Japonya, Doğu Asya'da yer alan bir ada ülkesidir. Büyük Okyanus'un kuzeybatısında konumlanan ülke; Japon Denizi'nden Çin, Kuzey Kore, Güney Kore ve Rusya'nın doğusuna; kuzeyde Ohotsk Denizi'nden güneyde Doğu Çin Denizi ve Tayvan'a kadar uzanır. De facto başkenti ve en büyük şehri Tokyo'dur. Adını oluşturan kanji karakterler, "güneş" ve "köken" anlamına geldiğinden "Doğan Güneşin Ülkesi" olarak adlandırılır.
Muş, Muş ilinin merkezi olan şehir ve aynı isimli merkez ilçesidir.
Karkamış, geçmişi Erken Bakır Çağına dek uzanan ve günümüzde Türkiye ile Suriye topraklarında yer alan antik kent. Hitit ve Asur İmparatorluğu dönemlerinde önemli bir şehir olan Karkamış, Roma döneminden sonra önemini kaybetmeye başlamıştır.
Koreliler, Kore ve Güneybatı Mançurya kökenli Doğu Asyalı bir etnik gruptur. Güney Kore ve Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti vatandaşlarına da "Koreli" denir.
Hankendi veya Stepanakert Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesinde bir hayalet şehirdir. 2023 Azerbaycan harekâtına kadar şehir, ayrılıkçı Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin kontrolü altındaydı ve başkenti olarak işlev görüyordu. Şehir, Karabağ dağ sırasının doğu yamaçlarında, Karkar Nehri'nin sol kıyısında, bir vadi içinde yer almaktadır.
Lahor, Pakistan'ın Pencap eyaletinin başkenti ve en büyük şehridir. Karaçi'den sonra Pakistan'ın en büyük ikinci, 13 milyonu aşan nüfusuyla da dünyanın en büyük 26. şehridir. Pencap'ın kuzeydoğu bölgesinde, Ravi Nehri boyunca yer almaktadır. Lahor, Pakistan'ın başlıca sanayi ve ekonomi merkezlerinden biridir. Geniş Pencap bölgesinin tarihi başkenti ve kültür merkezi olmakla birlikte Pakistan'ın sosyal açıdan en liberal, ilerici ve kozmopolit şehirlerinden biridir.
Tayvan ya da resmî adıyla Çin Cumhuriyeti, Tayvan Adası ile Penghu, Kinmen, Matsu ve bazı diğer adacıklarda yerleşik bir Doğu Asya ada ülkesi. Tayvan resmî olarak, Çin'i yöneten Çin Komünist Partisi'ni Çin anakarasında işgalci güç olarak kabul eder. 1949 yılından günümüze kadar sık sık Çin Halk Cumhuriyeti ile olan rekabetiyle gündeme gelen Tayvan yönetimi, Çin anakarasında kontrol ve yönetim hakkı iddia ederek kendini gerçek Çin olarak tanımlar.
Samsun, Samsun ilinin merkezi olan şehirdir. Karadeniz Bölgesi'ndeki Orta Karadeniz Bölümü'nde, Türkiye coğrafyasının en kuzeyinde merkezî bir noktada yer alır. Karadeniz Bölgesi'nin eğitim, sağlık, sanayi, ticaret, ulaşım ve ekonomi açılarından en gelişmiş şehri olan Samsun kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerden biridir.
Yunanlar ya da Helenler, Yunanistan, Kıbrıs, Arnavutluk, İtalya, Türkiye, Mısır ve Doğu Akdeniz'i çevreleyen diğer ülkelerde yaşamış veya yaşayan, aynı zamanda da dünya çapına yayılmış ve diasporalar oluşturmuş bir etnik grup.
İnsanlık tarihi, insanlığın geçmişinin tasviridir. Arkeoloji, antropoloji, genetik, dilbilim, epigrafi, filoloji, paleografi ve diğer disiplinler ile yazının icadından bu yana kayıtlı tarih, ikincil kaynaklar ve araştırmalar yoluyla incelenir.
Dakka, Bangladeş'in başkenti ve Dakka ilinin merkezi. Dakka bir megakenttir ve Güney Asya'daki en büyük şehirlerden biridir. Buriganga Nehrinin kıyısında yer alan Dakka'nın nüfusu büyükşehir alanı ile birlikte 12 milyondur ve bu özelliğiyle Bangladeş'in en büyük şehridir. Dünyanın en fazla nüfusa sahip 9. şehridir ve ayrıca dünyadaki nüfusu en yoğun şehirlerden de biridir. Dakka "Camiler Şehri" olarak bilinir ve dünyanın en iyi muslinini üretmesiyle tanınmıştır. Aynı zamanda "dünyanın çekçek başkenti" olarak da bilinir. Her gün yaklaşık 400 bin kişi şehirde çekçek kullanmaktadır. Bugün bölgedeki en büyük kültür, eğitim ve iş merkezlerinden biridir.
