
Arthur Holly Compton, 1927'de elektromanyetik radyasyonun parçacık doğasını gösteren Compton etkisinin keşfi ile Nobel Fizik Ödülü kazanmış Amerikalı fizikçidir. Zamanında çok dikkat çeken bir buluştur. Işığın dalga doğası o zamanlarda iyi anlaşılmış olsa da ışığın hem dalga hem parçacık olabileceği fikri kolay kabul görmemiştir. Kendisi ayrıca Manhattan Projesindeki Metallurji Laboratuvarının başı ve 1945 ile 1953 seneleri arasında St. Louis Washington Üniversitesi Rektörüdür.

Nükleer santral (NPP) veya atom santrali (APS), ısı kaynağının nükleer reaktör olduğu termik santraldir. Termik santrallerde tipik olduğu gibi, ısı, elektrik üreten jeneratöre bağlı buhar türbinini çalıştıran buhar üretmek için kullanılır. Eylül 2023 itibarıyla Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, dünya çapında 32 ülkede faaliyette olan 410 nükleer santral ve inşa halinde olan 57 nükleer santral olduğunu bildirdi.
Plütonyum-239, plütonyumun bir izotopudur. Plütonyum-239, nükleer silah üretiminde kullanılan birincil fisil izotoptur ancak uranyum-235 de bu amaç için kullanılır. Plütonyum-239 aynı zamanda uranyum-235 ve uranyum-233 ile birlikte termal spektrumlu nükleer reaktörlerde yakıt olarak kullanılabilen üç ana izotoptan biridir. Plütonyum-239'un yarı ömrü 24.110 yıldır.

Nükleer reaktör, zincirleme çekirdek tepkimesinin başlatılıp sürekli ve denetimli bir biçimde sürdürüldüğü aygıtlardır. Nükleer reaktörler bazen nükleer enerjiyi başka bir tür enerjiye çevrilen santraller olarak kullanılırlar.

Convair X-6, çizim tahtasından öteye geçememiş nükleer itkili deneysel uçak.

Manhattan Projesi, II. Dünya Savaşı sırasında ilk nükleer silahların üretimini gerçekleştirmek için yürütülmüş bir araştırma ve geliştirme projesiydi. Proje, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Birleşik Krallık ve Kanada ile iş birliği içinde gerçekleştirildi. 1942'den 1946'ya kadar ABD Ordusu Mühendisler Birliği'nden Tümgeneral Leslie Groves'un projenin yöneticiliğini yaptı. Nükleer fizikçi Robert Oppenheimer da bombaları tasarlayan Los Alamos Laboratuvarı'nın yöneticisiydi. Projenin ismi, ilk karargah Manhattan'da olduğu için Manhattan Bölgesi olarak belirlendi; bu ad yavaş yavaş projenin resmi kod adı olan "Development of Substitute Materials"ın yerini aldı. Proje daha sonra İngilizlerin nükleer silah geliştirme projesi olan Tube Alloys'u da bünyesine kattı ve programı Office of Scientific Research and Development'den devraldı. Manhattan Projesi, en yoğun döneminde yaklaşık 130.000 kişiye istihdam sağladı ve yaklaşık 2 milyar ABD dolarına mal oldu. Bunun yüzde 80'inden fazlası fisil malzemeyi üreten tesisleri inşa etmek ve işletmek içindi. Araştırmalar ve bombanın üretimi, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Kanada'daki otuzdan fazla tesiste gerçekleştirildi.

Nükleer yakıt, nükleer enerji elde etmek için kontrollü nükleer füzyon ya da nükleer fisyon yapmak amacıyla kullanılan maddelerdir. Nükleer yakıtlar tüm yakıtlar içinde enerji yoğunluğu en yüksek olanlarıdır.

Leslie Richard Groves, Jr Pentagon yapımını yöneten ve II. Dünya Savaşı sırasında atom bombası geliştirilen Manhattan Projesi yöneten Amerikan Ordusunun mühendislerden sorumlu komutanı olarak görev yaptı.

Nuclear Energy, Henry Moore tarafından yapılmış olup Chicago Üniversitesi kampüsünde, dünyanın ilk nükleer reaktörü Chicago Pile-1'ın yer aldığı tesiste bulunan bronz heykeldir. Heykel Ellis Avenue'de Max Palevsky West yurdu ile Regenstein Library'nin arasında yer alır. Tesis, Cook County, Illinois, ABD'deki Chicago Hyde Park toplum alanında bulunmaktadır. Konum, Manhattan Projesi ekibinin kendini idame ettiren, kontrollü ilk nükleer reaksiyonu planladığı Stagg Field'in eski tribünlerinin altındaki yeri anıtlaştırmıştır.

Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığı, ABD federal hükûmetinin nükleer enerji ve nükleer enerjinin güvenli kullanımı konularında politikalarını yürüten kurumudur.

