İçeriğe atla

HAARP

Alaska'daki HAARP istasyonu.
İstasyonda bulunan HAARP antenleri

Yüksek Frekanslı Etkin Kutup Işıkları Araştırma Programı (İngilizceHigh-frequency Active Auroral Research Program) ya da HAARP; ABD Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Alaska eyaletinin en büyük üniversitesi Alaska Fairbanks ve Defansif İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA)[1] tarafından finanse edilmiş, etkin kutup ışıkları tabanlı, iyonosferin özelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere Alaska'da sürdürülen çalışma.[2] İngiliz havacılık şirketi BAE Systems tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir.

Tarihi

Alaska'da kurulu HAARP İstasyonu, 1993 yılında işler duruma geçmiş olup şu an etkin olan IRI (İyonosferik Araştırma Aracı) 2007 yılında tamamlanmıştır. HAARP'ın 2008 yılından sonra vergi ile finanse edilmiş 250 milyon $ harcaması gerçekleşmiştir. Mayıs 2013'te müteahhit değişikliğinin beklenmesi nedeniyle geçici olarak kapatılacağı bildirilmiş, Mayıs 2014'te HAARP programının bir yıl içerisinde tamamen sona erdirilebileceği belirtilmiştir. Ağustos 2015'te tesis ve tüm ekipmanları Alaska Fairbanks Üniversitesine devredilmiştir.

Amacı

Alaska Fairbanks Üniversitesi tarafından bildirildiği üzere, HAARP'ın amacı iyonosferi çözümleyerek radyo iletişim, izleme ve navigasyon için teknolojik iyileştirme gizilini araştırmaktır. HAARP programı, Alaska Gakona bölgesinde Amerikan Hava Kuvvetlerine ait bir arazi üzerinde yer alan ve büyük, yarı-arktik bir tesis olan HAARP Araştırma İstasyonunu işletmektedir. Bu istasyondaki en önemli ve en meşhur cihaz IRI'dır. Bu cihaz yüksek frekans bandında çalışan yüksek güçlü bir radyo vericisidir. IRI ile iyonosferin sınırlı bir bölgesi uyarılabilir. VHF ve UHS radarı, fluxgate manyetometresi, digisonde (bir iyonosferik ses cihazı), indüksiyon manyetometresi gibi diğer araçlar IRI tarafından uyarılan bölgedeki fiziksel süreçlerin incelenmesi için kullanılır. Merkezde yüksek frekansta radyo sinyali yayınlayabilen toplam 180 adet anten bulunmaktadır. IRI ile iyonosferi anten gibi kullanarak düşük frekanslı elektromanyetik dalgalar yaratılabilir ve zayıf kutup ışıkları benzeri parlamalar elde etmek olanaklıdır.[1]

Komplo teorileri

HAARP projesi, iklim denetim silahı olması ve yapay deprem,[3] zihin kontrolü yaratabilmesi gibi birçok ayrı komplo teorisine konu olmuştur. Pek çok bilim insanı ve eleştirmenler tarafından bu iddiaların eksik veya yanlış bilgiye dayandığı, iddiaların tesisin kabiliyetlerinin çok üzerinde olduğu ve var olan doğa biliminin kapsamını aştığı söylenmiştir. Stanford Üniversitesi profesörü Umran İnan, Popular Science dergisine verdiği demeçte iklim denetimi ile ilgili komplo teorilerinin "tamamen yanlış bilgiye dayandığını" belirtmiş ve "Dünya gezegeninin (meteorolojik) sistemlerini ne yapsak bozamayız. Her ne kadar HAARP'ın yaydığı radyasyon çok büyük de olsa, bir şimşeğin gücü ile kıyaslandığında çok küçüktür ve tüm dünyada saniyede 50 ila 100 şimşek çakmaktadır, HAARP'ın yoğunluğu çok küçük"[4] demiştir.[5]

