İçeriğe atla

Halil Kemal Efendi

Hocazade

Halil Kemal Efendi
Halil Kemal Efendi
Doğum1870/1871
Gediz, Kütahya
Ölüm20 Ağustos 1933
Gediz, Kütahya
EğitimŞems-i Maarif Mektebi / Gediz
Kara Kadı Medresesi / Gediz
El - Ezher Üniversitesi-Kahire / Mısır
MeslekMüftü – Müderris
Etkin yıllar1. Dönem: Ağustos 1920 – Esaret Yılları
2. Dönem: 19 Haziran 1926 – 21 Eylül 1929
EvlilikRabia Hanım (Bardakçıoğlu) (1883-1956)
Çocuk(lar)Raşit Ünal – Fatma Saraoğlu – Hakime Ilıcasu

Halil Kemal Efendi (1870/1871; Gediz, Kütahya - 1933; Gediz, Kütahya), Milli Mücadele (Türk Kurtuluş Savaşı) yıllarında Kütahya'nın Gediz ilçesi Müftüsü, icazet (diploma) verme yetkisine sahip, müderris ve İstiklal Savaşı gazisidir. Gedizliler arasında şöhret olan ismi Hoca Kemal Efendi ve lakabı da Hocazade'dir.

1870/1871'de Kütahya'nın Gediz Kazasının Cami-i Kebir Mahallesinde doğdu. Babası 1860'lı yılların sonunda Gediz'e yerleşen ve Kara Kadı Medresesinde ders veren Burdurlu Müderris Hoca Raşit Efendi (Çolak Kadı Zade), annesi Gedizli Hakime Hanım'dır. Ziynet Uzsoy isimli bir kız kardeşi (1886-1957) vardır.

İlköğrenimini Gediz Şems-i Maarif Mektebinde tamamlayan Halil Kemal Efendi, daha sonra Kara Müftü Medresesine devam etti, burada babasından da ders gördü ve bu medrese müderrislerinden Hacı Hüseyin Efendi'den icazetname aldı. Mısır El-Ezher Üniversitesine giderek orada da bir müddet ders aldı.

Babası Hoca Raşit Efendi'nin, Kütahya Sancağı adına 1919 yılında son Osmanlı Mebusan Meclisi mebuslarını (milletvekillerini) seçmek için yapılan seçimlere katıldığına dair kısa bir bilgi de mevcuttur. Buna göre bu seçimlere Gediz'den katılan iki adaydan birisi de Hoca Raşit Efendi, diğeri de o tarihteki Gediz Kadısı İbrahim Lütfü Bey'dir.[1]

Mesleki Kariyeri

Öğrenimi sonrasında babasının da müderrislik yaptığı Kara Kadı Medresesinde Müderris olarak göreve başladı. Kara Kadı Medresesinde görevini sürdürürken, Gediz Müftüsü Süleyman Şakir Efendi'nin ölümü üzerine Milli Mücadele günlerinde, 1920 yılı Ağustos ayında Gediz Müftüsü olarak tayin edildi.[2] Kurtuluş Savaşı süresince Yunanistan'da esir olarak kaldı. Esaret hayatı 24 Temmuz 1923 yılında Yunanistan ile Türkiye arasında Esir Mübadelesi Anlaşması imzalanıncaya kadar devam etti. Görüşmeler devam ederken hapisten çıkartılıp, kontrol altında tutuldu ama Yunanistan'dan bırakılmadı. Anlaşma sonrası Gediz'e döndüğünde çok hasta ve yorgundu.[3] Esaret dönüşü dinlenip ve hastalığı biraz iyileşince, 19 Haziran 1926 tarihinde savaş süresince boşaltılmayan müftülük makamına tekrar geri döndü ama hastalığı tekrar artınca 21 Eylül 1929 tarihinde bırakmak mecburiyetinde kaldı.[4]

Müftülük ve Esaret Dönemi

1920 yılı Ağustos ayında Müftü olarak atandığı günlerde Gediz, Yunan işgali altındaydı. Gedizliler de Milli Mücadele için çalışmalara başlamıştı. İşgalciler ise Gediz Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti bünyesinde toplanarak işgale direnen yurtseverleri engellemeye çalışıyordu. Diğer yandan da Yunan işgal kuvvetleri komutanı Gediz'de sürüp giden gerginliği yumuşatabilmek ve isyanları önleyebilmek için Müftü Halil Kemal Efendi'den, halkı sakinleştiren bir hutbe okumasını istemişti. Cuma günü Gazanfer Ağa Camii'nde minbere çıkan Halil Kemal Efendi, Yunanların bu isteğinin tam aksine cemaate şöyle seslendi:

