İçeriğe atla

Harabati Baba Tekkesi

Koordinatlar: 42°00′07″K 20°57′20″D / 42.00194°K 20.95556°D / 42.00194; 20.95556
Harabati Baba Tekkesi
Tekke bahçesi
Harita
Temel bilgiler
KonumKalkandelen, Makedonya
Koordinatlar42°00′07″K 20°57′20″D / 42.00194°K 20.95556°D / 42.00194; 20.95556
İnançŞii İslam (Alevi-Bektaşi)
DurumFaal
Mimari
Mimar(lar)Harabati Baba
Mimari türTekke
Mimari biçimOsmanlı
Tamamlanma1538
Özellikler
MalzemelerDoğal taş, ahşap
Recep Paşa'nın kızı Fatma Hanım için yapılmış Mavi Konak adlı yapı
Aslanlı Çeşme (şekli Aslan figürüne benzer)

Harabati Baba Tekkesi veya Sersem Ali Baba Dergâhı, (Makedonca: Арабати Баба Теќе) MS 1538 yılında inşa edilmiş, günümüzde Makedonya'nın Kalkandelen şehrinde bulunan Osmanlı-Türk dini eserlerinden biridir.

Özellikler

Harabati Baba Tekkesi, Makedonya'nın kuzeybatısında bulunan Kalkandelen şehrinde yer alır. Şehrin bir kenarında konumlanan bu dinî külliyenin içinde birçok yapı, bahçe bulunur. Duvarlarla çevrili tekke külliyesinin büyük ve gösterişli bir giriş kapısı vardır. Kapısı üzerinde kule bulunur.

Tarih

Tekke, 1538 yılında Sersem Ali Baba veya Server Ali Baba adlarıyla anılan Bektaşi babası tarafından kurulmuştur.[1] 1799 yılında Kosova Valisi Recep Paşa'nın kuruculuğunda bir vakıf, tekkenin içinde oluşturulmuştur.[2] Dergâhın içindeki Mavi Konak adlı yapıyı Recep Paşa'nın veremli kızı Fatma Hanım'ın yüksekte daha temiz hava alması için yaptırdığı düşünülür.[3]

Tekkenin kurucusu olan Server Ali Baba, Kalkandelen'e gelmeden önce Bektaşilik'te “dedebabalık” makamını kuran ve 1520'de ilk dedebaba olarak Hacıbektaş'taki dergâhta bu posta oturan kişidir.[4] Ayrıca, Kanuni Sultan Süleyman'ın ilk eşi olan Mahidevran Sultan'ın ağabeyi olması nedeniyle Osmanlı sarayı ile yakın ilişki içinde bulunmuş, Hacı Bektaş Dergâhına yerleşmeden önce devlet kademesinde mîr-i miran (beylerbeyi) rütbesine kadar yüksemiş bir devlet adamıdır.[5]Sersem” lakabını alışı ile ilgili rivayet şöyledir:[5] Ali Baba gördüğü bir rüya üzerine devlet işlerini bırakıp Hacı Bektaş Veli dergâhında dinî hayata geçmek için padişahtan izin istemişti. Bu kararına şaşıran Sultan Süleyman “Sen sersem mi oldun? Vezîrlik bırakılır da orada Dervîşlik mi yapılır” deyince “Kabûlümdür Sultânım, varsın bana Sersem Alî desinler. Fakir müsaadenizi ricâ ederim”, diye cevap vermiş ve padişah da izin vermiştir.

