye Savaşı 1920'de yeni kurulan Suriye Arap Krallığı'nın Haşimi hükümdarları ile Fransa arasında gerçekleşti. Meyselun Muharebesi'nde doruğa ulaşan bir dizi çatışma sırasında Fransız kuvvetleri, 24 Temmuz 1920'de Şam'a girerek Haşimi hükümdar Kral Faysal ve yandaşlarının güçlerini yendi. 25 Temmuz'da Suriye'de, Alaeddin ed-Dürubi'nin başkanlığında yeni bir Fransız yanlısı hükûmet ilan edildi ve Suriye bölgesi sonunda Suriye ve Lübnan Mandası altında birkaç bağımlı devlete bölündü. Irak'taki yeni mandadaki konumlarından endişe duyan İngiliz hükümeti, kaçak Faysal'ı Irak'ın yeni kralı ilan etmeyi kabul etti.

Cemil Merdam Bey, Suriyeli bir politikacıydı. Şam'da önde gelen aristokrat bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Osmanlı generali, devlet adamı ve Sadrazam Lala Mustafa Paşa'nın ve sondan bir önceki Memlük Hükümdarı Kansu Gavri'nin soyundan gelmektedir. Paris'te siyaset bilimi okulunda okudu ve siyasi kariyeri orada başladı.

Fransa ve Suriye arasındaki ilişki, uzun ve köklü bir tarihi geçmişe sahiptir. Suriye; I. Dünya Savaşı'nın ardından çöküşe geçen Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılıp, Fransa'nın bir mandası haline gelmiş ve yaklaşık yirmi yıl boyunca Fransız boyunduruğu altında kalmıştır. Fransız ordusu tamamen Suriye topraklarını boşaltıp, son birliklerini de bölgeden çektikten sonra bu iki devlet arasında yeni bir dönem başlamış; Suriye'nin bağımsız bir devlet olarak tanınmasının ardından ikili diplomatik ilişkiler hızla gelişmeye başlamıştır. Fransa'nın Şam'da bir büyükelçiliği, Halep ve Lazkiye'de ise konsoloslukları bulunurken; Suriye'nin de Paris'te bir büyükelçiliği ve Pointe-à-Pitre ile Marsilya'da birer tane konsolosluğu bulunmaktadır.

Suriye Devleti, Halep Devleti ile Şam Devleti'ni birleştiren 5 Aralık 1924 tarihli kararname - 1 Ocak 1925 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere - ile oluşturulan bir Fransız Manda devletiydi. Halep Devleti, Şam Devleti ve Nusayri Devleti için merkezi bir meclis sağlayarak oluşturulan Suriye Federasyonu'nun (1922-1924) halefiydi. Nusayri Devleti, Suriye Devleti'ne katılmadı.

Ata Bey el-Eyyubi Suriye devlet başkanı ve başbakanı olarak görev yapan bir Osmanlı memuruydu. Suriye'nin Şam kentinde, önde gelen bir siyasi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi, İstanbul'da kamu yönetimi okudu ve profesyonel kariyerine Osmanlı kamu hizmetinde başladı.

Meyselun Muharebesi, Meyselun Geçidi Muharebesi veya Han Meyselun Muharebesi olarak da adlandırılır, Suriye Arap Krallığı güçleri ile Fransız Levant Ordusu arasında 24 Temmuz 1920'de Şam'ın yaklaşık 25 kilometre batısında Anti-Lübnan Dağları'ndaki Han Meyselun yakınlarında yapılan dört saatlik bir savaştı.

Sultan el-Atraş,, yaygın olarak bilinen adıyla Sultan Paşa el-Atraş, önde gelen bir Suriye milliyetçisi Arap Dürzi lider ve Suriye Devrimi'nin (1925-27) başkomutanıydı. Fransızlara karşı savaştı. Suriye ve Dürzi tarihinin en etkili isimlerinden biri olarak Cebel el-Dürzi'nin ve genel olarak Suriye'nin kaderinin belirlenmesinde önemli bir rol oynadı.

Yasin el-Haşimi, iki kez başbakanlık yapan Iraklı bir politikacıydı. Irak'ın ilk liderlerinin çoğu gibi, el-Haşimi de ülkenin Osmanlı kontrolü sırasında askeri subay olarak görev yaptı. Siyasi olarak ilk çıkışını selefi Cafer el-Askerî'nin hükûmeti altında yaptı ve kısa bir süre sonra, Ağustos 1924'te onun yerine başbakan oldu. El-Haşimi on ay boyunca hizmet etti, ardından yerini Abdulmuhsin es-Sa'dun aldı. Sonraki on yıl boyunca çeşitli hükûmet pozisyonlarını doldurdu ve nihayet Mart 1935'te başbakanlık makamına geri döndü. 30 Ekim 1936'da Haşimi, General Bekir Sıdkî ve etnik azınlıklardan oluşan bir koalisyon tarafından yönetilen bir darbeyle görevden alınan ilk Irak başbakanı oldu. O zamanlar savunma bakanı olan el-Askerî'nin aksine, el-Haşimi darbeden sağ çıktı ve üç ay sonra öldüğü Suriye'nin Şam kentine gitti. Ağabeyi ve yakın müttefiki Taha el-Haşimi, 1941'de Irak Başbakanı olarak görev yaptı.

