İçeriğe atla

Hasan bin Ali

Hasan bin Ali
الحسن بن علي
Arapça Hüsn-ü Hatt ile "Hasan" yazısı
Halife
Görev süresi
28 Ocak 661 - 29 Temmuz 661
Yerine geldiğiAli
Yerine gelenI. Muâviye
Kişisel bilgiler
Doğum Hasan bin Ali
4 Mart 624
Medine, Hicaz, Arabistan
Ölüm 7 Nisan 669
(45 yaşında)
Medine, Emevi Devleti
Milliyeti Arap
İlişkiler Ali (baba)
Fatıma (anne)
Hüseyin bin Ali (kardeş)
Dini İslam

Hasan bin Ali bin Ebu Talib (4 Mart 624 - 7 Nisan 669), Ali bin Ebu Talib ve Fatıma’nın büyük oğulları ve İslam peygamberi Muhammed'in ilk torunudur. Şiâ çoğunlukla onu on iki imamlarının ikincisi kabul eder, çok küçük bir fırkaya göre ise ikinci imam Hüseyin bin Ali'dir. Bununla birlikte hem Sünni, hem de Şiî ve Alevî İslam anlayışında çok önemli bir yeri vardır; onun, peygamberin Ehli beyt'inden olduğu konusunda herkes hemfikirdir. Babası ile 37 yıl, dedesi ile ise 8 yıl birlikte bulunmuştur. Soyundan gelenlere Şerif denilir.

Doğumu ve aile hayatı

Hasan hicret'ten 3 yıl sonra, miladi 624'te doğmuştur. Babası Muhammed'in Amcası Ebu Talip'in oğlu Ali, Annesi ise Muhammed'in kızı Fatıma'dır. Hasan, Muhammed'in ilk torunudur, "Güzel" anlamına gelen ismi Muhammed tarafından verilmiştir.

Hasan'ın çok sık evlenip çok sık boşandığı rivayet edilirdi. Bu yüzden Mıtlak yani boşayıcı lakabıyla da anılan Hasan'ın 100'e[1] yakın evlilik yaptığı rivayet edilir ve ayrıca Şii alim İbn Şehraşûb 250 veya 300 cariyesi olduğunu belirtmiştir.[2]

İslam Peygamberi Muhammed ile olan ilişkileri

Hasan ve kardeşi Hüseyin dedeleri Muhammed tarafından çok seviliyorlardı, bu iddiayı destekleyen onlarca hadis bulmak mümkündür. Mesela bunlardan birisi; "Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendileridir." hadisidir.

Peygamber Muhammed'in abasının altına alarak;

"Bunlar benim Ehl-i Beytim'dir; Allah'ım, bunlardan her türlü kusuru uzaklaştır ve bunları tertemiz kıl!" duasını ettiği dört kişiden biridir.

Mübahele Ayeti'nde;

"Gelin çocuklarımızı ve çocuklarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım ve sonra beddua edip yalvaralım da Allah'ın lanetini yalancıların üzerine okuyalım" âyeti gelince Muhammed, Ali, Fatma ve Hüseyin ile birlikte onu da yanına çağırmış ve şu şekilde dua etmiştir:

"Ey Allah’ım! Bunlar benim Ehlimdir."

Halifeliği ve Muaviye ile çatışması

Ali, Kûfe'de öldürüldükten sonra; Ali'nin taraftarları Hasan'a bağlılık yemini (biat) ettiler. Bu yemini, Ali ile halifelik için çatışan ve savaşan Muaviye kendi otoritesine bir tehdit olarak algıladı. Derhal Suriye, Filistin ve Lübnan'daki ordu komutanlarına savaş hazırlıklarına başlamaları için talimat verdi, diğer yandan da Hasan ile anlaşmayı denedi. Hasan'a halifelik iddiasından vazgeçmesini bildiren bir mektup gönderdi ve eğer vazgeçmezse, istemediği sonuçların doğacağını ve Müslümanların öleceğini bildirdi. Aslında Muaviye için en iyisi Hasan'ın halifelik hakkından vazgeçmesi olacaktı. Çünkü Muaviye orduları Hasan'ı savaş meydanında öldürüp tüm güç Muaviye'nin elinde toplansa bile, Muaviye'nin halife olabilirliği tartışılmaya devam edecekti. Kurnaz bir politikacı olan ve halka hoş gözükmeye çalışan Muaviye için bu hiç de istenilen bir durum değildi.