Kaynakça

  1. ^ a b "High-frequency Active Auroral Research Program (HAARP)". Alaska: University of Alaska Fairbanks. 3 Eylül 2015. 12 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2017. 
  2. ^ "Establishing A Space Physics and Radio Science Observatory" (PDF). University of Alaska Fairbanks. 16 Eylül 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2023. 
  3. ^ "HAARP: Kahramanmaraş depremleriyle yeniden gündeme gelen komplo teorileri". BBC News Türkçe. 23 Şubat 2023. 23 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Şubat 2023. 
  4. ^ Abe Streep (18 Haziran 2008). "The Military's Mystery Machine". Popular Science. 4 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2017. 
  5. ^ David Naiditch (3 Mart 2010). "Is Baked Alaska Half-Baked?". 9 Mart 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2017. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Fizik, maddeyi, maddenin uzay-zaman içinde hareketini, enerji ve kuvvetleri inceleyen doğa bilimi. Fizik, Temel Bilimler'den biridir. Temel amacı evrenin işleyişini araştırmaktır. Fizik en eski bilim dallarından biridir. 16. yüzyıldan bu yana kendi sınırlarını çizmiş modern bir bilim olmasına karşın, Bilimsel Devrim'den önce iki bin sene boyunca felsefe, kimya, matematik ve biyolojinin belirli alt dalları ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Buna karşın, matematiksel fizik ve kuantum kimyası gibi alanlardan dolayı fiziğin sınırlarını net olarak belirlemek güçtür.

<span class="mw-page-title-main">Optik</span> fizik biliminin bir alt dalı

Optik, ışık hareketlerini, özelliklerini, ışığın diğer maddelerle etkileşimini inceleyen; fiziğin ışığın ölçümünü ve sınıflandırması ile uğraşan bir alt dalı. Optik, genellikle gözle görülebilen ışık dalgalarının ve gözle görülemeyen morötesi ve kızılötesi ışık dalgalarının hareketini inceler. Çünkü ışık bir elektromanyetik dalgadır ve diğer elektromanyetik dalga türleri ile benzer özellikler gösterir.

Elektromanyetik tayf veya elektromanyetik spektrum (EMS), evrenin herhangi bir yerinde fizik kurallarınca mümkün kılınan tüm elektromanyetik radyasyonu ve farklı ışınım türevlerinin dalga boyları veya frekanslarına göre bu tayftaki rölatif yerlerini ifade eden ölçüt. Herhangi bir cismin elektromanyetik tayfı veya spektrumu, o cisim tarafından çevresine yayılan karakteristik net elektromanyetik radyasyonu tabir eder.

<span class="mw-page-title-main">Alaska</span> Amerika Birleşik Devletlerinde eyalet

Alaska, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeybatı ucunda yer alan bir eyaletidir. Bir yarı-eksklav olan Alaska, doğuya Kanada'nın British Columbia ve Yukon bölgeleriyle sınırlanmıştır ve batıda Bering Boğazı'ndaki bir deniz sınırını Rusya Federasyonu'nun Chukotka Otonom Okrugu ile paylaşmaktadır. Kuzeyde Arktik Okyanus'un Chukchi ve Beaufort Denizleri, güneyde ve güneybatıda ise Pasifik Okyanusu yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Guglielmo Marconi</span> İtalyan mucit ve elektrik mühendisi (1874–1937)

Birinci Marconi Markizi Guglielmo Marconi, İtalyan mucit ve elektrik mühendisidir. Uzun mesafeli radyo iletişimi, Marconi yasası, telsiz telgraf sistemi üzerine yaptığı çalışmalarıyla ünlüdür. Marconi, radyonun mucidi olarak bilinir ve kablosuz telgrafın gelişimine katkılarından ötürü Karl Ferdinand Braun ile 1909 Nobel Fizik Ödülü'nü paylaşmıştır. Girişimci, iş insanı ve daha sonra Marconi Şirketi adını alan ve 1897 yılında İngiltere'de kurulan "The Wireless Telegraph&SignalCompany"nin kurucusu olan Marconi, kendinden önce gelen fizikçi ve araştırmacıların çalışmalarını kullanarak ve değişiklikler yaparak radyonun ticari bir başarı kazanmasını sağlamıştır. 1929 yılında İtalya kralı Markoni’ye Markiz unvanıyla asalet bahşetmiştir.

