İçeriğe atla

Hastalığı modifiye eden antiromatizmal ilaç

Methotrexate
Hydroxychloroquine
Auranofin, a gold salt

Hastalık modifiye eden antiromatizmal ilaç (DMARD) birçok otoimmün hastalıkta hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar ilk olarak romatoid artrit tedavisi için üretilmişlerdir (isim buradan gelmektedir.[1]) ama birçok başka hastalıkta da kullanılmaya başlamışlardır, bu hastalıklar arasında Crohn hastalığı, sistemik lupus eritematozus, idyopatik trombositopenik purpura (ITP), myasthenia gravis sayılabilir.

Bu ilaçların bazıları kesin bir şekilde otoimmun hastalık olarak dile getirilemeyen ülseratif kolit hastalığının tedavisinde de kullanılmaya başlanmışlardır. (bakınız otoimmun hastalık listesi)

Bazı DMARD'lar hafif etkili kemoterapötiklerdir ama kemoterapinin bir yan etkisini - immunosüpresyon - kullanırlar.

Bu terim, ilacın hastalığın altında yatan ve oluşumunu tetikleyen süreçler üzerine etkili olduğu,bunları baskıladığı ya da geciktirdiği anlamına gelmektedir, tıpkı artmış eritrosit sedimantasyon hızı, azalmış hemoglobin düzeyi, artmış Romatoid Faktör düzeyi ya da daha güncel bir saptama olarak, artmış C reaktif protein düzeyi gibi. Aslında terim şu anda kemik ve kıkırdağa hasar veren süreçleri baskılayan ilaçlar için kullanılmaktadır. DMARD'lar ileride 'kimyasal olarak sentezlenen geleneksel ufak molekül ağırlıklı ialçalar' ya da 'genetik mühendisliği ile üretilmiş biyolojik ilaçlar' olarak iki alt gruba ayrılabilirler.

Üyeler

İlaçMekanizma
Abatasept T lenfosit eş uyarım inhibitörü
AdalimumabTNF inhibitörü
Anakinra IL-1 reseptör antagonisti
ApremilastFosfodiesteraz 4 inhibitörü
Azatiyoprin Pürin sentez inhibitörü
Barisitinib JAK inhibitörü
Sertolizumab pegol TNF inhibitörü
Klorokinİnflamasyon hücrelerinin apoptozu, kemotaksisin azaltılması,
IL-1 baskılanması
Siklosporin A Kalsinörin inhibitörü
D-penisilamin
(günümüzde nadir kullanılır)
T lenfosit sayılarının azaltılması
Etanersept Sahte TNF reseptörü
Filgotinib JAK inhibitörü
Golimumab TNF inhibitörü
Altın tuzları (sodyum orotiyomalat, oranofin)
(günümüzde nadir kullanılırlar)
Bilinmiyor
Hidroksiklorokinİnflamasyon hücrelerinin apoptozu, kemotaksisin azaltılması,
TNF alfa inhibisyonu
İnfliksimab TNF inhibitörü
LeflunomidPirimidin sentez inhibitörü
MetotreksatPürin metabolizması inhibitörü
Minosiklin5-LO inhibitörü
Rituksimab B lenfositlerin yüzeyindeki CD20'ye karşı monoklonal antikor
Sarilumab IL-6 reseptör antagonisti
Sekukinumab IL-17 inhibitörü
Sulfasalazinİnflamasyon hücrelerinin apoptozu, kemotaktik factörlerin artışı,
IL-1 ve TNF alfa baskılanması
Tokilizumab IL-6 reseptör antagonisti
Tofasitinib JAK inhibitörü
Ustekinumab IL-12 ve IL-23 inhibitörü

Alternatifler

DMARD'larla tedavi başarısız olduğu zaman, siklofosfamid ya da steroid tedavisi sıklıkla otoimmun hastalığı kontrol altına almak için kullanılır. Bazı ciddi otoimmun hastalıklar klinik denemelerde Kemik İliği Nakli ile tedavi edilmektedir, bu da genellikle siklofosfamid tedavisi başarısız olduğu zaman uygulanır.

