İçeriğe atla

Hacınebi Höyüğü

Şanlıurfa-Birecik-Uğurcuk Mahellesinde bulunan Hacınebi Höyüğü
Arkeolojik Höyük
Adı:Hacınebi
il:Şanlıurfa
İlçe:Birecik
Köy:Uğurcuk
Türü:Höyük
Tahribat:Tarım, yapılaşma[1]
Tescil durumu:Tescilli[1]
Tescil No ve derece:1772 / 1
Tescil tarihi:07.03.1996
Araştırma yöntemi:Kazı

Hacınebi Höyüğü, Şanlıurfa İl merkezinin kuzeybatısında, Birecik İlçesi'nin 5 km kuzeyinde, Uğurcuk Köyü'nün (Hacınebi) yanında yer alan bir höyüktür. Fırat'ın bölgede doğuya doğru kıvrım yaptığı kesimde bulunan höyük, nehir vadisi üzerinden, Mezopotamya'dan İç Anadolu'ya uzanan ticaret yollarının ve üzerinde ve kavşağındadır. Tepe, 240 x 140 metre boyutlarında ve 7-2 metre yüksekliktedir. Bu boyutlarıyla 33 dönümlük bir alanı kaplamaktadır.[2]

Kazılar

Höyükteki kazılar 1992-97 yılları arasında Northwestern Üniversitesi adına G. J. Stein başkanlığında yapılmıştır.[3]

Tabakalanma

Höyükteki tabakalanma yeniden eskiye şu şekilde gösterilmektedir.[3]

  • Roma Dönemi çiftlik yerleşmesi (MS 1. yüzyıl)
  • Helenistik Dönem
  • Erken Tunç Çağı I. evre mezarlığı (MÖ 3100 - 2800/2700)
  • Geç Kalkolitik Çağ B2 Evresi (MÖ 3700 – 3200)
  • Geç Kalkolitik Çağ B1 Evresi (MÖ 3800 – 3700)
  • Geç Kalkolitik Çağ A Evresi (MÖ 4000 – 3800)

Buluntular

Höyük

Hacınebi Höyük'te Kalkolitik Çağ yerleşmesi, radyokarbon tarihleme yöntemi ve çanak çömlek buluntularına göre MÖ 4100 – 3300 yıllarına tarihlenmektedir. İlk yerleşme Geç Kalkolitik Çağ A Evresi çanak çömleği Geç Kalkolitik Yerel Anadolu çanak çömleğinin en eski formlarını vermektedir. Geç Kalkolitik B1 Evresi Yerel Anadolu çanak çömleğinin daha geç örneklerini vermiştir. Geç Kalkolitik B2 Evresi'nde ise Yerel Anadolu çanak çömleği yanında Mezopotamya'nın Orta Uruk döneminden daha geç döneme ait çanak çömlek buluntuları elde edilmiştir. Hacınebi Höyük'ün A ve B1 evreleri genellikle erken temas öncesi ve geç temas öncesi olarak, B2 Evresi ise temas evresi olarak adlandırılan dönemlerdir. Bu adlandırmalar, Güney Mezopotamya ile yoğun etkileşimin kanıtlarını vurgulamak içindir.[4]

Yerleşmenin Kalkolitik Çağ'da gelişkin bir bakır işleme teknolojisine ve uzmanlığına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan kamusal yapılara ilişkin bazı kanıtlar bulunmakla birlikte tam bir bilgi edinilememiştir.[5] Söz konusu kamusal yapılar yerleşmede bir Uruk istasyon yerleşmesinin varlığı olarak görülmektedir.[6] Dolayısıyla yerel bir Geç Kalkolitik yerleşmede bir Uruk alanının varlığı, Mezopotamya ile Anadolu arasındaki etkileşimleri açıklayan bir örnek olarak önem kazanmaktadır.[7]

Mezarlık

Höyüğün kuzeydoğu ve güneydoğusundaki iki açmada, Erken Tunç Çağı'na tarihlenen iki mezarlık 1996 yılı kazısı sırasında tespit edilmiştir. Her iki mezarlığın da aynı döneme ait olduğu ifade edilmektedir. Bununla birlikte söz konusu açmaları, ölü gömme geleneklerini tam olarak açıklığa kavuşturmak için yeterli genişlikte olmadığı belirtilmektedir.[3]

Kuzeydoğu ve güneydoğudaki mezarlığın Hacınebi Höyüğün sakinlerine değil, höyüğün doğusundaki Uğurcuk Köyü altında yer alan bir yerleşmeye ait olduğu ileri sürülmektedir. Höyükteki Geç Kalkolitik Çağ yerleşmesi yıkılıp terk edildikten sonra Uğurcuk Köyü altındaki yerleşme tarafından 100-200 yıl süreyle kullanıldığı tahmin edilmektedir.[3]

