İçeriğe atla

Halaf kültürü

Halaf Kültürü'nün, çağdaşı Hassuna Kültür'yle birlikte coğrafi yayılımı

Halaf Kültürü, Kuzey Mezopotamya'nın Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'ında, Tell Halaf'da (Halaf Höyüğü) kesintisiz olarak gelişen bir tarihöncesi kültürdür. Tell Halaf yerleşimi, MÖ 6.000 civarı ile MÖ 5.400 arasında[1] Halaf Dönemi olarak adlandırılan bir dönem boyunca gelişmiştir. Halaf Kültürü'nü yine aynı bölgede Obeyd Kültürü izlemiştir. Halaf Kültürü adını, günümüzde Türkiye – Suriye sınırının hemen güneyinde yer alan ve Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen Tell Halaf yerleşiminden almaktadır. Halaf Kültürü'nün Samarra ve Hassuna kültürlerinden kaynaklanmadığı ama onlardan etkilendiği görüşü hakimdir.[2]

Çanak Çömlekli Neolitik Çağ başlarından itibaren iskan edilen yerleşimlerin tarihlendirmesinde, kazılarda ele geçen çanak çömlek özellikleri önemli bir çıkış noktası oluşturmaktadır. Diğer bir ifadeyle kazılarda ulaşılan çanak çömlekler, o yerleşme katının tarihlendirilebilmesini sağlayan önemli bir bulgudur. Bu bağlamda Halaf çanak çömleği, bilirli bir tarihsel döneme tarihlenmiş bir şablon görevi görebilmektedir.[3]

Halaf Kültürü

Kalkolitik Çağ'ın ilk evresi olan Erken Kalkolitik Çağ, en azından Yakındoğu için, "yüksek ısıda fırınlanmış zengin boya bezemeli özgün çanak çömleği",[4] tolos olarak adlandırılan dairesel planlı yapıları ve Neolitik Çağ'a göre daha gelişkin bir sosyal yapılanmaya işaret eden mühürleri ile tanımlanan Halaf Kültür'dür.[4][not 1]

Tell Halaf yerleşimi MÖ 6.000 ile MÖ 5,400 yılları arasına tarihlenmekte ise de Halaf Kültürü'nün MÖ 5.200 yıllarından itibaren gelişmeye başladığı kabul edilmektedir. İki yüz yıl gibi bir sürede geniş bir coğrafyaya yayılan bu kültür[5] bu yayılma dönemi içinde, dolayısıyla en parlak döneminde Geç Neolitik Çağ – Erken Kalkolitik Çağ Geçiş Dönemi (Proto Kalkolitik, MÖ 5.600-5.500[6]) geçirmiş, Erken Kalkolitik Çağ'a geçmiştir.

Halaf Kültürü'nün, kültürel ürünleri içinde çanak çömlek özellikli bir yer tutmaktadır. Halaf tipi boyalı çanak çömlek öncesinde, esas olarak yöresel farklılıklar gösteren seramik ürünleri üretilmekteydi. Ancak Halaf seramiği, yayıldığı bölgelerde standart denebilecek bir özellik gösterir ve bu bağlamda genel bir ürün tipidir. Dolayısıyla, pişmiş topraktan seramik üretiminin ortaya çıktığı tarihlerden, yani Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'ın başlarından, Halaf seramiğine kadar uzanan dönem, genel olarak Halaf öncesi (yabancı kaynaklarda Pre-Halaf) olarak adlandırılır. Bu dönem Yakındoğu için Proto-Hassuna, Arkaik-Hassuna, Standart-Hassuna ve Samarra dönemleri olarak bölümlendirilir.[7]

Halaf Kültürü'nün tek çekirdek yerleşmesi Tell Halaf olarak görülmemektedir. Tell Halaf, bulunan ilk Halaf yerleşmesidir. Bunun yanında Suriye'deki Sabi Abyad, Tell Boueid ve Şanlıurfa ili sınırları içinde yer alan Mezraa Höyük Halaf Kültürü'nün çekirdek bölgeleri olarak kabul edilmektedir.[8]

Halaf Kültürü'ne dayandırılan bulgular, orijinal Halaf Kültürü yayılma alanında olduğuna benzer şekilde Anadolu'da da, Son Neolitik Çağ – Erken Kalkolitik Çağ Geçiş Dönemi (Proto Kalkolitik Çağ) tabakalarının hemen üstünde ele geçmektedir.[9]