"Ey cemaat-i Müslimin, Yunan komutanı, benim size, işgali tanıyın ve konulan kurallara harfiyen uyun dememi istedi. Yunanlar adına böyle bir hutbe okumaktansa ölmeyi tercih ederim. Allah ve Resulünün isminin yanında bu zalimlerin ismi asla geçemez. Onlara itaat etmek, Allah ve onun resulüne isyan demektir. İşgal geçicidir ve Allah’ın yardımı ile zafer yine bize nasip olacaktır."

Bu konuşmadan sonra Müftü Halil Kemal Efendi Yunanlar tarafından önce Uşak'a, oradan da Atina yakınlarındaki esir kampına götürülmek üzere İzmir'den deniz yolu ile Pire Limanı'na gönderildi. Yunan Divan-ı Harbinde yargılanarak 101 yıl ağır hapis cezası aldı. Atina Esir Kampı'nda kendisi gibi beş Gedizli yurtsever daha vardı. Müftü Halil Kemal Efendi'nin ve diğer beş Gedizli'nin aç ve susuz çileli esir hayatı 24 Temmuz 1923 yılında Yunanistan ile Türkiye arasında Esir Mübadelesi Anlaşması imzalanıncaya kadar devam etti. Görüşmeler devam ederken hapisten çıkartılıp, kontrol altında tutuldu ama Yunanistan'dan bırakılmadı. Anlaşma sonrası Gediz'e döndüğünde çok hasta ve yorgundu.[3]

Esaret dönüşü dinlenip ve hastalığı biraz iyileşince, 19 Haziran 1926 tarihinde savaş süresince boşaltılmayan müftülük makamına tekrar geri döndü ama hastalığı tekrar artınca 21 Eylül 1929 tarihinde bırakmak mecburiyetinde kaldı.[4]

20 Ağustos 1933'te öldü. Kabri Kütahya/Eski Gediz Salur Mezarlığı'ndadır.

Hakkında Söylenenler

Akademik bir çalışmada "…Din adamları, sadece halkın milli harekât yanında yer almasını sağlamaya çalışmakla yetinmediler, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin kuruluş ve faaliyetlerinde de görev aldılar. Belirtilenleri Kütahya Sancağı Müftüleri fazlasıyla yaptılar. Ancak onların bu hizmetleri yeterince bilinmemektedir." denilerek, Kütahya Müftüsü Fevzi Efendi, Tavşanlı Müftüsü Halil Zeki Efendi (Zeyrek), Gediz Müftüleri Süleyman Şakir Efendi (Karamete) ve Halil Kemal Efendi (Ünal), Simav Müftüsü Mehmet Arif Efendi (Eren),  Uşak Müftüleri İbrahim Efendi (Tahtakılıç) ve Ali Rıza Efendi (Bodur) gibi din adamlarının Milli Mücadeledeki hizmetlerinin yeterince bilinmediğinden bahsedilmektedir.[2]

22. 23. ve 24. dönemlerinde (2002-2015) Kütahya milletvekilliği de yapan Dr. Yük. Müh. Soner Aksoy, 11 Nisan 1995 tarihli Gediz Gazetesinde yayınlanan bir yazısında; "Hoca Kemal Efendi, Gediz’in yetiştirdiği nadir bilim adamlarından biridir. İcazet (diploma) verme yetkisine sahip, müderris, alim, fazıl bir zattır. Babamın (Mehmet Fahri Aksoy) çok sevdiği arkadaşı rahmetli Hacı Raşit Ünal’ın (Davavekili), Fatma Saraoğlu ve Hakime Ilıcasu’nun babalarıdır. Babamın da hocasıdır. Babam ilk Arapça, fıkıh ve tefsir derslerini ondan almıştır. Babamın çok şey borçlu olduğunu söyleyip dua ile andığı Hoca Kemal Efendi, işgalde, Gediz'de Yunanların hışmına ve zulmüne uğramıştır.… Esirler arasındadır.… Atina’da bir hapishaneye kapatılmıştır. Günlerce aç ve perişan kalır. (çünkü verilen yemekleri yememektedir) Esirler arasında onu tanıyan, Gediz Ilıca köyünden Ali Kahraman, gizlice temin ettiği gıdalarla onu besler ve açlıktan ölmekten kurtulur. Savaşın sonunda esir değişimi işlemleriyle yurda dönmüştür… Filmlere senaryo olacak bir maceradan sonra Gediz’e salimen dönen bu kahraman insan, saygıyla karşılanır. O gün fakir, harpten çıkmış ve yorgun Gedizli’nin idrakinde özel bir yeri olan Hoca Kemal Efendi’nin, bugün de önemli bir yeri ve hatırası olmalıdır."[5][6] ifadelerini kullanmış ve adının yaşatılması için Gediz Belediyesi tarafından "Hoca Kemal Efendi İş Merkezi" yapılmasına öncülük etmiştir.