Hasan vazgeçmedi ve anlaşma sağlanamadı. Kimi kaynaklara göre altmış bin olduğu iddia edilen Muaviye'nin ordusu Hasan ile savaşmak için yürüyüşe geçti. Diğer yandan Hasan da kırk bin kişilik ordusunu kurmuş ve savaşa hazırdı, iki ordu Sabat yakınlarında karşılaştılar.

Hasan savaş başlamadan önce Muaviye askerlerine konuşma yaparak onlara yanlış yönde olduklarını ve Muaviye'yi haksız görüyorlarsa onun tarafında bulunmamaları gerektiğini Kur'an ve hadislerden örneklerle anlattı. Hasan'ın teslim olacağını sanan bir kısım birlikler, Hasan'a asi oldular ve ona saldırdılar. Hasan yaralandıysa da, yakın korumaları bu saldırıyı püskürtmeyi başardı. Ayrıca Hasan'ın ordu komutanlarından Ubeydullah, Muaviye'nin tarafına geçti.

İki ordu arasında birkaç sonuç getirmeyen çarpışma yaşandı. Sonunda Muaviye üstün gelemeyeceğini, üstün gelse bile birçok adamını kaybedeceğini anladı. İki Kureyş'li adamını Hasan ve takipçileriyle anlaşsınlar diye görevlendirdi. Hasan yaralanmıştı ve ordusunun içinde meydana gelen başıbozukluk yüzünden ordusuna pek güvenemiyordu. Sonunda Hasan ve Muaviye bir yerde bir araya geldiler ve anlaştılar. Buna göre:

1-Kufe beytül-mali Hasan'a bırakıldı (5 milyon dirhem)

2-Darabcerd bölgesinin haracı Hasan'a ait olacak.

3-Hasan'ın babası Ali lanetlenmeyecek, en azından Hasan bunu duymayacaktı.[3]

Antlaşmaya göre Hasan, halifeliği Muaviye'ye devretti, ancak kendisinden sonra hilafeti saltanata döndürmeyecek; bunun yerine istişare ile ardılının seçilmesine izin verecekti.[4][5][6]

Antlaşmadan sonra Muaviye, biat almak üzere Kûfe'ye gitti. Orada Muaviye halka hitap ettikten sonra minbere çıkarak Hasan şöyle dedi:

Ey Irak halkı! Benim gönlüm sizden soğudu. Babam Ali'nin sağlığında bunca muhalefetler ettiniz, bir gün onu gamsız bırakmadınız. Nihayet babamı öldürdünüz. Bana da bunca zahmet verdiniz; üzerime hücum eylediniz; beni yaraladınız. Henüz yaram iyileşmedi. Malımı yağmaladınız. Ey Irak halkı! Eğer siz Ehli beyt'i peygambere eza kıldınızsa da Allah hıyanette bizimle sizin aranızda hakim ve kafidir. Şu halde ben Muaviye'ye biat ettim. Sizin biatınızdan bizar oldum.

[]

Ehli Aba Serisi

Hasan
Muhammed'in Torunu
Beşinci Sünnilik İslam Hilâfetsiİkinci İmamiye (Şiilik öğretisi) İslam İmâmı

Keysanilik, Zeydilik, Yediciler, Karmatîlik, ve İsnâaşeriyye İmamiye (Şiilik öğretisi) mezheplerinde İkinci; İsmaililik'nin Mustali fıkhı mezhebinde ise İlk İmâm olup Haşhaşiler ile Nizarîlik tarafından İmâmlığı tanınmaz

MuhammedAli

FatımaHasan • Hüseyin


Öldürülmesi ve son yılları

Hasan ibn Ali'nin mezarınında bulunduğu El-Bâki'nin Abdülaziz el-Suud tarafından 1925'te tahrip edilmeden evvelki durumu.[7]

Şii kaynaklara göre Muaviye hilafetinin onuncu yılında, Hasan'ın varlığından iyice rahatsız olmuş ve Hasan'ı öldürme fikirlerine kapılmıştır, diğer yandan da hilafeti oğlu Yezid'e bırakmanın yollarını aramaktadır ve gizliden oğlu için biat almaya başlamıştır. Muaviye bir yandan da, Hasan'ın karısı olan Eş'as bin Kays kızı Cude'ye, kocasını zehirlediği takdirde onu yakında halife olacak oğlu Yezid'le evlendireceğini söylemiş ve bu haberle birlikte yüz bin dirhem göndermiştir. Cude, babası Eşas'ın da kendisini yönlendirmesiyle, Hasan'ı zehirlemiştir.