<span class="mw-page-title-main">NFC</span> Yakın Alan İletişim Sistemi

NFC yani Near Field Communication ve Türkçe ismiyle Yakın Alan İletişimi, iki elektronik cihaz arasında 4 cm (1,57 inç) veya daha kısa bir mesafe üzerinden iletişim kurulmasını sağlayan bir dizi İletişim protokolü'dür. NFC, daha yetenekli kablosuz bağlantıları önyüklemek için kullanılabilecek basit bir kurulum aracılığıyla düşük hızlı bağlantı sunar. Diğer "yakınlık kartı" teknolojileri gibi NFC de, 106 ila 848 kbit/s aralığındaki veri hızlarında ISO/IEC 18000-3 hava arayüz standardını kullanan, küresel olarak mevcut lisanssız radyo frekansı ISM bandı'nda 13,56 MHz'lik frekansını kullanarak bir veya her iki yönde iletişim kuran NFC özellikli cihazlardaki iki anten arası endüktif bağlantıya dayanır.

<span class="mw-page-title-main">Kızılötesi</span> dalga boyu görünür ışıktan uzun, fakat terahertz ışınımından ve mikrodalgalardan daha kısa olan elektromanyetik ışınımdır

Kızılötesi, görünür ışıktan daha uzun ancak mikrodalgalardan daha kısa dalga boylarına sahip elektromanyetik radyasyondur (EMR). Kızılötesi spektral bant, kırmızı ışığınkinden biraz daha uzun dalgalarla başlar, bu nedenle IR insan gözü için görünmezdir. IR'nin genellikle yaklaşık 750 nm (400 THz) ila 1 mm (300 GHz) arasındaki dalga boylarını içerdiği anlaşılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Polarizasyon</span>

Polarizasyon dalganın hareket yönüne dik gelen düzlemdeki salınımların yönünü tanımlayan yansıyan dalgaların bir özelliğidir. Bu kavram dalga yayılımı ile ilgilenen optik, deprembilim ve uziletişim gibi bilim ve teknoloji sahalarında kullanılmaktadır. Elektrodinamikte polarizasyon, ışık gibi elektromanyetik dalgaların elektrik alanının yönünü belirten özelliğini ifade eder. Sıvılarda ve gazlarda ses dalgaları gibi boyuna dalgalar polarizasyon özelliği göstermez çünkü bu dalgaların salınım yönü uzunlamasınadır yani yönü dalganın hareketinin yönü tarafından belirlenmektedir. Tersine elektromanyetik dalgalarda salınımın yönü sadece yayılımın yönü ile belirlenmemektedir. Benzer şekilde katı bir maddede yansıyan ses dalgasında paralel stres yayılım yönüne dik gelen bir düzlemde her türlü yönlendirmeye tabi olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Phoenix (uzay aracı)</span>

Phoenix, NASA'nın denetimi altında Mars Keşif Programı çerçevesinde Mars'a gönderilen robotik bir uzay aracı. Programda görev alan bilim insanları, Mars üzerinde mikrobiyal yaşam olup olmadığını ve orada suyun geçmişini araştırmak için Phoenix'in iniş bölümünün üstünde yer alan cihazları kullanacaklardır. Çok ortaklı program, NASA'nın Roket İtiş Laboratuvarı yönetimi altında Arizona Üniversitesi'ndeki Ay ve Gezegenler Laboratuvarı bölümünün başkanlığında yürütülmekteydi. Program ABD, Kanada, İsviçre, Filipinler, Danimarka, Almanya ve İngiltere'den çeşitli üniversitelerin; NASA, Kanada Uzay Ajansı, Finlandiya Meteoroloji Enstitüsü, Lockheed Martin Space Systems ve diğer uzay şirketlerinin ortak çalışmasıdır. Bir devlet üniversitesi tarafından yönetilen ilk uzay uçuşudur.

Peoplemeter, anlam olarak İnsan-metre veya insan sayacı demek olan, radyo, televizyon izleyicilerinin program dinleme veya seyretme alışkanlıklarını ölçmek için kullanılan elektronik bir cihazdır.

Gök aydınlığı veya gece aydınlığı, gezegen atmosferlerinin yaydığı çok zayıf bir ışıktır. Dünya ele alınacak olursa, bu olgu geceleri gökyüzünün hiçbir zaman tamamen karanlıkta kalmamasına neden olur. Bu durum yıldızlardan gelen ışıklar ve güneş ışınlarının atmosferde yayılımı denklemden çıkarıldığında dahi geçerlidir.