Kaynakça

  1. ^ Buer, Jonas Kure. 2015. "A history of the term “DMARD” 12 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Inflammopharmacology 23 (4):163-171. doi: 10.1007/s10787-015-0232-5. PMID 26002695 2 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Glokom</span> Görme kaybına yol açabilecek bir çeşit göz hastalığı

Glokom, göziçi sıvısının iyi boşalmaması yüzünden göz tansiyonunun artması.

<span class="mw-page-title-main">Katarakt</span>

Katarakt, göz içindeki lensin saydamlığını kaybederek opak bir görünüm alması, göz merceğinin yoğunlaşmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Romatoloji</span>

Romatoloji, özellikle kas iskelet sistemini tutan hastalıkları inceleyen bir bilim dalıdır. Ancak romatizmal hastalıklar yalnızca kas iskelet sistemi ile sınırlı kalmaz. Vücudumuzdaki diğer organlar ve sistemler de zaman zaman etkilenebilmektedir. Bu yönüyle multisistemik hastalıklar grubuyla ilgilenmektedir. MS. birinci yüzyılda “Rheuma” kelimesi yangılı akıcı bir sıvıyı tanımlamak için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Romatoid artrit</span>

Romatoid artrit (RA), öncelikle eklemleri etkileyen uzun süreli bir otoimmün hastalıktır. Tipik olarak sıcak, şiş ve ağrılı eklemlerle sonuçlanır. Ağrı ve sertlik genellikle istirahatten sonra kötüleşir. En yaygın olarak, bilek ve eller tutulur ve aynı eklemler tipik olarak vücudun her iki tarafında tutulur. Hastalık ayrıca cilt, gözler, akciğerler, kalp, sinirler ve kan dahil olmak üzere vücudun diğer kısımlarını da etkileyebilir. Bu, düşük alyuvar sayısı, akciğer çevresinde iltihaplanma ve kalp çevresinde iltihaplanma ile sonuçlanabilir. Ateş ve düşük enerji de mevcut olabilir. Genellikle semptomlar haftalar ve aylar içinde kademeli olarak ortaya çıkar.

Romatizma kelimesi, Yunanca ’’rheuma’’ kökünden gelir. Bu kelime herhangi bir vücut sıvısının akışını, kanın yürümesini ifade eder. Romatizma, kemikleri, eklemleri, eklem çevresi dokuları, hatta sinir köklerini etkileyen bütün hastalıkları adlandırmak için kullanılır. Bir başka deyişle, kaslarda ve özellikle eklemlerde kendini gösteren ağrılı hastalıkların genel adıdır.


Artrit, eklemlerde vücut tarafından üretilen bir iltihaptır. Bu iltihap mikrobik değildir, vücut tarafından üretilir. Artrit tek bir hastalık değildir, 100'den fazla farklı hastalık artrit ile ilişkilidir. Bazı formları çok ağır seyreder, bazıları ise dönem dönem kendini gösteren hafif şiddete olan artritlerdir. Dirsek eklemlerinde zorlanmaya bağlı olarak kas liflerindeki yırtık gibi basit romatizmal hastalıklardan, romatoid artrit (ra) spondiloartrit (spa) gibi tüm vücudu etkileyen ağır hastalıklara kadar farklı hastalık grupları bunun içinde yer alır. Sistematik lupus eritematozus gibi artritle ilişkili ancak vücudun akciğer, kalp ve böbrekler gibi hayati organlarını etkileyebilen romatizmal hastalıklar da artritle olan ilişkileri nedeniyle bu grupta yer almaktadır.

