İçeriğe atla

Harran antik kenti

Koordinatlar: 36°52′0″K 39°1′44″D / 36.86667°K 39.02889°D / 36.86667; 39.02889
Harran antik kenti
UNESCO Dünya Mirası (Geçici listesi)
Harran antik kubbeli yapılar
Diğer adıHa-ra-na
KonumTürkiye Şanlıurfa, Harran
Bölgeİç Mezopotamya
TürYerleşim
Tarihçe
KurucuAran
KuruluşM.Ö.2250
Devir(ler)Antik Çağ ve Orta Çağ
Sit ayrıntıları
ArkeologlarProf.Dr.Mehmet Önal
DurumRestore
İşletmeKültür ve Turizm Bakanlığı
Kamusal erişimAçık
Harran Antik Kenti

Harran antik kenti. (Harran ören yeri), Şanlıurfa ili, Harran ilçesi sınırları içinde bulunan bölgenin eski yerleşim yerlerinden birisidir. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer almaktadır.

Ören yeri

Harran ören yeri hakkındaki ilk bilgiler İslam tarihçilerinden değerlendirildiği ve ören yerindeki izlerin Nuh Peygamber torunlarından olan Kaynana veya İbrahim Peygamberin kardeşi Aran (Haran) ile bağlantılı olduğu sanılmaktadır. Kutsal kitap Tevrat'ta Harran olarak adı geçen yerin burası olduğu söylenmektedir.[1]

Yerleşim

Antik kent hakkındaki yapılan arkeolojik araştırma kazıları ve bilimsel yüzey çalışmalarında elde edilen Nümismatik ve arkeolojik verilerin antik şehirin yerleşim faaliyetleri ve temel izleri dünyanın en eski imar yapılarını işaret ettiği sanılmaktadır. Şehrin adının ilk geçtiği buluntular MÖ 2250 yıllarına ait Ebla'da bulunan çivi yazılı tabletlerdir.

Adı

Harran ören yerini Harran adına ilk kez, Kültepe ve Mari'de bulunan M.Ö. 2. bin başlarına ait çivi yazılı tabletlerde "Har- ra - na " veya "Ha- ra - na " şeklinde yazıldığı rastlanılmaktadır. Kuzey Suriye'de bulunan Ebla tabletlerinde ise Harran'dan "Ha- ra - na " olarak bahsedilmektedir.[2]

Tarihçe

Anadolu tarihinde en eski yapılar arasında yer bulan Harran antik kent kuruluşu tarihinin M.Ö. 5 bin yıl başlarında bölgede imar çalışmaları başladığı ve ören yeri temel izlerininde Erken Tunç Çağı'na işaret ettiğini ören yerinde yapılan bilimsel çalışmalar ve tarih araştırmacı belgesel yönetmeni Tekin Gün yazılarında geçmektedir. Bölgedeki yapılan yüzey araştırmalar,bilimsel kazılarda çıkan verilerin Şanlıurfa arkeolojisine ışık tuttuğu antik ören yerinin M.Ö. 2. bin yılın ortalarına ait Hitit tabletleri çivi yazılarında geçtiği- (Hititler'le Mitanni'ler arasında yapılan bir anlaşma) geçmektedir.

Kazı çalışmaları

Antik yerleşim Harran ören yeri kazı çalışmalarının 70 yıldan günümüze kadar sürdüğü Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türk Tarihi Kurumu desteği ile yürütüldüğünü ve kazı çalışmalarında çıkan mimari parçalar, sikkeler, figürler, heykeller, kemik ve fildişi eserler neticesinde gün yüzüne çıkan 10 bin üzerindeki eserlein 6 aşama (inceleme) sonra kazı başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal tarafından müze temsilcileri ile müze müdürlüğüne teslim edildiği kayıtlarda geçmektedir.