Yayılma alanı

Her ne kadar bugüne kadar hiçbir Halaf yerleşimi, tüm özelliklerini ortaya çıkaracak ayrıntılı bir biçimde kazılmasıysa da,[10] Halaf Kültürü buluntuları doğu-batı hattında Çukurova'dan Zagros Dağları'na (özellikle Fırat - Zap Suyu arası), kuzey-güney hattında ise Muş Ovası'nda Orta Mezopotamya'ya yayılan bir alanda görülmektedir.[6]

Günümüz Türkiye'sinde Halaf kültür buluntuları, Doğu Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Akdeniz genelinde karşımıza çıkmaktadır. Kuzeyde, Elazığ - Muş - Van illerinden geçen hattın kuzeyinde buluntu vermez.[6] Van Gölü Havzası'nda Halaf çanak çömleği buluntularının elde edildiği en kuzey nokta, yine önemli bir obsidiyen hammadde kaynağı olan Tilkitepe Höyüğü'dür.[11] Bu bölge içinde en fazla buluntu Şanlıurfa civarıdır.[6] Doğu yönünde yayılımı konusunda ise, Halaf çanak çömleğinin bulunduğu Karaman yakınlarındaki Can Hasan Höyüğü hattı öngörülmektedir.[12] En iyi bilinen Halaf yerleşimlerine Samsat Höyük (Adıyaman), Yunus Höyük (Gaziantep), Çavi Tarlası (Şanlıurfa) ve Girikihacıyan (Diyarbakır) örnek verilmektedir.[13]

Güney Mezopotamya'dan yayılan bir başka kültür olan Obeyd Kültürü, MÖ 5. binyılın yarılarından itibaren Halaf Kültürü'nün yerini almaya başlamıştır. Anadolu'da Obeyd çanak çömleği, aynı Halaf çanak çömleği gibi Doğu Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde yayılma göstermiştir.[2]

Ekonomi

Tell Halaf sakinlerinin geçim tarzı kuru tarıma dayanmaktadır. Bu tarz tarım, insan eliyle bir sulama yapılmaksızın, doğal iklim döngüsünün ve hava koşullarının getirdiği yağışa bel bağlamaktadır. Bu toplumda tarımsal üretim ağırlıklı olarak, yabanıl bir buğday türü olan emmer buğdayını, arpayı ve keteni ana ürün kullanmaktadır. Halaf Dönemi boyunca iki sıralı arpanın ekildiği, ama dönemin sonlarına doğru altı sıralı arpaya geçildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca sığır, koyun ve keçi yetiştirmişlerdir.[2]

Mimari

Tell Halaf kazılarından

Halaf Dönemi mimarisi, "tolos" adı verilen, dairesel planlı, taş temel üzerine kerpiç duvarlı, ahşap malzemeden kubbe tavanlı yapılarla özdeş tutulmaktadır. Bazı toloslarda, bitişik inşa edilmiş "dromos" adı verilen, yapıya eklenmiş dörtgen planlı yapılar görülmektedir. Anadolu'da bu tarz yapılar Yunus Höyük, Turlu Höyük (Şehzade Höyük olarak da bilinir), Coba Höyük, Girikihaciyan Höyüğü, Kurban Höyük, Çavi Tarlası ve Nevali Çori'de görülmektedir.[10] Tolosların çapları değişken olup 1,75 metre ile 7,75 metre arasında değişebilmektedir.[14] Küçük çaplı tolosların, konut olarak kullanılmak için çok küçük olduğu gerekçesine dayanılarak zahire ambarı olarak kullanıldığı düşünülmektedir. Dörtgen planlı odaların da konut olduğu, bitişik tolosun da zahire ambarı olduğunu öne sürmek olasıdır.

Çanak çömlek

Halaf çanak çömleği

Çanak çömlekli Neolitik Çağ'da seramikler, henüz yaşken kazıma ya da baskı yöntemiyle bezenmekteydi. Bir Kalkolitik Çağ kültürü olan Halaf Kültürü'nde ise süsleme, boya kullanılarak yapılmaya başlanmıştır.[15]

En iyi bilinen, Tell Halaf'ın en karakteristik çanak çömleği, bazıları geometrik ve hayvan motifleriyle bezenmiş, ikiden fazla renge boyanmış, ustalaşmış çömlekçiler elinden çıkmış çanak çömleklerdir. Halaf çanak çömleğinin bilinen diğer türleri, bir kısmına bezeme yapılmamış olan perdahlanmış yüzeyli çanak çömlekler ile yemek pişirmekte kullanılan çömleklerdir. Bu kültürde farklı çanak çömlek tarzlarının nasıl geliştiğini tartışmaya açık bir konudur. Civar bölgelerde giderek yayılarak taklit edilen Halaf çanak çömleğinin, yerel beğenilere göre farklılaşmış olması mümkündür. Diğer yandan söz konusu çanak çömleğin, farklı yerleşmeler arasında takas edildiği düşünülebilir.