<span class="mw-page-title-main">İyonlaştırıcı olmayan radyasyon</span> Düşük frekanslı radyasyon

İyonlaştırıcı olmayan radyasyon, bir atomdan veya molekülden bir elektronu tamamen koparabilmek için atomları veya molekülleri iyonlaştırabilecek yeterli enerji taşıyan kuantumlara sahip olmayan herhangi bir elektromanyetik radyasyon türüdür. Elektromanyetik radyasyon, maddenin içinden geçerken yüklü iyonlar üretmez. Yalnızca, bir elektronu daha yüksek enerji seviyesine çıkaran uyarım için yeterli enerjiye sahiptir. İyonlaştırıcı olmayan radyasyondan daha yüksek bir frekansa ve daha kısa dalga boyuna sahip olan iyonlaştırıcı radyasyon birçok kullanım alanına sahiptir, ancak sağlık için bir tehdit olabilir. İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmak yanıklara, radyasyon hastalıklarına, kansere ve genetik hastalıklara sebep olabilir. İyonlaştırıcı radyasyon kullanmak, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon kullanılırken genelde gerekli olmayan dikkatli ve özenle alınmış radyolojik korunma önlemleri gerektirir.

Bir nanoanten, ışığı elektrik gücüne dönüştürmek için geliştirilmiş deneysel bir teknoloji olan nanoskopik rektifiye bir antendir. Yani nanoantenler ile ilgili kavram kablosuz güç iletiminde kullanılan bir cihaz olan rektifiye antenlere dayanır. Bir rektifiye anten radyo dalgalarını doğru akıma dönüştüren özelleştirilmiş bir radyo antenidir. Işık, radyo dalgalarına benzeyen elektromanyetik dalgalardan oluşur fakat; daha küçük dalga boylarına sahiptir. Bir nanoanten, nanoteknoloji kullanılarak üretilmiş, ışık için anten görevi gören ve ışığı elektrik akımına dönüştüren, hemen hemen bir ışık dalgası boyutunda olan çok küçük rektifiye antendir. Nanoanten dizilerinin geleneksel güneş pillerine göre daha verimli bir şekilde güneş ışığını elektrik gücüne dönüştüren bir araç olmaları beklenir. Bu fikir ilk olarak Robert L. Bailey tarafından 1972 yılında ortaya atılmıştır. 2012 itibarıyla enerji dönüşümünün mümkün olduğunu gösteren sadece birkaç adet nanoanten cihazı üretilebilmiştir. Nanoantenlerin bir gün fotovoltaik piller kadar etkin maliyetli olabilecekleri halen bilinememektedir. Bir nanoanten, nanoantenin boyutuna uygun spesifik dalga boylarını absorbe etmek için tasarlanmış bir elektromanyetik kollektördür. Bu günlerde Idaho Ulusal Laboratuvarları 3-15 μm uzunluğundaki dalga boylarını absorbe etmek üzere tasarlanmış bir nanoanten tasarlamaktadır. Bu dalga uzunluğu 0.08 - 0.4 eV foton enerjisine karşılık gelir. Anten teorisine göre, bir nanoanten, nanoantenin boyutu belirli bir dalga boyu için optimize edilmiş olmak koşuluyla, herhangi bir dalgaboyundaki ışığı verimli bir şekilde absorbe edebilir. İdeal olarak nanoantenler 0.4 - 1.6 μm arasındaki dalga boylarını absorbe etmek için kullanılmalıdırlar. Çünkü bu aralıktaki dalga boyları, uzak- kızılötesinden daha yüksek enerjiye sahiptirler ve solar radyasyon spektrumunun yaklaşık olarak %85'ini oluştururlar.

