
Hırvatistan, resmî adıyla Hırvatistan Cumhuriyeti (Hırvatça: Republika Hrvatska

Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye'de anayasal denetimi yürüten en yüksek yargı organıdır. Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Görevleri, Türkiye Anayasası'nın 148. ve 153. maddeleri arasında belirtilmiştir.

İfade hürriyeti, ifade özgürlüğü, Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen, birçok ülke tarafından kabul edilen, bireylerin veya toplulukların fikir ve görüşlerini sansür, yasal yaptırım veya tehdit korkusu olmaksızın ifade etme hakkıdır. Birçok devlet ifade özgürlüğünü anayasal koruma altına almıştır. Konuşma özgürlüğü ve ifade özgürlüğü siyasal bağlamda dönüşümlü olarak kullanılan terimler olsa da, ifade özgürlüğünün hukuki anlamı, iletişim araçları arasında fark gözetmeksizin bilgi ve fikirlerin aranması, erişilmesi ve yayılmasına yarayan her tür faaliyeti kapsar.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Türkiye Cumhuriyeti'nde, Yargıtay ve Danıştay'ın kendi içlerinden çıkardıkları üyelerden oluşan, Türkiye'deki seçimlerin genel yönetimi ile denetimini sağlayan ve seçimlerin yargısal denetimini sağlayan bir karma idari ve yargı merciidir. 1950 yılında kurulun oluşturulması ile seçimler üzerinde yargı denetimi esas alındı. Milletvekili tutanaklarının iptali yetkisi meclise verildi. 1954'te yapılan değişikliklerle bu yetki YSK'ye verildi ve kurulun teşekkülü belirlendi. Kurulun başkanının Yargıtay Başkanı olacağı, üyelerin de Yargıtay ve Danıştay üyelerinden seçileceği, kurulun vereceği kararların kesin nitelikte olduğu hükme bağlandı. 1957 yılında yapılan değişiklikle, partilerin seçimlere ittifak yaparak girmeleri engellendi.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası veya 1961 Anayasası, 9 Temmuz 1961 tarihli referandum ile kabul edilen ve 12 Eylül Darbesi'ne kadar yürürlükte olan anayasadır.

Türkiye'de anayasal süreç, 1808 tarihinde ilan edilen Sened-i İttifak ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. II. Mahmud döneminde, Alemdar Mustafa Paşa tarafından hazırlanan Sened-i İttifak, merkezî otoriteyi taşrada hâkim kılmak için Rumeli ve Anadolu âyanları ile Osmanlı Devleti arasında 29 Eylül 1808’de imzalandı. Osmanlı'da Sened-i İttifak ile Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarı sınırlandırıldığından, bu belge Türk tarihinde ilk "anayasal belge" kabul edilmektedir. Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile padişah, fermanda ilân edilen ilkelere ve konulacak kanunlara uyacağına yemin etti. Tanzimat Fermanı'nın tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı, Abdülmecid tarafından 1856 yılında "ferman" olarak ilan edildi. Tanzimat döneminde yetişen ve Genç Osmanlılar olarak bilinen aydın ve yazarlar, Avrupa'dan etkilenerek meşrutiyet yönetimini savunmaya başladılar ve meşrutiyeti ilan ettirmek için Abdülaziz’i tahttan indirerek, yerine II. Abdülhamid’i getirdiler. 23 Aralık 1876'da Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyete geçildi. Kanun-i Esasî, şekli kritere göre bir anayasa olarak kabul edilmektedir. Türk tarihinin ilk anayasası olan ve 12 bölüm ile 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasî'nin 113. maddesi gereğince, padişah olağanüstü durumlarda Anayasa'yı askıya alabilirdi. II. Abdülhamid, 1877 yılında Rus savaşlarını neden göstererek Anayasa'yı askıya aldı. 1908 yılındaki askeri ayaklanma sonucu II. Abdülhamid, 1876 Anayasası'nı tekrar yürürlüğe koydu ve böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. 1909 yılında 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesinden sonra tahttan indirilen II. Abdülhamid'den sonra 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline geldi.

