İçeriğe atla

Hızlı göz hareketi

Normal fare EEG'sinin ana modelleri. (Elektroensefalogram, Uyku aşamaları)

Hızlı göz hareketi (İngilizce: rapid eye movement, kısaca REM) diğer adlarıyla paradoksal uyku ya da desenkronize uyku, uykunun rüya görülen evresidir. Adını, bu esnada gözlerin hızlı hızlı hareket etmesinden alır.[1]

Uyku 5 evreden oluşmuştur. Bu evreler şu şekilde sınıflandırılabilir. REM evresi ve N-REM evreleri, yani hızlı göz hareketinin olduğu evre ile olmadığı evreler. REM uykusu ilk olarak 1957 yılında Dement ve Kleitman tarafından tanımlanmıştır. REM uykusu sırasında serotonin ve norepinefrin salınımı azken asetilkolin salınımı baskındır. REM uykusunu kontrol eden beyin bölgesinin beyin sapının orta noktaları olduğu kabul edilmektedir. Bu uyku döneminin süresi kişiden kişiye sağlık durumuna göre değişmekle beraber 5-30 dakika arası sürmekte ve her 90-120 dakikada tekrarlanmaktadır. Normal bir gece uykusunda ise 4-6 kez tekrarlandığı görülür. Toplam uykunun %25'ini oluşturmaktadır. REM esnasında beynin çalışması uyanıkkenki çalışmasına benzer olduğu için bu evre çok önemlidir. Bir teoriye göre hatırlama-anımsayabilme olgusu REM uykusu esnasında gerçekleşir.

REM rüya esnasında kişinin gözleri hareket halindedir. Ayrıca REM uykusu esnasında uyandırılan şahıslar çoğunlukla rüya görmekte olduklarını bildirmişler ve rüyaları çok net hatırlamışlardır. Rüya esnasında uyandırılan şahıs gün içerisinde yorgun, asabi bir hal alır. REM uykusu tamamlandığında uyanan insanların daha dinç hissettikleri de bilinmektedir. Bunun nedeni ise REM uykusunda iken beynin hareket fonksiyonlarını engelleyerek kısmi bir felç hali yaratmasıdır. Çocuklukta REM uykusunun süresi daha fazladır bu süre yaş ilerledikçe azalır. REM uykusundaki bir kişi televizyon seyrederken harcadığı enerjiden daha fazlasını harcamaktadır. İyi bir uyku REM bilinçaltı birikimini boşaltmada yardımcıdır.

Kaynakça

  1. ^ "Basics on Sleep". WebMD (İngilizce). 25 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Eylül 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Uyku</span> doğal dinlenme biçimi

Uyku, bilincin değiştiği ve duyusal etkinliğin belirli bir dereceye kadar azaldığı, bilinçli zihinsel etkinliğin durduğu bir haldir. Uykuda kas ve çevre ile etkileşim azalır. Uyku, uyaranlara tepki verme yeteneği açısından uyanıklıktan farklı olsa da aktif beyin kalıplarını içerir ve bu da onu koma veya bilinç bozukluklarından daha duyarlı yapar.

<span class="mw-page-title-main">Halüsinasyon</span>

Halüsinasyon veya varsanı, bir duyu organını uyaran hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, kişinin sadece kendisinin duyabildiği, görebildiği, dokunabildiği ve koklayabildiği, gerçek olmayan duyuların algılanmasına veya sanıların alınmasına verilen isimdir. Halüsinasyonlar, benzer fenomenlerden ayrı tanımlanmaktadır. Örneğin rüya görmek uyanık olma hali barındırmaz; psödohalüsinasyonda istemsiz duyusal algıların gerçek olmadığı kişi tarafından bilinir; yanılsamalar saptırılmış ve yanlış yorumlanmış gerçek duyusal algılar barındırır; zihinsel imge kişinin istemi kontrolü altındadır gibi. Ruh hastalıklarında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Beş duyunun da varsanısı olabilir; görme, işitme, dokunma, koklama ve tat duyusu. Halüsinasyonlarda kişi, bir hastalığının olduğunu bilmeden, gördüğü, işittiği ve hissettiğine bütünüyle inanır. Gözlerinde bozukluk olan kişide veya migrende görülen ışık parıltıları varsanı içine girmez. Bunlarda hasta, olayın nedenini bilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Rüya</span> diğer adıyla düş, uykunun genel bir özelliği olup, uykunun REM evresi ile yakından ilgili, görsel ve işitsel algı ve duyulardır