Bu konuda yazar Suavi Sayın; "Devlet adamı, bilim adamı, din bilgini gibi isimlerin adının yapılan bazı eserlere verilmediğinden yakınarak... bu anlayışın Yeni Gediz’de farklı geliştiğini; halka hizmet etmiş, faydası dokunmuş, ilmi ile meşhur olmuş, savaşta yararlılık göstermiş kişilerin adlarının şehrin belli yerlerine verildiğini görüyoruz" diyerek, Müftü Kemal'in adının bir iş hanına verilmesini örnek olarak vermiştir.[7]

43 Buçuk Dergisi'nin 7.sayısında Halil Kemal Efendi'ye özel bir yer vererek, onu kapak resmi yapmış ve iç sayfalarında da(s.14-15) ‘’Hoca Kemal Efendi’nin eline silah almışlığı yoktu… Herkesin savaşı kendincedir. Hoca Kemal Efendi’nin kararı kendince kazanılmış bir savaştır. Ağır bedeller ödemiş. Yunanistan'a götürülmüş. Yıllarca eziyet çekmiş. Çileden çileye savrulmuş. Yıllar sonra döndüğünde sadece soluklanacak kadar yaşamış memleketinde. Ama bu toprağa, bu insanlara ve en önemlisi vicdanına ihanet etmeden gönül rahatlığıyla yummuş gözlerini. Üçün beşin hesabıyla satmamış vicdanını. Bu yüzden minnetle hatırlanıyor. Hatırlanacak.’’ diyerek kadirşinaslık göstermiştir.[8]

Evliliği ve Çocukları

Eşi Rabia Hanım (Bardakçıoğlu)
Çocukları (soldan sağa) - Hakime Ilıcasu, Raşit Ünal, Fatma Saraoğlu

Halil Kemal Efendi, Gedizli Bardakçıoğlu sülalesinden Rabia Hanım (1883-1956) ile hayatını birleştirdi. Bu evlilikten Raşit Ünal (1902-1987), Fatma Saraoğlu (1906-1984) ve Hakime Ilıcasu (1915-1993) isimli üç çocukları oldu. Ailesi soyadı kanunundan sonra Ünal soyadını aldı. Oğlu Raşit Ünal, Gediz’de dava vekilliği (Avukat) yapmış, Belediye ve İl Genel Meclisi üyeliklerinde bulunmuş, Gediz Madencilik şirketinin kurucu heyetinde yer almıştır.

Manevi Mirası

  1. Gediz Belediyesi tarafından adını yaşatmak amacıyla “Hoca Kemal Efendi İş Merkezi” yaptırılmıştır. (2009)
  2. Gediz Müftülüğü tarafından adına “Müftü Halil Kemal Efendi” Kur'an Kursu açılmıştır. (2020)

Esaret Döneminde Beraber Olduğu Kişiler[3]

  1. Oğlakçıoğlu Mehmet Efendi (Şengöz)
  2. Şemselioğlu Mehmet Efendi (Koruyan)
  3. Dimyat'ın Mehmet Efendi (Korkut)
  4. Ilıcasu Köyünden Kara Ali (Kahraman)
  5. Gaipler köyünden Deli Hüseyin

