İçeriğe atla

Hafif bilişsel bozukluk

Hafif bilişsel bozukluk, bireyin yaşına ve eğitimine göre beklenenin ötesinde, ancak günlük yaşamdaki aktiviteleri engelleyecek kadar önemli olmayan bilişsel bozuklukları içeren nörobilişsel bir hastalıktır.[1] Hafif bilişsel bozukluk, normal yaşlanma ile demans, özellikle Alzheimer hastalığı arasında bir geçiş aşaması olarak ortaya çıkabilir.[2] Hem hafıza hem de hafıza dışı bozuklukları içerir.[3] Bozukluğun nedeni, önlenmesi ve tedavisi hala belirsizliğini korumaktadır; teşhis konulan kişilerin yaklaşık yüzde 50'sinde beş yıl içinde Alzheimer hastalığı gelişir. Tanı aynı zamanda diğer demans türleri için de erken bir gösterge görevi görebilir, ancak HBB stabil kalabilir veya düzelebilir.[4]

Hafif bilişsel bozukluk, DSM-5 ve ICD-11'de hafif nörobilişsel bozukluk olarak yeniden listelenmiştir;[5][6]

Nedenler

Hafif bilişsel bozukluk, Alzheimer hastalığının veya diğer demans türlerinin erken evrelerinde tetiklenen beyindeki değişikliklerden kaynaklanabilir.[7] HBB'nin kesin nedenleri bilinmemektedir. HBB'nin bir bozukluk olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı bile tartışmalıdır.[8]

Hem demans hem de HBB'nin risk faktörleri aynı kabul edilir: bunlar yaşlanma, demansın genetik nedeni ve kardiyovasküler hastalıktır.[9]

HBB'li bireylerin nükleer ve mitokondriyal beyin DNA'larında oksidatif hasar artmıştır.[10]

Teşhis

HBB tanısı ciddi bir klinik karar gerektirir[11] ve klinik gözlem, nörogörüntüleme[12] kan testleri ve nöropsikolojik testleri içeren kapsamlı bir klinik değerlendirme, alternatif bir tanıyı dışlamak için en iyisidir. Aşağıdaki durumlarda HBB tanısı konur:[13]

  1. Hafıza bozukluğunun kanıtı
  2. Genel bilişsel ve işlevsel yeteneklerin korunması
  3. Teşhis edilmiş demansın olmaması

Kaynakça

  1. ^ "Mild cognitive impairment: clinical characterization and outcome". Arch. Neurol. 56 (3): 303-8. 1999. doi:10.1001/archneur.56.3.303. PMID 10190820. 
  2. ^ "Mild cognitive impairment: is it Alzheimer's disease or not?". J. Alzheimers Dis. 7 (3): 241-5. June 2005. doi:10.3233/jad-2005-7307. PMID 16006668. 
  3. ^ "White matter microstructural abnormalities in amnestic mild cognitive impairment: A meta-analysis of whole-brain and ROI-based studies". Neurosci Biobehav Rev. 83: 405-416. December 2017. doi:10.1016/j.neubiorev.2017.10.026. PMID 29092777. 
  4. ^ "Practice guideline update summary: Mild cognitive impairment – Report of the Guideline Development, Dissemination, and Implementation Subcommittee of the American Academy of Neurology". Neurology. Special article. 90 (3): 126-135. January 2018. doi:10.1212/WNL.0000000000004826. PMC 5772157 $2. PMID 29282327. In patients with MCI, exercise training (6 months) is likely to improve cognitive measures and cognitive training may improve cognitive measures. ... Clinicians should recommend regular exercise (Level B). ... Recommendation: For patients diagnosed with MCI, clinicians should recommend regular exercise (twice/week) as part of an overall approach to management (Level B). 
  5. ^ "ICD-11 - Mortality and Morbidity Statistics". icd.who.int. 1 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2023. 
  6. ^ "Event Information - Overview". www.rcpsych.ac.uk Royal College of Psychiatrists. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2021. 
  7. ^ "Mild cognitive impairment (MCI)". Mayo Clinic. 29 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Eylül 2020. 
  8. ^ Page, Amy T.; Etherton‐Beer, Christopher D. (June 2021). "Mild cognitive impairment: To diagnose or not to diagnose". Australasian Journal on Ageing. 40 (2): 111-115. doi:10.1111/ajag.12913. ISSN 1440-6381. PMID 33604998. 14 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Eylül 2023.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  9. ^ "Mild Cognitive Impairment". Alzheimer's Association. 14 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2017. 
  10. ^ "Increased oxidative damage in nuclear and mitochondrial DNA in mild cognitive impairment". J. Neurochem. 96 (3): 825-32. February 2006. doi:10.1111/j.1471-4159.2005.03615.x. PMID 16405502. 
  11. ^ "Mild cognitive impairment can be distinguished from Alzheimer disease and normal aging for clinical trials". Arch. Neurol. 61 (1): 59-66. 2004. doi:10.1001/archneur.61.1.59. PMID 14732621. 
  12. ^ "18F-FDG PET for the early diagnosis of Alzheimer's disease dementia and other dementias in people with mild cognitive impairment (MCI)". Cochrane Database Syst Rev. 1 (1): CD010632. January 2015. doi:10.1002/14651858.CD010632.pub2. PMC 7081123 $2. PMID 25629415. 
  13. ^ "Mild cognitive impairment represents early-stage Alzheimer disease". Arch. Neurol. 58 (3): 397-405. March 2001. doi:10.1001/archneur.58.3.397. PMID 11255443. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Parkinson hastalığı</span> beynin alt kısımlarındaki gri cevher çekirdeklerinin bozukluğuna bağlı bir sinir sistemi hastalığıdır