Kazakistan Anayasası, Kazakistan'ın 30 Ağustos 1995'ten bu yana geçerli olan anayasasıdır. Anayasa, 30 Ağustos 1995 tarihinde referandumla onaylanmıştır. Ayrıca her yıl 30 Ağustos, Kazakistan'da Anayasa Günü olarak kutlanmaktadır.
Hukuki yorum, bir hukuk meselesine uygulanacak olan hukuk kuralının belirlenmesi sürecinin önemli parçalarından biridir. Bazı hukuk kuralları, uygulanabileceği işlemler açısından yeterince açık olmayabilir. Bu nedenle söz konusu kuralın bulunduğu metnin incelenmesi ve anlamının belirlenmesi gerekebilir. İşte bu amaçla yapılan anlamlandırma faaliyetlerine hukuki yorum adı verilir.
Türkiye'de toplantı ve gösteri özgürlüğü, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın kişilerin temel hak ve ödevleriyle ilgili toplantı hak ve hürriyetleri başlığı altında düzenlenmiştir. Toplanma eylemi kişilerin ortak menfaatlerini koruma, savunma veya tartışma amaçlarıyla önceden organize olarak geçici olmak suretiyle bir araya gelmelerinden oluşur. Temel hürriyetler sınıfında yer alan toplanma hürriyeti ilk kez Türk Anayasası'na 1924 Anayasası'nın 70 ve 79. maddeleri ile girmiştir.

Slovenya Ulusal Meclis Slovenya'nın genel temsilci organıdır. Slovenya Anayasası'na ve Slovenya Anayasa Mahkemesine göre, Slovenya Cumhuriyeti'nin yasama organı olan belirgin şekilde eksik iki meclisli Slovenya Parlamentosu'nun büyük bir parçasıdır. Dört yıllık bir dönem için seçilen 90 üyesi vardır. 88 üye parti listelerinden orantılı temsil sistemi kullanılarak seçiliyor ve kalan ikisi borda kuralı kullanılarak etnik gruplarla ilgili konularda mutlak veto hakkı olan Macarca ve İtalyanca konuşan etnik azınlıklar tarafından seçiliyor.

Suriye'nin yargı sistemi Osmanlı, Fransız ve İslam hukukunun bir sentezidir. Medeni, ticari ve ceza kanunları öncelikle Fransız hukuk uygulamalarına dayanmaktadır. 1949'da ilan edilen bu kanunlar, bedeviler ve dini azınlıklar arasında örf ve adet hukukunun uygulanmasını sınırlamak için onaylanmış özel hükümlere sahiptir. İslam dini mahkemeleri ülkenin bazı bölgelerinde işlemeye devam ediyor, ancak yargı yetkisi evlilik, boşanma, babalık, çocukların velayeti ve miras gibi kişisel statü meseleleriyle sınırlı. Bununla birlikte, 1955'te kişisel statünün birçok yönüne ilişkin bir kişisel kod geliştirildi. Bu kanun, kadının statüsünü iyileştirerek ve miras kanunlarını netleştirerek şeriatı değiştirdi ve modernize etti.

Hırvatistan Sırpları veya Hırvat Sırpları Hırvatistan'daki en büyük ulusal azınlığı oluşturmaktadır. Topluluk, Roma Katoliği olan Hırvatların aksine, din açısından ağırlıklı olarak Doğu Ortodoks Hristiyanıdır.

Hırvatistan'daki Kiril alffabesi karşıtı protestolar, yerel azınlık nüfusu nedeniyle Sırpçaya ve Sırp Kiril alfabesine ortak resmi statü verilmesinden ötürü 2013'ün sonlarında Vukovar'da iki dilliliğin uygulanmasına karşı bir dizi protestoydu. Bu kararın uygulanması, Vukovar'daki Sırpların Vukovar'ın toplam nüfusunun üçte birinden fazlasını (%34.8) oluşturduğu 2011 Hırvat nüfus sayımından sonra zorunlu hale geldi. Sırp Kiril alfabesindeki işaretler, Ulusal Azınlıkların Haklarına İlişkin Anayasa Yasasının, herhangi bir alanda nüfusun üçte birinden fazlasının bir etnik azınlığa mensup olduğu durumlarda iki dilli işaretleri zorunlu kıldığı için ortaya konmuştu. Hırvatistan Sırpları, Hırvatistan'daki tüm ulusal azınlıklar arasında iki dillilik hakkını en dar şekilde kullanan bir azınlık grubudur.

