İçeriğe atla

Hacer-ü'l Esved

Koordinatlar: 21°25′21.02″K 39°49′34.58″D / 21.4225056°K 39.8262722°D / 21.4225056; 39.8262722
Kontrol Edilmiş
Hacer-ü'l Esved taşının görünümü

Hacer-ü'l Esved (Arapçaالحجر الأسود), Kâbe'nin duvarında yer alan ve Müslümanlarca kutsal sayılan siyah ve parlak taş. Hac sırasında hacılar tavaf ederken her bir dönüşte bu taşı selamlar, el sürer veya öperler. İnanışa göre Mekke'nin kutsallığı Kâbe'den, Kâbe'nin kutsallığı da Hacer-ü'l Esved'den kaynaklanmaktaydı.[1]

Kara taş hakkındaki iddialardan biri İslâm öncesi dönemde Petra'da bir adı da Kaab olan tanrıça Al-lat'ın sembolü durumunda olmasıdır.[2] Tarihte olduğu gibi günümüzde de bâzı dinî gruplar Kâbe ve kara taşın kutsallığı çerçevesinde icra edilen dinî uygulamalara karşı çıkmaktadır.[1]

Yapısı hakkında iddialar

1850'lerde göründüğü şekliyle parçalanmış Hacer-ü'l Esved, ön ve yandan çizim.

Hacer-ü'l Esved hakkında çeşitli araştırmalar yapılmıştır.[3] Hacer-ü'l Esved'in yaklaşık 50 cm ebatlarında bir gök taşı parçası olduğu iddia edilmektedir.[4] Günümüzde bu taşın parçaları gümüş bir çerçeve içinde tutulmaktadır. Bunun Emevîlerin Mekke'yi ele geçirme sırasında verdikleri hasarla ilgili olduğu düşünülmektedir.[5]

Bilimsel kökenler

Hacer-ü'l Esved hiçbir zaman modern bilimsel tekniklerle analiz edilmedi ve kökenleri spekülasyon konusu olmaya devam ediyor.[6]

Tarihçe

Hacer-ü'l Esved İslâm öncesi Arabistan'da kutsal sayılan bir taştır.[7][8] Prof. Hikmet Tanyu bütün dinlerde kutsal bir kara taşın bulunduğunu ifade etmiştir.[9] Bu taşın İslâm öncesi dönemde Petra ve Kudayd bölgesinde önemli bir tanrıça olan El-Lât'ı temsil ettiği bilinmektedir. Ayrıca, Batı Anadolu'da Kibele'in sembolü olarak kullanılıyordu.[10]

Rivayete göre İslâm öncesi dönemde Kâbe hasar görmüş ve yeniden yapılmıştır. Bu inşaat sırasında Hacer-ü'l Esved'in kimin tarafından yerine yerleştirileceği ve bu onurun kime ait olacağı kabileler arasında paylaşılamayan bir onur konusu olmuş ve bu sorun İslâm Peygamberi'nin hakemliği ile çözülmüştür.

Reşidüddin Hamedani'nin Cami'üt-Tevarih'inden bir minyatür, (y. 1335), 605 yılında İslâm Peygamberi'nin Hacer-ü'l Esved'i Kâbe'ye yerleştirme hikâyesini tasvir eder.
II. Muâviye'nin ölümünden sonra İbni Zübeyr'in yaklaşık etki alanı
Abdullah bin Zübeyr'in adına Darabjird'de basılmış Sasani tarzı gümüş dirhem, Hüsrev resmi, Hilal/yıldız, kenarda bismillah ve Zerdüş ateşi (diğer yüz). Emevîlere karşı, Mekke'de ayaklandığı ifade edilen İbni Zübeyri başka bir coğrafya ve kültürle ilişkilendiriyor.

