İçeriğe atla

Harriet Taylor Mill

Konu ekle
Harriet Taylor Mill
Harriet Taylor Mill
Doğum8 Ekim 1807(1807-10-08)
Walworth,Londra,Birleşik Krallık
Ölüm3 Kasım 1858 (51 yaşında)
Avignon,Fransa

Harriet Taylor Mill (evlenmeden önceki soyadı Hardy, d. Londra, 8 Ekim 1807 ö. Avignon, 3 Kasım 1858) İngiliz filozof ve kadın hakları savunucusu. Çocukları; Helen Taylor, Algernon Taylor, Herbert Taylor. Eşi, J. S. Mill. Yazıya ilişkin mevcut belgesi Harriet Taylor Mill'in bütün eserlerinde bulunabilir. 19. yüzyılın önde gelen düşünürlerinden biri olan ikinci kocası John Stuart Mill'e bıraktığı etki nedeniyle büyük ölçüde hatırlanmaktadır.

Mill ile evlilik öncesi ilişkisi

Taylor, kendisine entelektüel olarak eşit davranan ve onun adına yayınlanan metinlerin çoğunda kendisiyle birlikte çalışan Mill'e ilgi duydu. Mill, çalıştığı en son kitabı okumasını ve yorum yapmasını isteyen Taylor'dan etkilendi. İkisi yakın arkadaş oldu. John Taylor ile olan evliliğinden 3 çocuğu olan Harriet, 1833'te kızıyla ayrı bir evde otururken, iki büyük oğluyla kocası John Taylor ise ayrı evde oturuyorlardı. John Taylor, karı koca olmalarındansa Harriet'in Mill ile arkadaşlığına razı olmuştu. Harriet Taylor ve John Stuart Mill, sonraki birkaç yıl içinde evlilik ve kadın hakları gibi konularda görüş alışverişinde bulundu. Elde kalan denemeler, Taylor'un bu konularda Mill'den daha radikal görüşlere sahip olduğunu ortaya koyuyor. Taylor, Robert Owen tarafından Karakter Oluşumu (1813) ve Yeni Bir Toplum Bakışı (1814) gibi kitaplarda tanıtılan sosyalist felsefeden oldukça etkilenmiştir. Denemelerde Taylor özellikle kadınların ekonomik bağımlılığının erkeklere aşağılayıcı etkisini eleştirmiştir.

Mill ile evliliği

1849'da John Taylor'un ölümünden sonra, Taylor ve Mill, 1851'e kadar evlenmek için bekledi. Çünkü Taylor, hemen evlenmenin ölümden daha büyük bir skandal yaratabileceğinden korkuyordu. Mill'in evlilik teklifi, onun eşitlik anlayışının tam bir örneğiydi. Harriet Taylor, aile içi şiddet olaylarını ve kadınların vatandaşlık haklarını içeren bir dizi makale yazdı ve 1851'de bunları yayınladı. Bu tezlerin geliştirilmiş olduğu John Stuart Mill'e ait Kadınların Köleleştirilmesi (The Subjection of Women) kitabı, Harriet Taylor'un kadınların vatandaşlık hakları düşüncesinden daha muhafazakâr olmasına rağmen Harriet'in ölümünden 11 yıl sonra yayınlandı.

Kendi işi

Özgürlükçü bir din olan Üniteryen anlayışının bir yayını olan Monthly Repository dergisinde yayınlanan birkaç makale dışında, Taylor ömrü boyunca kendi çalışmalarının pek azını yayınladı. Bununla birlikte, John Stuart Mill'in ürettiği tüm materyalleri okumuş ve yorum yapmıştır. Mill, otobiyografisinde Harriet'i kendi ismi altında yayınlanan kitap ve makalelerin çoğunun ortak yazarı olarak ilan etti. Ayrıca Mill "iki kişinin düşüncelerini ve spekülasyonlarını tamamen ortak sonuca bağladığında, bu, onların kaleminde bulunan özgünlük hakimiyetinin küçük bir sonucudur." diye otobiyografisine ekledi. Birlikte, 1832'de yayınlanan "Evlilik ve Boşanma Hakkındaki Erken Makale" sini yazdılar. İşbirliğinin niteliği ve kapsamı hakkındaki tartışmalar hâlen sürmektedir.

Mill tarafından 1854 yılında yazılmış bir mektubun şu dizeleri Taylor'ın Mill'in kitap ve makalelerinin ortak yazarı olarak tanımlanmaya gönülsüz olduğunu gösteriyor; "Sen, en iyi kitabımın, gelecek kitabın başlık sayfasında iki ismin olmasına izin vermedikçe asla tatmin olmayacağım. Onların yarısından fazlası senin eserin olduğu için yayınladığım her şeyde bu böyle olmalı." Kendisinin isteksizliğine neden olan sebepler, yalnızca Mill tarafından yayınlanan felsefi bir metne ya da ortak bir esere verilen olası bir cevabı içeriyor olabilir.