<span class="mw-page-title-main">Atacama Large Millimeter Array</span>

Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-altı Dizisi (ALMA), Şili'nin kuzeyinde Atacama Çölü'nde yüksek bir platoda bulunan astronomik interferometre özellikli radyo teleskoplardır. Milimetre ölçülerinde dalgaboylarını belirlemek daha kolay olduğundan rasathane, yüksek ve kuru olması nedeniyle Atacama Çölü'nde 5.000 metre yükseklikteki Chajnantor Platosu'na kurulmuştur. 66 adet 12 metre ve 7 metre çaplarında radyo teleskoplar evrendeki milimetre ve milimetre-altı ölçülerinde dalgaboylarını araştırmaktadır. ALMA'nın evrenin erken dönemlerindeki yıldız doğumları hakkında fikir vermesi beklenmektedir.

Raytheon, genel itibarıyla savunma, silah ve ordu alanında iş yapan bir Amerikan firması. Dünya geneli füze üretiminin büyük çoğunluğunu elinde bulundurur.

<span class="mw-page-title-main">Jüpiter'in manyetosferi</span> Jüpiter gezegeninin manyetosferi

Jüpiter'in manyetosferi, güneş rüzgarının akışı içinde gezegenin içsel manyetik alanı tarafından oluşturulan boşluktur. Güneş yönünde yedi milyon kilometreye kadar uzanırken, ters yönde neredeyse Satürn'ün yörüngesine kadar erişir. Bu sebeple Jüpiter manyetosferi, Güneş Sistemi'ndeki diğer gezegenlerin manyetosferlerinden daha büyük ve daha güçlüdür. Heliosferden sonra bilinen en büyük sürekli yapıdır. Dünya manyetosferinden daha geniş ve daha düzdür, ayrıca manyetik momenti yaklaşık 18.000 kat daha büyüktür. Jüpiter'in manyetik alanı, 1950'lerin sonunda radyo emisyonları gözlemleriyle ilk kez tespit edilmiş ve 1973'te Pioneer 10 uzay aracı tarafından doğrudan gözlemlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Chang'e 4</span>

Chang'e 4 ilk defa Ay'ın Uzak Tarafı'na yumuşak iniş yapan Çin Ay Keşif Programı görevi. Robotik iniş takımı ve keşif aracı 7 Aralık 2018'de fırlatıldı. 3 Ocak 2019'da Ay'a iniş yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Esrange</span>

Esrange Uzay Merkezi İsveç'in kuzeyindeki Kiruna kasabasının yaklaşık 40 kilometre doğusunda bulunan bir roket fırlatma ve araştırma merkezidir. Yüksek irtifa hava balonları, Aurora borealis araştırması, roket fırlatmalarının incelenmesi ve diğer bazı şeylerin yanı sıra uydu takibi için bilimsel bir araştırma üssüdür. Kuzey Kutup Dairesi'nin 200 km kuzeyinde bulunan ve geniş bir vahşi doğa ile çevrili olan coğrafi konumu, bu amaçlar için idealdir.

<span class="mw-page-title-main">İletim ortamı</span> Conduit for signal propagation

İletim ortamı, telekomünikasyon amaçları için sinyallerin yayılmasına aracılık edebilen bir ortamdır. Sinyaller tipik olarak seçilen ortam için uygun bir tür dalgaya empoze edilmektedir. Örneğin, veriler sesi modüle edebilir ve sesler için bir iletim ortamı hava olabilir, ancak katılar ve sıvılar da iletim ortamı olarak işlev görebilmektedir. Vakum veya hava, ışık ve radyo dalgaları gibi elektromanyetik dalgalar için iyi bir iletim ortamı oluşturmaktadır. Elektromanyetik dalgaların yayılması için maddi madde gerekli olmasa da, bu tür dalgalar genellikle içinden geçtikleri iletim ortamından, örneğin ortamlar arasındaki arayüzlerde absorpsiyon, yansıma veya kırılma ile etkilenmektedir. Bu nedenle, dalgaları iletmek veya yönlendirmek için teknik cihazlar kullanılabilmektedir. Bu nedenle, iletim ortamı olarak bir optik fiber veya bir bakır kablo kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sony Xperia XZ2 Compact</span>

Sony Xperia XZ2 Compact; Sony tarafından üretilmiş ve satılmış, Android işletim sistemini kullanan bir akıllı telefondur. Xperia X serisinin bir parçası olan cihaz, 26 Şubat 2018'de 2018 Mobile World Congress'teki bir basın konferansında Xperia XZ2 ile birlikte duyurulmuştur.