Akciğer kanseri, akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Bu kontrolsüz çoğalma, hücrelerin çevredeki dokuları sararak veya akciğer dışındaki organlara yayılmaları ile (metastaz) sonuçlanabilir. Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında en sık ölüme neden olan kanser türüdür ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,6 milyon ölüme neden olmaktadır.
Tümör (ur; neoplasm; tumor) tanımı önceleri vücuttaki herhangi bir şişlik ya da kitle için kullanılırdı. Sonraları hücrelerin kuralsız ve sınırsız çoğalmaları nedeniyle oluşan kitleler için kullanılmaya başlandı. Yaşamın herhangi bir döneminde organizmanın bir bölümündeki hücreler biyolojik niteliklerini düzenleyici kurallara uyum göstermez ve sınırsız olarak çoğalabilir (otonomi). Bu nitelikleri içeren bir kitleye tümör ya da neoplazm (neoplasm; yeni gelişen kitle) adı verilir. Tümör kitleleri vücudun kendi hücrelerinden yapılıdır.
Cerrahi, ilaçla ya da başka tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların, vücuttaki yapı bozukluklarının ameliyatla onarılmasına ya da hastalıklı organı kesip çıkararak iyileştirilmesine dayanır. Tıbbın en eski dallarından biridir. Cerrahide bilgi ve becerinin bir arada bulunmasından dolayı hem bilim hem sanat olarak kabul edilir. Genellikle lokal anestezi veya genel anestezi altında uygulanmaktadır. Ameliyatı alan kişi tipik olarak bir kişidir, ancak aynı zamanda insan olmayan bir hayvan da olabilir.
Beyin tümörleri, kafatası içerisinde büyüyerek beyin üzerine baskı yaparlar. Bulundukları bölgeye ve baskı altında tuttukları beyin alanına göre belirtiler verirler. Ancak kafa içinde yer kaplayan bütün vakalarda olduğu gibi öncelikle kafa içi basıncın artmasına bağlı belirtileri gösterirler. Tümör düzensiz bir şekilde büyümeye devam eder ve genişleme, büyüme imkânı olmayan kafatası içerisinde beyin üzerine baskı yapmaya başlar.
Plastik cerrahi veya tam adıyla plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi, vücut üzerindeki çeşitli yapıların yeniden yapılması, şekillendirilmesi, ciddi doku kayıplarının giderilmesini ve her türlü estetik girişimi kapsayan cerrahi bir disiplindir. Pediatrik plastik cerrahi türü de vardır. Kozmetik, estetik tıp, estetik cerrahi plastik cerrahinin en bilinen kısımlarıdır. Bilinenin aksine plastik cerrahi alanının büyük kısmını estetik cerrahi dışında rekonstüktif cerrahi, kraniyofasiyal cerrahi, el cerrahisi, el nakli, mikrocerrahi ve yanık tedavisi oluşturmaktadır. Rekonstrüktif ve estetik cerrahi olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmıştır.
Beyin ve sinir cerrahisi, nörocerrahi ya da nöroşirürji merkezi ve periferik sinir sistemi bozukluklarının mekanik müdahale yoluyla tedavisini yapan bir cerrahi uzmanlık dalıdır. Bu dalda uzmanlık alan tıp doktorlarına nörocerrah ya da nöroşirürjiyen denmektedir. Bu uzmanlık eğitiminin sonrasında daha üst ihtisas dalları olarak spinal, fonksiyonel, tümör, vasküler, pediatrik nöroşirürji gibi dalları da vardır.
Oftalmoloji, görme yolları hastalıkları ve cerrahisiyle ilgilenen bir tıp bilim dalıdır. Kelimenin kökeni Yunanca ophthalmos (göz) ve logos (kelime)'den gelmektedir. Ayrıca bir disiplin olarak hayvan gözlerini de içerir çünkü insan gözüyle aralarında son derece az fark vardır. Bu farklar ise sadece prevelans ve anatomiye bağlıdır, hastalıklara bağlı değildir. Oftalmolog ise sadece tıbbi yeterliliklerini almış uzmanlara verilen unvandır ve göz operasyonları yapabildikleri için cerrah olarak sınıflandırılırlar.