Kaynakça

  1. ^ Hüseyin Göksal. "Gediz Tarihine Dair Notlar". 
  2. ^ a b Prof. Dr. Esra SARIKOYUNCU DEĞERLİ - Prof. Dr. Ali SARIKOYUNCU (5 Kasım 2017). "Milli Mücadelede Kütahya Sancağı Müftüleri". The Journal of Academic Social Science, 59. s. 18. 
  3. ^ a b c Mehmet Pınar (2012). Gediz Ansiklopedisi. Gediz Belediyesi Kültür Yayınları. ss. 208, 402. 
  4. ^ a b "Gediz Müftülüğü Web Sitesi". 23 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  5. ^ Dr.Yük.Müh. Soner Aksoy: Gediz Gazetesi, 11 Nisan 1995
  6. ^ M.Mustafa Kalyon (2017). Kütahya'da Son Osmanlılar. Kütahya Belediyesi Kültür Yayınları 85.82-85. ss. 82-85. ISBN 978-605-83227-2-1. 
  7. ^ Suavi Sayın (Nisan 2017). Ya Gediz Nehri Olmasaydı?. s. 82. ISBN 978-605-6741-50-0. 
  8. ^ "43 Buçuk Dergisi", Sayı:7. Yeni Gediz Gazetesi. Mart-Nisan 2018. ss. 14-15. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Müftü Ahmed Hulûsî Efendi, Türk Millî Mücadelesi'ne önemli katkıları olmuş olan bir Türk din adamıdır. İzmir, Yunan işgali altında iken Denizli’de 15 Mayıs 1919’da bir miting düzenlemiş ve “İşgal edilen memleket halkının silaha sarılması dinî bir görevdir” diye haykırıp, halkı ayaklandıran ilk kişi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Fehmi Gerçeker</span> Türk din adamı ve siyasetçi

Mustafa Fehmi Efendi veya Soyadı Kanunu'ndan sonra Mustafa Fehmi Gerçeker, TBMM'nin kuruluşuyla yürütme görevi verilen I. İcra Vekilleri Heyeti, II. İcra Vekilleri Heyeti ve III. İcra Vekilleri Heyeti'nde Umuru Şeriye ve Evkaf Vekili olarak görev yapmış, TBMM'de 1. Dönem, 2. Dönem, 3. Dönem, 4. Dönem, 5. Dönem, 6. Dönem, 7. Dönem ve 8. Dönem'de 1920'den 1950'ye, ölüm tarihine kadar, 30 yıl boyunca Bursa milletvekilliği yapmış din ve siyaset adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Rifat Börekçi</span> Türk müftü, müderris ve siyasetçi

Mehmet Rifat Börekçi, Türk din adamı ve siyasetçi, 1. Diyanet İşleri Başkanı.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Hulusi Akyol</span>

Mehmet Hulusi Akyol, Yozgat Müftüsü iken Milli Mücadele'ye katılmış ve TBMM 1. Dönem'in başlangıcında Yozgat milletvekilliği yapmış din adamı ve siyasetçidir. Gazeteci yazar Taha Akyol'un büyük amcasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah Sabri Aytaç</span>

Abdullah Sabri Efendi, Türk müderris ve siyasetçi. Türk Kurtuluş Savaşı'nda Zonguldak yöresinde önemli hizmetler vermiş, TBMM 1. Dönem Milletvekilidir.

<span class="mw-page-title-main">Hüseyin Hüsnü Özdamar</span>

Hüseyin Hüsnü Özdamar, Kurtuluş Savaşı'nın Batı Cephesi'nde yararlılıklar göstermiş, TBMM'de 7 dönem Isparta milletvekilliği yapmış bir din ve siyaset adamıdır.

Cemiyet-i Müderrisîn, 15 Şubat 1919'da dönemin önde gelen din ve öğretim üyeleri tarafından kurulmuş olan ilmî bir dernektir.

<span class="mw-page-title-main">Kütahya-Eskişehir Muharebeleri</span>

Kütahya-Eskişehir Muharebeleri, 10 Temmuz 1921 ile 24 Temmuz 1921 tarihleri arasında Yunanistan ile Ankara Hükûmeti ordusu arasında gerçekleşen muharebelerdir. Muharebeleri kaybeden Ankara Hükûmeti kuvvetleri Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmek zorunda kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi</span>

Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi, 1914-1916 yılları arasında şeyhülislamlık yapmış, Osmanlı din ve siyaset adamı.

