İçeriğe atla

Hassek Höyük

Arkeolojik Höyük
Adı:Hassek Höyük
il:Şanlıurfa
İlçe:Siverek
Köy:Yukarı Tallakin
Türü:Höyük
Tahribat:Atatürk Baraj Gölü[1]
Tescil durumu:Tescilli[1]
Tescil No ve derece:388
Tescil tarihi:10.02.1990
Araştırma yöntemi:Kazı

Hassek Höyük, Şanlıurfa ili, Siverek ilçesinin bir köyü olan Yukarı Tillakin Köyü yakınlarında yer alan bir höyüktür. Fırat Nehri'nin yarattığı erozyon nedeniyle tahrip olmadan önce 350 x 150 metre boyutlarında bir yerleşim olduğu düşünülmektedir.

Kazılar

Höyükteki kazı çalışmaları ilk olarak İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Mehmet Özdoğan başkanlığında Aşağı Fırat Havzası Yüzey Araştırmaları kapsamında incelenmiştir. İstanbul'daki Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Münih Üniversitesi ortak projesi olarak 1978 yılında başlatılan kazı çalışmaları, B. Hrouda ve M. R. Behm-Blancke başkanlığında 1986 yılına kadar sürdürülmüştür.[2]

Tabakalanma

Yapılan kazılarda Hassek Höyük'te, bir surla korunan Erken Tunç Çağı kültür katında dört yerleşim katı olduğu anlaşılmaktadır. Özellikle doğu ve batı yamaçlarında bu kültür evresinin geniş bir yayılım gösterdiği ifade edilmektedir. Batı yamaçtaki mezarlığın da bu kültür evresine ait olduğu düşünülmektedir.[2] Hassek Höyük'ün Erken Tunç Çağı'na ait 5. Tabakası, Erken Tunç Çağı IA evresi olarak görülmektedir. Bu evre, Geç Kalkolitik Çağ – Erken Tunç Çağı I. evresi geçişi olarak değerlendirmek olasıdır.[3]

Öte yandan Geç Kalkolitik Çağ'dan (MÖ 3.100-3.000) Son Uruk Dönemi'ne uzanan bir yerleşim söz konusudur.[2]

Buluntular

Erken Tunç Çağı yerleşimi kazılarında az sayıda Karaz çanak çömleği ele geçmiştir. Bunun dışında mühür baskılı çanak çömlek buluntuları ilginç görünmektedir.[2] Diğer yandan MÖ 3.400 yılına tarihlenen ve dünyanın ilk mozaiki kabul edilen buluntu Hassek Höyük'te açığa çıkarılmıştır.[4]

Değerlendirme

Erken Tunç Çağı IA evresi, Mezopotamya merkezli Uruk Kültürü'nün, Güneydoğu Anadolu Bölgesi Bölgesi'ne yayılmasının sürdüğü bir dönemdir. Bu dönemde Anadolu içlerinde Uruk koloni / istasyon[5] kasabaları kurulmaktaydı. Hassek Höyük bu koloni kasabaları için tipik bir örnektir. ETÇ IA evresinin sonunda Uruk Kültürü'nün yerini Jemdet Nasr Kültürü'nün almasıyla yöredeki, özellikle seramik buluntuları da değişmeye başlamıştır.[6] Yine ETÇ IA evresinden itibaren, seçkin sınıfın yerleşme alanı ile diğer insanların yerleşme alanı (aşağı şehir) ayrılmaya başlamıştır. Hassek Höyük bu konuda da tipik bir örnek teşkil etmektedir. Hassek Höyük'ün bir diğer özelliği ise uzmanlaşmış bir üretim alanıdır. Kuzey Suriye'deki tüm koloni yerleşmeleri için Kelani tarzı çakmak taşı bıçak üretimi bu yerleşmede yapılmaktaydı.[5]