Kemoterapi, "ilaçla (Sitotoksik) tedavi" anlamına gelmekle birlikte, daha çok kanser hücrelerini etkileyen kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedavi için kullanılan terimdir. Bunun için kullanılan ilaçlara "antikanser" ilaçlar da denmektedir. Kemoterapi tedavisinde tek başına "antikanser" ilaçlar veya cerrahi ve radyoterapi ile birlikte uygulanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sedef hastalığı</span>

Sedef hastalığı (psoriasis), deride kabartılarla karakterize, uzun süreli, bulaşıcı olmayan bir otoimmün hastalık. HLA-Cw6 doku uygunluk antijeni birçok türünde genetik yönü oluşturur. Bu nedenle bazı hastaların ailelerinde de hastalık görülebilmektedir. Bazı ilaçlar ve duygusal dalgalanmalar hastalığı ortaya çıkarabilir veya aktifleştirebilir.

<span class="mw-page-title-main">Ülseratif kolit</span> Kalın bağırsakta ülsere neden olan iltihaplı bağırsak hastalığı

Ülseratif kolit (UK), inflamatuar bağırsak hastalığı (IBH)'nın bir şeklidir. Ülseratif kolit ülserler ve açık yaralar ile seyreden, kalın bağırsakları tutan bir kolittir. Aktif hastalığın ana belirtisi genellikle aşamalı bir başlangıç gösteren ısrarlı kanla karışık diyaredir. IBH sıklıkla sıkıntılı ama daha az önemli olan irritabl bağırsak sendromu (IBS) ile karıştırılır.

<span class="mw-page-title-main">Meloksikam</span> non steroidal antienflamatuar ilaç etken maddesi

Meloksikam primer dismenore, ameliyat sonrası ağrı, romatoid artrit ve osteoartrit semptomlarını azaltmak için kullanılan bir non steroidal antienflamatuar ilaç etken maddesidir. Piroksikamla çok benzeşmektedir. Bir selektif COX-2 inhibitörü bir olan non-streoid antienflamatuvar olan bir ilaçtır. COX-2 spesifik ürünler gibi miyokardiyal prostasiklini inhibe etmediği için hipertansiyona ve ödeme neden olmaz. Kardiyovasküler risk açısından oldukça güvenli bir alternatiftir. Meloksikam’ın, bazı klasik NSAİ ilaçlar tarafından indüklenen trombosit agregasyonu inhibisyonu sonucu oluşan kanama zamanının uzaması üzerine etkisi yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Etanercept</span> farmasötik ilaç

Etanercept, TNF inhibitörü olarak rol oynayarak Tümör nekroz faktör (TNF) birleşmesi ile otoimmün hastalıkları tedavi eden bir ilaçtır. Etanercept rekombinant DNA teknolojisi ile üretilmiş bir füzyon proteinidir.

<span class="mw-page-title-main">Adalimumab</span> farmakolojik İlaç

Adalimumab, infliksimab ve etanercept'ten sonra FDA onayını almış olan üçüncü TNF inhibitörüdür. Tıpkı onlar gibi, adalimumab da TNFα'ya bağlanarak, onun kendi almaçlarına bağlanmasını önelemektedir; adalimumab tamamen insan monoklonal antikoru kullanılarak üretilmiştir, oysa infliksimab bir fare-insan chimeric antikorudur ve etanercept ise TNF almaç-IgG füzyon proteinidir. TNFα'ya bağlanarak sitokini inhibe eder ve böylece makrojların ve bazı T lenfosit hücrelerinin down-regülasyonunu sağlar, böylece immün yanıt düzenlenmiş olur. 2008 itibarıyla adalimumab FDA tarafından Romatoid Artrit, Psoriatik Artrit, Ankilozan spondilit, Crohn hastalığı,orta ve ileri derecede ciddi Sedef hastalığı ve Juvenil İdyopatik Artrit tedavisi için onaylanmıştır. Humira 0,8ml şırınga ya da Otoenjektör olarak satılmaktadır, her ikisi de subkutan olarak enjekte edilirler, genellikle hasta evinde kendisi bu işlemi yapar. Oral yolla kullanımı uygun değildir, çünkü sindirim sisteminde parçalanmaktadır. Yarı ömürü 10-20 gündür.