Buluntular

Mimari

İlk Tunç Çağı mimarisi hakkında bilgiler çok azdır. Er Hanedan II-III'e tarihlenen II. tabakada taş temelli duvarları yuvarlatılmış yarı dörtgen planlı kerpiç duvarlı yapı kalıntıları saptanmıştır. Küçük ve dörtgen biçimli mekanlar bulunmuştur. MÖ 3. binyılın sonuna Sargon veya Ur III dönemine tarihlenen III ve IV. tabakalardan III. tabakada taş temelsiz büyük kerpiç yapı IV. tabakada karışık küçük kerpiç yapılar ortaya çıkmışsa da kazı alanının darlığından mimari yetersizdir.[3]

Çanak Çömlek

Rice tarafından yönetilen derin sondajda ele geçen çanak çömleklerin analizleri sonucunda II. tabakada stoneware olarak tanımlanan ince mal; erken Habur malı; devetüyü yalın maldan parçalar ve az sayıda tüm kap bulunmuştur. İçlerinde ince mal olarak tanımlanan mal örnekleri el yapımı olup açık ve koyu gri ve kırmızımsı renkte arıtılmış hamurlu iyi pişirilmiş hafif açkılanmış maldır (Prag 1970:78; şek.7/26; 27; 29-37). Bu mal; 18.80 m'de daha çok bulunmaktadır. İbrik, kase, çömlek, daralan ağızlı kaplar bu maldan üretilmişlerdir. Prag; bu mal örneklerinin Aşağı Yarımca; Tell Chuera; Tell Brak; Şagar Pazar; Arbit; Mezan gibi yerleşme yerlerinde bulunduğunu belirtmektedir. Erken Habur malı ise çark yapımı yumurta kabuğu gibi çok ince cidarlı, iyi pişirilmiş griden pembeye kadar yüzey renkli kendinden astarlıdır. Bazıları mat portakal veya kırmızı boya ile şerit bezemeler ile süslenmiştir. En çok çömlek biçimi görülmektedir (Prag 1970:70).[3] Bu malın örnekleri Harran'da 17.80-19.50 m arasında bulunmuştur. Mezopotamya'da Er Hanedan II-III dönemlerinde görülen bu maldan başka kaplar Gözlükule'nin MÖ 2700-2400'e tarihlenen İTÇ II tabakasında Til Barsib'in oda mezarında Mari'de; Hammam Mezarları'nda ve Amarna'da vardır. Devetüyü yalın maldan örnekler azdır. Amik Ovası'ndaki kazılarda bu maldan parçalar da bulunmuştur. Gri yüzey renkli; Spiral halka bezemeli mal yine birkaç parça ile temsil edilmektedir (Prag 1970:şek.7:28).[3] İTÇ'nın sonuna tarihlenmektedir. Açkılı mutfak malı (Prag 1970:81; şek.8/54-55) ise Anadolu kökenlidir. Karkamış; Fethiye ve Amik I evresinde Tell Tayinat'da bulunduğu belirtilmektedir. Harran'ın III ve IV. tabakalarında hakim mal türü tarak bezemeli astarlı maldır (Prag 1970:83; şek.8/47-53). El yapımı; yeşilimsi devetüyü, pembe portakal hareli hamurlu, yeşilimsi devetüyü banyo astarlı zemin üzerine koyu kırmızı, siyah morumsu kahverengi, açık kırmızı boya ile bezenmiş olan bu malda bezekler tarak gibi bir alet kullanarak çizilmiş gibidir. Birbirine paralel yatay çizgiler; dalgalı hat motifleri vardır. Bazılarında ise astar taraklanmıştır. Bu maldan Tell Brak'da; Şanlıurfa Zibini Höyük'de; Amik Ovası I ve J evrelerinde de örnekler görülmüştür.[3]

Kil

1965 ve 1968 yıllarında Ashmolean Müzesi'ne getirilen idol; hayvan figürini ve araba modellerinin bulunuş yeri olarak Harran gösterilmektedir. Bu pişmiş toprak nesnelerin bazıları yeşilimsi devetüyü bazıları sarımsı gri renklidir. Genelde iyi pişirilmişlerdir (Prag 1970:86-87; şek.9-10).[3] Bir kısmı III veya IV. evreye konmaktadır.[3]