Rosatom Devlet Nükleer Enerji Şirketi, 2007 yılında kurulan nükleer enerji üzerine uzmanlaşmış Moskova merkezli bir Rus devlet şirketidir. Şirketin 360'tan fazla iştiraki bulunmaktadır, bunların arasında bilimsel araştırma organizasyonları, nükleer savaş ekipmanları ve Dünya'nın tek nükleer güçle çalışan buzkıran donanması da bulunur.
IV. Nesil III. Nesil reaktörlerin halefi olarak tasarlanan nükleer reaktör tasarımlarıdır. Birinci nesil sistemlerin çoğu kullanımdan kaldırıldığı için dünya çapında faaliyette olan reaktörlerin çoğu ikinci ve 3 nesil sistemlerdir. Generation IV International Forum, IV. nesil reaktörlerin gelişimini koordine eden uluslararası bir organizasyondur. V. Nesil reaktörler tamamen teoriktir ve henüz uygulanabilir olarak görülmemektedir.
Dayton Projesi, ilk atom bombasının üretilmesi için başlanan Manhattan Projesinin bir bölümüne verilen isim. Proje Dayton, Ohio'da gerçekleştirildiği için bu ismi almıştır. Proje çalışanları atom bombalarında zincir reaksiyonlarına başlamak için kullanılan polonyum tabanlı modüle nötron başlatıcıların üretilmesinden sorumluydular. Dayton Projesi, 1943'ten 1949'a kadar sürmüş, ardından Miamisburg yakınlarındaki Mound Laboratuvarları'na taşındı.

Argonne Ulusal Laboratuvarı, Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığı için Chicago Üniversitesi Argonne LLC tarafından işletilen bir bilim ve mühendislik araştırması laboratuvarıdır. Illinois'in Lemont kentinde yer almakta olup büyüklüğü ve kapsamı itibarıyla Ortabatı ABD'deki en büyük ulusal laboratuvardır.

Leona Harriet Woods, daha sonra Leona Woods Marshall ve Leona Woods Marshall Libby olarak bilinir, ilk nükleer reaktörü ve ilk atom bombasını inşa etmeye yardım eden Amerikalı bir fizikçiydi.

Jane Hamilton Hall, Amerikalı fizikçidir. II. Dünya Savaşı sırasında Manhattan Projesi'nde çalıştı. Savaştan sonra Los Alamos Ulusal Laboratuvarı'nda çalışmaya devam etti ve Clementine nükleer reaktörünün yapımını ve işletmeye sokulmasını denetledi. 1958'de laboratuvarın müdür yardımcısı oldu. 1956'dan 1959'a kadar Atom Enerjisi Komisyonu Genel Danışma Komitesi sekreterliği yaptı ve 1966'dan 1972'ye kadar komite üyeliği yaptı.

Shippingport Atom Enerjisi Santrali dünyanın yalnızca barış zamanı kullanımlarına ayrılmış ilk tam ölçekli atom elektrik santraliydi. Amerika Birleşik Devletleri, Pensilvanya, Beaver County'deki Ohio Nehri üzerindeki günümüz Beaver Valley Nükleer Üretim İstasyonunun yakınında, yaklaşık 40 km (40 km) uzaklıkta bulunmaktaydı.

Toryum bazlı nükleer enerji üretimi, verimli öncül element toryumdan üretilen izotop uranyum-233'ün nükleer bölünmesiyle beslenir. Bir toryum yakıt çevrimi, toryum bolluğu, üstün fiziksel ve nükleer yakıt özellikleri ve azaltılmış nükleer atık üretimi dahiluranyum yakıt çevrimine göre çeşitli potansiyel avantajlar sunabilir. Toryum yakıtının bir avantajı, düşük silahlanma potansiyelidir; büyük ölçüde toryum reaktörlerinde tüketilen uranyum-233/ 232 ve plütonyum-238 izotoplarını silah haline getirmek zordur.

Project Y olarak da bilinen Los Alamos Laboratuvarı, Manhattan Projesi tarafından oluşturulan ve II. Dünya Savaşı sırasında Kaliforniya Üniversitesi tarafından işletilen gizli bir laboratuvardı. Laboratuvar kuruluş amacı, ilk atom bombalarını tasarlamak ve inşa etmekti. Robert Oppenheimer, 1943'te Norris Bradbury'nin yerine geçtiği Aralık 1945'e kadar görev yapan ilk yöneticiydi. Bilim insanlarının güvenliğini korurken çalışmalarını özgürce tartışabilmelerini sağlamak için laboratuvar New Mexico'nun ücra bir yerine yerleştirilmişti. Savaş zamanındaki laboratuvar, bir zamanlar Los Alamos Ranch School'un bir parçası olan binaları işgal ediyordu.

Amerika Birleşik Devletleri Atom Enerjisi Komisyonu (AEC), II. Dünya Savaşı'ndan sonra Amerika Birleşik Devletleri Kongresi tarafından atom bilimi ve teknolojisinin barış zamanındaki gelişimini de teşvik etmek ve kontrol altında tutmak için kurulan Amerika Birleşik Devletleri hükûmetinin bir kurumuydu. Başkan Harry S. Truman, 1 Ağustos 1946'da McMahon/Atom Enerjisi Yasası'nı imzalayarak, 1 Ocak 1947'den itibaren atom enerjisinin kontrolünü ordudan sivillere devretmiş oldu. Bu yasa Atom Enerjisi Komisyonu üyelerine savaş sırasında atom bombası üretmek için inşa edilmiş fabrikaların, laboratuvarların, ekipmanların ve personelin tam kontrolünü sağladı.