Mahidevran Sultan'ın Hürrem Sultan'ın entrikaları ile saraydan sürülmesinden sonra ağabeyi Sersem Ali Baba'nın Hacı Bektaş Veli dergâhından uzaklaştırıldığı ve Kalkandelen'e geldiği düşünülür. Ali Baba, Kalkandelen'e gidişinden bir süre sonra Anadolu'da çıkan Celali isyanları nedeniyle Kanuni tarafından geri çağrıldı. Kalender Çelebi İsyanı'ndan sonra Anadolu'daki faaliyetlerine son verilen ve postnişinsiz kalan Hacıbektaş Veli Dergâhı'nda ikinci kez dedebaba unvanı ile posta oturdu ve orada öldü. Kalkandelen'deki Harabati Baba Dergâhının bahçesinde Sersem Ali Baba'nın makamı bulunur.[4]

Kalkandelen'deki tekke adını, Sersem Ali Baba'nın ölümünden sonra yerine geçen dedelerden birisi olan Harabati Baba'dan alıyor. 16. yüzyılda Malatya'dan Kalkandelen'e gelen Harabati Baba tekkeyi dergâh haline sokmuştur.[6] Yüzyıllar boyu dergâhın geniş bahçesinde tarım ve hayvancılık yapılmıştır.[6]

Dergâh, Kosova Valisi Recep Paşa döneminde gelişip önem kazanmıştır.[7] Recep Paşa, dergâha 50 hektarlık arazi vakfedip yeniden yaptıran kişidir. Mezarı, dergâhın bahçesindedir.

1945 yılında kapatılan dergâh, 1948 yılında eşkıyalar tarafından yakıldı. Ayrıca, Yugoslavya döneminde, yapılar turistik bir tesise dönüştürüldü; içinde otel, lokanta, disko işletilmiştir.[1]

Yugoslavya'nın dağılması ile 1992'de dergâhın Kış Evi ve Meydan Evi gibi bazı bölümleri yeniden açılarak dergâh canlandırıldı. 2001'deki Ohri Çerçeve Antlaşması'ndan sonra otel, restoran olarak kullanılan bölümler kapatıldı.[6] 2003 yılında dergâhın kullanımı konusu Sünni Birliği ve Bektaşi Birliği arasında dava konusu oldu.[6] İddialara göre, 2010'da bazı bölümleri sünniler tarafından şiddet yoluyla ele geçirildi.[8]

Galeri

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bektaşîlik</span> Sufi/tasavvufî tarikat

Bektâşîlik, adını 13. yüzyıl Anadolu'sunun İslâmlaştırılması sürecinde etkin faaliyet gösteren ve Hoca Ahmed Yesevî'nin öğretilerinin Anadolu'daki uygulayıcısı konumunda olan Hacı Bektaş-ı Veli'den alan, daha sonra ise 14. ilâ 15. yüzyıllarda Azerbaycan ve Anadolu'da yaygınlaşan Hurûfilik akımının etkisiyle ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh ve hulul anlayışlarının da bünyesine katılmasıyla 16. yüzyılın başlarında Balım Sultan tarafından kurumsallaştırılan, On İki İmam esasına yönelik sufi/tasavvufî tarikat.

Yahya Efendi Tekkesi, İstanbul'da Yahya Efendi tarafından kurulmuş tekkedir. Beşiktaş'ta, Yıldız mahallesi, Yahya Efendi Çıkmazı'nda yer alır. Tekkenin çeşmesinin kitabesinden yola çıkarak kuruluş tarihinin 1538 olduğu tahmin edilir. Tekkelerin 1925 yılında kapatılmasından beri cami olarak hizmet vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Karaca Ahmet</span>

Karaca Ahmet Sultan, Hacı Bektaş Veli’nin yanında dervişlik hizmeti yaptı. Üsküdar sınırları içinde, Gündoğumu Caddesi ile Nuhkuyusu Caddesi'nin birleştiği köşede "Karacaahmet Sultan Dergahı" ve türbesi vardır. Türbe Kanuni Sultan Süleyman'ın Bektaşi tarikatına mensup eşi Gülfem Hatun tarafından yaptırılmıştır.

