Hamdi Kayapınar

Hamdi Kayapınar (d. 1979, Kayseri) "Avcı" lakaplı Türk seri katildir.

Hamdi Kayapınar, 1979 yılında Kayseri'nin Melikgazi ilçesinin Erenköy mahallesinde doğdu.^[1] Üç kardeşi vardı ve geçimini hurda toplayarak sağlıyordu.^[2] 2001 yılında, Kayseri'nin Yıldırım Beyazıt mahallesindeki bir barakada annesi ve kız kardeşiyle birlikte yaşıyordu.^[3]

1994 yılında, 14 yaşındayken, kıskançlık nedeniyle 11 yaşındaki kardeşini ip ile boğarak ilk cinayetini işledi.^[4] Kayapınar, kardeşinin ebeveynleri tarafından kendisinden daha çok sevildiğini düşündüğü için bu cinayeti işlemişti.^[5] Hapis cezasına çarptırıldı, ancak dört yıl sonra şartlı tahliyeden yararlanarak serbest bırakıldı.^[1][2][5] 2002 yılında, Mart 1998 ile Şubat 2001 arasında altı kişiyi öldürmek ve aralarında Bedrettin Duvar ile polis memuru İlhan Duruş'un da bulunduğu 4 kişiyi öldürmeye teşebbüs etmek suçlarından tutuklandı.^[1][6] Öldürülenler Yaşar Sezer, Ali Aras, Abdullah Aslan, Memiş Dinçaslan, İbrahim Genç ve Cafer Şahin'dir.^[5]

30 Mart 1998 gecesi, iş insanı Yaşar Sezer, evinin önünde boynundan tek bir kurşunla vurularak öldürüldü. Cesedi ertesi sabah yakınlardaki su kanalında bulundu. Parası ve kol saati çalınmıştı.^[3] Bir yıl sonra, Nisan 1999'da, gece yarısı İbrahim Aydemir kanaldan evine dönerken bisiklet sürüyordu ve bir av tüfeğiyle vurularak ağır yaralandı. Saldırgan, kurbanının ölmediğini fark etmesine rağmen olay yerini terk etti.^[3] Aydemir'e yapılan saldırıdan üç gün sonra, bir işçi olan Bünyamin Selvitop aynı bölgede gece yarısı vurularak yaralandı. Saldırgan olay yerinden kaçtı.^[3] Selvitop'a yapılan saldırıdan bir hafta sonra, Memiş Dinçaslan'ın cesedi kanalda bulundu ve parasının çalındığı belirlendi. Kanal çevresindeki sakinler, saldırganın adını “Kanal Canavarı” koydu.^[3]

Polis memuru İlhan Duruş, bir şüpheliyi kovalarken bacağından vurularak yaralandı. Saldırgan polis aracına ateş açarak kaçtı, Duruş onu 1.65 boyunda, ince yapılı yirmili yaşlarda bir adam olarak tanımladı.^[3]

Sonraki iki yıl boyunca bölgede herhangi bir suç işlenmedi. 2000 yılının sonlarına doğru, kanalda bulunan bir akaryakıt istasyonunun gece bekçisi İbrahim Genç ölü bulundu. Yakın mesafeden vurulmuş ve değerli eşyaları çalınmıştı.^[3] Bir ay sonra, 31 Ocak 2001’de, kömür satıcısı Bedrettin Duvar, evine dönerken bir av tüfeğiyle vurularak yaralandı, saldırgan kaçtı.^[3] Birkaç gün sonra, kanalda üç ceset bulundu. Cafer Şahin ve Abdullah Aslan boynundan, inşaat işçisi Ali Araz ise göğsünden av tüfeğiyle vurulmuştu. Yine kurbanların değerli eşyaları çalınmıştı. Saldırgan olay yerinde boş bir kovan bıraktı, bu polis için önemli bir delil oldu.^[3]

Yaşar Sezer'in öldürülmesinden birkaç gün sonra, Nisan 1998'de, Hamdi Kayapınar ve kardeşi Ümit Kayapınar birlikte bir av malzemeleri dükkanını soyduklarını itiraf ettikten sonra tutuklandılar. İkisi de dört ay hapis yattı. Ancak polis, onları Sezer'in cinayetiyle ilişkilendirmedi.^[3]

