Hammurabi Kanunları
Hammurabi Kanunları, MÖ 1760 yılı civarında Mezopotamya'nın Babil ülkesinde ortaya çıkan, tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı yasalarından biridir. Bu dönemden önce toplanan yasa koleksiyonları arasında Ur kralı Ur-Nammu'nun yasa kitabı (MÖ 2050), Eşnunna yasa kitabı (MÖ 1930) ve İsin'li Lipit-İştar'ın yasa kitabı (MÖ 1870) yer alır.
Babil kralı Hammurabi'nin (h. 1728-1686 BCE) çeşitli meselelerde verdiği kararlar, Babil'in koruyucu tanrısı Marduk adına yapılan Esagila Tapınağı'na dikilen bir taş üzerine Akadca dilinde yazılmıştır. Hammurabi, kendisine bu yasaları yazdıranın güneş tanrısı Şamaş'ın olduğunu söylemiştir. Dolayısıyla yasalar da tanrı sözü sayılıyordu.
Arkeolog Jean Vincent Scheil'in 1901'de Susa, Elam'da bulduğu (bugünkü Huzistan, İran) ve Fransa'ya taşıdığı Hammurabi Kanunlarının yazılı olduğu stel, Louvre Müzesi'nde sergilenmektedir. Yaklaşık iki metrelik silindirik bir taşın üstüne çivi yazısı ile yazılmış olan yasalar tam 282 maddedir, ancak bu maddelerin 33'ü (madde 66-99) şu anda okunamayacak durumdadır.
Bazı maddeler
Marduk (Babil'in Tanrısı) halkı yönetmem ve ülkeye yardım getirmem için beni gönderdiğinde, ülkenin dilinde yasa ve adaleti tesis ettim ve halkın refahını artırdım. O zaman karar verdim:
Adalet ve Eşitlik;
- Bir adam başka bir adamı cinayetle suçlayarak suç duyurusunda bulunur, ancak bunu kanıtlayamazsa, suçlayıcı idam edilecektir.
- Bir adam başka birini kendisine büyü yapmakla suçlamışsa ama bunu kanıtlayamamışsa, sanık kutsal nehre gidecek, kutsal nehre dalacak ve eğer kutsal nehir onu yenerse, suçlanan kişi evini mülk edinecek. Kutsal nehir masumiyetini gösterir ve o kurtulursa, onu suçlayan idam edilecektir.
- Eğer bir adam bir davada yalancı şahitlik eder veya verdiği şahitliği ispat etmezse, bu dava yaşamla ilgiliyse, o adam öldürülecektir.
- Bir adam tahıl veya parayla ilgili yalancı şahitlik yaparsa, davaya konu olan cezayı kendisi üstlenir.
- Bir yargıç hüküm verir, karar verir, usulüne uygun imzalanmış ve mühürlenmiş bir hüküm verir ve sonra kararını değiştirirse, vermiş olduğu hüküm değişikliğinden dolayı o yargıca hesap soracak, verdiği cezayı on iki'ye katlayıp ödetecek ve mecliste onu yargı kürsüsünden atacaklardır.[1]
- Bir adam bir tanrının (tapınak) veya sarayın malını çalarsa, o adam öldürülecektir; Çalınan (mülkü) elinden alan da öldürülecektir.
- Bir adam, bir adamın oğlundan veya bir adamın cariyesinden, şahitsiz veya sözleşmesiz gümüş veya altın, köle veya cariye, öküz, koyun veya eşek veya başka herhangi bir şey satın alırsa veya (aynısını) emanet olarak alırsa, adam hırsız olarak öldürülecek.
- Bir adam bir tanrıdan (tapınaktan) veya bir saraydan öküz veya koyun, eşek veya domuz veya tekne çalarsa, otuz katını iade edecektir; bir özgür adamdan geliyorsa, on katını verecektir. Hırsızın ödeyecek hiçbir şeyi yoksa, öldürülecektir.