Rüya ya da düş, uykunun genel ve karakteristik özelliklerinden biri olup, uykunun hızlı göz hareketi (REM) adlı evreleriyle yakından ilişkili bulunan, görsel ve işitsel algı ve duygulardır. Rüyaların biyolojik içeriği, işleyişi ve maksatları tümüyle anlaşılmış değildir. Rüyalara “duyusuz algı”nın bir türü veya nesnesiz algı olarak da bakılabilir. Çeşitli inanışlara ve tahminlere de neden olan rüyalar, her zaman için ilginç ve yoruma açık bir konu oluşturmuşlardır. Farklı psikoloji ekollerinin, parapsikologların ve deneysel spiritüalistlerin rüyaları farklı biçimlerde açıklama çabaları olmuştur. Rüyaların işleyişinin açıklanması bilimsel topluluğun genel kabulüne göre varsayımlar düzeyinden öteye pek gidememiş olup, rüyalar hâlen esrarını korumakta olan bir inceleme alanını oluşturmaktadır. Rüyaların bilimsel incelenmesi oneiroloji adını alır.

<span class="mw-page-title-main">Değişik şuur halleri</span>

Değişik şuur hâlleri, parapsikolojide insanın uyanıkken bulunduğu olağan şuur hâlinden farklı şuur hâllerini kapsayan bir terim olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Uyku felci</span> Uyku felci ölümle sonuçlanmaz (verilen bilgilere göre)

Uyku felci, uyandıktan hemen sonra veya seyrek olarak, uykuya dalmadan hemen önce, bedenin geçici olarak hareket edememesi ile karakterize edilen bir durumdur.

<span class="mw-page-title-main">Elektroensefalografi</span> beynin elektriksel aktivitesini kaydetmek için elektrofizyolojik izleme yöntemi

Elektroensefalografi (EEG) veya beyin çizgesi yöntemi, beyin dalgaları aktivitesinin elektriksel yöntemle izlenmesini ölçen yöntemdir. Hastaya elektrik akımı verilmediğinden ağrı ya da acı hissedilmez.

Uyku-uyanıklık arası, tam uyanmadan önceki (hipnopompik) ve aynı zamanda, uykuya dalmadan önceki (hipnogojik) yarı uyku hali olup, ayırt edici özellikleri, beyindeki neo-korteks tabakalarının etkin olmaması, yani duyu organlarından bilgi gelmemesi ve beynin alfa dalgaları yayınlamasıdır. Halk arasında tavşan uykusu olarak da bilinir.

Çok fazlı uyku, Da Vinci uykusu veya süper insan uykusu günlük uyku süresini 2-5 saate düşürmeyi amaçlayan bir uyku modeli. Uykunun gün içinde 20-25 dakikalık kısa parçalara bölünmesiyle gerçekleştirilmektedir.

Narkolepsi, gündüz aşırı uyku eğilimi - Excessive Daytime Sleepiness (EDS) - ile karakterize edilen nöropsikiyatrik bir durumdur. Uyku felci, katapleksi ve hipnogojik halüsinasyonlar ise bu hastalığın uzantısında ortaya çıkan diğer bozukluklardır.

Ölümden sonraki yaşam; din, felsefe ve mitolojide insanın dünyadaki fiziksel yaşamını tamamladıktan sonra ruh veya bilinç hâlinde sürdürdüğüne inanılan hayat. Öteki dünya ve İslam kökenli bir terim olan ahiret kavramları Türkçede, ölümden sonraki yaşamın sürdürüldüğüne inanılan mekanı tanımlamakta kullanılır.

Tıpta koma, bir kişinin altı saatten fazla süren bilinçsizlik durumudur. Bu durumdaki kişiler ağrılı uyaranlarla, ışık ya da sesle uyandırılamaz. Normal uyku-uyanıklık döngüsünden yoksundur ve kendi isteği ile eylem başlatamaz. Koma durumunda olan bir kişiye "komatöz" denir.