2001 yılında yapılan daha ileri soruşturmalar, son iki yılda gerçekleştirilen beş saldırının bir kanal boyunca 10 km uzunluğunda bir alanda yoğunlaştığını ortaya koydu. Polis, saldırganın kanal çevresinde yaşadığını ve bölgeyi çok iyi bildiğini varsaydı. Kayapınar, suçların işlenmediği 19 aylık süre boyunca bölgede bulunmayan tek şüpheliydi. Bu süre zarfında, askerlik hizmeti için Çanakkale'de bulunmuştu. Polis memuru İlhan Duruş'un yaralanmasından sonra sorgulanmış, ancak delil yetersizliğinden serbest bırakılmıştı.^[3]

2001 yılında, polis gece yarısı Kayapınar'ın evine operasyon düzenledi. Ancak Kayapınar çıplak ayakla kaçmayı başardı. Polis, evde son kurban Cafer Şahin'in DNA'sıyla uyuşan kanlı bir pantolon buldu. Kayapınar'ın kendisini ölümle tehdit ettiğini söyleyen kız kardeşi, polise tüfeğin gömülü olduğu yeri gösterdi. Kayapınar ertesi sabah karakola gelerek neden arandığını sordu. Kanıtlarla yüzleştirildiğinde konuşmaya başladı.^[3] Tutuklandığında Kayapınar, cezaevinden çıktıktan sonra ailesi ve toplum tarafından dışlandığı için insanlara karşı kin beslediğini öne sürdü.^[5] Kendine “Avcı” ismini verdi, kurbanlarını “av” olarak adlandırdı ve ele geçirdiği para veya malları “ganimet” olarak nitelendirdi.^[1][2][6][7]

2001 yılında duruşma sırasında Kayapınar, hakime ve mahkemeye, başka bir seri katil olan Seyit Ahmet Demirci ile yaptığı, öldürdükleri kişi sayısı üzerine olan bahsi kazandığını söyledi.^[5] 2002 yılında Kayapınar, iki ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, kurbanların paralarını çalmaktan 12,5 yıl ve yaralamaktan 16 yıl hapis cezası olmak üzere toplam 169 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı.^[1][2][4][7] Kayapınar, iki yıl boyunca tecrit hücresinde tutulduktan sonra, Eski Cezaevi Kanunu'na uygun olarak Kayseri ve Sivas kapalı cezaevlerinde yattı. Ardından Ankara'daki açık cezaevine nakledildi. Ancak resmi izinli gün sonunda cezaevine dönmeyince, cezaevi kurallarını ihlal eden bir kaçak olarak kabul edildi. Şubat 2016'da, Kayseri Talas'taki bir akrabasının evinde yakalandı. Yargılandı ve Kayseri Kapalı Cezaevine gönderildi.^[6] Kayapınar, Şubat 2017'de denetimli serbestlik ile serbest bırakıldı.^[1][2][4][7]

2 Ağustos 2018'de, Kayseri'de bir villanın güvenlik görevlisi olarak çalışan emekli uzman çavuş Sami Yılmaz, tüfekle saldırıya uğrayarak öldürüldü.^[5][7] Maskeli ve eldivenli bir şekilde gelen saldırgan, bisikletle gelmişti. Saldırgan, güvenlik görevlisinin tabancasını ve bazı değerli eşyalarını çalarak kaçtı. Özel bir polis ekibi, 950 saatlik MOBESE kamerası görüntülerini inceledikten sonra suçlunun Kayapınar olduğunu tespit etti. Kayapınar'ın önceki suçlarında da kırmızı bir bisiklet kullandığı ortaya çıktı.^[4] 7 Ağustos 2018'de Kayapınar tutuklandı ve evinde yapılan aramada, cinayette kullanılan tüfek, çalınan tabanca, bir maske, eldivenler ve 83 av tüfeği kartuşu bulundu. Kayapınar suçunu kabul etti ve suçu planladığını, güvenlik görevlisini tabancasını beğendiği için öldürdüğünü söyledi.^[2][7]