Balım Sultan, Alevî-Bektaşiliği sağlam bir sistemle hem Türkmen hem de Alevî ve ocaklarıyla kurumlaştırmasıyla bilinen Horasan kökenli Seyyid Alevî-Bektâşî bir Türkmen ve Tasavvuf âlimi olup, Alevî Pîri ve Horasanlı Türkmen Şeyhi Hacı Bektâş Velî'den sonraki ikinci Pîri'dir. Anadoluya Türk-İslam'ı yaymaya görevlendirilen Hacı Bektâş Velî ile birlikte kendisiyle Anadoluya gelen 90.000 Alevî Türkmen Horasan Erenlerin soyuna mensup olup, önemli bir kişiliği vardır. Alevî-Bektâşî Türkmenlerinin günümüz Türkiye'de en çok yoğun olarak Çorum, Tokat, Amasya, Nevşehir (Hacıbektaş) ve Türkiye'nin birçok yöreleri ve illerindeki gibi, Türkmen aşireti ve Balım Sultan'ın Alevî ocaklarından sorumlu olduğu gibi, Alevî-Bektâşî Müslümanların, Hacı Bektaş Velî'den sonra ikinci Pîr, yani Şia-î Batınîyye (Tasavvufî) âlimi bir Rehber, Pîr, Mürşid ve Önder olarak kabul edilir.

Dedebabalık kurumu, Hacı Bektaş-ı Veli’nin görevini vekâleten üstlenen makamdır. Dedebabalar, Hacı Bektaş-ı Veli’nin vekilleridirler.

Şemsi Baba Dergâhı, İzmir’de Yağhaneler semtindedir. Dergahı; Hacı Bektaş Veli halifelerinden, Eğriboz İstefesi göçmenlerinden Feyzullah oğlu Yusuf Şemseddin Baba yaptırmıştır. Dergâhın ilk postnişinidir. Dergâh, kitabesine göre 1865 - 66 yılında yapılmıştır. Vakfiyesi 1882’de hazırlanmıştır. Bu Bektaşi dergâhı 15 dönümlük arazi içerisinde iki kattan oluşan bir yapıdır. Tekkedeki mezartaşları on iki dilimli (terkli) “Hüseyni taclı” olarak Bektaşiliği yansıtırlar. Dergâhın mezarlığında birçok Bektaşi dervişi yatmaktadır.

Ahmet Cemalettin Çelebi (1862), Türk siyasetçi ve Alevi-Bektaşi önderi.

<span class="mw-page-title-main">Haliç</span> Boğaziçi girişindeki Tarihî yarımada ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi

Haliç, İstanbul'un Avrupa yakasını kaplayan Çatalca Yarımadası'nın güneydoğu ucunda, Boğaziçi girişinde, İstanbul ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi. Denizin kendisine ulaşan akarsu yatağının bir bölümünü istila etmesiyle meydana gelen yapının jeomorfolojik adı olan Arapça haliç sözcüğü, İstanbul halicinin kent açısından taşıdığı önemden dolayı Osmanlılar döneminden bu yana bir özel isim haline gelmiş, birçok semti kapsayan bir kent bölgesi adı olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Akif Ersoy Müze Evi</span> Mehmet Âkif Ersoyun Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankarada oturduğu, günümüzde müzeleştirilmiş ev

Mehmet Âkif Ersoy Müze Evi, Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunmaktadır. Mehmet Âkif Ersoy'un Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında Ankara'da ikamet ettiği ve İstiklâl Marşı başta olmak üzere çok sayıda şiirini yazdığı müzeye dönüştürülmüş Ankara evidir. Hacettepe Üniversitesi Merkez Kampüsü'nün sınırları içinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Tekke</span> tarikattan olanların barındıkları, Tanrı’ya tapındıkları, dinsel törenler yaptıkları yer, dergâh.

Tekke, tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh gibi yapılardır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tekke anlamında günümüz Türkiye'deki Müslüman Türkmen Alevî-Bektâşîlerin Cem Evi, yani Mescid'in yanı sıra dergâh, âsitane sözcükleri olarak kullanılmıştır. Bazı tarikatlarda hankâh ve âsitane yalnızca merkez tekkeye denir.