J. S. Mill, çalışmalarında Harriet'in ona olan değerli katkılarını özellikle de ölümünden bir yıl sonra 1859'da yayınlayıp ismine atfettiği On Liberty eseriyle Harriet'i andı.

Kadınların Köleleştirilmesi (The Subjection Of Woman) kitabı

John Stuart Mill'in, “bir cinsiyetin diğerine olan bağımlılığı" üzerine, eşi Harriet Taylor Mill ile birlikte geliştirdiği düşüncelerin bir ürünü olan ve eşinin ölümünden sonra kızı Helen Taylor'ın desteğiyle tamamladığı Kadınların Köleleştirilmesi (The Subjection of Women) (1869), yayımlandığı tarihsel bağlam içinde, Avrupa'nın geleneksel siyasi, hukuki, ekonomik ve ahlaki sistemi için hakaret dolu bir saldırı olarak görülmesine yol açacak kadar radikal savlara sahiptir. Kadınların erkeklere olan bağımlılığının, doğrudan “Baskı yasasından" (law of force) kaynaklanıyor olmasından hareketle modern dünyanın temel nitelikleri için söz konusu ilkeyi tarihsel bir çelişki olarak tahlil eden bu metin, yalnızca siyasal felsefenin iç tartışmaları için bir kaynak olmakla kalmaz; aynı zamanda, “kadın meselesi" hakkında kaleme alınmış ilk metinlerden biri olma niteliğinin yanında, günümüzün temel birçok meselesi hakkında hassas bir Aydınlanmacı felsefe sunar. Mill'in, Hristiyan ahlakının eleştirisi konusundaki sessizliği dikkat çekmektedir. “Faydacılık" ilkesi ile beraber Aydınlanmacı siyasal felsefenin “ilerlemeci" tarihsel bakış açısı, metnin tüm kuramsal yapısını oluşturur. Diğer taraftan, Mill'in “kadınların özgürleştirilmesi" projesi, aslen “mülkiyet sahibi sınıfları" nı kapsadığı gözükmektedir. Mill'in Kadınların Köleleştirilmesi adlı eserinin geç de olsa Türkçeye kazandırılması, hem genel olarak siyasal düşünce disiplini hem de özel olarak kadın meselesi konusundaki mevcut yazına yapılmış esaslı bir katkıdır.

Ölümü

Harriet Taylor Mill, muhtemelen Frengi (Sifiliz)'den dolayı ciddi akciğer tıkanıklığı oluştuktan sonra 3 Kasım 1858'de Avignon'da bulunan Hotel d'Europe'da öldü. Ünlü bir feminist hâline gelecek olan kızı Helen Taylor, annesinin ve eşi Mill'in birlikte geliştirdikleri düşüncelerin bir ürünü olan ''Kadınların Köleleştirilmesi"(The Subjection of Women) adlı kitabının yazarlığına destek olarak bu kitabı Mill,1869 yılında yayınlamıştır.

Mill, onun ölümü üzerine şunları yazdı:

“Keşke rakipsiz bilgeliği dışında mezarına gömülmüş büyük düşüncelerin ve soylu duyguların yarısını dünyaya tercüme edebilseydim, fakat benim, onun teşvik etmediği ve desteklemediği ileri süreceğim olası şeylerden daha büyük fayda sağlayan şeylere vasıta olmam gerekir.“