Halaf çanak çömleklerinde işlenen hayvan motiflerinden bazıları kuş motifleridir. Tanımlanabilen sekiz kuş türü, bahri, kaşıkçı, flamingo, leylek, kuğu, akbaba, kumru, puhudur.[16]

Kullanılan boyalar, hafal çanak çömleğinin yayılma gösterdiği hemen tüm bölgedlerde esas olarak aynıdır. Bu durum, bu boyaların belirli merkezlerde üretildiği, Halaf çanak çömleği üreten yerleşimlere buradan ihraç edildiği şeklinde yorumlanmaktadır.[10]

Halaf çanak çömleği Kuzey Mezopotamya'nın başka bölgelerinde de bulunmuştur. Örnek olarak Ninova gibi Kuzey Suriye yerleşimleri ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki birçok yerleşim gösterilebilir.

Halaf çanak çömlekçiliği, teknik ve bezemelerin gösterdiği gelişme esas alınarak, ilk, orta ve son olarak üç ana döneme ayrılmaktadır. Bu ayrım, Halaf yerleşmelerinin evre tarihlendirmesinde temel alınmaktadır.[10] Yine de Halaf – Obeyd Geçiş Evresi olarak dördüncü bir evre öngörülmektedir. Bu dönemlendirmeden ayrı olarak yayılma alanına göre Doğu Halaf ve Batı Halaf olarak ikili bir ayrımlaştırma da yapılmaktadır.[17]

Diğer buluntular

Pişmiş toprak kadın idolleri

Yontma taş endüstrisinde hammadde olarak çakmak taşı ve obsidiyen kullanılmıştır. Öte yandan Erken kaldolitik Çağ'da çakmak taşı ve obsidiyen aletlerin kullanımının devam ettiği bilinmektedir. Obsidiyenin tümü Doğu Anadolu Bölgesi'nden gelen malzemedir. Bu bağlamda, Van ve Muş çevresindeki yerleşimlerde bulunan Halaf çanak çömleği, obsidiyenle takas edilmiş görünmektedir. Bu durum, uzak bölgelere kadar uzanan bir ticareti sağlayacak sosyal örgütlenmenin varlığına işaret etmektedir.[2]

Notlar

  1. ^ Yakın doğu için Erken Kalkolitik Çağ Halaf Dönemi, Orta Kalkolitik Çağ Obeyd Dönemi, Geç Kalkolitik Çağ ise Uruk Dönemi olarak adlandırılmaktadır.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Yrd. Doç. Dr. Engin Akdeniz Halaf ve Obeyd Kültürleri Üzerine Bazı Gözlemler ve Pirot Höyüğün Halaf-Obeyd Boyalı Çanak Çömleği 13 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Anadolu Araştırmaları Sayı 17/2 Sh.: 3
  2. ^ a b c d Dr. Savaş Harmankaya, Türkiye Kalkolitik Araştırmaları Üzerine Bir Değerlendirme Sh.: 11
  3. ^ Vildan Gürdil, Güneydoğu Anadolu'da Halaf Kültürü'ne Kadar Boya Bezemeli Çanak Çömlek'in Gelişimi[] Yüksek Lisans Tezi - İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji Anabilim Dalı Prehistorya Bilim Dalı, (2006), Sh.: 3
  4. ^ a b Vildan Gürdil, Sh.: 1
  5. ^ Engin Akdeniz, Sh.: 2
  6. ^ a b c d Savaş Harmankaya, Sh.: 9
  7. ^ Yrd. Doç. Dr. Halil Tekin, Yeni Buluntuların Işığı Altında Anadolu'da Hassuna ve Samarra Seramiğinin Yayılımı Üzerine Bir Gözlem[] Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi – 2005/ Sayı 1 Sh.: 186
  8. ^ Vildan Gürdil, Sh.: 2
  9. ^ Savaş Harmankaya Sh.: 8,9
  10. ^ a b c d Savaş Harmankaya, Sh.: 10
  11. ^ Yrd. Doç. Dr. Davut Yiğitpaşa, Süleyman Can (Arkeolog, Van Müzesi), Van Müzesi Buluntuları Işığında Van-Muş Bölgesinde Erken Tunç Çağı ve Karaz Kültürü 16 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  12. ^ Engin Akdeniz, Sh.: 5
  13. ^ "Halaf'ın Kuşları". 25 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2012. 
  14. ^ Vildan Gürdil, Sh.: 33d
  15. ^ Vildan Gürdil, Sh.: 3
  16. ^ Kültür Tarihi ve Kuşlar[]
  17. ^ Engin Akdeniz, Sh.: 6-7