Mahmut Gazi Yaşargil, Türk bilim insanı ve tıp hekimi.
Pankreas kanseri, pankreastaki sağlıklı hücrelerin kontrolden çıkıp hızla çoğalmaları sonucu ortaya çıkan hastalık. Pankreasın normalde yağ ve proteinlerin sindirilmesine yardımcı olan enzimlerin üretilmesi ve aralarında insülinin de bulunduğu hormonları salgılamak gibi işlevleri bulunur. Anormal hücreler, pankreasta tümör oluştururlar. Bu kötü huylu hücreler vücudun başka bölgelerine yayılabilirler (metastaz).
Cushing sendromu, 1932 yılında Harvey Williams Cushing tarafından tanısı ilk kez konmuş olan kortizol hormonunun olağanın üstünde bir düzeyde olduğu durumlarda ortaya çıkan belirtiler bütünüdür. Diğer isimleri Itsenko-Cushing sendromu, hiperadrenokortisizm veya hiperkortisizm. Cushing sendromunun alışılmış nitelikleri kilo artması, obezite, kan basıncının artması (hipertansiyon) ve derinin zayıflaması sonucu oluşan çizgilerdir. Her hastada belirtilerin tümü gözlenmeyebilir. Belirtilerin ağırlığı ve niceliği hastanın ne denli uzun bir süredir kortizol etkisinde kalmasına bağlıdır. Ancak kimi belirtiler bu durumdan bağımsız, iveğen olarak da gelişebilir. Örneğin, özellikle uyluk kemiğinin baş bölgesinin iveğen doku ölümüne uğraması çok kısa bir süredir hafif izleyen ya da yıllardır ağır izleyen Cushing sendromlu hastalarda da rastlanabilir.
CyberKnife, Stereotaktik radyocerrahi (SRS) ya da radyoterapi (SRT) yapabilen yeni teknoloji bir cihazdır. SRS ya da SRT, hastada uzaysal koordinatların belirlenmesinden sonra hastalığın ya da hedefin yok edilmesi, küçültülmesi, büyümesinin durdurulması anlamına gelmektedir. SRS aslında uzun yıllar beyindeki lezyonların tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Gammaknife denilen cihazla uzun yıllardır bir deneyim elde edilmiştir. 1990 lardan sonra bilgisayar teknolojisinde ve görüntüleme yöntemlerinde meydana gelen hızlı değişim beyinde uygulanan tedavilerin beyin dışındaki vücutta uygulanması görüşünü ortaya çıkarmıştır. Beyindeki lezyonların SRS ile tedavisi beyinde tedavi sırasında hareket olmaması, kafatası kemikleri içinde hareketsiz durması, göreceli olarak bu koordinatların kolay belirlenmesi nedenleri ile komplike bir iş olmaktan uzaktı. Vücuttaki diğer hedeflerin SRS ile tedavisi ise solunum nedeni ile hem normal dokuların, hem de yok edilmesi istenen hedeflerin tedavi sırasında hareket etmesi nedeni ile işi zorlaştırmaktaydı. İşte "Cyberknife" bu amaç için bir beyin cerrahı olan Dr. John Adler tarafından 1990 ların başından itibaren geliştirilen ve 2000 li yıllarda kullanılmaya başlanan bir cihazdır.
Wolfram Freiherr von Richthofen, Alman savaş pilotu. Nazi döneminde Luftwaffe Generalfeldmareşali olarak görev yapmıştır. "Kızıl Baron" Manfred von Richthofen'in kuzenidir.