Bağışıklık yetmezliği veya bağışıklık eksikliği, bağışıklık sisteminin herhangi bir nedenle baskılanması ve doğal davranışlarının kısıtlanması sonucunda savunma sistemi elemanları arasındaki koordinasyonun bozulması olgusudur. Memelilerin fizyolojik savunma sistemi 3 ana parçadan oluşur:

Rehabilitasyon veya Rehab şu anlamlara gelebilir:

<span class="mw-page-title-main">Kortikosteroid</span>

Kortikosteroid, böbrek üstü bezlerinde salgılanan bir steroid hormon türü ve bu hormonların sentetik analoglarına verilen addır. Glukokortikoid olan kortizon ile hidrokortizon kan şekeri seviyesi ve inflamasyon tepkisinde, mineralokortikoid olan aldosteron ise böbrek borucukları düzeyinde, su ve sodyumun geri emilimini ve potasyumun atılımını kolaylaştırarak su mineral dengesinde rol oynarlar.

Myastenia gravis, farklı tipleri bulunmakla birlikte, Parasempatik sinir sisteminin etkisiyle genel olarak postsinaptik nöromuskuler bölgedeki asetilkolin reseptörlerine karşı gelişen otoimmün yanıt sonucu oluşan, zamanla değişkenlik gösteren kas zayıflığı ve yorgunluk ile bulgu veren bir hastalıktır. Sık olarak kraniyal sinirler tarafından innerve edilen yüz kaslarında görülmektedir. Solunumu gerçekleştiren kas fizyolojisini etkilemediği sürece ölümcül değildir.

Atlizumab olarak da bilinen ve Actemra adı altında pazarlanan Tocilizumab, çocuklarda ciddi bir artrit türü olan romatoid artrit (RA) ve sistemik juvenil idiyopatik artrit tedavisi için kullanılan immünosüpresif bir ilaçtır. İnterlökin-6 reseptörüne (IL-6R) karşı bir monoklonal antikordur. İnterlökin 6 (IL-6), bağışıklık yanıtında önemli bir yeri olan ve otoimmün hastalıklar, mültipl miyelom ve prostat kanseri gibi birçok hastalığın patogenezinde rol oynayan bir sitokindir. İlaç, Hoffmann-La Roche ve Chugai şirketleri tarafından geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kazanılmış saf kırmızı hücre aplazisi</span>

Saf kırmızı hücre aplazisi (PRCA), kemiklerin merkezindeki süngerimsi doku olan kemik iliğinin yeterli şekilde işlev göremediği ve anemiye neden olduğu nadir görülen bir kan üretimi bozukluğudur. Kırmızı kan hücreleri, tüm vücuda oksijen taşımaktan sorumludur.

Otoimmün hastalık, bir vücut kısmına anormal bir bağışıklık tepkisinden kaynaklanan bir durumdur. En az 80 otoimmün hastalık türü tanımlanmış olup, bazı kanıtlar 100'den fazla türün olabileceğini düşündürmektedir. Herhangi bir vücut parçası tutulabilir. Semptomlar çeşitlidir ve genellikle hafif ila şiddetli arasında değişen ve geçici olabilen düşük dereceli ateş ve yorgun hissetmeyi içerir.

Sitofosfamid, diğer isimleri arasında sitofosfan olarak da bilinir, kemoterapi olarak ve bağışıklık sistemini baskılamak için kullanılan bir ilaçtır. Kemoterapi olarak lenfoma, multipl miyelom, lösemi, yumurtalık kanseri, meme kanseri, küçük hücreli akciğer kanseri, nöroblastom ve sarkom tedavisinde kullanılır. Bir bağışıklık baskılayıcı olarak, diğer koşulların yanı sıra nefrotik sendrom, polianjiitli granülomatoz ve organ naklini takiben kullanılır. Ağız yoluyla veya damar içine enjeksiyon yoluyla alınır.