Muaviye'nin ölümü sonrasında çıkan iç karışıklıklarda Kâbe Yezid'in askerlerince mancınıklar kullanılarak taşa tutulmuş, isabet alan Hacer-ü'l Esved üç parçaya bölünmüş, Kâbe yıkılmıştır.[11] Kanadalı arkeolog ve İslâm tarihi araştırmacısı Dan Gibson'a göre bu yıkım bugünkü Mekke şehrinde değil, bundan yaklaşık 1.200 kilometre kuzeyde, Petra'da gerçekleşmişti. Patricia Crone ve Michael Cook da metin ve arkeolojik araştırmalara dayanarak, "Mescid-i Haram"ın Mekke'de değil, Kuzeybatı Arap Yarımadası'nda bulunduğu tezini ileriye sürmüşlerdi.[12]

Gibson araştırmalarında ulaştığı en eski camilerin kıble duvarları ve mihrap yönlerinin Petra'yı göstermeleri nedeniyle bu bulgularla ayet, hadis ve siyer kaynaklarındaki diğer ipuçlarını bir araya getirerek İslâm Peygamberi'nin Petra'da yaşamış ve buradan Medine'ye göç etmiş olduğu sonucuna ulaşmıştır. Ona göre Kur'an'da bahsedilen "bekke" veya "mekke" sözcükleri de Petra'yı ifade eden kelimelerdi. Müslümanların ilk kıblesi ona göre Kudüs'teki Mescid-i Aksâ değil, Petra'da Al-Lat tapınağı olarak kullanılan Kâbe olmalıydı. Bu yapı Müslümanların İkinci Fitne olarak adlandırdıkları Abdullah bin Zübeyr ayaklanması sırasında mancınıklarla yıkılmış, İbni Zübeyr Hacer-ü'l Esved'i Kâbe'de bulunan diğer kutsal eşyalarla birlikte alarak Emevî saldırılarından uzakta, bugünkü Mekke'nin bulunduğu yere taşımış, yeni tapınağı burada inşa etmişti. Emevîlere karşı Abbâsîlerin desteğini kazanan yeni mekân birkaç yüzyıllık bir geçiş dönemi sonunda tamamen benimsenmiş, yeni yapılan camilerin yönü Mekke'ye dönük olarak inşa edilmeye başlanmıştır. Ancak Emevî etkisinde kalan Kuzey Afrika ve Endülüs camileri yönlerini bambaşka bir yöne, Güney Afrika'ya çevirerek yeni kıbleye karşı çıkmaya devam etmişlerdir.[13][14] Fakat bu iddiaya erken dönemde Müslümanların Kâbe'nin yerini doğru hesaplayamadıkları için bâzı camilerde kıble yönünün yanlış olduğu gerekçesiyle karşı çıkılmaktadır.[15] Nitekim günümüze yakın tarihlerde inşa edilmiş bâzı camilerin de kıble yönünün yanlış hesaplandığı belirtilmektedir.[16][17][18] Kâbe'nin bulunduğu Mekke'de bile bazıları 50 yıldan daha eski 200 civarında caminin kıble yönünün yanlış olduğu belirlenmiştir.[19][20] 7. yüzyılda yaşayan John bar Penkaye isimli Süryânî bir yazarın Abdullah bin Zübeyr İsyanı devam ederken yazdığı kroniklerinde Kabe'nin taşınmasından veya Petra'dan bahsetmemesi, Kabe'nin konumunun çölün uzak noktalarında olarak bahsetmesi, Kabe'nin taşındığı veya aslında Petra'da bulunduğu iddialarına karşı ileri sürülür.[21][22][23] Ayrıca Kehf Suresi'nde geçen el-Rakîm'in (Arapçaاَلرَّقِيم), Petra (Raqēmō) olduğu şeklinde görüş de bulunmaktadır.[24] 2. yüzyılda (100-200) yaşayan astronom, matematikçi, filozof ve aynı zamanda coğrafyacı olan Batlamyus, Arabistan'da bulunan 50 şehrin bir listesini yayınlamış ve liste "Macoraba" adlı bir şehri içermiştir. 1646 yılından beri süregelen spekülasyonlar olmakla beraber bu şehrin Mekke ile bağlantılı olduğuna dair tartışmalar sürmektedir. Son zamanlarda antik haritaları yeniden oluşturmak ve konumlarını modern koordinatlara çevirmek için gelişmiş matematiksel modeller kullanan araştırmacılar, Mekke ve Batlamyus'un bahsettiği Macoraba şehrinin aynı yerde olduğunu doğrulayabildi.[25]