Bölgedeki diğer Erken Tunç Çağı mezarlıkları gibi Hacınebi Mezarlığı'nda da üç tip mezar ve gömü geleneği ortaya çıkarılmıştır. Mezarlık kazılarında dört taş sanduka mezar açılmıştır. Tümü, kuzeydoğu – güneybatı yönündedir. Bunlar, yassı levha halindeki taşlarının dikine yerleştirilerek oluşturduğu dikdörtgen mezarlardır. Üstleri benzer taş levhayla örtülmüş ve çamurla yapılan bir harç kullanılmıştır. Dört gömüt de yetişkinlere aittir. Diğer bir açmada ise hem yetişkinlerin, hem de çocukların gömüldüğü bir mezarlık alanı bulunmuştur. Burada hem diğeri gibi sanduka mezarların yanı sıra, çömlek gömütler ve basit toprak gömütler ortaya çıkarılmıştır. Çömlek mezarların çocuklar için kullanıldığı, günlük kullanımda yemek yapmak ya da ezrak saklamak için kullanılan çömleklerden olduğu anlaşılmaktadır, dolayısıyla farklı büyüklüktedirler.[3]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b TAY – Yerleşme Ayrıntıları - Hacınebi
  2. ^ "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları – Hacınebi". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mayıs 2012. 
  3. ^ a b c d e TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları – Hacınebi mezarlığı
  4. ^ 20. Kazı Sonuçları Toplantısı (1998) Cilt 1 – Sh.: 184
  5. ^ Alev Erarslan, İlknur Aktuğ Kolay, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nin Kentleşme Sürecinin Öncü Kent Döneminin Ubaid ve Uruk Evreleri İTÜ Dergisi Cilt 2 Sayı 1 – Sh.: 82
  6. ^ A. Erarslan, İ. Aktuğ Kolay, Sh.: 83
  7. ^ Bradley J. Parker, Yukarı Dicle Arkeolojik Araştırma Projesi: Kenan Tepe 5 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Sh.: 9

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Acemhöyük</span>

Acemhöyük, Aksaray il merkezinin 18 km. kuzeybatısındaki Yeşilova kasabasında yer alan bir höyüktür. Yayvan bir tepe görünümündeki höyüğün, çanak çömlek yayılımına göre 800x700 metre boyutlarında olduğu belirtilmektedir. Höyüğün MÖ 3.000 başlarından itibaren iskan edildiği, en parlak döneminin Asur Ticaret Kolonileri Çağı olduğu belirtilmektedir. Bu dönemde yerleşim höyüğün dışına, "aşağı kent"e yayılmış, ancak dönemin sonunda hem höyük, hem de aşağı kent terk edilmiştir. Daha sonra Erken Helenistik Dönem ve Roma Döneminde yeniden iskan edilmiş, bu dönemlerin sonunda da terk edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Obeyd kültürü</span>

Obeyd Kültürü ya da Ubeyd Kültürü, Güney Mezopotamya'da MÖ 5.900 – 4.300 tarihleri arasında var olmuş bir yerel ve tarihöncesi kültürdür. Güney Mezopotamya'nın en eski yerleşimi olarak Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'dan Kalkolitik Çağ'a uzanan ve Uruk Dönemi başlarına kadar süren bir kültürdür.

Pirot Höyük ya da İkiz Höyük, Malatya ilinin yaklaşık 42 km. doğusunda yer alan bir höyüktür. Adını, hemen yakınında bulunan Kıyıcak köyünden almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Halaf kültürü</span>

Halaf Kültürü, Kuzey Mezopotamya'nın Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'ında, Tell Halaf'da kesintisiz olarak gelişen bir tarihöncesi kültürdür. Tell Halaf yerleşimi, MÖ 6.000 civarı ile MÖ 5.400 arasında Halaf Dönemi olarak adlandırılan bir dönem boyunca gelişmiştir. Halaf Kültürü'nü yine aynı bölgede Obeyd Kültürü izlemiştir. Halaf Kültürü adını, günümüzde Türkiye – Suriye sınırının hemen güneyinde yer alan ve Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen Tell Halaf yerleşiminden almaktadır. Halaf Kültürü'nün Samarra ve Hassuna kültürlerinden kaynaklanmadığı ama onlardan etkilendiği görüşü hakimdir.