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Obeyd kültürü</span>

Obeyd Kültürü ya da Ubeyd Kültürü, Güney Mezopotamya'da MÖ 5.900 – 4.300 tarihleri arasında var olmuş bir yerel ve tarihöncesi kültürdür. Güney Mezopotamya'nın en eski yerleşimi olarak Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'dan Kalkolitik Çağ'a uzanan ve Uruk Dönemi başlarına kadar süren bir kültürdür.

Değirmentepe Höyüğü, Malatya ilinin 24 km. kuzeydoğusunda Karakaya Barajı Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür.

Pirot Höyük ya da İkiz Höyük, Malatya ilinin yaklaşık 42 km. doğusunda yer alan bir höyüktür. Adını, hemen yakınında bulunan Kıyıcak köyünden almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Köşk Höyük</span> Niğde il merkezine 17 km mesafedeki bir höyük

Köşk Höyüğü, Niğde il merkezine 17 km mesafede bulunan bir höyüktür. Höyük 80 metre çapında 15 metre yüksekliktedir. Kazılarda ulaşılan buluntular Niğde Müzesinde sergilenmektedir. Müze'de diğer buluntular yanında MÖ 4883 yılına tarihlenen bir Kalkolitik ev modeli, birebir ölçülerde sergilenmektedir.

Domuztepe Höyüğü, Osmaniye il merkezinin 35 km. güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Günümüzde Aslantaş Barajı kıyısında yer alan höyüğü tarihöncesi yerleşim katları su altında kalmıştır.

Çavi Tarlası, Şanlıurfa ili Siverek ilçesine bağlı Nusaybin yerleşmesinin 500 metre kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Bölgedeki en yakın höyük olan Hassek Höyük'ün 4,5 km. doğusundadır. Höyük çevresinde çok sayıda su kaynağı olmasına bağlı olarak "su kaynağı tarlası" gibi bir anlama gelen Çavi Tarlası olarak adlandırılmış olan yükselti 140 x 120 metre boyutlarındadır.

Tilkitepe Höyüğü ya da eski kaynaklarda Şamramaltı Van il merkezinin 7 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Günümüzde Van Havaalanı sınırları içinde olup kısmen havaalanı olarak kullanılmaktadır. Höyük 55 metre çapında, 6-7 metre yüksekliğindedir.

Mezraa - Teleilat Höyüğü, Şanlıurfa il merkezinin kuzeybatısında, Birecik ilçesinin 5 km güneyinde, Mezraa Köyü'nün hemen batısında ve kısmen altına yayılmış olan bir höyüktür. Yayıldığı alan 7 hektar olan höyük 450 x 160 metre boyutlarında olup 4 metre yüksekliktedir.

Akarçay Tepe Höyük ya da Akarçay Höyük, Şanlıurfa il merkezinin batısında, Birecik ilçesinin 15 km. güneyinde bulunan bir höyüktür. Yaklaşık 350 x 150 metre büyüklüğündeki höyük 6 metre yüksekliktedir. Çanak çömlek yayılımına göre yerleşmenin 2,9 hektarlık bir alana yayıldığı belirtilmektedir.

Karaz Höyük, Erzurum il merkezinin yaklaşık 16 km. batı – kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Yaklaşık 200 metre çapındaki tepe 16 metre yüksekliktedir. Karasu Çayı'nın suladığı ovanın kuzeyindedir.

Çine Tepecik Höyük, Aydın İl merkezinin güneyinde, Çine İlçesinin 5 km. batısında, Karakollar Köyü'nün 3 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Çine Çayı'nın 1 km. doğusunda bulunan höyük 120 x 40 metre boyutlarında olup 9 metre yüksekliktedir.