Kaynakça

  • Bakınız Mill, Harriet Taylor (1998), Jacobs, Jo Ellen, ed. ., The Complete Works of Harriet Taylor Mill (1 Tarafından düzenlenen), Yayın yeri: Bloomington, Indiana: Indiana Press Üniversitesi, Erişim Tarihi 14 Mayıs 2015.
  • Bakınız Hayek, F.A. (1951), ''John Stuart Mill and Harriet Taylor, Their Correspondence and Subsequent Marriage'' (1 Tarafından düzenlenen.), Yayın yeri: Chicago, Illinois: University of Chicago Press, alınmış, 8 Aralık 2012.
  • The Voice of Harriet Taylor Mill, Bölüm 5
  • Gopnik, Adam 6 Ekim 2008 Right Again – The passions of John Stuart Mill, Baskı yeri: The New Yorker.
  • Tong, Rosemarie (2009). Feminist Thought: A More Comprehensive Introduction. Baskı yeri: Westview Press (Perseus Books). s. 17. ISBN 978-0-8133-4375-4.
  • Mill, J.S (6 Mart 1851) "Onun rızasını elde etme mutluluğuna erişirsem eğer, hayatıma giren bu ilk kadınla evlilik yolunda bir adım atarım, o kişiyle bu kutsal kuruma girerim; ve evlilik ilişkisinin bütün karakterini oluşturan yasalar gereğince, hem kendisi hem de ben tamamen ve vicdanlı olarak, diğer nedenlerden ötürü, sözleşmeye taraflardan biri, diğer tarafın kişi, mülkiyet ve eylem özgürlüğüne ilişkin yasal güç ve denetimi onaylamadığı için, kendi istek ve iradesinden bağımsız olarak, kendimi yasal olarak bu çirkin güçlerden yoksun bırakma imkânım olmadığı halde (bu etkiye bir angajman bana yasal olarak bağlayıcı olabilseydi emin adımlarla yapacağım gibi), görevimi üstlenmem gerektiğini hissederim ve mevcut evlilik yasasına karşı bu tür yetkileri vermek için resmî bir protesto kaydetmek ve herhangi bir durumda ya da herhangi bir koşulda bunları kullanmak için hiç ciddi vaat beyan etmem. Ve Bayan Taylor ile evlilik müsabakamda isteğimi ve niyetimi ilan ediyorum ki; aramızda geçen, sahip olduğu tüm özgürlükleri ve hareketlerini saygıyla sürdüreceği bu evlilik sözleşmesinde, evlilik gerçekleşmeden evvel sahip olduğu bütün hakların ve özgürlüklerin aynı şekilde devam edeceği ve bu tür bir evlilik dolayısıyla onun üstünde herhangi bir hakka sahip olduğumu iddia etmiyorum ve bütün bu olası hakları reddediyorum. "The Voice Of Harriet Taylor Mill", (ss. 166-167)
  • The Complete Works of Harriet Taylor Mill, Bölüm 4.
  • Mill, Mrs. John Stuart (1851). The Enfranchisement of Women (Haziran 1851 Tarafından düzenlenen). Basım yeri: Londra; Westminster & Foreign Quarterly Review. s. 27 Erişim Tarihi: 4 Haziran 2014.
  • [1] 25 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.25 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Harriet Taylor Mill Yayın evi:BBC History, Historic Figures, BBC
  • Mill, John Stuart (1873). ''Autobiography'' (1873 Tarafından düzenlenen). Yayın yeri: Londra; Longmans, Green, Reader & Dyer. ss. 251–252.
  • Jacobs, Jo Ellen. (2002) The Voice of Harriet Taylor Mill. Basın yeri:Bloomington; Indiana UP, s. 135-
  • Mill,John Stuart (1859). ''On Liberty'' (1859 Tarafından düzenlenen) Yayın yeri: Londra; John W. Parker. s. 6
  • Harriet Mill Stanford Encyclopedia of Philosophy

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Auguste Comte</span> Fransız sosyolog, matematikçi ve filozof (1798-1857)

Isidore Marie Auguste François Xavier Comte, pozitivizm doktrinini formüle eden Fransız filozof, matematikçi ve yazardır. Genellikle modern anlamda ilk bilim filozofu olarak kabul edilir. Comte'un fikirleri aynı zamanda sosyolojinin gelişimi için de temel teşkil etti; nitekim bu terimi icat etti ve bu disiplini bilimlerin taçlandırılmış başarısı olarak ele aldı.

<span class="mw-page-title-main">Lezbiyen</span> homoseksüel kız veya kadın

Lezbiyen, başka bir kadına fiziksel ve/veya duygusal çekim hisseden kadındır. Lezbiyen, eşcinsel kadın anlamına gelmektedir. Hem kadınlara hem de erkeklere çekim hisseden kadınlar ise biseksüeldirler. Kişinin kendini tanımlaması veya kendine biçtiği cinsel kimlik, davranışlarıyla örtüşmüyor olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

İslami feminizm, modern düşün hayatında yer bulmaya başlayan melez ideolojilerin bir örneği. İslami paradigma içinde dile getirilen feminist söylem ve uygulamalar bütününe verilen adlandırma. Modern İnsan Hakları bildirgelerinde tüm insanların eşit olduğu söylenirken, İslam dünyasında, gündelik yaşamda geleneksel inanışlar ve dini inanca dayalı, konjonktür ile uyuşmayan kadın-erkek ayrımı ve erkeklerin üstünlüğü söylemine karşı, kadınların eşitliği ve/veya üstünlüğünü savunan bir düşünce sistemiyle İslam düşüncesini harmanlamaya itmiştir.