Parkinson hastalığı (PH) veya kısaca Parkinson, başlıca merkezî sinir sisteminin etkilendiği, uzun süreli bir nörodejeneratif hastalıktır ve hem motor hem de motor olmayan sistemleri etkiler. Semptomlar genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve hastalık ilerledikçe motor olmayan semptomlar daha yaygın hale gelir.

<span class="mw-page-title-main">Demans</span> düşünce bozukluğu

Demans, düşünce bozukluğudur. Bunama da denir.

<span class="mw-page-title-main">Majör depresif bozukluk</span> Düşük benlik saygısı ve normalde eğlenceli aktivitelere ilgi veya zevk kaybı ile birlikte her şeyi kapsayan düşük ruh hali

Majör depresif bozukluk, majör depresyon veya klinik depresyon, en az iki hafta boyunca, farklı türden günlük hadise ve tecrübeler karşısında, sabit bir şekilde düşük ruh halinde bulunulması ile karakterize edilen bir zihinsel hastalıktır. Hastalık, tıbbi teşhisi ancak bir uzman tarafından konulabilecek bir hastalıktır. Hastalık, halk arasında kullanılan depresif olma durumu ile alakalı olmayıp, bu ruh hallerinden her yönden ve tamamen ayrılan bir hastalık türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Alzheimer hastalığı</span> günlük yaşamsal etkinliklerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulmayla karakterize edilmiş, nöropsikiyatrik belirtilerin ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalık

Alzheimer hastalığı (AH), genellikle yavaş yavaş başlayan ve giderek kötüleşen nörodejeneratif bir hastalıktır ve demans vakalarının %60-70'inin nedenidir. En sık görülen erken belirti yakın zamanda yaşanan olayları hatırlamada zorluktur.

Binswanger hastalığı veya subkortikal lökoensefalopati, beynin beyaz cevherindeki hasar nedeniyle oluşan bir küçük damar vasküler demans hastalığıdır. Beyaz madde atrofisi, kronik hipertansiyon ve yaşlılık da dahil olmak üzere pek çok durumda gelişebilir. Bu hastalık, kişide hafıza ve entelektüel fonksiyon kaybıyla ve ruh hali değişiklikleri ile karakterizedir. Genellikle 54 ila 66 yaşları arasında ortaya çıkar ve ilk belirtileri genellikle zihinsel bozulma veya inme şeklinde kendini gösterir.

Parkinson hastalığının bulgu ve belirtileri değişkenlik gösterir. Parkinson hastalığı hareketleri etkileyerek motor belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur. Motor olmayan (non-motor) semptomlar da oldukça sık görülür. Başlıca non-motor semptomlar disotonomi, bilişsel ve nöro-davranışsal problemler, duyu ve uyku bozuklukları olarak gösterilebilir. Parkinson hastalığını taklit eden diğer hastalıklar Parkinsonian Hastalıklar olarak tanımlanır.

Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ruh sağlığını geliştirmek amacıyla yapılan bir psikososyal müdahaledir. BDT tipi terapide, bireye fayda sağlamayan bilişsel bozulmalara odaklanır ve bu bilişsel bozulmalar değiştirilmeye çalışılır. Bireyin duygusal denge haline gelmesini ve kendi günlük yaşam problemlerini çözebilmesi için kişisel başa çıkma stratejileri geliştirmesini sağlamayı hedefler. Yöntem depresyon tedavisinde kullanılmak için tasarlanmış olsa da günümüzde anksiyete dahil birçok ruh sağlığı bozukluğunda kullanılmak üzere geliştirilmiştir. BDT bilişsel ve davranışçı psikoterapilerin kanıta dayalı teknik ve stratejilerini birlikte kullanarak psikopatolojileri tedavi etmektedir.

Psikolojide konfabulasyon, kişinin kendisi ya da dünya hakkında uydurma, çarpık veya yanlış yorumlanmış anılar üretmesi olarak tanımlanan bir bellek hatasıdır. Konfabulasyon sergileyen insanlar, “ince değişikliklerden tuhaf uydurmalara” kadar, geniş bir ölçekte çeşitlenen yanlış anılar sunarlar ve çelişkili olduklarına ilişkin kanıtlara rağmen genellikle hatırladıkları anılardan çok emindirler.

<span class="mw-page-title-main">Dopamin disregülasyon sendromu</span>

Dopamin Düzensizlik Sendromu (DDS), uzun süre dopaminerjik ilaçlar alan bazı bireylerde gözlenen bir işlev bozukluğudur. Tipik olarak, uzun bir süre boyunca dopamin agonist ilaçları almış olan Parkinson hastalığı (PD) olan kişilerde ortaya çıkar. İlaç bağımlılığı, kumar veya cinsel davranış gibi kendi kendini kontrol etme problemleriyle bağdaştırılmıştır.

Beyin eğitimi, kişinin bilişsel yeteneklerini korumak veya geliştirmek için sözde düzenli faaliyetler programıdır. "Bilişsel yetenek" ifadesi genellikle yürütme işlevi ve işleyen bellek gibi akışkan zekanın bileşenlerini ifade etmektedir. Bilişsel eğitim, vücudu egzersiz yaparak fiziksel uygunluğun iyileştirilmesine benzer şekilde, beyin egzersizi yaparak bilişsel yeteneklerin korunabileceği veya geliştirilebileceği hipotezini yansıtmaktadır. Bilişsel eğitim faaliyetleri, kardiyovasküler fitness eğitimi, çevrimiçi oyunlar oynama veya bir eğitim düzenine uygun olarak bilişsel görevleri tamamlama, görsel-uzaysal akıl yürütme gerektiren video oyunları oynama, dans, sanat ve müzik gibi yeni etkinliklere katılma gibi çok sayıda modalitede yer alabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hafıza ve yaşlanma</span>

Bazen "normal yaşlanma" olarak tanımlanan yaşa bağlı hafıza kaybı, Alzheimer hastalığı gibi demans türleriyle ilişkili hafıza kaybından niteliksel olarak farklıdır ve farklı bir beyin mekanizmasına sahip olduğuna inanılır.

Hashimoto ensefalopatisi ensefalopati, tiroid otoimmünitesi ve kortikosteroidlere iyi klinik yanıt ile karakterize nörolojik bir durumdur. Hashimoto tiroiditi ile ilişkilidir ve ilk kez 1966'da tanımlanmıştır. Durumun endokrin sistemle ilişkisi geniş çapta tartışmalı olmasına rağmen, bazen bir nöroendokrin bozukluk olarak adlandırılır. NIH Genetik ve Nadir Hastalıklar Bilgi Merkezi tarafından nadir görülen bir hastalık olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Asetilkolinesteraz inhibitörü</span>

Asetilkolinesteraz inhibitörleri (AChEI'ler) asetilkolinesteraz enziminin nörotransmiter asetilkolini kolin ve asetata parçalamasını engeller, böylece asetilkolinin merkezi sinir sisteminde hem seviyesini hem de etki süresini arttırır. Asetilkolinesteraz inhibitörleri, iki tip kolinesteraz inhibitöründen biridir; diğeri butiril-kolinesteraz inhibitörleridir. Asetilkolinesteraz, kolinesteraz enzim ailesinin birincil üyesidir.

Galantamin, hafif ila orta dereceli Alzheimer hastalığında ve diğer çeşitli hafıza bozukluklarında bilişsel gerilemenin tedavisinde kullanılır.

Postural hipotansiyon olarak da bilinen ortostatik hipotansiyon, bir kişinin kan basıncının ayağa kalkarken veya otururken düştüğü tıbbi bir durumdur. Primer ortostatik hipotansiyon, sıklıkla nörojenik ortostatik hipotansiyon olarak da adlandırılır. Kan basıncındaki düşüş ani, 3 dakika içinde veya kademeli olabilir.