Tepecik / Makaraz Tepe Höyüğü, Elazığ İl merkezinin yaklaşık olarak 31 km. doğusunda, günümüzde Keban Baraj Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür. Höyüğün asıl ismi Makaraz Tepe'dir. Fakat arkeolojik yazında daha çok Tepecik olarak geçmektedir. Tepe, 200 metre çapında olup 16-17 metre yüksekliktedir.

Kurban Höyük, Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmadan önce, Şanlıurfa İl merkezinin 60 km kuzey-kuzeybatısında, Bozova İlçesi'nin Cümcüme Köyü'nün 2 km batısında, Fırat Nehri kıyısında yer alan bir höyüktü. Höyük, nehrin güney kıyısındaki 1,5 km genişlikteki alçak bir teras üzerine kurulmuştu. İlk yerleşmenin üst teraslardan kesen vadilerden birinin alüvyal deltasında kurulmuştu. Oldukça alçak, semer biçimindeki iki tepeden oluşur. Güney taraftaki daha yüksek olup, 250 x 180 metre boyutlarında ve ovadan 10 metre yüksekliktedir. Kuzeydeki höyük ise 170 x 120 metre boyutlarında ve 4 metre yüksekliktedir. Toplam olarak 6 hektarlık bir alana yayılmış olan yerleşimin 3 hektarlık bölümü kazılmıştır.

Yenice Yanı Höyüğü, Diyarbakır İli'nin 50 km. doğusunda, Bismil İlçesi'nin 10 km. güneydoğusunda, Dicle'nin kollarından Seyhan Çayı vadisinde, çayın doğu kıyısında yer alan bir höyüktür. Yenice Köyü'nün Eski Mezarlık Mevkiindedir. Tepe, 150 x 80 metrelik boyutlarıyla küçük sayılabilecek bir höyüktür ve yaklaşık olarak 1,2 hektarlık bir alana yayılmaktadır.

Salat Cami Yanı, Diyarbakır İli, Bismil İlçesi'nin yaklaşık 20 km. doğusunda, Dicle'nin bir kolu olan Salat Çayı kıyısında yer alan bir höyüktür. Höyükteki Neolitik yerleşim alanı 220 x 130 metrelik bir alana yayılmıştır. Kazı çalışmaları başlamadan önce höyükten sürekli olarak toprak alınması ve yapılaşma sonucunda tepenin büyük bir kısmı ortadan silinmişti.

Takyan Tepe Höyüğü, Şırnak İl merkezinin güneyinde, Silopi İlçesi'nin 10,5 km. güneybatısında, Buğdaylı (Nerivan) Köyü'nün yaklaşık 2 km. güneydoğusunda, Şurik Deresi'nin doğusunda yer alan bir höyüktür. Tepe, 680 x 350 metre boyutlarında olup 15 metre yüksekliktedir. Höyükteki yerleşmenin 12 hektarlık bir alanı kapladığı belirtilmektedir.

Nervan Tepe Höyüğü ya da Nehirvan Höyüğü, Şırnak İl merkezinin güneyinde, Silopi İlçesi'nin 7 km. güneybatısında, Kavallı Köyü sınırları içinde yer alan bir höyüktür. Takyan Tepe Höyüğü'nden 3 km. mesafedeki höyük Şurik Deresi'nin doğu kıyısındadır. Tepe, 400 x 210 metre boyutlarında olup 16 metre yüksekliktedir.

Çola Avika Höyüğü, Batman il merkezinin kuzeydoğusunda, Kozluk İlçesi'nin batısında, Ramdenka Çayı kıyısında, bir Paleolitik ve Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ konaklama ve işlik yeri olan Nevala Denik'in karşı kıyısında yer alan bir höyüktür. Tepe, 100 metre çapında ve 1-2 metre yüksekliğindedir.

Çaltılar Höyüğü, Muğla İl merkezinin doğu-güneydoğusunda, Fethiye ilçesinin kuzeydoğusunda, Elmalı ilçesinin 30 km. kuzeybatısında, Çaltılar Köyü'nün yanında yer alan bir höyüktür. Orta büyüklükte bir höyüktür. Höyük'ün yaklaşık 3 hektarlık bir alana yayıldığı belirtilmektedir.

Kanlıtaş Höyük, Eskişehir il merkezinin kuzeyinde, Aşağıkuzfındık Köyü'nün 1 km. doğusunda, "Kanlıtaş Mevkii" olarak bilinen yörede yer alan bir höyüktür. Yerleşme, vadinin ortasındaki kayalık bir yükseltinin kuzey yamacındadır. Tepe, 30 metre çapında olup 4 - 7 metre yüksekliktedir.