929'da Büyük Karmat generali Ebu Tâhir, Mekke'yi zapt ederek Kâbe'yi yağmalamış ve Kâbe hazinesi ile birlikte Hacer-ü'l Esved'i alıp götürmüştür. Taşın bir kısmı 1051'de geri getirilerek yerine konulmuştur.[26]

İnanç

Deylemî'nin Enes'ten rivayet ettiğine göre, İslâm Peygamberi şöyle demiştir: "Hacer-ü'l Esved, Allâh'ın sağıdır/sağ elidir, bu taşa el süren kimse, Allah'a isyan etmeyeceğine dair biat etmiş/söz vermiş olur."[27] Günümüzde bu ifadenin mecaz/metafor bir ifade olduğuna inanılır.[28]

Tirmîzî'nin Sünen'inde kaydedilen bir hadîse göre taşın Cennet'ten indiği, ilk zamanlar bembeyaz olduğu, ancak günahkârların günahlarıyla karardığı ifade edilir.[29]

İkinci halife Ömer bin Hattab'ın bu taş için, "Biliyorum ki faydası ve zararı olmayan bir taşsın. Allah Resulü'nün seni öptüğünü görmeseydim seni öpmezdim." dediği rivayet edilir.[30]

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b "Ortodoks İslam'ın Hac ve Kabe Putperestliği". 22 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ "(1) HARVARD ÜNİ.Sİ PROF. GÖNÜL TEKİN'DEN: ANTİK MEZOPOTAMYA İNANÇLARI VE GÜNÜMÜZE ETKİLERİ (2) TEVRAT, İNCİL ve KUR'AN'DAN SEÇMELER". 23 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ Prescott, J.R., Robertson, G.B., Shoemaker, C., Shoemaker, E.M. and Wynn, J. (2004) "Luminescence dating of the Wabar meteorite craters, Saudi Arabia", Journal of Geophysical Research, 109 (E01008), DOI:10.1029/2003JE002136
  4. ^ New Light on the Origin of the Holy Black Stone of the Ka'ba 1 Nisan 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Author: Thomsen, E. Journal: Meteoritics, volume 15, number 1, page 87
  5. ^ Time-Life Books (1988). Time Frame AD 600-800: The March of Islam. pp. 47. ISBN 0-8094-6420-9
  6. ^ Golia, Maria (15 Ekim 2015). Meteorite: Nature and Culture (İngilizce). Reaktion Books. ISBN 978-1-78023-547-9. 5 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Eylül 2022. 
  7. ^ "İslam Bakış Açısında Hz. İbrahim: İslam Öncesi Arabistan'da Monoteizmin Gelişimi Üzerine Düşünceler" (PDF). 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2017. 
  8. ^ "ORTODOKS İSLAMIN HAC VE KABE PUTPERESTLİĞİ". 13 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2017. 
  9. ^ Orhan Gökdemir, Din ve Devrim, İstanbul: Destek Yayınları. 2010. s. 39
  10. ^ "Allat (Arap Mitolojisi)". 13 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  11. ^ Orhan Gökdemir, Din ve Devrim, İstanbul: Destek Yayınları. 2010. s. 64
  12. ^ "Patricia CRONE". 24 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  13. ^ Data on Gibson's biography taken from his Web pages, his book Qur'ānic Geography and the Amazon author information to this book: [1] 21 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., [2] 8 Nisan 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., [3] 26 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., [4] 31 Mayıs 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  14. ^ Dan Gibson: Qur'ānic Geography (2011)