Sünni kaynaklara göre ise Yezid bin Muaviye tarafından evlendirilmek vaadiyle kandırılan eşlerinden Ca'de bint Eş' as b. Kays tarafından zehirlendi.[8][9] Hasan bu zehirlemenin karşısında kırk gün ağır bir şekilde hasta yattı. Hasan, hicretten 50 yıl sonra Safer ayı'nda, kendisine verilen kuvvetli zehir karşısında ciğerleri parçalanmış ve ölmüştür.

Defnedilmesi

Sünniler'in Beşinci halifesi, Şiâ'nın İkinci imâmı olan ve İmâmeti On yıl süren Hasan, kardeşi ve vasisi Hüseyin tarafından gusül verilip, kefenlenmiş ve isteği üzerine dedesi Muhammed'in yanına gömülmek üzere cenazesi yola çıkarılmıştır.

Şii kaynaklara göre bunu haber alan Birinci halife Ebu Bekir'in kızı ve Muhammedin hânımı Ayşe binti Ebu Bekir bunu engellemiş[10] ve Muaviye tarafından atanmış Medine yöneticileri askerleriyle, cenazeyi oklayarak, Hasan'ın dedesi yanına gömülmesine izin vermemişlerdir.

Sünni kaynaklara göre ise Ebubekir'in kızı Aişe izin vermiş ancak Mervan bin Hakem Muhammed'in yanına gömülmesini engellemiştir.[11] Taraftarları ve kardeşi Hüseyin, Hasan'ı Bâki Mezarlığı'na defnetmişlerdir.

Hasan ibn Ali'in İslam hat sanatı ile Ayasofya Camii'ndeki tasviri
Hasan ibn Ali'in İslam hat sanatı ile Ayasofya Camii'ndeki tasviri

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ TDV İslam Ansiklopedisi, cilt: 16, sayfa: 283
  2. ^ İbn Şehrâşûb, Menâkıbü Ali Ebi Talib, Necef 1956, III, 192
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 28 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2020. 
  4. ^ The Shi'ite Religion: A History of Islam in Persia and Irak. BURLEIGH PRESS. 1933. ss. 66-78. 
  5. ^ The Origins and Early Development of Shi’a Islam; Chapter 6. Oxford University Press. 2002. ISBN 978-0195793871. 
  6. ^ Sulh al-Hasan (The Peace Treaty of al-Hasan (a)). Qum: Ansariyan Publications. 25 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2013. 
  7. ^ History of the Cemetery of Jannat al-Baqi[]
  8. ^ İbnü'I-Esir, el-Kamil, lll. 460
  9. ^ Süyuti, s. 192
  10. ^ "Şeyh Saduk, "İleluş-Şerai", c. 1, s. 221, hadis 1". 13 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2013. 
  11. ^ "Arşivlenmiş kopya". 1 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2015. 
Hasan bin Ali
Beni Haşim
Önce gelen
Ali bin Ebâ Talib Merkedî
Dördüncü Hulefâ-i Râşidîn
Beşinci Sünnî İslâm Râşid Halifesi
Hasan el-Mûctebâ

661 - 661
Sonra gelen
Muâviye bin Ebû Sûfyân
Şii İslam unvanları
Önce gelen
Ali el-Mûrtezâ
İlk Mustâ‘lîyye, Birinci Nizâr’îyye
Birinci Keysân’îyye/Zeyd’îyye/İsnâ‘aşer’îyye
Şîʿa İslâm İmâmı
Hasan el-Mûctebâ
Birinci Mustâ‘lîyye
İkinci Keysân’îyye/Zeyd’îyye/İsnâ‘aşer’îyye
Şîʿa İslâm İmâmı

661 - 669
Sonra gelen
Hüseyin Seyyîd’ûs-Şuhedâ
İkinci Mustâ‘lîyye/Nizâr’îyye
Üçüncü Keysân’îyye/Zeyd’îyye/İsnâ‘aşer’îyye
Şîʿa İslâm İmâmı

İlgili Araştırma Makaleleri

7. yüzyıl, 601'den 700'e kadar sürmüş olan yüzyıldır.