Kaynakça

  1. ^ a b "TAY – Yerleşme Ayrıntıları". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2012. 
  2. ^ a b c d TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları
  3. ^ Savaş Harmankaya, Türkiye İlk Tunç Çağı Araştırmaları Üzerine Bir Deneme 16 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Sh.: 12
  4. ^ "Urfa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü". 15 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2012. 
  5. ^ a b Alev Erarslan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nin Kentleşme Sürecinin Öncü Kent Döneminin Ubaid ve Uruk Evreleri (MÖ 5000-3100) 11 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Sh.: 83
  6. ^ Savaş Harmankaya, Sh.: 21-22

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Acemhöyük</span>

Acemhöyük, Aksaray il merkezinin 18 km. kuzeybatısındaki Yeşilova kasabasında yer alan bir höyüktür. Yayvan bir tepe görünümündeki höyüğün, çanak çömlek yayılımına göre 800x700 metre boyutlarında olduğu belirtilmektedir. Höyüğün MÖ 3.000 başlarından itibaren iskan edildiği, en parlak döneminin Asur Ticaret Kolonileri Çağı olduğu belirtilmektedir. Bu dönemde yerleşim höyüğün dışına, "aşağı kent"e yayılmış, ancak dönemin sonunda hem höyük, hem de aşağı kent terk edilmiştir. Daha sonra Erken Helenistik Dönem ve Roma Döneminde yeniden iskan edilmiş, bu dönemlerin sonunda da terk edilmiştir.

Değirmentepe Höyüğü, Malatya ilinin 24 km. kuzeydoğusunda Karakaya Barajı Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür.

<span class="mw-page-title-main">Halaf kültürü</span>

Halaf Kültürü, Kuzey Mezopotamya'nın Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'ında, Tell Halaf'da kesintisiz olarak gelişen bir tarihöncesi kültürdür. Tell Halaf yerleşimi, MÖ 6.000 civarı ile MÖ 5.400 arasında Halaf Dönemi olarak adlandırılan bir dönem boyunca gelişmiştir. Halaf Kültürü'nü yine aynı bölgede Obeyd Kültürü izlemiştir. Halaf Kültürü adını, günümüzde Türkiye – Suriye sınırının hemen güneyinde yer alan ve Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen Tell Halaf yerleşiminden almaktadır. Halaf Kültürü'nün Samarra ve Hassuna kültürlerinden kaynaklanmadığı ama onlardan etkilendiği görüşü hakimdir.

Domuztepe Höyüğü, Osmaniye il merkezinin 35 km. güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Günümüzde Aslantaş Barajı kıyısında yer alan höyüğü tarihöncesi yerleşim katları su altında kalmıştır.

Mezraa - Teleilat Höyüğü, Şanlıurfa il merkezinin kuzeybatısında, Birecik ilçesinin 5 km güneyinde, Mezraa Köyü'nün hemen batısında ve kısmen altına yayılmış olan bir höyüktür. Yayıldığı alan 7 hektar olan höyük 450 x 160 metre boyutlarında olup 4 metre yüksekliktedir.

Şaraga Höyük, Şanlıurfa ili Birecik ilçesi yakınlarında ve Fırat'ın batı kıyısında yer alan bir höyüktür. Önemli bir tarihi merkez olan Karkamış'ın 10 km kuzeyindedir. Höyük, 200 x 150 metre boyutlarında ve 25 metre yüksekliktedir.

Karaz Höyük, Erzurum il merkezinin yaklaşık 16 km. batı – kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Yaklaşık 200 metre çapındaki tepe 16 metre yüksekliktedir. Karasu Çayı'nın suladığı ovanın kuzeyindedir.

Seyitömer Höyük, Kütahya il merkezinin kuş uçuşu 24–25 km. kuzeybatısında, Seyitömer köyünün kuzeybatısına düşen bir höyüktür. Bir TKİ müessesi olan Seyitömer Linyit İşletmesi Müessese Müdürlüğü'nün (SLİ) rezerv arazisi içerisinde yer almaktadır. Tepe, 150 x 140 metre boyutlarında ve 24 metre yüksekliktedir. Höyüğün en üstünde kabaca 2 bin metrekare kadar düz bir arazi bulunmaktadır.