  15. ^ King, David A. The Petra Fallacy
  16. ^ Sözcü Gazetesi, 70 yıllık caminin kıblesi yanlış çıktı!, 10/06/2019
  17. ^ Haber Türk, Kıblesi 18 derece yanlış olan cami 64 yıl sonra yıkıldı, 12.07.2020
  18. ^ Cumhuriyet, 47 yıllık caminin kıblesi yanlış çıktı, 12/06/2019
  19. ^ NDTV, 200 Mecca mosques face wrong direction?, 06/04/2009
  20. ^ BBC News, Mecca mosques 'wrongly aligned', 05/04/2009
  21. ^ S. Brock, A brief outline of Syriac Literature, Moran Etho 9, Kottayam, Kerala: SEERI (1997), pp.56-57, 135
  22. ^ Hoyland, Robert G. Seeing Islam as Others Saw It: A Survey and Evaluation of Christian, Jewish and Zoroastrian Writings on Early Islam;s. 197. The Darwin Press, Inc. (January 1, 1998).
  23. ^ Hoyland, R. (31 Aralık 2019). Seeing Islam as Others Saw It. Piscataway, NJ, USA: Gorgias Press. ISBN 978-1-4632-3960-2. 16 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2021. 
  24. ^ Shaddel, Mehdy (2017-10-01). "Studia Onomastica Coranica: AL-Raqīm, Caput Nabataeae*". Journal of Semitic Studies. 62 (2): 303–318.
  25. ^ Abshire, C.; Gusev, D.; Stafeyev, S.K.; Wang, M. (2020). "Enhanced Mathematical Method for Visualizing Ptolemy's Arabia". International Web Journal on Sciences and Technologies Affined to History of Cartography and Maps. Vol. 15, No. 1: 1–25.
  26. ^ "Orhan gökdemir din ve devrim". 3 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2017. 
  27. ^ Kenzu'l-ummal, h. no: 34744
  28. ^ "Hacerülesved put mudur, onu öpmek şirk midir? Hacerülesved'in kıyamet günü şefaatçi olacağı, Allah'ın sağ eli olduğu doğru mudur?". 4 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  29. ^ Tirmîzî, Hacc:49.
  30. ^ Tecrîd-i Sarîh Tercümesi, VI, 108-109


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mekke</span> Suudi Arabistanda bir şehir

Mekke ya da Mekke-i Mükerreme, bugünkü Suudi Arabistan'nın tarihi Hicaz'ında Mekke Bölgesi'nin yönetim merkezi olan şehir.

<span class="mw-page-title-main">Miraç</span> İslam inancında Muhammed tarafından gerçekleştirilmiş olan öte âlem yolculuğu

Miraç ; İslam dini anlatımlarında, Muhammed'in göğe yükselip, Allah ve öte âlemleri görüp geriye döndüğü rivayetlerine verilen isimdir. Rivayetler; Muhammed'in kalbinin temizlenmesi, Burak ve Cebrail eşliğinde Mescid-i Aksa'ya gidiş (isra), Burak'ı bağlayıp peygamberlere namaz kıldırma, muallak taşından göğe yükselme, Allah ile konuşmalar, gök katlarında diğer peygamberler ile diyaloglar, cennet ve cehennemi görme ve geri dönme gibi bölümlerden oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Cami</span> Müslümanların ibadet mekânı

Cami, İslam dininin ibadet mekanıdır. Genellikle minaresiz küçük camilere veya bazı kurum ve kuruluşlarda ibadet için ayrılmış ufak mekanlara ise mescit denir.

<span class="mw-page-title-main">Hac (İslam)</span>

Hac, Müslümanlar için kutsal olan Mekke çevresinde Kâbe ve diğer kutsal yerlerin ziyaret edilmesi ve ilgili dinî gerekliliklerin yerine getirildiği ibadettir.