Büyük Suriye İsyanı, 1925 İsyanı veya Büyük Suriye Devrimi, 1925 ile 1927 yılları arasında Suriye Devleti ve Büyük Lübnan genelinde yaşanan genel bir ayaklanmadır. Önde gelen isyancı güçler, Sünni, Dürzi, Alevi ve Hristiyan grupların katıldığı güney Suriye'deki Cebel el-Dürzi Devleti savaşçılarından oluşuyordu. Ortak amaç, I. Dünya Savaşı'nın ardından Türk yönetiminden Fransız yönetimine geçen yeni manda bölgelerindeki Fransız egemenliğine son vermekti.

Abdurrahman Şehbender, Suriye'deki Fransız Mandası döneminde önde gelen bir Suriyeli milliyetçi ve Fransız otoritesiyle uzlaşmanın önde gelen bir muhalifiydi. Arap milliyetçiliğine olan bağlılığı İttihat ve Terakki Cemiyeti ve onun "Türkleştirme" politikaları dönemine kadar uzanmaktadır. Birinci Dünya Savaşı sırasında Arap İsyanı'nı destekledi ve kısa bir süre Emir Faysal'ın dışişleri bakanlığını yürüttü.

Yusuf el-Azma, Ali Rikabi ve Haşim el-Etasi hükûmetlerinde Suriye savaş bakanı ve Kral I. Faysal döneminde Arap Ordusu genelkurmay başkanıydı. Ocak 1920'den Meyselun Muharebesi sırasında Fransız istilasına karşı Suriye kuvvetlerine komuta ederken ölümüne kadar savaş bakanı olarak görev yaptı.

Alevi İsyanı, Şeyh Salih el-Ali liderliğinde İşgal Edilmiş Düşman Toprakları Yönetimi'nin Fransız yetkililerine karşı ve daha sonra Fransa-Suriye Savaşı'nın bir parçası olarak Suriye'de yeni kurulan Fransız Mandası'na karşı, özellikle kıyıdaki Cebel Ensariye dağlık bölgesinde gerçekleşen bir isyandı. İsyan, Suriye'deki Fransız güçlerine karşı ilk silahlı direniş eylemlerinden biriydi ve lideri Şeyh Salih, Şam'daki geçici Arap hükûmetine bağlılığını ilan etti. İbrahim Hananu'nun Halep kırsalındaki isyanı ve Suphi Bereket'in Antakya'daki isyanı da dahil olmak üzere ülkedeki diğer Fransız karşıtı isyanların liderleriyle koordinasyon kuruldu.

Arap Ordusu olarak da bilinen Şerif Ordusu veya Hicaz Ordusu, I. Dünya Savaşı'nın Osmanlı cephelerinin bir parçası olan Arap İsyanı'nın arkasındaki askerî güçtü. 1916'da "Arapların Sultanı" ilan edilen Hicaz Krallığı'ndan Şerif Hüseyin bin Ali, Arap halkını bağımsız bir hükûmet altında birleştirme nihai hedefiyle Osmanlı İmparatorluğu'na karşı bir isyanda Şerif Ordusu'na liderlik etti. İngilizler tarafından hem mali hem de askeri olarak desteklenen Hüseyin'in kuvvetleri Hicaz'dan kuzeye doğru yavaş yavaş ilerledi ve İngiliz kontrolündeki Mısır Seferi Kuvvetleri ile birlikte savaşarak sonunda Şam'ı ele geçirdi. Şerif Ordusu mensupları burada Şerif Hüseyin'in oğlu Faysal liderliğinde Suriye Arap Krallığı olarak bilinen kısa ömürlü bir monarşi kurdu.

Hananu İsyanı, 1920-1921 yıllarında Suriye'nin kuzeyinde, özellikle Halep'in batı kırsalında yoğunlaşan Fransız askerî güçlerine karşı bir isyandı. İsyana verilen destek, Suriye'de Fransız Mandası'nın kurulmasına karşı muhalefetten kaynaklanıyordu. İsmini önde gelen komutanı İbrahim Hananu'dan alan isyan esas olarak Cebel Harim, Cebel Kusayr, Cebel Zaviye ve Cebel Sahyun bölgelerindeki dört müttefik isyandan oluşuyordu. İsyancılar kırsal kesimdeki liderler tarafından yönetiliyordu ve çoğunlukla Fransız güçlerine karşı gerilla saldırıları düzenliyor ya da önemli altyapılara sabotaj yapıyorlardı.
Beni el-Atraş olarak da bilinen el-Atraş, Güneybatı Suriye'deki Cebel el-Dürzi merkezli bir Dürzi aşiretidir. Ailenin el-Atraş ismi Arapçada "sağır" anlamına gelmektedir ve ailenin sağır reislerinden birinden türemiştir. El-Atraş aşireti 19. yüzyılın başlarında Cebel el-Dürzi'ye göç etti ve şeyhleri İsmail el-Atraş'ın liderliğinde 19. yüzyılın ortalarında el-Hamdan'dan görevi devralarak Cebel el-Dürzi'nin en önemli yönetici Dürzi ailesi haline geldi. Savaş alanındaki ünü ve diğer Dürzi aşiretleri, Bedevi aşiretleri, Osmanlı yetkilileri ve Avrupalı konsoloslarla kurduğu siyasi entrikalar sayesinde İsmail el-Atraş gücünü pekiştirdi. 1880'lerin başlarında aile, aralarında Süveyda, Salkhad, el-Kureyya, Ira ve Arman'ın da bulunduğu on sekiz köyü kontrol ediyordu.