<span class="mw-page-title-main">Hapşırmak</span>

Hapşırmak veya Türk Dil Kurumu'nun önerdiği şekli ile aksırmak, genellikle burun mukozasını atmosferde bulunan yabancı parçacıkların tahriş etmesi neticesinde, burun ve ağız yoluyla akciğerlere doldurulan havanın yarı bağımsız olarak sarsıcı şekilde dışarıya hızla atılmasıdır. Hapşırma büyük olasılıklarla parlak ışığa maruz kalındığında, mevsimsel veya bulunulan ortamdaki ani sıcaklık değişimlerinde, soğuk rüzgâr esintisine maruz kalındığında veya snatiation adı verilen yemeğin ardından görülen doygunluk hissine müteakip oluşabilir. Hapşırma aynı zamanda, hastalık taşıyan vektörleri de (taşıyıcı) havaya taşıyarak, hastalığın diğer insanlara yayılmasına neden olabilir. Hapşırma eylemi sonucunda, burun boşluğunu tahriş eden vücuttaki yabancı partikülleri içeren balgam çıkartılmış olur. Hapşırma esnasında ağız tavanının arkasını oluşturan yumuşak damak ve küçük dil üzerindeki baskı artar. Akciğerlere alınan havanın önemli bir miktarı ağızdan, diğer geriye kalan kısmı ise burundan dışarıya atılır. Havanın burundan dışarıya atılma kuvvet ve ölçüsü değişiklik gösterir.

Fizyolojik psikoloji, kontrollü deneylerde insan dışı hayvan deneklerin beyinlerinin doğrudan manipülasyonu yoluyla sinirsel algı ve davranış mekanizmalarını inceleyen davranışsal sinirbilimin bir alt bölümüdür. Bu psikoloji alanı beyin ve insan davranışlarını incelerken ampirik ve pratik bir yaklaşım gerektirir. Bu alandaki çoğu bilim insanı, zihnin sinir sisteminden kaynaklanan bir fenomen olduğuna inanmaktadır. Fizyolojik psikologlar sinir sisteminin mekanizmaları hakkında çalışarak ve bilgi edinerek insan davranışı hakkında birçok gerçeği ortaya çıkarabilirler. Biyolojik psikolojideki diğer alt bölümlerin aksine, psikolojik araştırmanın ana odağı beyin-davranış ilişkilerini tanımlayan teorilerin geliştirilmesidir.

Nathaniel Kleitman Amerikalı fizyolog ve uyku araştırmacısı. University of Chicago'da Fizyoloji bölümünde Emeritus Profesördür. Uyku çalışmaları yapmış ve 1939'da Sleep and Wakefulness adlı kitabı yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Uyku döngüsü</span>

Uyku döngüsü, uykunun yavaş dalga ve REM arasındaki (paradoksal) fazları arasındaki bir salınımdır. Bazen uyku ve uyanıklık arasındaki sirkadiyen dönüşümden ayırt etmek için ultradian uyku döngüsü, uyku-rüya döngüsü veya REM-NREM döngüsü olarak adlandırılır. İnsanlarda bu döngü 1-2 saat sürer. İnsanlar genellikle gece 01:00 ile 15:00 arasında büyürler.

"R.E.M." Amerikalı şarkıcı Ariana Grande'nin dördüncü stüdyo albümü Sweetener'ın 2018'de yayınlanan bir şarkısıdır. Pharrell Williams tarafından yazılmış ve yapımcılığını üstlenmiştir.

Pek çok hipotez, insanlarda uyku ve öğrenme arasındaki olası ilişkileri açıklar. Araştırmalar, uykunun beynin dinlenmesine imkan tanımaktan daha fazlasını yaptığını belirtiyor. Uyku, aynı zamanda uzun süreli belleğin pekiştirilmesine de yardımcı olabilir.

Kapalı göz halüsinasyonları, kişinin gözleri kapalıyken veya karanlık bir odadayken ortaya çıkan halüsinasyonlardır. Bir fosfen formu olabilirler. Bazı insanlar psikedeliklerin etkisi altında bu durumu yaşar.

Parasomniler uykuya dalarken, uyurken, uyku aşamaları arasında veya uykudan uyanma sırasında ortaya çıkan anormal hareketler, davranışlar, duygular, algılar ve rüyaları içeren bir uyku bozuklukları kategorisidir. Parasomniler uyanıklık, NREM uykusu ve REM uykusu arasındaki geçişler ve bunların kombinasyonları sırasında kısmi uyarılmalar olan uyku durumlarıdır.

Uyku seksi olarak da bilinen sekssomni, parasomninin farklı bir şeklidir veya kişi uykudayken meydana gelen anormal bir aktivitedir. Sekssomni, bireyin hızlı olmayan göz hareketi (NREM) uykusu sırasında cinsel eylemlerde bulunmasıyla karakterize edilir. Sekssomniden kaynaklanan cinsel davranışlar, NREM uykusu sırasında meydana gelmeyen normal gece cinsel davranışlarıyla karıştırılmamalıdır. Uyku sırasında normal olarak görülen ve kapsamlı araştırma ve belgelerle desteklenen cinsel davranışlar arasında gece boşalmaları, gece ereksiyonları ve uykuda orgazmlar yer alır.