Yorum ve tarihleme

Rice'ın derin sondajında; Harran'da MÖ 3. bin yılın ortasına ve sonuna tarihlenen tabakaların ancak varlığı anlaşılmıştır. Buna karşılık, Suriye Tell Mardik (MÖ 3. bin yılındaki Ebla Kenti) höyüğünde ele geçen yazılı kil tabletler; İlk Tunç Çağı'nda Harran'daki sosyal ve idari düzenin nasıl işlediği konusunda çok önemli ve gerçek bilgiler kazandırmıştır. MÖ 24. yüzyıla tarihlenen bu tabletlerde; Harran'ın eski adının olasılıkla "yol" anlamına gelen "Hara-an ki" olduğu ve monarşik düzende; yerel bir sülale tarafından yönetildiği anlaşılmaktadır (Archi 1988:1).[3] Harran Ebla tabletlerinde ise Antep çevresinde yer alan Urshun ve Irrite kentleriyle birlikte anılmaktadır (Yardımcı 1998:169). Ebla krallığı Kargamış'ın kuzeyine kadar uzanmaktaydı. Bu yönetimde; kraliçenin yanı sıra kralı temsil eden bir kişi ile yaşlılar meclisinin olduğu öğrenilmektedir (Özfırat 1994:36).[3] Krala yakın ya da kral vekili kişiye "Badalum" unvanı verildiği yine bu tabletlerden anlaşılmaktadır. Bu yüzyılda Harran'ın başında Zugalum adlı bir kraliçe bulunmaktaydı. Ebla metinlerinde kraliçenin Ebla'yı ziyaretinde kozmetik yağlar ve kumaşlar armağan edildiği, badalum unvanlı kişiye de altın külçeler ve gümüş hançer verildiği okunmaktadır. Doğum yaptığında da Kraliçe Zugalum'a hediyeler yollanmış ve Tanrı Kura'ya törenler yapması istenmiştir. Harran'ın Ebla'ya mal değiş tokuşunda gümüş yolladığı da bilinmektedir. Tüm metinlerden; Harran'ın İTÇ'nın III. evresinde hiç de basit bir kent olmadığı; olasılıkla çevresi bir sur ile çevrelenen tapınakları ve kraliçenin sarayının varlığından dolayı; kentleşme sürecinde bir önemli yerleşmeye sahne olduğu yorumunu getirebiliriz. Kazılar ilerledikçe bu kentin önemli yapıları ile açığa çıkması beklenmelidir. Üstteki yerleşim kalıntılarının kalın dolgusu ve bu yerleşimlerin önemi, geniş bir alanda alt tabakalara inilmesini önleyecektir. Bunun için üstteki yerleşim kalıntıları feda edilmelidir.

Kaynakça

  1. ^ "Harran". T.C.Şanlıurfa Valiliği. sanlıurfa.gov.tr - 21 Mayıs 2021. 18 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2021. 
  2. ^ "Harran ören yeri". T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Müze.gov.tr - 21 Mayıs 2021. 24 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2021. 
  3. ^ a b c d e f g h "Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi". 5 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fokaia</span>

Fokaia, İzmir'in Foça ilçesinin Antik Çağ'da ve Bizans Dönemi'ndeki adı. On iki İon kentinden biridir. Önceleri kentin kuruluşu MÖ 11. yüzyıl Aiol'ler tarafından gerçekleştiği, MÖ 9. yüzyılda ise kentin İon tarafına geçtiği düşünülüyordu. Fakat yapılan son araştırmalar kentin kuruluş tarihini MÖ 2000'e kadar geri götürüyor.

<span class="mw-page-title-main">Harran</span> Şanlıurfanın ilçesi

Harran, Şanlıurfa ilinin bir ilçesidir. Suriye sınırına yakın olan bir ilçedir. Şanlıurfa'ya 44 kilometre uzaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alacahöyük</span> ören yeri

Alacahöyük, Çorum'un Alaca ilçesinin 15 km kuzeybatısındaki Alacahüyük köyündeki bir höyüktür. Bu höyükte dört ayrı kültür evresinden kalma 15 yerleşim ya da yapı katı saptanmıştır.

Horum Höyük, Gaziantep'in Nizip İlçesi'nin 15 km. kuzeyinde Fırat'ın batı kıyısında yer alan bir höyüktür.

Tell Kurdu Höyüğü, Antakya'nın kuzeydoğusunda, Reyhanlı'nın kuzeybatısında günümüzdeki adıyla Kürttevekkeli mahallesinin altında yer alan bir höyüktür. Yayvan ve büyük bir tepedir. Tepe olarak 15 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Amik Ovası'ndaki Kalkolitik Çağ yerleşmelerinin en büyüğü olarak görülür.