Hassek Höyük, Şanlıurfa ili, Siverek ilçesinin bir köyü olan Yukarı Tillakin Köyü yakınlarında yer alan bir höyüktür. Fırat Nehri'nin yarattığı erozyon nedeniyle tahrip olmadan önce 350 x 150 metre boyutlarında bir yerleşim olduğu düşünülmektedir.

Kavuşan Höyük, Diyarbakır ili Bismil ilçesinin 10 km güneydoğusunda, Şeyhan Deresi ile Dicle'nin birleştiği bölgenin hemen doğusunda yer alan bir höyüktür. Dicle kıyısından 65-70 metre kadar güneydedir. Höyüğü kuzey yarısı Dicle tarafından yenmiş olup, güney yamaçları ise Şeyhan Deresi alüvyonlarıyla örtülmüştür. Yüzey de yaygın tarım yapılmasıyla tahrip olmuştur. Höyük boyutları 175 x 75 metre olup, yükseklik kuzey kesimde 8 metre iken güneyde 2 metre kadardır. Alan olarak 1,5 hektar olduğu belirtilmektedir.

Tilkitepe Höyüğü ya da eski kaynaklarda Şamramaltı Van il merkezinin 7 km. güneybatısında yer alan bir höyüktür. Günümüzde Van Havaalanı sınırları içinde olup kısmen havaalanı olarak kullanılmaktadır. Höyük 55 metre çapında, 6-7 metre yüksekliğindedir.

Şaraga Höyük, Şanlıurfa ili Birecik ilçesi yakınlarında ve Fırat'ın batı kıyısında yer alan bir höyüktür. Önemli bir tarihi merkez olan Karkamış'ın 10 km kuzeyindedir. Höyük, 200 x 150 metre boyutlarında ve 25 metre yüksekliktedir.

Girnavaz Höyüğü, Mardin il merkezinin güneydoğusunda, Nusaybin ilçesinin 4 km. kuzeyinde, Suriye sınırından 5 km içeride yer alan bir höyüktür. Höyüğün yer aldığı Girnavaz adlı tepe, Çağ Çağ Deresi'nin oluşturduğu kayalık bir çıkıntının üstünde yer almakta olup, 350 metre çapında, 24-25 metre yüksekliktedir. Çağ Çağ Deresi Vadisi'nin hemen girişinde bulunan yerleşme, Savur Nehri üzerinden Batman bölgesine ulaşan doğal geçiş üzerindedir.

Korucutepe Höyük, Elazığ İl merkezinin 30 km doğusunda yer alan bir höyüktür. Höyük, Keban Baraj Gölü altında kalmadan önce 190 metre çapında ve 16 metre yüksekliğinde bir tepeydi.

Ilıpınar Höyüğü, Bursa İl merkezinin kuzeydoğusunda, Orhangazi İlçesi'nin yaklaşık 2 km. güneyinde, İznik Gölü'nün 2 km. batısında yer alan bir höyüktür. Yerleşim alanı 2,5 hektar olup tepenin çağı 250 metredir. Yüksekliği 3 metreden 10 metreye değişmektedir. Höyükte ilk yerleşmenin günümüzden 8 bin yıl önce gerçekleştiği ileri sürülmektedir. İlk yerleşimcilerin Orta Anadolu'dan 10-15 aile olarak gelip yerleştikleri düşünülmektedir. Höyüğün ilk yerleşmede dahi eksiksiz bir tarım ekonomisine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Şimdilik, bölgede tarıma başlanılan ilk yerleşim olarak görülmektedir.

Harmanören - Göndürle Höyük, Isparta İl merkezinin yaklaşık 27 km. kuzeydoğusunda, eski adı Göndürle olan Harmanören Köyü'nün güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Köyün 1 km. kadar doğusunda, Tavşanlıtepe'nin güney eteklerinde, arkeoloji literatüründe Göndürle Tunç Çağı mezarlığı olarak geçen bir mezarlık bulunmaktadır. Göndürle Höyüğü ise mezarlığın 250-300 metre güneydoğusundadır. Harmanören Köyü yakınlarında ikinci bir höyük daha vardır ve diğeriyle karışmaması için Göndürle I olarak adlandırılmıştır. Esasen mezarlığın Göndürle I Höyüğü'ne ait olduğu kabul edilmektedir. Esas höyük 150 x 100 metre boyutlarındadır.