<span class="mw-page-title-main">Hacı Bektaş-ı Veli</span> Anadolu ermişi

Hacı Bektâş Velî ; mistik, seyyid, mutasavvıf, âlim ve İslam filozofu. Alevi-Bektâşiliğin fikir ve isim öncülerindendir. Kendisinin yolunu takip edenlere Bektâşi adı verilir.

Velâyet-nâme-i Hacı Bektâş-ı Velî, Vilâyet-name-i Hacı Bektaş-ı Velî veya Manâkib-ı Hacı Bektâş-ı Velî 15. yüzyılda yazılmış, Hacı Bektaş-ı Veli'nin hayatı hakkında menkıbe türü bir eserdir.

Kalender Çelebi İsyanı ya da Kalender Şah İsyanı, 1527'de Kalender Çelebi liderliğinde başlayan ayaklanmadır. Kalender Çelebi İsyanı 1527 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na karşı Anadolu'da çıkan dini içerikli büyük bir isyandır.

Kazak Abdal, Romanya Türklerindendir. 17. yüzyılda yaşadığı sanılan bir Alevi-Bektaşi Türk halk ozanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Dolma Tekkesi</span>

Dolma Tekkesi veya Mustafa Baba Dolma tekkesi, MS 1770 yıllarda Arnavutluk Cumhuriyeti'ndeki Akçahisar kentinde bulunmakta olan Osmanlı-Türk tarihi dinî eserlerinden biridir. Tekke Bektaşi tarikât'a aittir. Dergâh, Akçahisar kalesi'nin içinde bulunmaktadır. Eski osmanlı câmii'nin üstünde yapılmış İskender Bey müzesinin yanındadır. Tekke'de Hacı Mustafa Baba Türbesi ve dergâhın kurucusu, Adem Ağa Toptani'nin mezarı bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Âsım Baba Tekkesi</span>

Zall Tekkesi veya Asim Baba Tekkesi, MS 1700 yılında inşa edilmiş Arnavutluk Cumhuriyeti'ndeki Ergiri kentinde bulunmakta olan Osmanlı-Türk tarihi dinî eserlerinden biridir. Tekke Bektaşi tarikat'a aittir. Dergâh 1780 yılında Sulucakarahöyük’ten Arnavutluğun Ergiri kasabasına gelen Üsküdarlı Muhammed Âsım Baba tarafından kurulmuştur. Âsım Baba Dimetokalı Kara Ali Dede’nin halîfesidir. 1796 yılında Ergiri'de ölmüş ve türbesi halk tarafından çok ziyaret edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hacı Bektaş-ı Veli Türbesi</span>

Hacı Bektaş-ı Veli Türbesi, Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde yer alan ve 1964'ten beri müze olarak kullanılan bir yapı.

<span class="mw-page-title-main">Durbalı Sultan Tekkesi</span>

Asprogeia Tekkesi veya İreni Tekke, Yunanistan'da 1492'den kalma bir Alevi-Arnavut tekkesi. Farsala bölgesi Polydamantas belediyesi Ano Asprogia köyünde yer almaktadır. Tekke'nin içinde İmam Ali'nin ve Hacı Bektaş Veli'nin resimleri aslımaktadır. 1920'lerde Yunanistan ve Türkiye arasındaki nüfus değişimi ve II. Dünya Savaşı'nda Çamlık Arnavutların yurtdışı edilmedi nedeniyle, Trabzon yakınları olan Pontus bölgesinden gelen Pontus Rumları, Meryem Ana ve Başmelekler gibi Hristiyan azizlerin portreleri içeriye yerleştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Şahkulu Sultan Tekkesi</span>

Şahkulu Sultan Dergâhı, Şahkulu Sultan Tekkesi ya da Merdivenköy Bektaşi Tekkesi, İstanbul'un Kadıköy ilçesinde Göztepe semtinde bulunan Bektaşi tekkesidir.

<span class="mw-page-title-main">Erikli Baba Tekkesi</span> İstanbulda bir Alevi-Bektaki tekkesi

Erikli (Eryek) Baba Tekkesi, İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinde bulunan bir Alevi-Bektaşi dergâhıdır.