Toptepe Höyüğü, Trakya Bölgesi'nde Tekirdağ İl merkezinin doğusunda, Marmaraereğlisi'nin 4 km. batısında yer alan bir höyüktür. İlk yerleşim 70 metre genişlikteki denize doğru uzanan kayalık bir burun üzerinde kurulmuştur. Burnun iki yanındaki küçük koylar, bu balıkçı topluluğun kayık ya da sallarını çektikleri koylardı. Höyüğün hemen yanında küçük bir pınar vardır.

<span class="mw-page-title-main">Demircihöyük</span>

Demircihöyük, Bilecik il merkezinin yaklaşık olarak 25 km. batısında, Çukurhisar ilçesinin kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Eskişehir Ovası'nın batı kenarındaki höyük 80 metre çapında, 5 metre yüksekliktedir. Yerleşim gördüğü dönemlerde genişlik ve yüksekliğinin çok daha fazla olduğu yapılan sondajlardan anlaşılmaktadır. Buluntular Eskişehir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.

Aşağı Pınar Höyüğü, Kırklareli İl merkezinin 3 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Haydardere, bir kıvrım yaparak tepenin kuzeyinden ve batısından geçmektedir. Höyüğün üzerine Geç Antik Çağ'da yapılan bir tümülüs tahribata neden olmuştur. Tümülüs, 38 metre çapında bir çevre duvarı üstüne kurulmuş olup, höyüğün eteklerinden alınan toprakla doldurulmuştur. Oluşan tepenin 19. yüzyıl sonlarında bölgeyi bir süreliğine işgal eden Rus kuvvetleri tarafından hazine aramak için düzleştirilmiş olduğu düşünülmektedir.

Küllüoba Höyüğü, Eskişehir İl merkezinin 35 km. güneydoğusunda, Seyitgazi İlçesi'nin 15 km. kuzeydoğusunda, Yenikent Köyü'nün 1.300 metre güneyindedir. Tepe, 300 x 150 metre ölçülerinde, 10 metre yükseklikte bir tepedir. Frigya dağlık bölgesinin kuzeyinde, yukarı Sakarya ovalarının batısında yer almaktadır. Ankara, Konya ve Afyon civarından gelen tüm doğal ulaşım hatları Küllüoba'nın bulunduğu bölgede birleşmektedir ve buradan batıya, Eskişehir, İznik, İnegöl ovalarına uzanır. Bu batıya giden yollar, Kuzey Ege, Güney Marmara, dolayısıyla Balkanlar'a devam eder.

İmikuşağı Höyüğü, Elazığ İli, Baskil İlçesi, İmikuşağı Köyü'nün kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Fırat'ın doğu kıyısındadır. Tohma Çayı'nın Fırat'a döküldüğü bölgenin karşısındadır. Nehir yatağından 38 metre yüksekteki höyük 200 x 150 metre boyutlarındadır. Ovadan yüksekliği ise 20 metredir.

Kusura Höyük, Afyon İl merkezinin 55 km. güneybatısında, Sandıklı İlçesi'nin 12 km. güneyinde, Kusura Köyü'nün hemen batısında yer alan bir höyüktür. Tepe 400 metre çapında, 14 metre yüksekliğindedir.

<span class="mw-page-title-main">Hacınebi Höyüğü</span> Birecikte bir höyük

Hacınebi Höyüğü, Şanlıurfa İl merkezinin kuzeybatısında, Birecik İlçesi'nin 5 km kuzeyinde, Uğurcuk Köyü'nün (Hacınebi) yanında yer alan bir höyüktür. Fırat'ın bölgede doğuya doğru kıvrım yaptığı kesimde bulunan höyük, nehir vadisi üzerinden, Mezopotamya'dan İç Anadolu'ya uzanan ticaret yollarının ve üzerinde ve kavşağındadır. Tepe, 240 x 140 metre boyutlarında ve 7-2 metre yüksekliktedir. Bu boyutlarıyla 33 dönümlük bir alanı kaplamaktadır.

