İçeriğe atla

Hattat Aziz Efendi

Ağaç dalındaki meyveye benzetilerek yazılmış "Besmele". (Hattat Aziz Efendi)

Hattat Aziz Efendi, Şeyh Mehmet Abdülaziz (Aktuğ) Efendi (d. 1872, Maçka, 16 Ağustos 1934, İstanbul), Türk hattat.

20. yüzyılın ünlü hat sanatı ustalarındandır. İstanbul'da ve Kahire'deki çalışmaları sonucu Türk ve Arap hat sanatlarında önemli yeri olan öğrenciler yetiştirmiştir.

Yaşamı

1872'de Maçka'da dünyaya geldi. Babası, Rize eşrafından Molla Mehmet Abdülhamid Efendi; annesi Esma Hanım'dır.[1] 93 Harbi sırasında ailesi ve dört çocuğu ile Trabzon'dan İstanbul'a gelip yerleşen babası Abdülhamid Efendi, çeşitli camilerde imamlık yapmıştır.

Aziz Efendi ilköğrenimini Eyüpsultan'da Şah Sultan İbtidâi Mektebi'nde 1885'te tamamladıktan sonra Hattat Filibeli Bakkal Arif Efendi 'den sülüs, nesih yazılarını öğrenmeye başladı. Nuruosmaniye'deki Hat Mektebi'ne de devam etti. Karinabadlı Hasan Hüsnü Efendi 'den ta’lik yazısını öğrenerek 1894 tarihinde mezun olan Aziz Efendi, 1896'da Arif Efendi ile Reis-ül Hattatin (Hattatların Reisi) Muhsinzade Abdullah Hamdi Efendi'den icazet aldı.

Devrin celi üstadı Sami Efendi'nin evindeki sanat sohbetlerine devam ederek celi sülüs, celi ta'lik yazılarının inceliklerini öğrendi.[2] Siyâkat yazısını Evkâf eminlerinden Sultanahmetli Refik Bey ile Defter-i Hâkâni kalemi mümeyyizi Şehreminili Hüsâmeddin Efendi 'den meşk etti.[1]

Hat sanatının yanı sıra çeşitli kurumlarda memuriyetle de meşgul olan Aziz Efendi, memuriyet yaşamına 1895'te başladı. Bir yandan da Şehri Ahmed Efendi'den ilmiye icâzeti aldı. Ayrıca Özbekler Tekkesi Şeyhi Edhem Efendi'den ebru sanatını da öğrendi. Böylece öğrenimini tamamlayarak “seriü’l-kalem” olarak ünlendi.

Fatiha Suresi(Hattat Aziz Efendi)

Eserlerine önceleri “Abdülaziz Eyyubî” ve “Aziz”, daha sonra ise “Şeyh Mehmed Abdülaziz er-Rifâî” şeklinde imza koyan Aziz Efendi, memuriyet görevlerinin yanı sıra Medresetü'l-kudât'ta ve Mahmudiye Rüşdiyesi'nde yazı hocalığı yaptı.[2] Bu sırada tasavvufla da ilgilendi; Ümm-i Kenân Dergâhı Şeyhi Kenan Rifai'ye intisap ederek 1910 yılında ondan hilâfet aldı.

Kahire’ye gidişi

Mısır Meliki I. Fuad’ın adına bir Kuran yazmak üzere Mısır hükümeti tarafından davet edilen Aziz Efendi, 1922 yılında resmi izinle Kahire'ye gitti. "Melik Fuad nüshası" olarak bilinen Mushaf-ı Şerîf'i altı ayda yazdı,[2] tezhibini yapmak üzere altı ay daha izni uzatıldı (Söz konusu eser, Kahire İslam Eserleri müzesinde korunmaktadır). Bu çalışmalarının sonunda Melik 1. Fuad, ülkesinde yok olmaya yüz tutmuş olan hat sanatını canlandırmak için ondan Kahire'de bir hat mektebi açmasını istedi. Aziz Efendi teklifi kabul etti ve ailesini de yanına alarak Kahire'ye yerleşti.

Şeyh Salih Erkek Medresesi'nde yeni bir hat mektebi kuran Aziz Efendi, hem bu mektebin hem de daha önce Halilağa Medresesi'ne bağlı olarak kurulmuş olan Medresetü Tahsîni'l-Hutûti'l-melekiyye adlı hat mektebinin müdürlüğünü üstülendi. Bu iki kurum, Türk hat üslubunun dünyada yayılmasında rol oynadı[2]

1933'te Mısır hükümetinden emekliliğini isteyen Aziz Efendi, İstanbul'a döndü. Soyadı Kanunu çıktığında “Aktuğ” soyadını aldı. 6 Ağustos 1934'te öldü. Edirnekapı Mezarlığı'na defnedildi.

Sanatçının Bursa Ulu Camii'nde iki, İstanbul'da Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde 116 parça levhası ile, özellikle Ekrem Hakkı Ayverdi Koleksiyonu'nda çeşitli yazı örnekleri ve levhaları bulunmaktadır.[2]

Kaynakça

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hüsn-i hat</span> İslâm medeniyetinde teşekkül eden güzel yazı sanatı.