Hırvatistan'ın bağımsızlığı, 1990 yılında siyasi sistemdeki değişiklikler ve anayasal değişikliklerle başlayan ve Hırvatistan Sosyalist Cumhuriyeti'ni Hırvatistan Cumhuriyeti'ne dönüştüren, bunun sonucunda Noel Anayasasını ilan eden ve 1991 Hırvatistan bağımsızlık referandumunu düzenleyen bir süreçti.

Hırvatistan Anayasası, giriş bölümünde Hırvatistan'ı etnik Hırvatların ulus devleti, anayasanın ulusal azınlıklar olarak tanıdığı geleneksel olarak var olan toplulukların ülkesi ve tüm vatandaşlarının ülkesi olarak tanımlamaktadır. Anayasada açıkça sayılan ve tanınan ulusal azınlıklar Sırplar, Çekler, Slovaklar, İtalyanlar, Macarlar, Yahudiler, Almanlar, Avusturyalılar, Ukraynalılar, Ruslar, Boşnaklar, Slovenler, Karadağlılar, Makedonlar, Ruslar, Bulgarlar, Polonyalılar, Rumenler, İstro-Rumenler ("Ulahlar"), Türkler ve Arnavutlardır. Anayasanın 12. Maddesi Hırvatistan'da resmî dilin Hırvatça olduğunu belirtse de bazı yerel yönetimlerde başka bir dilin ve Kiril alfabesinin veya başka bir alfabenin resmi kullanıma sokulabileceğini de belirtir.

Ulusal Azınlıkların Dillerinin ve Yazılarının Kullanımına Dair Kanun Hırvatistan'daki azınlık dillerinin kullanımını tanımlayan kanundur. Buna ek olarak, ulusal azınlıkların haklarına ilişkin Hırvatistan Cumhuriyeti'ndeki Ulusal Azınlıkların Haklarına İlişkin Anayasal Hüküm ise Hırvatistan'daki azınlık dillerinin kullanımına ilişkin hakları açıkça tanımlamaktadır.

Erdut Anlaşması ya da resmî adıyla Doğu Slavonya, Baranya ve Batı Sirem Bölgesi Temel Anlaşması, 12 Kasım 1995 tarihinde Hırvatistan Cumhuriyeti yetkilileri ile Doğu Slavonya, Baranya ve Batı Sirem bölgesinin yerel Sırp yetkilileri arasında Hırvatistan'ın doğusundaki Hırvatistan Savaşı'na barışçıl bir çözüm bulmak amacıyla varılan bir anlaşmadır. Bölgenin merkezi hükûmet kontrolüne barışçıl bir şekilde yeniden entegrasyonu sürecini başlatmış ve azınlık hakları ve mültecilerin geri dönüşü konusunda bir dizi güvence sağlamıştır. Adını imzalandığı köy olan Erdut'tan almıştır.

Donji Miholjac, Hırvatistan'ın Slavonya bölgesinde, Drava nehri üzerinde ve Macaristan sınırında bir şehirdir.
Yerleşik madde, sabit hüküm, kalıcı hüküm veya ebedi madde anayasalarda belirli değişikliklerin daha zor ya da imkansız hale gelmesini sağlayan bir maddelerdir. Yerleşik maddenin kabulü için, genellikle üstün çoğunluk veya referandum gerekir. Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Yunanistan, İtalya, Norveç ve Türkiye'nin anayasalarında "değiştirilemez madde" terimi kullanılır, bu anayasalar ancak özellikle hiçbir zaman geçersiz kılınamayacak kalıcı hükümlere sahiptir. Bununla birlikte, bir anayasada, Alman Temel Yasası'nın 146. maddesinde olduğu gibi kendi iptal veya değiştirme mekanizması varsa, yerleşik maddenin kaldırılması için bir "arka kapı" bırakılmıştır.