Yenice Yanı Höyüğü, Diyarbakır İli'nin 50 km. doğusunda, Bismil İlçesi'nin 10 km. güneydoğusunda, Dicle'nin kollarından Seyhan Çayı vadisinde, çayın doğu kıyısında yer alan bir höyüktür. Yenice Köyü'nün Eski Mezarlık Mevkiindedir. Tepe, 150 x 80 metrelik boyutlarıyla küçük sayılabilecek bir höyüktür ve yaklaşık olarak 1,2 hektarlık bir alana yayılmaktadır.

Girharrin Höyüğü, Mardin il merkezinin 11 km. güney-güneydoğusunda, Mardin - Nusaybin karayolunun hemen batısında, eski adı Girharrin olan Ortaköy Köyü'nün ortasında yer alan bir höyüktür. Bazı kaynaklarda Gülharrin olarak geçmektedir. Tepe, teraslarıyla birlikte 400 x 300 metre boyutlarında ve 40 metre yüksekliktedir. Navala Kutte Vadisi'nde yer alan ve Riji Deresi'nin batı tarafında olan höyük, bu vadinin kuzeydoğu yönünde doğal bir geçit sağlamaktadır. Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nda Kültepe Karum'a uzanan ve Kral Yolu olarak bilinen ana ticaret hattının yerleşimden geçtiği bilinmektedir. Tepenin ve köyün eski adı olan Girharrin'in, gir (tepe) ve harrin (yol) sözcüklerine dayandığı ileri sürülmektedir. Diğer yandan Asur belgelerinde adı Huzirina olarak geçen kentin burası olduğu düşünülmektedir.

Uğurlu / Zeytinli, Çanakkale İli'ne bağlı Gökçeada'nın batı tarafında, Uğurlu Köyü'nün 900 metre doğu-kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Uğurlu Limanı'ndan yaklaşık olarak 1.400 metre, Ada'nın merkezine 23–24 km. uzaklıktadır. Bölge yerel olarak Zeytinli Mevkii olarak bilinmektedir. Yerleşme İsa Tepe'sinin doğu yamacında, bir yamaç yerleşmesi görünümündedir. Çanak çömlek buluntularına bakılarak 300 x 100 metrelik bir alana yayılmış olduğu söylenmektedir. Neolitik Çağ'a tarihlenen çanak çömlek buluntuları ise 100 x 100 metrelik bir alanda görülmektedir. Uğurlu / Zeytinli, şimdilik Doğu Ege Adaları'daki en eski yerleşmedir. Neolitikleşmenin Avrupa'ya aktarımından çok önemli bir konum göstermektedir. En erken yerleşimin Anadolu'dan gelen göçle MÖ 6.500 yıllarında başladığı anlaşılmaktadır. Bu yerleşim MÖ 5.000 dolaylarında Anadolu'dan bağımsız şekilde gelişen bir kültür olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tilkiburnu Höyüğü, Kırklareli il merkezinin yaklaşık olarak 18 km. güneyinde, Babaeski İlçesi'ne 17 km. mesafede, Nacak Köyü'nün 750 metre doğusunda yer alan bir höyüktür. Şeytanderesi'nin doğu yakasındadır. Çanak çömlek dağılımına göre yerleşmenin 180 x 130 metrelik bir alana yayılmış olduğu ileri sürülmektedir. Kültür toprağının kalınlığı bir metredir.

Kanlıtaş Höyük, Eskişehir il merkezinin kuzeyinde, Aşağıkuzfındık Köyü'nün 1 km. doğusunda, "Kanlıtaş Mevkii" olarak bilinen yörede yer alan bir höyüktür. Yerleşme, vadinin ortasındaki kayalık bir yükseltinin kuzey yamacındadır. Tepe, 30 metre çapında olup 4 - 7 metre yüksekliktedir.