Ekoloji ya da doğa bilimi, canlıların hem kendi aralarında hem de fiziksel çevreleri ile olan ilişkileri inceleyen bilim dalıdır. Ekoloji canlıları birey, popülasyon, komünite, ekosistem ve biyosfer düzeylerinde inceler. Ekoloji çok yakından ilişkili olduğu biyocoğrafya, evrimsel biyoloji, genetik, etoloji ve doğa tarihi dallarıyla örtüşür. Ekoloji, biyoloji biliminin bir dalıdır.
Meteoroloji mühendisliğinin temel konusu atmosfer olayları ve atmosferdeki olayların yeryüzündeki etkileri üzerine araştırma ve eğitim yapmaktır. Meteoroloji mühendisleri çalıştığı kurumlarda geniş coğrafi alanlarda sıcaklık, yağış, basınç, nem, don vb. yönlerden meydana gelen değişmeleri inceler, bölgelerin sıcaklık, yağış, basınç, nem, uçuş, haritalarını hazırlarlar. Hava değişikliklerini önceden kestirmeye çalışır; atmosferdeki elektrik ve nem mekanizması üzerinde incelemeler yapar. Meteoroloji mühendislerinin uçuş hareket uzmanlığı, rüzgâr ve güneş enerjisi gibi konularda özel sektörde çalışma imkânları giderek artmakta ve şu an hem özel sektör, hem de kamu kurum ve kuruluşlarında önemli miktarda meteoroloji mühendisi açığı bulunmaktadır.
Su bilimi ya da hidroloji, suların yerküre üzerindeki dağılımını ve mekanik, fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini inceleyen disiplinler arası bir bilimdir.
Yerebatan Sarnıcı İmparator loustinianos (527-565) döneminde İstanbul'da şehrin su ihtiyacını karşılamak üzere 526-527 senelerinde yaptırılmış kapalı su sarnıcıdır.
Herbaryum, kurutulmuş bitki örneklerinin belli bir sistemle düzenlenerek saklandığı yerdir. Doğadan toplanan bitki örnekleri preslenerek kurutulur. Özel kartonlar üzerine yapıştırılır. Karton üzerinde bitki örneğinin familya ve tür ismi ile örneğin toplandığı yer, toplandığı yükseklik ve tarih, örneği toplayanın adı, örneği adlandıran kişinin adı ve diğer bilgiler yer alır. Örnekler tür, cins, familya olarak gruplandırılır. Özel dolaplar içinde olarak muhafaza edilir. Dolapların düzenlenmesi kabul gören evrimsel sıralama ile ya da alfabetik olabilir.
Biyom, bulundukları fiziksel çevreye ve ortak bir bölgesel iklime tepki olarak oluşmuş biyolojik bir topluluktan oluşan biyocoğrafik bir birimdir. Bir diğer tanıma göre, biyosferin aynı iklim koşullarında ve aynı bitki örtüsünün egemen olduğu çok geniş bölümlerini belirten çevrebilim terimidir. Yeryüzündeki birbirine bitişik, benzer yayılmış yaşam alanları olarak da tanımlanabilir. Biyomlar birden fazla kıtaya yayılabilir. Biyom, habitattan daha geniş bir terimdir ve çeşitli habitatları içerebilir.
Sel, genellikle kuru olan araziyi sular altında bırakan bir su taşkını olayıdır. "Akma halinde olan su" anlamına gelen kelime, gelgitin içeri akışına da uygulanabilmektedir. Taşkınlar hidroloji disiplinin bir çalışma alanıdır. Tarım, inşaat mühendisliği ve halk sağlığı gibi alanlarda önemli bir endişe kaynağıdır. Genellikle insanların çevreye verdiği değişiklikler, sellerin yoğunluğunu ve sıklığını arttırır. Örneğin; ormansızlaşma ve sulak alanların kaldırılması gibi arazi kullanımı değişiklikleri, su seti akışındaki değişikliklere ve iklim değişikliğine yol açar. Aynı zamanda deniz seviyesinin yükselmesi gibi daha büyük çevresel sorunlara da yol açmaktadır.
Mangrov, gelgit sonucu oluşan haliçlerde, tuzlu bataklıklarda ve çamurlu kıyılarda sık ormanlar oluşturan bazı ağaç ve çalı türlerine ve oluşturdukları ormanlara verilen addır.