<span class="mw-page-title-main">Kâbe</span> İslamın kıblesi

Kâbe, bazen Kâbe-i Şerif, olarak anılan, İslam'ın en önemli camisi, Suudi Arabistan'ın Mekke kentindeki Mescid-i Haram'ın merkezinde yer alan bir yapıdır. İslam'ın en kutsal yeridir. Müslümanlar tarafından Beytullah olarak isimlendirilir ve namaz ibadetinin yerine getirilmesinde Müslümanlar için kıbledir.

<span class="mw-page-title-main">Mescid-i Aksa</span> Kudüsteki Tapınak Dağının tepesindeki İslami dini kompleks

Mescid-i Aksa, Müslümanlarca kutsal kabul edilen ve Müslümanların ilk kıblesi olduğuna inanılan 144 dönümlük alan.

<span class="mw-page-title-main">Arap mitolojisi</span>

Arap mitolojisi, Arapların İslamiyet öncesi çoktanrıcı inanç ve söylencelerini konu almakla birlikte Hristiyan, Yahudi ve İran dinlerinin de etkisinde kalmıştır. Samilerin bir kolu olan Arapların mitolojisinin bir özelliği de Sümer ve Mezopotamya mitolojisiyle devamlılık konumunda olmasıdır. Toplumların yaşamlarında bir sonraki kültür öncekileri yok etmez, Kutsal anlatılar alındıkları kaynaktan birtakım değişimlerle gelecek nesillere aktarılır ve devam ettirilir. Ayrıca o dönemde çevre bölgelerde yaşayan toplulukların mitolojileri ve inançları da Arap mitolojisiyle büyük oranda etkileşim gösterir. Arapların inanç sistemlerini oluşturmada diğer semitik toplumlarla etkileşim çok önemli roller oynamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kıble</span> namaz ibadeti için yönelinen yer (Kâbe)

Kıble, bazı dinlerde tapınma sırasında yönelinen doğrultuyu anlatır. Bazı dini gruplar haricinde Müslümanların ibadet (namaz) sırasında yöneldikleri yer Mekke'de bulunan Mescid-i Haram'daki Kâbe'dir.

<span class="mw-page-title-main">Şeytan taşlama</span>

Şeytan taşlama, Müslüman inancına göre Hac ibadetinin bir parçası olarak yapılan bir törendir.

<span class="mw-page-title-main">Petra</span> Ürdünde antik şehir

Petra, Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttir.

<span class="mw-page-title-main">Mescid-i Haram</span> Mekkede Kâbeyi çevreleyen İslam Dininin en büyük camii

Mescid-i Haram, Mekke'de Kâbe’nin de içinde bulunduğu alanı çevreleyen büyük mescittir. Hürmetli Mescid anlamına gelen bu ifade Kur'an'da 16 ayette yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İslam devleti</span> devlet yönetim biçimi, şeriat yasaları uygulanan devlet

İslam devleti, İslam hukukuna dayalı bir hükumet biçimine sahip bir devlettir. Bir terim olarak, İslam dünyasında çeşitli tarihsel yönetim biçimlerini ve yönetim teorilerini tanımlamak için kullanılmıştır. Arapça "dawlah islāmiyyah" teriminin bir çevirisi olarak Siyasal İslam veya İslamcılık ile bağlantılı modern bir kavramı belirtir.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Fitne</span> Emevi Dönemi Müslüman iç savaşı (680-692)

İkinci Fitne veya Erken İslam Tarihinde İkinci İç Savaş, Emevi hakimiyetinin başlarında I. Muaviye’in ölümüyle birlikte baş gösteren siyasi / askeri çatışmalardan oluşan karışıklık dönemi. Dönemin tarihi üzerinde tarihçiler arasında ittifak sağlanmamışsa da, en çok kabul gören görüş, İkinci Fitne’nin 680-692 yılları arasında olduğudur.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Zübeyr</span> sahabe

Abdullah bin Zübeyr, İkinci Emevi halifesi Yezid'e biat etmeyerek isyan başlatan ve Mekke'de karşı halifeliğini ilan ederek 692'deki öldürülüşüne kadar Emevilerle mücadele eden tabiin.

