İçeriğe atla

Hasbahçe

Hasbahçe, Osmanlı padişahlarının saray sınırları içindeki bağ, bahçe, bostan ve gülistanlarını kastetmek için kullanılır.[1]

Topkapı Sarayının ana mekanlarını çevreleyen hasbahçeler çeşitli hizmet yapıları, köşkler, kasırlar ve spor alanları ile doluydu.[2] Sarayın en geniş alanını oluşturan bahçeler Bostancıbaşı teşkilatının sorumlulu altındaydı. Bostancılar, Osmanlı sarayının dahil ve haricindeki padişahlara ait bahçe ve bostanlarla, padişah ve saray hizmetindeki kayıklar ve diğer bir takım işlerde hizmet eden ve geniş bir teşkilatlanması olan mühim bir ocaktı.

Hasbahçeler, Fatih devrinden itibaren bir taraftan köşklerle donanırken diğer taraftan her çeşit ağaç ve çiçeklerle bezenerek bir zevk ve sefa parkı halini aldı. Hasbahçede çiçek yetiştirme her devirde önemli bir tutku olmuştur. Padişahların çoğunluğu bahçe sevgisini taşımış ve çiçek türlerinin en güzelini bulundurmak için gayret sarf etmişlerdir. Edirne’den gül, Halep’ten zambak getirtmişler; leylak, karanfil, menekşe ve lâleyi özellikle bahçelerine görmek istemişlerdir. Lâle sevgisi bir devre adını verecek kadar ileri gitmiş (Lale Devri) ve laleler bu hasbahçelerde yetişmişlerdir.

Bu zevk ve sefa bahçelerinin içinde ve deniz kıyısında padişahların yazlık olarak yaptırdıkları köşkler ve saraycıklar da yer alıyordu. Bu köşk ve kasırlarla süslü hasbahçeler üç kıtada milyonlarca kilometre kareyi yöneten Osmanlı padişahlarının zihnen dinlenmelerini ve kendilerini yenilemelerini sağlamak için kullandığı biliniyor.

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2022. 
  2. ^ "Osmanlı'dan kalma mirasımız Hasbahçe'ye yolculuk". hthayat.haberturk.com (İngilizce). 3 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Topkapı Sarayı</span> İstanbulda bir saray

Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın insan yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dolmabahçe Sarayı</span> Türkiye, İstanbul’da bir saray

Dolmabahçe Sarayı, İstanbul, Beşiktaş'ta, Kabataş'tan Beşiktaş'a uzanan Dolmabahçe Caddesi'yle İstanbul Boğazı arasında, 250.000 m²'lik bir alan üzerinde bulunan Osmanlı sarayı. Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol kıyıda, Üsküdar ve Kuzguncuk'un karşısında yer alır. Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen sarayın yapımı 1843 yılında başlayıp 1856 yılında bitirilmiştir. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Millî Saraylar Başkanlığı</span>

Millî Saraylar Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olarak çalışan, millî sarayların korunması ve düzenlenmesinden sorumlu olan başkanlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Lale Devri</span> Osmanlı Devleti tarihinde bir döneme verilen isim

Lâle Devri, Osmanlı Devleti'nde, 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlayıp, 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanı ile sona eren gerileme devri içinde yaşanmış bir ara dönemdir. Bu dönemin padişahı III. Ahmet, sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'dır.

<span class="mw-page-title-main">Küçüksu Kasrı</span> İstanbul’da bulunan tarihi yapı

Küçüksu Kasrı veya Göksu Kasrı, İstanbul'un Küçüksu semtinde, Göksu Deresi ile Küçüksu Deresi arasında, Boğaziçi'nde Üsküdar-Beykoz sahilyolu üzerinde yer alan kasır. Sultan Abdülmecid tarafından Nigoğos Balyan'a yaptırılmış, inşaatı 1856 yılında tamamlanmıştır. Eski adı "Göksu Kasrı" olan bu yapı, padişahların, Boğaziçi kıyılarındaki biniş kasırlarından biridir. Kasırlar sadece hünkârların malı sayılan ve sarayların haricinde inşa edilen, köşkten büyük binalardır. Devamlı ikamet için kullanılmayan kasırlar, padişahların dinlenmeleri için vakit geçirdikleri yerdir.

<span class="mw-page-title-main">Ihlamur Kasrı</span> İstanbul’da bulunan tarihi yapı

Ihlamur Kasrı, Beşiktaş ve Nişantaşı arasındaki vadide yer alan Ihlamur Mesiresi'ndeki kasırdır. Buraya Abdülmecid (1839-1861) tarafından Nigoğos Balyan'a “Merasim Köşkü” ile “Maiyet Köşkü” olarak adlandırılan iki kasır yaptırılmıştır. Bunlardan Merasim Köşkü, asıl Ihlamur Kasrı'dır. Yüksek bir subasman üzerine tek kattan oluşan dikdörtgen planlı köşk, kesme taştan inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Av Köşkü Saray Müzesi</span> Kocaelinin İzmit ilçesinde bulunan müze

Abdülaziz Av Köşkü ya da başka bir adıyla Kasr-ı Hümayun, İzmit'te bulunan barok ve ampir üslupta bir köşktür. Son şeklini Abdülaziz devrinde alan yapı, Osmanlı Devleti'nde İstanbul dışında yapılan tek küçük saray olarak bilinir. Mimarı Garabet Amira Balyan'dır. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

Sâdâbâd, 18. yüzyılda Kağıthane Deresi kıyısında Haliç'e doğru uzanan düzlük mesire ve eğlence alanına Lale Devri'nde verilen ad.