Erkek düşmanlığı erkeklerden nefret etme, aşağılama ve her türlü önyargıyı içeren bir cinsiyet ayrımcılığıdır. Sosyal dışlama, cinsiyetçilik, kin, kadın merkezcilik (gynocentrism), alay, erkeklerin aşağılanması, erkeklere şiddet uygulanması ve erkeklerin cinselleştirilmesi gibi çeşitli yollarla gerçekleştirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Özgürlük</span> kısıtlama olmaksızın eylem veya hareket olasılığını belirten konsept

Özgürlük, hürriyet ya da erkinlik, birinin engellenmeden ya da sınırlandırılmadan istediğini seçebilmesi, yapabilmesi ve hareket edebilmesi durumudur. Felsefede, determinizm karşıtı özgür irade fikrini içerir. Politikada özgürlük, hükûmet baskısından bağımsızlıktır.

<span class="mw-page-title-main">George Eliot</span>

George Eliot George Eliot takma adıyla yazan Mary Anne ya da Marian Evans, Victoria döneminin en ünlü İngiliz yazarlarındandır.

Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.

Zarar ilkesi, bireylerin eylemlerinin sadece diğer bireylere zarar vermemek için sınırlanması gerektiğini öne sürer. John Stuart Mill, 1859 tarihli "Özgürlük Üzerine" adlı denemesinde ilkeyi şu şekilde açıklamıştır: "Medeni bir toplumun herhangi bir üyesi üzerinde, isteğine karşı doğru bir şekilde uygulanabilecek gücün tek amacı, başkalarına zarar verilmemesini sağlamaktır." Bu ilke, Fransa'nın 1789 tarihli İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'nde de şu şekilde ifade edilmiştir: "Özgürlük, başkalarına zarar vermeyen her şeyi yapma özgürlüğünde yatar; bu nedenle her insanın doğal haklarının sınırları, diğer toplum üyelerine aynı hakları sağlayanlar dışında belirlenemez. Bu sınırlar yalnızca yasalarla belirlenebilir." Bu ilke, daha önce Thomas Jefferson'ın 1785 tarihli "Virginia Eyaleti Üzerine Notlar" adlı eserinde de ifade edilmiştir. Jefferson burada, "Hükümetin meşru güçleri, sadece başkalarına zarar veren eylemlere kadar uzanır" şeklinde yazmıştır.

Bu maddede; Rus sosyalist devrimci, Marksist-Leninist ideolojinin fikirsel önderi, Ekim Devrimi'nin lideri ve Sovyetler Birliği'nin kurucusu Vladimir Lenin'e ait kitap, yazı, konuşma, makale ve mektup gibi eserler ile kendi hakkında yazılmış kitaplar yer almaktadır. Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin öncüsü ve Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin (RSDİP) ilk lideridir. Lenin, dünyada eserleri yabancı dile en fazla tercüme edilen kişidir.

İran'da kadın hakları, devleti yöneten rejimin şekline göre değişmiştir. Her rejimin yükselişiyle birlikte, kadın haklarına yönelik bir dizi zorunluluk ortaya çıktı ve oy haklarından kıyafet kurallarına kadar geniş bir yelpazedeki sorunları etkiledi.

Feminist etik, geleneksel etik teorilerinin, çoğunlukla erkek egemenliğinde olduğu için, kadının ahlaki deneyimine az değer verildiği inancına dayanan bir etik yaklaşımdır ve bu nedenle etiği dönüştürmek için bütüncül bir feminist yaklaşımla yeniden şekillendirmeyi seçer.

Uluslararası toplumsal cinsiyet, kadın-erkek eşitliğini ve kadın hakları savunuculuğunun uluslararası alanda yapılması yönünde kavram ve yaklaşımların geliştirilmesini ifade eden terimdir. Uluslararası toplumsal cinsiyet, kadın/erkek olarak iki cinsiyetin toplumsal ve kültürel etkilerinden kaynaklı olan yaşam biçimi baz alınarak değerlendirilen toplumsal cinsiyet kavramının uluslararası zeminde incelenmesini ele alır. Cinsiyet sonradan değil doğuştan var olur, bu nedenle bu konuda bir seçim yapılması söz konusu değildir. Türk Dil Kurumu'na göre cinsiyet; "bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren bir yaratılış, eşey, cinslik, seks" şeklinde tanımlanmıştır. Bu doğrultuda cinsiyet (eşey) kavramını akabinde takip eden bir sonraki kavram ise toplumsal cinsiyet olarak ele alınır. Toplumsal cinsiyetin, cinsiyetten ayrılmasındaki temel etken ise toplum tarafından sosyokültürel açıdan tanınarak buna göre şekillendirilmek istenmesidir. Uluslararası toplumsal cinsiyet, cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kavramlarının son halkası olarak ilgili otoritelerce ele alınır.

