İçeriğe atla

Haber

Doha'daki Al Jazeera English haber stüdyosu, 2008

Haber ya da sava[1], güncel ve ilginç bir olayın olduğunca nesnel ve gerçeğe uygun bir biçimde sunulmasıdır. Haber metninde her türlü taraflı değerlendirmelerden ve söz oyunlarından uzak durulur. Metin kısa, haber dili de yalındır.

Bu haber tekniği son derece katı kurallara tabidir. Haberi yazan kişinin, sahip olduğu yaratıcılık alanı sınırlıdır. "Okurlarımız için yazıyoruz, hakkında yazı yazdıklarımız için değil" görüşü hakimdir. Nitekim hatır için gazetecilik yapmak sakıncalıdır. Bir kısa ya da karmaşık haber metninde uyulması gereken kurallar şunlardır:

  • Güncel, haber yeni olmalı ve kolay iletilebilmelidir.
  • Konu ilginç olmalıdır.
  • Konu önemli olmalıdır.
  • Konu ilinti yaratmalıdır.
  • Konu kısa ve öz olmalıdır.

Haber katıksız gerçekleri iletir. Olası olduğunca 5N 1K kuralına uymalıdır: Kim? Ne, Ne zaman? Nerede? Nasıl? Neden? - Nereden sorusu kaynağa yönelik sorudur.[2]

Örneğin
27 yaşındaki İstanbul'lu A.K. çarşamba gecesi özel otosuyla Bodrum yakınlarında geçirdiği kaza sonucu hayatını yitirdi. Polisin yaptığı açıklamaya göre, sol virajı çok açıktan almaya çalışırken sağdaki bankete düştüğünde A.K, Türkbükü istikametine doğru yol almaktaydı. Direksiyonu düzelttikten hemen sonra aracı kaymaya başladı ve hızla bir duvara çarptı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 26 Nisan 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Ocak 2024. 
  2. ^ Öğretici Metinler 28 Aralık 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Erişim tarihi: 26 Mayıs 2016

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Edebiyat</span> sözlü ya da yazılı anlatıma dayanan sanat

Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.

Röportaj, bir gazete yazarının ünlü, tanınmış kişiler, yerler ve olaylarla ilgili inceleme ve araştırmalarına kendi görüşlerini de ekleyerek oluşturduğu yazı türüdür. Röportaj kelimesinin kökeni, Latincede 'toplamak', 'getirmek' anlamlarında kullanılan reportare fiiline dayanır. Türkçeye, Fransızca "reportage" isminden geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sembolizm</span>

Sembolizm ya da simgecilik, en genel anlamıyla farklı anlamlara gelen ya da farklı öğeleri simgeleyen çeşitli sembollerin kullanımıdır. Sembolizme sanatta, özellikle resim, müzik ve edebiyat alanlarında rastlanır.

Filoloji, dillerin yapısını, tarihsel gelişimini ve birbirleri ile ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Filoloji, bir dili, o dilde verilmiş ürünlere dayanarak inceler, bu yolla bir ulusun ya da uygarlığın kültürel gelişimini, kendine özgü niteliklerini araştırır.

Çeviri ya da tercüme, bir dildeki bir metnin başka bir dile aktarılması işlemini ve bu süreç sonucunda elde edilen ürünü anlatmak amacıyla kullanılır.

Makale, herhangi bir konuda, bir görüşü, bir düşünceyi savunmak ve kanıtlamak için yazılan yazılara denir. Gazete ve dergilerde yayımlanır. Bir gerçeği açıklamak, bir konuda görüş ve düşünceler öne sürmek ya da bir tezi savunmak, desteklemek için yazılan yazılara da "makale" denir. Makaleler bir gerçeği kanıtlamak için yazılır. Makalelerde bilimsel verilerden yararlanılır.

Eleştiri, bir kişi, eser ya da konuyu doğru ve yanlışlarını göstererek anlatmak amacıyla yazılan kısa metinlerdir. Sanat, edebiyat, düşünce eserlerini hem öz hem yapı yönünde açıklayan, başarılı ve başarısız ya da değerli ve değersiz yönlerini gösteren, bunları örneklerle somutlayıp belirten yazıdır.

Anı, edebiyatta kişisel yaşantının bütününü veya belli bölümlerini kapsayan, bu dönemlerdeki gözlemleri dile getirmek amacıyla yazılmış metinlerdir. Otobiyografi ile karıştırılabilen anı, ondan dışsal olaylara verdiği önem ile ayrılır. Anıda kişisel yaşam izlenimlerinin yanı sıra bu izlenimlerin dış boyutları da geniş olarak yer alır. Otobiyografide yazar öncelikle kendilerini konu edinirken anı yazarları çoğunlukla çeşitli tarihsel olaylarda rol oynamış veya bu olayların yakın gözlemcisi olmuş kişilerdir.

<span class="mw-page-title-main">Hikâye</span> gerçek ya da tasarlanmış olayları ilgiyi çekecek bir biçimde anlatan, genellikle beş on sayfadan oluşan düzyazı türü

Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.