<span class="mw-page-title-main">Edirne Sarayı</span>

Tunca Sarayı, Hünkar Bahçesi Sarayı, Edirne Saray-ı Hümayunu gibi isimlerle de anılan Edirne Sarayı ; Edirne'nin Yeniimaret Mahallesi'nde Sarayiçi olarak adlandırılan bölgesinde, II. Murad'ın saltanatının son zamanlarında 1450 yılında Tunca Nehri'nin iki yakasında inşa edilmeye başlanmış ve esas karakterini II. Mehmed döneminde kazanmıştır. İstanbul'daki Topkapı Sarayı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük ikinci sarayıdır. Büyük meydanlar etrafında konumlanan değişik işlevli yapılarıyla Türk saray mimarisinin genel karakterini de yansıtan Edirne birçok yapıyı bünyesinde barındırmış ve oldukça geniş bir alana yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hasköy, Beyoğlu</span>

Hasköy, İstanbul ilinin Beyoğlu ilçesine bağlı, Haliç kıyısında bir semt.

<span class="mw-page-title-main">Aynalıkavak Kasrı</span> İstanbul, Beyoğlu’nda bulunan tarihi bir yapı

Aynalıkavak Kasrı, İstanbul'un Hasköy, Beyoğlu kıyısında bulunan kasır. İstanbul fethedildiğinde Okmeydanı yamaçlarında büyük bir koruluktu. Bu koruluk sahile doğru inmekteydi.

<span class="mw-page-title-main">Emirgân Korusu</span> İstanbulun Sarıyer ilçesinde yer alan koru

Emirgân Korusu, İstanbul'un Sarıyer ilçesinin Emirgân semtinde bulunan bir korudur. İstanbul Boğazı kıyısında, 47,2 hektarlık bir alanda sırtlar ve yamaçlar üstüne yayılmıştır. Çevresi yüksek duvarlarla çevrilmiş durumdadır.

Beykoz "Mecidiye" Kasrı, İstanbul'un Beykoz ilçesinde yer alan tarihi bir kasırdır. Yalıköy semtinde Hünkâr İskelesi olarak anılan alanın güneyinde yer alır.

Birinci Sadabad Sarayı, İstanbul'da Kağıthane Deresi kenarında 1722 yılında inşa edilen 1809'da yıktırılan yazlık saraydır. Lale Devri'nin simgesi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Mabeyn Köşkü</span>

Büyük Mabeyn Köşkü ya da Mabeyn Köşkü, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde Yıldız Sarayı'nın birinci avlusunda bulunan tarihi köşk.

<span class="mw-page-title-main">Köşk</span> geniş bir bahçe içinde inşa edilmiş süslü bir yapı

Köşk veya kasır, geniş bir bahçe içinde inşa edilmiş süslü bir yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bostancı Ocağı</span>

Bostancı Ocağı, Şimdiki Devlet Başkanı Özel Koruması Görevinde olan tüfekli Osmanlı askerlerinin yetiştiği yerdir. Bostancıların görevi genellikle bahçe ve bağlarda Padişah'ın yanı başında ya da Saltanat Kayıklarında Padişah'ı koruma görevini üstlenirler.

<span class="mw-page-title-main">Lale Devri mimarisi</span>

Lale dönemi mimarisi, Osmanlı mimarisinin 18. yüzyılın başlarındaki bir dönemine verilen isimdir. Osmanlı mimarisinin mevcut klasik üslubuna yeni dekorasyon türleri dahil edildi ve çeşme ve kütüphane gibi yeni bina türleri önemli simge yapılar haline geldi. Tarz III. Ahmed dönemindeki barış içindeki ve mimari patronajın arttığı bir dönem olan Lale Devri (1718-1730) ile yakından ilişkilidir. Yine de yeni üslup III. Ahmed'in saltanatının başlangıcında da mevcuttu ve ondan sonra 1730'larda da belirgin olmaya devam etti. Osmanlı kültürü ve mimarisindeki Avrupa etkileri, 1740'larda Osmanlı barok stilinin yaratılmasına yol açtı.

<span class="mw-page-title-main">İncili Köşk</span> Topkapı Sarayındaki bir köşk

İncili Köşk, İstanbul’da 16. yüzyıl sonlarında yapılmış Topkapı Sarayı’na ait bir köşk.

<span class="mw-page-title-main">Süleyman Paşa Sarayı</span>

Süleyman Paşa Sarayı, Ünye kentinde Hazinedârzâde Süleyman Paşa'nın 1808 yılında yaptırdığı saraydır. Fransız sanatçı Jules Laurens tarafından 1847 yılında resmedilmiş olan yapı, bu tarihten sonra, büyük bir olasılıkla 1852/1853 yılında yanmıştır. Bu yapı Hazinedarzade Konağı olarak da bilinir.