- Bir şeyini kaybetmiş olan bir kimse, (başka) bir kişinin elinde kaybettiği şeyi bulursa; kayıp eşyayı elinde bulan adam: "Bana satıldı. Ben onu şahitler huzurunda satın aldım" der ve kayıp eşyanın sahibi: "Kaybettiğimi teşhis için şahitler getiririm" der. : Alıcı, kendisine satan satıcıyı ve huzurunda satın aldığı tanıkları ve kayıp mal sahibi de kayıp malını tespit etmek için tanıklar getirirse, hakimler onların delillerini inceler. Huzurunda satın almanın yapıldığı tanıklar ve kaybolan malı tespit edecek tanıklar, şahitliklerini tanrı huzurunda yapacaklardır. Satıcı, hırsız olarak idam edilecektir; kayıp eşyanın sahibi zararını tazmin eder; alıcı, ödediği parayı satıcının mirasından geri alacaktır.[2]
- Alıcı, satıcıyı ve satın aldığı tanıkları göstermezse (ve) kayıp malın sahibi kayıp malını tespit etmek için tanıklar getirirse, alıcı bir hırsız olarak ölüm cezasına çarptırılır; malın sahibinin zararı tazmin edilir.
- Kaybolan malın sahibi, kaybettiği malını tespit etmek için şahit getirmezse, dolandırıcılığa teşebbüs etmiş, fitne çıkarmış ise, idam edilir.
- Satıcı kaderine terk edilmiş ise, alıcı söz konusu durumda satıcının mirasından beş kat zarar tazmin edecektir.
- Bu adamın tanıkları hazır bulunmazsa, yargıçlar altı ay süreyle erteleme kararı verirler; ve bu adam altı ay içinde şahitlerini getirmezse, o halde verilecek cezayı öder.
- Bir adam bir adamın reşit olmayan oğlunu çalarsa, öldürülecektir.
- Eğer bir adam, sarayın erkek ya da kadın kölesine ya da hür bir adamın kadın ya da erkek kölesine şehir kapısından kaçmasına yardım ederse, öldürülecektir.
- Eğer bir adam saraydan veya hür birinden kaçmış bir erkek veya kadın köleyi evinde barındırırsa ve onu (köleyi) emir üzerine getirmezse, o evin sahibi öldürülecektir.
- Bir adam tarlada bir erkek veya kadın köleyi, kaçak olarak yakalar ve (köleyi) sahibine geri getirirse, kölenin sahibi ona iki şekel gümüş verecektir.
- Eğer o köle, sahibinin adını vermezse, onu saraya getirir ve onlar onun soyunu soruştururlar ve sahibine geri verirler.
- Eğer o köleyi evinde alıkoyar ve daha sonra köle onun mülkiyetinde bulunursa, o adam öldürülecektir.
- Köle, onu esir alan kişinin elinden kaçarsa, o adam bunu tanrı adına kölenin sahibine bildirecek ve özgür kalacaktır.
- Bir adam bir evde gedik açarsa, onu o gediğin önünde öldürecekler ve onu evin içine sokacaklar.
- Bir adam eşkıyalık yapıp yakalanırsa, o adam öldürülecektir.
- Haydut yakalanmazsa, soyulan adam, Tanrı'nın huzurunda, kaybını ayrıntılı bir şekilde beyan edecek ve soygunun işlendiği il ve yetki alanındaki şehir ve vali, kaybettiği her şeyi ona telafi et.
- (Kaybedilen) bir can ise, şehir ve vali mirasçılarına bir mana gümüş ödeyeceklerdir.
- Bir adamın evinde yangın çıkarsa ve onu söndürmeye giden bir adam, ev sahibinin eşyalarını görür ve ev sahibinin eşyalarını alırsa, o adam o ateşe atılacaktır.
Ayrıca bakınız
- Babil hukuku
- Çivi yazısı
- Quid pro quo
- Mezopotamya Medeni Hukuku
Notlar
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2023.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 11 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2023.