<span class="mw-page-title-main">Haccâc bin Yûsuf es-Sekafî</span>

Haccâc bin Yûsuf es-Sekafî bilinen adıyla Haccâc-ı Zâlim, Emevî valisi.

<span class="mw-page-title-main">Abdülmelik</span> 5. Emevi halifesi

Abdülmelik, Nisan 685'ten ölümüne kadar Emeviler'in beşinci halifesi.

<span class="mw-page-title-main">Abdullah bin Zübeyr İsyanı</span>

Abdullah bin Zübeyr İsyanı; Yezid'e sadakat yemin etmeyenlerin diğer bir başkanı olan Ebu Bekir'in torunu ve Peygamber'in yakın sahabilerinden Zübeyr bin Avvam'ın oğlu Abdullah bin Zübeyr'in çıkardığı isyandır.

Daniel "Dan" Gibson, Orta Doğu, Arap coğrafyası ve de erken İslâm tarihi üzerine incelemeler ve araştırmalar yapan Kanadalı belgeselci ve yazar.

Mekke tarihi, Mekke kentinde geçen olayları kapsar. Mekke, tarihi boyunca pek çok devlete ev sahipliği yapsa da bu devletler genelde İslam devletiydi. Mekke, İslam dinin kutsal kentidir. Kâbe, Mekke tarihinin şekillenmesinde etkili olmuştu. Mekke ilk başta Arap kabilleleri tarafından kontrol edilmiş daha sonraları Muhammed tarafından fethedilmiştir. Dört Halife, Emevi Hanedanlığı, Abbasi Hanedanlığı, Fatımiler ve Osmanlı İmparatorluğunun idaresinde kalmıştı. Modern zamanda ise Hicaz Emirliği ve şu anda Suudi Arabistan'ın kontrolündedir. İslam tarihi boyunca Hac görevi için müslümanlar, Mekke'ye gitmiş ve İslam devletleri Mekke'ye gidişi kolaylaştırmak için bazı yerlere dinlenme yerleri kurmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Mekke Kuşatması (683)</span>

Mekke kuşatması, Eylül-Kasım 683'te gerçekleşiş İkinci Fitne'nin ilk çatışmalarından biridir. Mekke şehri, Emevi I. Yezîd'in Halifeliğe hanedan verasetinin en önde gelen meydan okuyanlardan biri olan Abdullah bin Zübeyr için bir sığınaktı. İslam'ın diğer kutsal şehri yakındaki Medine de Yezid'e isyan ettikten sonra Emevi hükümdarı Arabistan'a boyun eğdirmek için bir ordu gönderdi. Emevi ordusu Medinelileri yenip şehri ele geçirdi, ancak Mekke bir ay süren kuşatmaya direndi ve bu sırada Kâbe yangınla hasar gördü. Yezid'in ani ölüm haberinin gelmesiyle kuşatma sona erdi. Emevi komutanı Husayn bin Nümeyr, İbnü'l-Zübeyr'i kendisiyle birlikte Suriye'ye dönmesi ve Halife olarak tanınması için boşuna ikna etmeye çalıştıktan sonra, güçleriyle birlikte ayrıldı. İbnü'l-Zübeyr, iç savaş boyunca Mekke'de kaldı, ancak yine de kısa süre sonra Müslüman dünyasının çoğunda Halife olarak kabul edildi. 692 yılına kadar Emeviler, Mekke'yi yeniden kuşatıp ele geçirerek iç savaşı sona erdiren başka bir ordu gönderebildiler.