<span class="mw-page-title-main">Ali</span> İslam Devletinin dördüncü halifesi ve Şiilerin birinci imamı

Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Caferilik</span> İslam dininde bir fıkıh ekolü

Câferîlik ya da Câʿferîyye, İslam dininin Şii fıkıh mezheplerinden biridir. İsmini kurucusu olan Ca'fer es-Sâdık'tan (699-765) alır. Başta İran olmak üzere Azerbaycan ve Irak'ta yaygındır. Yer yer Türkiye'nin Kars, Iğdır gibi illerinde ve bazı İslam toplumlarında görülmektedir. İsnâ‘aşer’îyye'nin temelini teşkil eden fıkıh ekolüdür. Şiîlerin çoğunluğunun mensup olduğu fıkhî mezheptir. Günümüzde Şiîler başlıca üç ana fırkaya ayrılmışlardır. Bunlar nüfus oranlarına göre sırasıyla İsnâ‘aşer'îyye, İsmâ‘îl’îyye ve Zeyd’îyye fırkalarıdır. İran'nda hakim olan İsnâ‘aşer'îyye fırkasının %90'ının takip ettiği resmî fıkhî mezhep Câferîlik'tir. Ayrıca, İsmâ‘ilîğin Mustâ‘lî-Tâyyîb’îyye kolu tarafından da fıkhî meselelerde takip edilmekte olan mezheptir.

<span class="mw-page-title-main">Emevîler</span> İslam tarihinin ikinci hâlifeliği (661–750)

Emevîler ya da Emevîler Hilâfeti, Dört Halife Dönemi'nden (632-661) sonra kurulan Müslüman Arap devleti. Ali bin Ebu Talib'in 661'de öldürülmesinden sonra başa geçen Emevîler, 750'de Abbâsîler tarafından yıkılıncaya kadar hüküm sürdüler. Başkenti Şam olan devlet, en geniş sınırlarına Halife Hişâm bin Abdülmelik döneminde sahip oldu. Devletin sınırları Kuzey Afrika, Endülüs, Güney Galya, Mâverâünnehir ve Sind'in fethedilmesiyle doğuda Afganistan'a batıda ise Güney Fransa'ya kadar ulaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Fatıma</span> İslam peygamberi Muhammedin küçük kızı

Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.

<span class="mw-page-title-main">I. Muâviye</span> İslam Devletinin Aliden sonraki halifesi ve Emevi Hanedanının kurucusu

Muaviye bin Ebu Süfyan, İslam Devleti'nin Hasan'dan sonraki halifesi ve Emevi Hanedanı'nın kurucusudur.

<span class="mw-page-title-main">Hilâfet</span> Muhammedin ölümünden sonra oluşturulan devlet başkanlığı makamı

Hilâfet veya halifelik, Arap coğrafyasında dünyanın diğer coğrafyalarındaki krallık, hanlık, çarlık, imparatorluk ve şahlık gibi makamlara eşdeğer olarak kurulmuş bir devlet başkanlığı makamıdır. 632'de ölen İslam peygamberi Muhammed'in kurduğu İslam Devleti'nin liderliğini sürdüren hükümdarlar; "kral", "çar" veya "imparator" gibi bir unvan olan halife unvanını kullanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dört Halife</span>

Dört Halife ya da Râşid Halifeler; Sünnilik'te Râşid halifeler, doğru yola yönlendirilen ve doğru bir model olduğu kabul edilen halifelerdir. Bazıları bu kategoriye Muhammedin torunu Hasan'ın 6 aylık hilafetini de sokarlar. İslam peygamberi Muhammed'in ölümünden sonra ümmete önderlik eden ilk dört halifedir:

İlk Müslümanlar, İslam'ı ilk kabul eden sahabelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Kufe</span> Güney Irakta Halife Ömerin emriyle Sa‘d b. Ebû Vakkas tarafından kurulan şehir

Kûfe, Irak'ın Necef ilinde (muhafaza) bir şehir.