Beyin sapı tümörü insanda çeşitli hayati fonksiyonları kontrol eden beynin alt tarafında bulunan ve iki yarıküreyi ve omuriliği birbirine bağlayan beyin sapında oluşan tümörlere verilen isimdir. Neredeyse sadece çocuklarda görülen bir tümör türüdür. Hastaların sadece dörtte biri yirmi yaşın üstündedir ve ender görülen bir hastalıktır. Amerika'da yılda 200-300 hasta bu hastalıkla teşhis edilmektedir. Hastaların ortalama yaşı 7-9 arasıdır.
Bilim tarihi, hem doğa hem de toplumsal bilimler dahil olmak üzere bilimsel bilgi ve bilimin gelişiminin incelenmesidir. 18. yüzyıl ile 20. yüzyıl arası dönemde, öteden beri yanlış bilindiği düşünülen olguların bilimsel gerçeklerle değiştirilmesi yolunu izlemiştir.
Kulak burun boğaz (KBB) olarak da adlandırılan Otorinolarengoloji veya Otolarengoloji, kulak, burun, boğaz ve baş ve boyundaki alakadar diğer yapılar ile ilgilenen cerrahi bir tıp branşıdır. Bu alanda uzmanlaşmış doktorlara otorinolarengolojist, kulak burun boğaz uzmanları, KBB doktorları, KBB cerrahları veya baş boyun cerrahları denir. Uzmanlar kulak, burun, boğaz ve kafatasının tabanında görülen hastalıklar ile kafa ve boyundaki kanser ve iyi huylu tümörlerin cerrahi tedavisini gerçekleştirir.
Çocuk cerrahisi veya Pediatrik cerrahi; fetüslerin, bebeklerin, çocukların, ergenlerin ve genç yetişkinlerin cerrahi hastalıkları ile ilgilenen bir cerrahi alt uzmanlık alanıdır.
Rudolf Nissen, Alman cerrah. Berlin’de dünyada ilk kez pnömonektomi ameliyatını yapan, fundoplikasyon işlemini dünyada ilk kez İstanbul'da gerçekleştiren cerrah.
Walter Edward Dandy ; Amerikalı beyin cerrahı ve bilim adamı. Beyin cerrahisinin kurucu atalarından biri olarak kabul edilir. Beyin omurilik sıvısı dolaşımının tanımı, hidrosefalinin cerrahi tedavisi, ventrikülografi ve pnömoensefalografinin uygulamaya girmesi ve ilk yoğun bakımın oluşturulması dahil olmak üzere sayısız keşif ve yeniliklere imza atmıştır. Aynı zamanda intrakraniyal anevrizmanın klempe edilemesini (kapatılmasını) gerçekleştiren ilk kişiydi ve böylece vasküler nöroşirürji dalının da öncüsü olmuştur. 40 yıllık kariyeri boyunca 5 kitap ve 160'tan fazla bilimsel makale yayınlamıştır. Kariyerinin zirvesinde uyguladığı 1000'e yaklaşan ameliyat sayısı da ayrı bir önem taşımaktadır..
Veteriner cerrahisi, hayvanlar üzerinde veteriner hekimler tarafından gerçekleştirilen cerrahidir ve prosedürler üç geniş kategoriye ayrılır: ortopedi, yumuşak doku cerrahisi ve beyin cerrahisi. Eklem replasmanı, kırık onarımı, kraniyal çapraz bağ eksikliğinin stabilizasyonu, onkolojik (kanser) cerrahi, fıtık disk tedavisi, komplike gastrointestinal veya ürogenital prosedürler, böbrek nakli, deri greftleri gibi ileri cerrahi prosedürler veteriner hekimler tarafından gerçekleştirilir. Çoğu genel uygulama veteriner hekimleri, kısırlaştırma ve küçük kitle eksizyonları gibi rutin ameliyatları gerçekleştirebilir.
Nöroloji ve nöroşirürji uygulamaları tarih öncesi zamanlara kadar uzanır. Ancak akademik çalışmalar 16. yüzyıla kadar başlamamıştır. Gözlemsel bilimden yola çıkarak, sinir sistemine ve nörolojik hastalıklara ve bunlara olası müdahalelere yaklaşmanın sistematik bir yolu zaman içinde gelişmiştir.