Büyük mavi balıkçıl, balıkçılgiller (Ardeidae) familyasından bir kuş türü.
Tampon bölge, genellikle ülkelerle ilgili olan iki veya daha fazla arazi arasında yer alan nötr bir bölgesel alandır. Tampon bölgenin türüne bağlı olarak, bölgeleri ayırmak veya birleştirmek için kullanılabilir. Yaygın tampon bölge türleri arasında silahsızlandırılmış bölgeler, sınır bölgeleri ve belirli kısıtlayıcı izin bölgeleri ile yeşil kuşaklar bulunur. Bu tür bölgeler, bir egemen devlet tarafından oluşturulabilir veya bir tampon devlet tarafından da oluşturabilir.
Çöplük, katı atıkların geleneksel biçimde depolanarak bertaraf edildiği alanlardır. Yakma veya kompostlaştırma gibi bertaraf etme yöntemleri arasında en az maliyetli olduğu için yaygın şekilde tercih edilir.
Niş ile şu maddeler kastedilmiş olabilir:
- Niş, Sırbistan, Sırbistan'ın güneyinde bir şehir
- Niş (mimarlık), mimari bir öge
- Ekolojik niş, habitatlar içerisinde kendine özgü olan fiziksel bütünlük taşıyan yerler veya alanlar
Su samurları, Lutrinae alt familyasında bulunan etçil memelilerdir. Hala var olan 13 su samuru türü ya kısmen suda yaşar, ya tamamen suda yaşar ya da deniz ekosisteminde yaşar. Tükettikleri gıdalar ise balıklar ve omurgasızlardır. Lutrinae; diğer hayvanların yanında gelincikleri, porsukları, vizonları ve kutup porsuklarını da barındıran Mustelidae familyasının bir alt bölümüdür.
Bir mikroorganizma veya mikrop mikroskobik bir organizmadır. Mikroorganizmaları inceleyen, Anton van Leeuwenhoek'un kendi tasarımı olan bir mikroskop kullanarak 1675'te mikroorganizmaları keşfetmesi ile başlayan bilim dalına mikrobiyoloji denir.
Ayrışma, çözünme veya günlenme, yerkabuğunu oluşturan kayaçların yüzey kısımlarında fiziksel ve kimyasal etkenlerle meydana gelen değişimlerdir. Bu etkenlerin yanında atmosferdeki gazlar, sıcaklık, su, organizmalar da ayrışmada etkilidir.
İstilacı türler, istilacı yabancı türler, yayılmacı türler ya da egzotik istilacı türler doğal habitatlarda flora ve fauna kategorizasyonunda kullanılan bir terimdir. İstilacı türler, doğal olarak yaşadıkları ekosistemden başka bir ekosisteme giren, çeşitli etkenlerle aşırı çoğalarak tüm ekosistemi etkileyen türler için kullanılan bir terimdir. Bazen dengesi bozulan bir ekosistemde baskın hale gelen yerli türler için de yerli istilacı tür terimi kullanılır.
Copepoda, Maxillopoda sınıfına bağlı bir hayvan altsınıfıdır. Kopepodlar oldukça eski evrimsel tarihe sahip olan eklembacaklılardır. Vücutlarının oldukça küçük ve dayanıksız olmaları nedeniyle fosilleşmeleri oldukça zordur. Güney İngiltere'deki neolitik kazı alanında harpaktikoid bir kopepod olan Enhydrosoma garienis ’in bir erkek bireyi tanımlanmıştır; bu birey fosilden daha çok kurumuş durumda olup rehidrasyon işlemi ile incelenebilir duruma getirilip teşhis edilmiitir. Kopepodlara ait ilk gerçek fosil kayıtları Palmer tarafından Kuzey ve Güney Amerika’da Miyosen ve Pleistosen döneminden kalma bor mineralleri içerisinde bulunan bireylerden elde edilmiştir .Bu bireylerden bir tanesi Cletocamptus Schmankewitsch,cinsi olarak tanımlanırken diğeri takım seviyesine kadar teşhis edilebilmiştir.En dikkat çekici fosil kopepod hiç şüphesiz Kabatarina pattersoni dir. Brezilya’da Alt Kretase’ye ait kalker kayaçlarda bulunan bu tür parazitik olup yine fosil tür olan Cladocyclus gardneri,solungaçlarında tespit edilmiştir. Bu veriler kopepodlar'ın fosil kayıtlarının günümüzden 110-120 MY öncesine kadar geri çekilmesini sağlamıştır.