<span class="mw-page-title-main">Kerbelâ Olayı</span> Hüseyin bin Ali ile Emevî halifesi Yezidin orduları arasında Kerbelâda gerçekleşen çatışma (680)

Kerbelâ Olayı veya Kerbelâ Savaşı ya da Kerbelâ katliamı, 10 Ekim 680'de, bugünkü Irak sınırları içindeki Kerbelâ şehrinde, Muhammed'in torunu Hüseyin bin Ali'ye bağlı küçük bir birlik ile Emevi halifesi I. Yezid'in ordusu arasında cereyan etmiştir. Hüseyin ve kafilesindeki herkes öldürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin</span> Alinin oğlu, Şianın 3. imamı, sahabe

Hüseyin bin Ali bin Ebu Talib, İslâm peygamberi Muhammed'in torunudur. Dördüncü Hâlife olan Ali bin Ebu Talib'in oğludur. Annesi, Muhammed'in kızı Fatıma Zehra’dır. On İki İmâmlar'ın üçüncüsü olan Hüseyin bin Ali, İslam Devleti’nin bir Emevî saltanatına dönüşmemesi için mücadele vermiş ve Emevîler tarafından öldürülmüştür. Soyundan gelenler Hüseynî ya da Seyyid olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">I. Yezîd</span> Emevîlerin ikinci halifesi

Yezîd bin Muâviye, Emevîlerin ikinci halifesi.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Fitne</span> Emevi Dönemi Müslüman iç savaşı (680-692)

İkinci Fitne veya Erken İslam Tarihinde İkinci İç Savaş, Emevi hakimiyetinin başlarında I. Muaviye’in ölümüyle birlikte baş gösteren siyasi / askeri çatışmalardan oluşan karışıklık dönemi. Dönemin tarihi üzerinde tarihçiler arasında ittifak sağlanmamışsa da, en çok kabul gören görüş, İkinci Fitne’nin 680-692 yılları arasında olduğudur.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Abbas</span>

Abdullah bin Abbas, Tefsir ve fıkıh alanlarında otorite kabul edilen ve çok sayıda hadis rivayet eden İslam peygamberi Muhammed'in amcasının oğlu olan sahabe.

<span class="mw-page-title-main">Ebu Zer el-Gıfârî</span> İlk Müslümanlardan biri

Cündeb bin Cünâde bin Süfyân, lakabı Ebu Zer, Ebu Zer el-Gıfârî, İslam'ı ilk kabul eden sahabilerden biriydi. İslam peygamberi Muhammed kendisine Abdullah adını vermiştir. Beni Gifar kabilesindendi. Doğum tarihi bilinmemektedir. 652 yılında, Medine çölü yakınlarındaki El-Rabaza kentinde ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Gadîr-i Hum</span> Muhammedin 632 yılında damadı Ali lehine bir beyan içeren vaazı.

Gadîr-i Hum İslam peygamberi Muhammed'in 16 Mart 632 tarihinde vereceği vaaz için Müslümanların toplanmış olduğu tarihsel etkinliktir. Şiilerin ve Arap Alevilerinin inancına göre İslam peygamberi bu vaazinde, Ali bin Ebu Talib'i kendisinden sonra gelecek halef tayin etmiştir. Bu günün hicri yıldönümü Şiiler ve Arap Alevileri tarafından her yıl Gadir-i Hum Bayramı olarak kutlanır.

<span class="mw-page-title-main">Ümmü Gülsüm bint Ali</span>

Ümmü Gülsüm bint Ali,, Muhammed'in torunu, Ali ile Fatıma'nın kızı. Sünni ve bazı Şii kaynaklara göre Ömer'in eşidir.

İslam peygamberi Muhammed'in ölümünden sonraki veraset meselesi, İslam tarihinin ilk yüzyılında erken İslam toplumunu çok sayıda mezhebe bölen bölünmelerin ana kaynağıdır. Bu bölünmelerden ortaya çıkan en önemli iki mezhep Sünnilik ve Şiiliktir. Sünniler, Ebû Bekir'in seçim yoluyla Muhammed'in yerine geçtiğini iddia eder. Buna karşılık Şiiler, Ali bin Ebu Talib'in Muhammed tarafından atanan bir halife olduğunu savunur.