Kurban Höyük, Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmadan önce, Şanlıurfa İl merkezinin 60 km kuzey-kuzeybatısında, Bozova İlçesi'nin Cümcüme Köyü'nün 2 km batısında, Fırat Nehri kıyısında yer alan bir höyüktü. Höyük, nehrin güney kıyısındaki 1,5 km genişlikteki alçak bir teras üzerine kurulmuştu. İlk yerleşmenin üst teraslardan kesen vadilerden birinin alüvyal deltasında kurulmuştu. Oldukça alçak, semer biçimindeki iki tepeden oluşur. Güney taraftaki daha yüksek olup, 250 x 180 metre boyutlarında ve ovadan 10 metre yüksekliktedir. Kuzeydeki höyük ise 170 x 120 metre boyutlarında ve 4 metre yüksekliktedir. Toplam olarak 6 hektarlık bir alana yayılmış olan yerleşimin 3 hektarlık bölümü kazılmıştır.

Kusura Höyük, Afyon İl merkezinin 55 km. güneybatısında, Sandıklı İlçesi'nin 12 km. güneyinde, Kusura Köyü'nün hemen batısında yer alan bir höyüktür. Tepe 400 metre çapında, 14 metre yüksekliğindedir.

Yenice Yanı Höyüğü, Diyarbakır İli'nin 50 km. doğusunda, Bismil İlçesi'nin 10 km. güneydoğusunda, Dicle'nin kollarından Seyhan Çayı vadisinde, çayın doğu kıyısında yer alan bir höyüktür. Yenice Köyü'nün Eski Mezarlık Mevkiindedir. Tepe, 150 x 80 metrelik boyutlarıyla küçük sayılabilecek bir höyüktür ve yaklaşık olarak 1,2 hektarlık bir alana yayılmaktadır.

Karaoğlan Höyüğü, Ankara İl merkezinin 25 km. güneyinde, Mogan Gölü'nün güneydoğu ucunda yer alan bir höyüktür. Bulunduğu bölge Ankara bölgesinden güneydoğu ve güneybatı yönlerine uzanan ana ticaret yollarının kavşağı durumundaydı. Tepe, 260 x 180 metre boyutlarında ve 18-20 metre yüksekliğindedir. Höyük Ankara – Konya kara yolu üzerindedir.

Tiladir Tepe, Şanlıurfa il merkezinin güneybatısında, Birecik İlçesi'nin güneyinde, Ziyaret Köyü'nün 700 metre kadar kuzey-kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Türkiye – Suriye sınırına oldukça yakın, Karkamış'ın 3,5–4 km. kuzey-kuzeydoğusundadır. Tepe, 600 x 200 metre boyutlarında olup 12,2 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Fırat'ın doğu yakasında, nehrin hemen kıyısındaki bir kaya üzerinde bulunan höyük büyüklük bakımından bölgenin önemli höyüklerinden biridir.

Aşağı Salat Höyüğü, Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nin 20 km. doğusunda, Yukarısalat Belde'sinin 3 km. güneyinde, günümüzde 10 – 15 haneli Aşağı Salat Mahallesi'nin altında yer alan bir höyüktür. Dicle Nehri kıyısındaki höyük Salat Çayı'nın Dicle'ye katıldığı yerin 2 km. doğusundadır. Tepe, yaklaşık olarak 150 x 100 metre boyutlarında, nehir seviyesinden 3 metre yükseklikteki bir teras üzerindedir. Kültür dolgusu 5 metre kadar olan höyüğün güney yamacı Dicle taşkınlarıyla tahrip olmuştur. Güneydoğu kesiminin ise su ile aşınmıştır. Aşağı Salat Höyüğü Kuzey Mezopotamya kültür alanı içinde kurulmuş küçük bir köy yerleşimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Salat Vadisi'nden gelen doğal yol, Dicle Nehrini Höyük'ün de yer aldığı Salat Mevkii'nde geçerek doğuya ve güneye yönelmektedir. Höyük'ün yaklaşık 50 metre güneybatısında bir mezarlık alanı yer almaktadır.

Hanay Tepe Höyüğü, Çanakkale il merkezinin güneydoğusunda, Kemerdere Vadisi'nin Menderes Ovası'na açıldığı yerde, Ezine İlçesi'nin yaklaşık 20 km. kuzeyinde yer alan bir höyüktür. Bazı kaynaklarda Bozköy - Hanaytepe olarak geçmektedir.

Kanlıtaş Höyük, Eskişehir il merkezinin kuzeyinde, Aşağıkuzfındık Köyü'nün 1 km. doğusunda, "Kanlıtaş Mevkii" olarak bilinen yörede yer alan bir höyüktür. Yerleşme, vadinin ortasındaki kayalık bir yükseltinin kuzey yamacındadır. Tepe, 30 metre çapında olup 4 - 7 metre yüksekliktedir.