Hüsn-i hat, Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatıdır. "İnce, uzun, doğru yol, birçok noktannın birbirine bitişerek sıralanmasından meydana gelen çizgi, çizgiye benzeyen şeyler ve yazı" anlamlarına gelen hat; İslam kültüründe "yazı" ve "güzel yazı" manalarında kullanılmıştır. Hat sanatkarına verilen isim olan "hattat" tahminen 4. - 5. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlanmıştır. İlk hattat Hz. Ali, hat sanatını kullanarak Kur'an-ı Kerim'in güzel biçimde yazılmasını sağlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Şeyh Hamdullah</span> Resul Küttab

Şeyh Hamdullah veya bir Türk hattatıdır. Sühreverdiyye tarikatı şeyhlerinden Mustafa Dede Efendi’nin oğludur.

<span class="mw-page-title-main">İsmail Hakkı Altunbezer</span>

İsmail Hakkı Altunbezer, Türk hattatı, tezhip sanatçısı ve tuğrakeşidir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Ziya Akbulut</span> Türk asker, ressam ve hattat

Ahmet Ziya Akbulut, Türk ressam ve hattat.

Kayışzade Hafız Osman, Mushaf yazmakla meşhur olmuş Türk hattat.

Mehmed Hulusi Yazgan”, “İstanbullu Hulusi Efendi”, Türk hattat.

<span class="mw-page-title-main">Kazasker Mustafa İzzet Efendi</span> Osmanlı hattatı (1801-1876)

Adaşı ve ustası olan bir diğer ünlü hattat Yeserizade Kazasker Mustafa İzzet Efendi ile karıştırılmamalıdır.

Hattat Mehmed Şefik Bey, Türk hattat.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Rakım Efendi</span> Osmanlı hattat

Mustafa Rakım Efendi, Osmanlı hattat, ressam.

Ken'an Rifâî Büyükaksoy,, Türk muallim, mutasavvıf, şairdir. Yirminci yüzyılın ilk yarısında yaşayan İslâm âlimleri arasında önemli yeri olan bir mutasavvıftır. İslâmiyet'in ilk tarikatlarından biri olan Rıfâiyye'nin İstanbul kanadını kurmuş, tarikatın görüşlerini 20. yüzyılın modern hayat şartlarına göre yorumlamış, 1908 ile 1925 arasında tarikatın şeyhliğini yapmıştır. Osmanlı döneminde olduğu gibi cumhuriyet döneminde de, Türkiye'de pek çok entelektüel, yazar, edebiyatçı, sanatçıyı etkileyen Kenan Rifâî, 1925'te tekke ve zaviyelerin yasaklanmasını "Hakk'ın tasarrufu" olarak yorumlamıştır.

Mehmet İlmi Efendi, Türk hattat.

Hacı Kamil Akdik, Türk hattat.

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Şevki Efendi</span>

Mehmed Şevki Efendi (d. 1244/1829, Kastamonu - ö. Hicri 25 Nisan 1303 - M. 7 Mayıs 1887, İstanbul, Osmanlı hattat. Yazı sanatına "Şevki Mektebi" adlı üslûbu kazandırmış, sülüs-nesih hat meşkleriyle bilinmektedir.

Macid Ayral, Türk hattattır.

Mehmed Necmeddin Okyay, Türk hattat, ebru sanatçısı, kemankeş, gül yetiştiricisi, tuğrakeş ve is mürekkebi imali, aharcılık, mücellidlik gibi kitap sanatları ustası, imam ve hatip. Pek çok sanat dalında bilgisi, yetkinliği ve ustalığı ile Hezârfen unvanıyla da tanınmaktadır. Ebru sanatında Necmeddin üslubu'nu oluşturmuştur.

Hasan Çelebi, Türk hattat.

Yahya Hilmi Efendi, 19-20. Yüzyıl Hattatlarındandır. Nesih yazıda gerçekten başarılı bir hattat olan Yahya Hilmi Efendi’nin ismi, dönemin iki büyük nesih hocası olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi ve Şevkî Efendi’den sonra anılır. Onların günümüzdeki üslûbu karşısında, kendine özgü bir şiveyle dikkati çeker.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Halim Özyazıcı</span> Türk hattat

Mustafa Halim Öyazıcı, Türk hattat.

Hattat Ahmed Râkım, Hattat Mustafa Râkım ile karıştırılmaması için İkinci Râkım veya Küçük Râkım olarak anılmaktadır. Hattat Mustafa Rakım'ın talebesi Haşim Efendi'den ders almıştır. Hocasından sülüs ve nesih yazılarıyla tuğra çekmesini öğrenerek 1840'ta icazet almıştır. Yazılarında Mutafa Râkım Efendi'yi taklid etmiş bu sebeple de yazıları sonunda Râkım imzasını kullandığı için Mustafa Râkım ile karıştırılmıştır. Rüşdiye Mekteplerinde yazı hocalığı yanında matbaalarda hattatlık da yapmıştır. Birçok delâil ile beş adet şifâ-i şerif yazdığı ve bir mushaf yazdığı bildirilmektedir. Delâ'ilü'l-hayrât' ile muhtelif meşk murakka'ları da taş basma olarak tab edilmiştir. Hicri 1282 veya 1283 yılında ölmüş ve Şeyh Vefa Camisi'ne defn edildiği belirtilmekle beraber mezar taşı mevcut değildir.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Refet Efendi</span> Türk Hattat.

Ahmet Refet Efendi, Türk hattat.