Nisergolin, senil demans ve diğer vasküler kökenli bozuklukları tedavi etmek için kullanılan bir ergot türevidir. Uluslararası olarak, frontotemporal demansın yanı sıra erken başlangıçlı Lewy cisimcikli demansta ve Parkinson demansında olarak kullanılmıştır. Vasküler direnci azaltır ve beyindeki arteriyel kan akışını arttırır, beyin hücreleri tarafından oksijen ve glikoz kullanımını iyileştirir. Vücudun diğer bölgelerinde, özellikle akciğerlerde benzer vazoaktif özelliklere sahiptir. Ergotamin gibi diğer birçok ergolinin aksine nisergolin kardiyak fibrozis ile ilişkili değildir.

Parkinson hastalığı demansı (PDD), Parkinson hastalığı (PD) ile ilişkili demanstır. Lewy cisimcikli demans (DLB) ile birlikte, Lewy cisimciklerinin beyinde anormal birikmesiyle karakterize edilen Lewy cisimcikli demanslardan biridir.

Vasküler demans (VaD), serebrovasküler bir hastalıktan kaynaklanan, beyne giden kan akışındaki sorunlardan kaynaklanan demanstır. Kısıtlı kan akışı (iskemi), etkilenen bölgede enfarktüs olarak bilinen hücre ve doku ölümüne yol açar. Vasküler demansın üç türü; subkortikal vasküler demans, çoklu enfarktüslü demans ve felçle ilişkili demanstır. Subkortikal vasküler demans, beyindeki küçük kan damarlarının hasar görmesi sonucu ortaya çıkar. Çoklu enfarktüslü demans, birçok bölgenin etkilendiği bir dizi mini inmeyle ortaya çıkar. Üçüncü tip, daha ciddi hasara yol açabilecek felçle ilgilidir. Bu tür hasarlar değişen düzeylerde bilişsel gerilemeye yol açar. Mini felçlerden kaynaklandığında bilişteki düşüş kademeli olarak gerçekleşir.

Primer progresif afazi (PPA), dil yeteneklerinin yavaş ve aşamalı olarak bozulduğu bir tür nörolojik sendromdur. Diğer afazi türlerinde olduğu gibi, PPA'ya eşlik eden semptomlar sol yarıkürenin hangi kısımlarının önemli ölçüde hasar gördüğüne bağlıdır. Bununla birlikte, diğer afazilerin çoğundan farklı olarak PPA, beyin dokusundaki sürekli bozulmadan kaynaklanır ve bu da erken semptomların daha sonraki semptomlara göre çok daha az zararlı olmasına yol açar. PPA'lı kişiler yavaş yavaş konuşma, yazma, okuma ve genel olarak dili anlama becerilerini kaybederler. Sonunda neredeyse her hasta dilsizleşir ve hem yazılı hem de sözlü dili anlama yeteneğini tamamen kaybeder. Her ne kadar ilk başta diğer zihinsel işlevler sağlam kalırken yalnızca dil yeteneklerinde bozulma olarak tanımlansa da, artık PPA'lı kişilerin çoğu olmasa da çoğunun hafıza bozukluğu, kısa süreli hafıza oluşumu ve yürütücü işlevler kaybı yaşadığı kabul edilmektedir. İlk kez 1982 yılında M. Marsel Mesulam tarafından ayrı bir sendrom olarak tanımlanmıştır. Primer ilerleyici afazilerin, frontotemporal lober dejenerasyon (FTLD) bozuklukları ve Alzheimer hastalığı spektrumu ile klinik ve patolojik bir örtüşmesi vardır. Bununla birlikte, PPA, Alzheimer hastalığından etkilenenlerin aksine, PPA'lı kişilerin genellikle kendilerine bakma, işlerini sürdürme ve ilgi alanlarını ve hobilerini takip etme becerilerini sürdürebilmeleri nedeniyle Alzheimer hastalığıyla eşanlamlı olarak kabul edilmez.

Capgras delüzyonu veya Capgras sendromu, kişinin bir arkadaşının, eşinin, ebeveyninin, başka bir yakın aile üyesinin veya evcil hayvanının aynı sahtekarla değiştirildiği yanılsamasına sahip olduğu bir psikiyatrik bozukluktur. Adını bu bozukluğu ilk kez tanımlayan Fransız psikiyatrist Joseph Capgras'tan (1873–1950) almıştır.