Çok uzun evrimsel tarihleri boyunca kopepodlar denizler, yeraltı suları, sürekli ve geçici tatlı ve acı sular ile nemli karasal habitatları da içeren tüm sucul biyotoplarda başarılı bir şekilde kolonize olmuşlardır. Antarktik göllerin donmuş yüzeyleri altında ve Nepal Dağları’nda 5540 m yükseklikte dahi bulunmuşlardır. Bununla birlikte kopepodların yaşam alanları içine tatlısu ve denizel sedimentler, yeraltı suları, bataklıkların yanı sıra ağaç kovuklarındaki su birikintileri ve hatta atık araba tekerlekleri ve bromeliadların yaprakları arasında biriken su ortamları gibi kriptik habitatlar da bulunmaktadır. Ayrıca, serbest yaşayan siklopoid ve harpaktikoid kopepodlar orman tabanındaki nemli çürümüş bölge faunasının da önemli bileşenleridir. Derin hidrotermal kaynaklardan tespit edilen omurgasızların en baskın ve zengin grubunu da kopepodlar oluşturmaktadır
Fiziksel bilimlerde faz; bir malzemenin fiziksel özelliklerinin her noktasında aynı olduğu bölgedir/alandır. Fiziksel özelliklerinin örneklerinden üç tanesi, yoğunluk içermesi, mıknatıslanma ve kimyasal bileşimi indeksi. Basit bir açıklama ile bir faz fiziksel olarak ayrı, kimyasal olarak yeknesak ve (genellikle) mekanik ayrılabilir malzemeli bir bölge olmasıdır. Bir cam kavanoz buz ve sudan oluşan bir sistemde, buz küpleri birinci faz, su ikinci faz ve suyun üstünde bulunan nem ise üçüncü fazdır. Cam kavanoz ise başka bir ayrı aşamasıdır. Faz terimi bazen maddenin hali olarak eş anlamlı bir şekilde kullanılabilir. Ancak bir maddenin aynı halde çok sayıda karışmayan fazı olabilir. Ayrıca, faz terimi bazen bir faz diyagramı için üzerinde sınır ile basınç ve sıcaklık gibi durum değişkenler açısından sınırı çizilmiş denge durumunda bir dizi oluşturmak için kullanılır. Faz sınırları gibi katı veya başka bir kristal yapısından daha ince değişikliğine sıvıdan bir değişiklik olarak maddenin organizasyon değişiklikleriyle ilgili olduğundan bu son kullanım durumuna eş anlamlısı olarak "faz" kullanımına benzer. Ancak, madde ve faz diyagramı kullanımların hali yukarıda verilen ve amaçlanan anlam terim kullanıldığı bağlamdan kısmen tespit edilmelidir resmi tanımı ile orantılı değildir. Fazın çeşitleri Farklı fazlar, gaz, sıvı, katı, plazma veya Bose-Einstein yoğuşma ürünü olarak maddenin farklı durumlar olarak tarif edilebilir. Maddenin katı ve sıvı formda diğer haller arasındaki faydalı mezofazlar.
Gelgit bölgesi, cezir sırasında su üstünde, met sırasında su altında kalan kısımdır. Bu alan, denizyıldızı, denizkestanesi ve sayısız mercan türü gibi birçok hayvan türüyle birlikte birçok farklı habitat türü içerebilir.
Deniz habitatı, deniz yaşamına ev sahipliği yapan habitatlardır. Deniz yaşamı bazı yönlerden denizdeki tuzlu su içeriğine bağlıdır. Habitat, bir veya birden fazla canlı türünün yaşadığı ekolojik veya çevresel bölgedir. Denizler ve okyanuslar bu habitatların birçok türünü barındırır. Deniz habitatları kıyı ve açık okyanus habitatları olarak ikiye ayrılabilir. Kıyı habitatları, gelgitin kıyı şeridinde geldiği noktadan kıta sahanlığının sınırına kadar uzanan bölgede bulunur. Kıta sahanlıkları, toplam okyanus alanının yalnızca yaklaşık %7'lik kısmını kaplamalarına rağmen deniz yaşamının çoğu kıyı habitatlarında bulunur. Açık deniz habitatları, kıta sahanlığının sınırının ötesinde, derin denizlerde bulunur.