Deneme, yazarın belli bir konuya ilişkin kişisel duygu ve düşüncelerini anlattığı metinlere denir. Bu türde ilk yazıları 16. yüzyılda Fransız yazar Michel de Montaigne yazdı ve Essais (Denemeler) adıyla yayımladı. Bugün birçok ülkede ilgiyle okunan edebiyat türünün de adını koymuş oldu. Son biçimine ulaşmamış taslaklar olarak da tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Otobiyografi</span>

Otobiyografi ya da öz yaşam öyküsü, yazarın kendi yaşam öyküsünü anlattığı edebiyat türüdür. Kaynak olarak kişi kendini ve aile büyüklerinden aldığı bilgileri kullanır. Yazarın kendinden söz ederken nesnel olması zor olduğundan otobiyografi yazmak güçtür. Otobiyografilerde yazar kendine ait sanat eserleri, düşünceleri ve yaptığı ya da katkısının olduğu önemli işleri okuyucuya aktarır. Bu yazılı anlatım türü aynı zamanda iyi bir belgeseldir. Bu alanda çalışacaklara ve yazarın yaşadığı dönemin özelliklerine kaynaklık eder.

Mahāyāna, Budizm’in üç ana kolundan biridir. Kaynağı Hint yarımadasıdır. Budizm’i Hinayana ve Mahayana olarak sınıflandırır. Vajrayana ise Mahayana Budizm’inin bir uzantısıdır. MS 1. yüzyılda Orta Asya ve Çin’e geçmiş, buradan da Doğu Asya’ya yayılmıştır. Günümüze hâlen uygulanmakta olduğu yerler Hindistan, Çin, Tibet, Japonya, Kore, Vietnam ve Tayvan’dır.

Jale Parla,, Türk edebiyat teorisyeni ve eleştirmenidir.

<span class="mw-page-title-main">Yle</span> televizyon kanalı

Yleisradio Oy, Yle olarak kısaltılır, Türkçe dilinde Fin Yayın Şirketi, 1926'da kurulan, Finlandiya'nın ulusal kamu yayıncılığı şirketidir. %99,99'i Finlandiya devletine ait olan ve Finlandiya'da yaklaşık 3.200 kişiye istihdam sağlayan bir anonim şirkettir. Yle, örgütsel özelliklerinin çoğunu, büyük ölçüde model aldığı İngiliz muadili BBC ile paylaşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Seyahatnâme</span>

Gezi yazısı ya da diğer adıyla seyahatname bir yazarın gezdiği, gördüğü yerleri edebi bir üslûpla anlattığı yazı türü. Genellikle yazılan bu tür yazılarda betimleme tekniği kullanılır. Yazarın kendi düşüncesi çok önemli olan bir faktördür Türk edebiyatındaki ilk örneği Seydi Âli Reis'in Mir'atü'l-memalik adlı eseridir. Bu türün Türk Edebiyatı'ndaki en bilinen örneği ise Evliya Çelebi'nin Seyahatnâme adlı eseridir.

Yunancanın romanizasyonu, genelde Yunan alfabesi ile yazılan Yunanca metinlerin, Latin alfabesi ile temsili veya bunu yapmayı sağlayan bir sistemdir. Yunancanın romanizasyonu için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler, kaynak metnin Eski Yunanca mı Modern Yunanca mı olduğuna ve arzu edilen dönüştürmenin transkripsiyon mu transliterasyon mu olduğuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

"Reklam ajansı", müşterinin reklam faaliyetlerini planlama, oluşturma ve yönetme sorumluluğunu alan reklam kuruluşudur. Reklam ajansı müşteriden bağımsızdır. Ayrıca müşterinin ürün ve hizmet satışlarını dışarıdan bir bakış açısıyla ele alır. Aynı zamanda müşterinin genel pazarlama, marka stratejilerini ve satış promosyonlarını ele alabilir.

<span class="mw-page-title-main">Öğretici metinler</span>

Öğretici metinler, bir konuda bilgi vermek, düşündürmek, yönlendirmek, uyarmak, düşünceleri değiştirmek, bir şeyleri haber etmek veya tanıtmak gibi amaçlar güdülerek yazılmış metinlerdir. Öğretici metinler ele alındıkları türlere göre farklılık göstermektedir. Öğretici metinlerde dil, göndergesel işlevindedir. Öğretici metinlerde içerik tekrarlamaları ile cümle akışını bozan ve söylenmesi güç olan kelimelere yer verilmez. Verilen bilgiler çeşitli gerekçeler sunularak kabul ettirilmeye çalışılır. Söz sanatları ve mecaz anlamlar ise çok fazla tercih edilmez. Öğretici metinlere: makale, fıkra, deneme, eleştiri, anı, biyografi, otobiyografi, söylev, mektup, söyleyişi, mülakat, röportaj, gezi yazısı ve haber yazısı gibi örnekler verilebilir.

Zostrianos, Nag Hammadi metinleri arasında bulunan 3. yüzyılda yazılmış Şitçi gnostik bir metindir. Nag Hammadi'den ele geçen metin büyük ölçüde zarar görmüştür.

Tutor, belirli konularda veya becerilerde bir veya daha fazla kişiye yardım sağlayan eğitmendir.