<span class="mw-page-title-main">Ugarit</span> Kuzey Suriyedeki antik liman kenti

Ugarit ya da Ras Şamra(ʼUgrt; Arapça: ْأُوغَارِيت) Suriye'de Lazkiye yakınlarında Akdeniz'e kıyısı bulunan antik bir liman şehridir. MÖ 1450 - 1195 yılları arasında bir ticaret kenti olarak hareketliydi ancak MÖ 1196 - 1179 arasında Deniz Kavimleri'nin ani bir baskınıyla yakılıp yıkılmıştır. 1929 yılından itibaren harabelerinde yapılan kazılar, tarih açısından önemli tabletler ortaya çıkardı. Bu kazılarda, büyük bir kısmı saray ve çevresinde çoğunluğu Akadca, Ugaritçe olmak üzere Sümerce, Hurrice dillerinde çivi yazılı tabletlerle Antik Mısır dilinde hiyeroglif birkaç bin kil tablet bulunmuştur. Söz konusu belgeler “Rap’anu Arşivi” olarak bilinmektedir. Halkı Ugaritçe denilen bir Sami dili konuşmaktaydı. Ugarit eski çağların en önemli ticaret merkezlerindendir. Ugarit'te yapılan kazılar sonucunda bu bölgedeki yerleşmelerin Neolitik Çağ'a kadar dayandığını göstermiştir. Ayrıca Ugarit kazılarında Akadlar dönemine ait mühür bulunmuştur.

Tell el Cüdeyde Höyüğü, Antakya İl merkezinin güneydoğusunda, Reyhanlı İlçesi'nin yaklaşık 2 km. güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Tell el Cüdeyde Amik Ovası'nın büyük höyüklerinden biri olarak kabul edilir. Tepe, 370 x 250 metre boyutlarında ve 31 metre yüksekliktedir.

<span class="mw-page-title-main">Tell Tayinat</span>

Tell Tayinat Höyüğü, Hatay il merkezinin doğu – kuzeydoğusunda, Reyhanlı ilçesinin 17–18 km batısında, Asi Nehri'nin 1,5 km doğusunda yer alan bir höyüktür. Tepe, yamaçlar dahil olmak üzere 700 x 500 metre boyutlarında, 15 metre yüksekliktedir. Kazı yapılmadan önce üzerinde Tayinat Köyü bulunmakta idi.

Karaoğlan Höyüğü, Ankara İl merkezinin 25 km. güneyinde, Mogan Gölü'nün güneydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Bulunduğu bölge Ankara bölgesinden güneydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan ana ticaret yollarının kavşağı durumundaydı. Tepe, 260 x 180 metre boyutlarında ve 18-20 metre yüksekliğindedir. Höyük Ankara – Konya kara yolu üzerindedir.

Asarcık Höyük, Ankara İl merkezinin batısında, Ayaş İlçesi'nin 9,5 km. kuzeybatısında, Ilıca Köyü'nün kuzeydoğu kenarında yer alan bir höyüktür. Yerleşme iki dere arasındaki bazalt bir yükselti üzerindedir.

Gözlükule Höyüğü, Mersin İl merkezinin 30 km. doğusunda Tarsus İlçesi'nin güneybatısında, günümüzde İlçe'nin bir parkı olarak kullanılan bir höyüktür. Tepe, 300 metre çapında olup 25 metre yüksekliktedir. Bir Klasik Çağ kenti olan Tarsu ya da Tarse, hem tepede hem de günümüz Tarsus İlçesi'nin altındadır. Günümüz Tarsus'unu oluşturan ilk yerleşimin, Toroslar'dan gelen bir akarsuyun kıyısında, MÖ 7. binyılda bir köy olarak kurulduğu belirtilmektedir.Höyük, Orta Anadolu'dan Akdeniz kıyılarına doğal bir geçiş olan Gülek Boğazı çıkışında, Antik Kilikya ovasında yer almaktadır. Diğer yandan Gülek Boğazı çıkışından Amik Ovası yoluyla Kuzey Suriye'ye ulaşımın da kavşağındadır.

Çayboyu Höyüğü, Keban Barajı yapılmadan önce Elazığ İli, Muratcık Köyü'nün 750 metre doğusunda yer alan bir höyüktü. Tepe, 100 x 80 metre boyutlarında olup 3 metre yüksekliktedir. Ancak erozyon, sulama kanalları ve tepenin doğusundan akan derenin yol açtığı tahribat nedeniyle gerçek büyüklüğü vermemektedir.