<i>Emma</i> (roman) Jane Austenın 1815 tarihli romanı

Jane Austen tarafından yazılan Emma, gençlik gururu ve romantik yanlış anlamalar hakkında bir romandır. Roman, kurgusal bir köy olan Highbury'de ve köyün etrafındaki mülkler Hartfield, Randalls ve Donwell Abbey'de geçmekte ve birkaç aile arasındaki ilişkileri konu almaktadır. Roman ilk olarak Aralık 1815'te kapağındaki basım yılı 1816 olarak yayımlandı. Austen, diğer romanlarında olduğu gibi, Naiplik dönemi İngiltere'sinde yaşayan soylu kadınların endişelerini ve zorluklarını inceliyor. Emma toplumsal konuları kinayeli bir şekilde ele alıyor ve evlilik, cinsiyet,yaş ve sosyal statü konularını anlatıyor.

<span class="mw-page-title-main">Mona Caird</span>

Alice Mona Caird bir İngiliz romancı ve deneme yazarıdır. Feminist yazıları ve görüşleri 19. yüzyılın sonlarında tartışmalara yol açtı. Aynı zamanda hayvan hakları ve sivil özgürlüklerin savunucusuydu ve Yeni Kadın'ın kamusal alandaki çıkarlarının geliştirilmesinde rol oynadı.

John Hildrop, İngiliz din adamı ve yazardır. Hildrop, hayvan hakları konusundaki en eski çalışmalardan birini yazmıştı.

<span class="mw-page-title-main">Ekaterine Gabaşvili</span>

Ekaterine Gabaşvili doğum soyadı Tarkhnişvili (თარხნიშვილი), kadınların özgürleşmesi için sosyal reform çağrısında bulunan Gürcü bir yazar, feminist ve halk figürüdür.

<span class="mw-page-title-main">Harriet Martineau</span>

Harriet Martineau İngiliz sosyal kuramcı ve ilk kadın sosyolog olarak görülmektedir. Sosyolojik, bütüncül, dini ve kadınsı bir bakış açısıyla yazdı, Auguste Comte'un eserlerini tercüme ediyor ve o zamanlar nadiren obir kadın yazar için geçimini sağlayacak kadar kazandı. Genç Prenses Victoria yaptığı işten keyif aldı ve onu taç giyme törenine davet etti. Martineau, "temel siyasi, dini ve sosyal kurumlar da dahil olmak üzere [toplumun] tüm yönlerine odaklanmayı" tavsiye ediyordu. Kadınların erkekler altındaki statüsüne kapsamlı bir analiz uygulamıştı. Romancı Margaret Oliphant onu "doğuştan bir öğretim görevlisi ve politikacı... kendi kuşağının erkek ya da kadın herhangi birine göre cinsiyetinden belirgin bir şekilde daha az etkilenmiş" olarak nitelendirdi.

Feminizm tarihi, kadınlara eşit hakların sağlanmasını amaçlayan hareketlerin ve ideolojilerin kronolojik veya tematik anlatılarını içerir. Dünyanın dört bir yanındaki feministlerin sebepleri, hedefleri ve niyetleri ; zamana, kültüre ve ülkeye bağlı olarak değişmiş olsa da çoğu Batılı feminist tarihçi, kadın haklarını elde etmek için çalışan tüm hareketlerin, feminizm terimini kendilerine uygulamamış olsalar bile feminist hareket olarak değerlendirilmeleri gerektiğini iddia ediyorlar. Diğer bazı tarihçiler "feminist" terimini modern feminist hareket ve onun devamıyla sınırlandırır ve daha önceki hareketleri tanımlamak için "protofeminist" etiketini kullanır.

<span class="mw-page-title-main">Alexander Bain (filozof)</span>

Alexander Bain, İngiliz empirizm ekolüne mensup İskoç filozof, eğitimci ve bilim adamı. Psikoloji, dil bilimi, mantık, ahlak felsefesi ve eğitim reformu alanlarında önde gelen ve yenilikçi bir figürdür. İlk psikoloji ve analitik felsefe dergisi Mind'ın kurucusu olan Bain, bilimsel yöntemin psikolojiye uygulanmasında önde gelen isimdir. Aberdeen Üniversitesinde mantık, ahlak felsefesi ve İngiliz edebiyatı profesörlükleri yapmıştır.