Şibam Yemen'de bulunan 7 bin nüfuslu bir kasabadır. Şehrin adına ilk kez MS 3. yüzyıla tarihlenen belgelerde rastlanmıştır. Kasaba, geçmişte Hadramut Krallığı'nın başkentiydi.
Catarrhini ya da Eski Dünya maymunları, köpeksi maymunlar ve insansılardan (Hominoidea) oluşur. Geoffroy 1812 yılında bu iki grubu bir araya getirerek Catarrhini, "Eski Dünya maymunları" adını vermiştir. Simiiformes alt takımındaki kız kardeşi Platyrrhini alt takımıdır. Bilimsel kanıtlara rağmen insansıların doğrudan maymun olarak tanımlanmasına karşı bazı dirençler olmuştur, bu nedenle "Eski Dünya maymunu" Cercopithecoidea veya Catarrhini anlamına gelebilir. Aslında insansıların maymun olduğu 18. yüzyılda Georges-Louis Leclerc tarafından zaten fark edilmişti. Linnaeus bunu 1758 yılında, bugün cadı makiler ve Yeni Dünya maymunları olarak tanıdığımız türlerle birlikte tek bir cins olan "Simia" içine yerleştirmiştir. Catarrhini'nin tamamı Afrika ve Asya'ya özgüdür.
Humus Sancağı veya Hıms Sancağı, ilk başta, 1516'daki, Mercidabık Muharebesi sonucu Suriye ve civarındaki toprakların Memlükler'den alınmasıyla beraber 1517'de kurulan Şam Eyaleti'nin bir sancağı olmuştur. Daha sonra, 1522'de, ayrı sancaklar olan, Hama ve Humus sancakları birbirine bağlanarak Hama ve Humus Sancağı kurulmuştur. 1550lere kadar böyle devam eden sistem, o yıllarda ayrılarak, Hama sancağı Şam Eyaleti'nde kalmış, Humus Sancağı ise, yeni kurulan, Halep Eyaleti'ne bağlanmıştır. 1565'te tekrar Şam Eyaleti'ne bağlanan Humus Sancağı, 14 yıl sonra, nihayet, yeni teşkil edilen Trablusşam Eyaleti'ne bağlanmış ve Osmanlı Eyalet Dönemi'nin sonuna kadar, Trablusşam Eyaleti'ne bağlı 5 sancaktan birisi olarak kalmıştır.
Hoton halkı Moğolistan'da bir Türk etnik grubudur. çoğu Uvs eyaletinde, özellikle Tarialan, Naranbulag ve Ulaangom'da yaşıyor. Hotonlar 19. yüzyıla kadar bir Türk Dili konuşurken, çoğu şimdi Oyrat dilinin Dörtbet lehçesini konuşuyor. Hotonlar genellikle ana Moğol yazılı kültüründen kaçınır. 1989'da resmi olarak yaklaşık 6.100 hoton vardı. Büyük Rus Ansiklopedisine göre, modern hoton halkı "Moğollar — Moğol dilleri konuşan bir grup halk"ın bir parçasıdır.
Moğolistan Demokratik Devrimi, 1990 yılında Moğolistan'da gerçekleşen demokratik barışçıl devrimdir. Devrim, sosyalist hükûmete karşı açlık grevleri ve protesto gösterileri ile başladı. Başkent Ulan Batur'un Sühbatur Meydanı'nda çoğunlukla gençler tarafından öncülük edilen protestolar kansız bir şekilde otoriter yönetimin istifasıyla sona erdi ve yeni bir anayasa oluşturuldu ve çok partili demokratik düzene geçildi.