Taşkun Mevkii, Elazığ il merkezinin kuş uçumu 30 km. kuzeybatısında, Muratcık Köyü'nün 5 km. güneydoğusunda, Taşkun Kale Höyüğü'nden 1 km. mesafede yer alan bir höyüktür. Tepe, 110 metre çapında alçak ve yayvandır. Kuzey kesiminde yüksekliği 5,6 metre iken güney kesimde 3,2 metredir. Yerleşme, MÖ 3. binyılın ilk çeyreğine tarihlenmektedir.

Sultantepe Höyüğü, Şanlıurfa ili'nin Harran İlçesi'nin Akçakale yolu 13 km kuzeybatısında, Kötüçay ile Kömürcü Dere arasında, Sultantepe Köyü'nün hemen yanında yer alan bir höyüktür. Tepenin tabanda çapı 550 metre olup Urfa Ovası'nın en büyük höyüğüdür. Yüksekliği 43 metredir. Adana İli Kozan İlçesi yakınlarındaki, günümüzde yeri tam olarak bilinmeyen Sultantepe Höyüğü ile karıştırılmamalıdır.

Pandır Bahçe / Üveyiktepe Höyüğü, Edirne il merkezinin güney – güneybatısında, Enez İlçesi'nin güneydoğusunda, Küçükevren Köyü'nün kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Üveyiktepe adıyla da bilinmektedir. Tepe, 140 x 80 metre boyutlarında ve 8 metre yüksekliktedir.

Kumartepe, Şanlıurfa il merkezinin 1,5 km kuzeybatısında, Bozova İlçesi'nin kuzeydoğusunda, İğdeli Köyü'nün kuzeyinde yer alan bir düz yerleşmedir. Günümüzde Atatürk Baraj Gölü altında kalmıştır. Barajın yapımından önce Fırat'ın güney kıyısında, İncesu Vadisi ile Fırat Vadisi'nin birleştiği yerdeydi.

Orman Fidanlığı, Eskişehir il merkezinin 5–6 km. güneybatısında, Eskişehir Belediyesi'nin Orman Fidanlığı içinde yer alan bir düz yerleşmedir. Yerleşme Yukarı Porsuk Çayı Vadisi'ni kuzey tarafından çeviren ve Karabayırlar olarak bilinen tepelerin vadiye bakan yamacındadır. Yukarı Porsuk Vadisi'yle Eskişehir Ovası'nın birleştiği yerdedir.

Kalaycıktepe Höyüğü, Tunceli il merkezinin güneybatısında, Akçapınar köyünde, Karasu Çağı'nın doğu kıyısında yer alan bir höyüktü. Günümüzde tümüyle Keban Baraj Gölü suları altında kalmıştır. Yerleşmeye, Elazığ / Kalaycık Düz Yerleşmesi ile karışmaması için Kalaycıktepe adı verilmiştir. Arkeolojik yayınlarda Kalecik ve Kalaycık ya da Kalaycık Tepe olarak da geçmektedir. Tepe, yaklaşık olarak 260 x 180 metre boyutlarında, 32 metre yüksekliğindeydi. Russell ise höyüğün boyutlarını 130 x 70 x 20-30 metre olarak vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ebla Tabletleri</span> Vikimedya liste maddesi

Ebla tabletleri Suriye sınırları içerisinde yer alan antik kent Ebla'da 1800 tam kil tablet, 4700 parça ve binlerce küçük parçadan oluşan bir saray arşivi koleksiyonudur. Tabletler İtalyan arkeolog Paolo Matthiae ve onun ekibi tarafından 1974-75 yılları arasında antik kent Tell Mardikh kazıları sırasında keşfedildi. Hepsi MÖ 2500 ve şehrin yıkıldığı MÖ 2250 yılları arasında tarihlendi. Bugün, tabletler Suriye'de Halep, Şam ve İdlib müzelerinde tutulmaktadır.

Aççana Höyük - Alalah, Hatay ili Reyhanlı ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Höyük yerleşiminin tapınaklar bölgesinde bulunması imar tarihini 4000-3000 yıl öncesine uzandığı sanılmaktadır. Arkeolojik bilimsel yüzey ve kazı araştırma heyeti Kazılardan elde edilen buluntular, bölgenin inanç, kültür, yaşam biçimi ve ticaret trafiğine yön veren yerleşim yeri olduğu kanaatini güçlendirmektedir.