<span class="mw-page-title-main">Nadir Mutluay</span>

Nadir Mutluay, İstiklâl Savaşı'nda Anadolu'da çıkan iç isyanları bastırmada ve işgale direnen Türk güçlerine silah temin etmede önemli hizmetleri geçmiş bir müftü.

<span class="mw-page-title-main">İskilipli Âtıf Hoca</span> Türk imam, müderris

İskilipli Mehmed Âtıf Hoca, Türk imam, müderris.

Gediz Muharebeleri, "Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı" olan Mirliva Ali Fuat Paşa ile Kuva-yi Seyyare Komutanı Çerkes Ethem'in Yunan işgaline karşı 1920 yılının Ekim ayı sonunda yaptıkları harekât. Taarruz planını Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa kabul etmese de, TBMM kuvvetleri zayiatlar verdikten sonra Gediz'i geri alarak, İzmir'in İşgalinden sonra ilk defa Yunanların işgal ettikleri bir bölgeden geri çekilmelerini sağladılar. Harekâtın bitiminde Kuvâ-yi Milliye Komutanlığı lağvedildi ve Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı olan Ali Fuat Paşa Moskova Büyükelçiliğine tayin edildi. Yerine kurulan iki komutanlıktan "Batı Cephesi Komutanlığı"na Albay İsmet Bey, "Güney Cephesi Komutanlığı"na ise Refet Paşa tayin edildiler.

Hasan Fahri Polat,, 1874 yılında Gümüşhane Şiran İlçesi Sarıca Köyü'nde doğdu. 1905 yılında Şiran Fevziye Medresesi'nden icazet aldıktan sonra Erzincan ve Trabzon Medreselerinde yüksek tahsilini tamamladı.

Molla Fenari,, din alimi, müderris, Osmanlı Devleti'nin ilk şeyhülislamı.

<span class="mw-page-title-main">Gaybi Sun'ullah</span>

Gaybî Sun'ullâh, şair ve düşünce adamı.

<span class="mw-page-title-main">Abdurrahman Kâmil Yetkin</span> Türk müftü, müderris, vaiz

Abdurrahman Kâmil Yetkin, bilinen adıyla Abdurrahman Kâmil Efendi, Türk müftü, müderris, vaiz. Millî Mücadele'ye verdiği destekle ve Mustafa Kemal Atatürk'le Amasya'da sohbet ederken çekilmiş fotoğrafıyla tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Müftü Osman Hilmi Efendi</span>

Edirne Müftüsü Osman Hilmi Efendi, Türk din adamı.

<span class="mw-page-title-main">Reîsü'l-ulema</span> Vikimedya liste maddesi

Reîsü'l-ulema, Bosna Hersek İslam Birliği başkanına verilen unvan.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Âlim Efendi</span> Türk bestekar ve eski Manisa müftüsü

Ahmet Âlim Efendi, Türk bestekâr ve eski Manisa Müftüsü. Manisa'da doğmuştur, babası Müderris Mehmed Ârif Efendi'dir. Uzun süre Manisa Müftülüğü yapmıştır. İstiklal madalyası sahibidir. Yunan İşgali sırasında Manisa Müftüsü olan Âlim Efendi, Kurtuluş Savaşı'na destek vermiştir. İşgal döneminde görevinden alınan Âlim Efendi, işgalden sonra ölene kadar Manisa Müftülüğü görevine yine devam etmiştir. İki kez evlilik yapmıştır, birincisi Hacı Lutfullâh Efendi'nin kızı Fatma Hanım ile ve onun ölümü üzerine de dul olan kız kardeşi Ayşe Hanım ile. Arif, Şekîb, Rukıyye, Nîmetullâh Çelebi adında 4 çocuğu vardır. Manisa'da anısına ithafen Müftü Ahmet Alim Efendi İmam Hatip Ortaokulu vardır. Mezarı, Manisa'da bulunan Çatal Mezarlığı'ndadır.

Ahmet İzzet Çalgüner, Milli Mücadele Dönemi'nde etkin rol oynamış Türk din adamı ve Çal Müftüsü. 40 yılı aşkın süre Çal Müftülüğü görevinde bulunmuş, Milli Mücadele'deki katkıları nedeniyle İstiklal Madalyası almıştır.