Çin, dünyanın en eski ve sürekli öğreti ve felsefi geleneklerinin beşiği olmuştur. Çin'de batıdaki anlamıyla bire bir örtüşen bir din anlayışı hiç olmamıştır. Milattan önce 6. yüzyıldan itibaren görülmeye başlayan düşünce okulları kendi içinde özgün olarak sürekli gelişmiştir. Bu yüzden Çin'de inanç sistemleri olarak Çin kültürünü tarihi boyunca şekillendiren Konfüçyüsçülük, Taoizm ve çok sonradan gelen Budizm düşünce okulları sıralanır. Bu iç içe geçmiş düşünce okulları kendi aralarında kökten farklı bir evren anlayışı taşımazlar ancak klasik anlamıyla batıda ortaya çıkan Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık dinlerinden kökten ayrıdırlar. Bu düşünce okulları öncesinde de Çin'in hem toplayıcı ve avcı şamanik toplumlarında hem de yerleşik tarım toplumları döneminde kainatın doğuşuyla ilgili anlatılan masal ve efsanelerde evrenin; klasik dinlerde olduğu gibi bir yaratıcı tarafından yaratılmasından çok her şeye hamile olan ve hiçbir şeyin henüz bir biçimi olmadığı karanlık bulamaç bir şeyden doğduğu inançları yer bulmaktadır. Bu bulamaç, karanlık hiçbir nesnenin henüz şekil almadığı ama her şeye hamile olunan bu hale masallarda Hundun, düşünce okullarında Dao denmektedir. Dao'dan Gök ve Yer yani somut ve soyut olan her şey doğar, yin ve yang değişim ilkeleriyle her şey biçim alır ve dönüşür. Günümüzde Kuantum Kuramı'nın kozmogoni görüşleri Çin'de ortaya çıkan bu evren anlayışına daha yakın durmaktadır. Gök uzayı, yer ise yıldızlar, gezegenler gibi yoğun her şeyi temsil etmektedir. Dao düşünce okulunda Gök ve Yerin ham doğası yani kendiliğindenlik hali olan Zìrán (自然)'a uyması çabasız çabayı uygulaması en uygun yönetim olarak anlatılırken, Konfüçyüsçü okullara göre ise Gök ve Yer ilişkisi hiyerarşik ele alınır, erdem ve görevlere önem verilir, dolayısıyla devletin yönetimi ve halk ile ilişkisi buna uymalıdır anlayışı hakim olmuştur. Çin imparatorları, özellikle Konfüçyüs okuluna göre Gök gibi olmalıydılar ve bu yüzden "Göğün Vekaleti"ni (Tianming) talep edip Çin efsanevi ve geleneksel pratiklerine katılırlardı. Yaygın inanç sistemi bu şekilde kendini gösterirken sonraki yüz yıllarda Batıda ortaya çıkan dinler Çin'de yayılmak istemiş olsa da halk arasında bu inanç sistemleri çok rağbet görmemiştir. Ancak günümüzde sayıları fazla olmasa da Çin'de Hristiyanlık ve müslümanlık da yaşamaktadır. 1949 Mao Zedong devriminden beri Çin, bir ateist ve Marksist kurum olan Çin Komünist Partisi tarafından yönetilmektedir. Bu dönemde bilimsel bir zemini olmayan hiçbir görüşe izin verilmedi. Dini hareketler ve kurumlar önce hükûmet kontrolü altına alındı, sonra Kültür Devrimi (1966-1976) sırasında baskıya uğradı. Devrimin yumuşama döneminde geleneksel öğretiler ve sonradan gelen dini örgütlere haklar verilmeye başlanmıştır. Hükûmet henüz beş tane öğreti ve dini resmen tanımaktadır: Budizm, Taoizm, İslam, Protestanlık ve Katoliklik. 21. yüzyılın başında kurumsal idarelerde Konfüçyüsçülük ve Çin halk gelenekleri giderek daha fazla tanınma kazanmaktadır.
khara, Inc., Japonya merkezli bir animasyon stüdyosudur. Şirket, 17 Mayıs 2006 tarihinde eski Gainax yönetmeni Hideaki Anno tarafından kurulmuş olup özellikle Rebuild of Evangelion serisi ile bilinmektedir. Şirketin merkezi Tokyo'nun Suginami semtinde yer almaktadır.
Lena Hara Mağarası, Doğu Timor'un (Timor-Leste) doğu ucundaki Lautém Belediyesi'ndeki Tutuala köyüne yakın bir çözelti mağaraları sisteminin ana mağarasıdır. Diğerleri Ile Kére Kére ve Jerimalai'dir. Lene Hara, Timor'un günümüzden en az 35.000 yıldan beri insanlar tarafından mesken edildiğine dair kanıtlar sağlamıştır ve bu, insanların Sunda ve Sahul Pleistosen kıtaları arasındaki geçişi Wallacea sularını üzerinden geçtiklerinin kanıtıdır.
Dıraç Sancağı Batıda İtalyan söylenişiyle Durazzo Sancağı olarak da bilinen, Osmanlı İmparatorluğu sancaklarından biriydi. Adını Dıraç'tan almıştır. Sancak, Dıraç, Tiran, Şayak, Kavalye ve Akçahisar kazalarından oluşuyordu. Dıraç Sancağı, İşkodra Vilayeti'nin güney kesiminde bulunuyordu ve vilayeti oluşturan iki sancaktan biriydi. Kuzeyde İşkodra Sancağı, kuzeydoğuda Manastır ve Debre, doğu ve güneyde Elbasan, batıda Adriyatik Denizi ile komşuydu. Arazisi genellikle düz ve ovadır ve sadece Tiran ve Kavalye kazalarının doğu kısımları dağlıktır.