İçeriğe atla

Hıdırellez

Kısas-ı Enbiya'dan bir Fars minyatüründe Hızır ve İlyas Mekke'de namaz kılarken, 427 H./1036 M.

Hıdırellez ya da Hıdrellez, Orta Asya, Orta Doğu, Anadolu ve Balkanlar'da kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır Günü) olarak adlandırılan Hıdırellez Günü, dünyada darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen Hızır ile denizlerin hâkimi olduğuna inanılan İlyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olarak düşünülür ve kutlanır.[1]

Gregoryen takvimine (miladi takvim) göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan Hıdırellez günüdür. 6 Mayıs'tan başlayıp 7 Kasım'a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım'dan 5 Mayıs'a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.[2] Türkiye'de Hıdrellez Bayramı 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece kutlanır. Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bu günü Rum Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler "Aziz George" günü olarak kutlamaktadırlar.[1]

Hıdırellez'in UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miraslar Listesine alınması amacıyla 2010 yılında başlayan çalışmalar sonucunda 2017 yılında listeye alınmıştır..[3][4]

Kökeni

Kırım'da Hıdrellez kutlaması, 2019

Hıdırellez'in kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellez'in Orta Asya, Orta Doğu ile Anadolu kültürlerine ait olduğu, bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yönündedir. Eski Türkler 21 Haziran'da baharın gelişini kutlardı. Günümüzde de Anadolu'da dilek dilenmiş kâğıdı ağaca asma, ateşten atlama gibi eski Türk ritüelleri devam etmektedir. Yine de Hıdırellez'i tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk Çağ'dan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Osmanlı itibarıyla Balkanlar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle belli başlı sevinç kutlamaları yapılmaktadır. Kimi yazılı eserler bu tipteki en eski ritüellerin milattan önce Mezopotamya'da Ur şehrinde yapıldığını göstermektedir. Kışın bitişiyle "Tammuz" ismi altında kutlanan bu ritüeller Mezopotamya ovasını sulayan Fırat ve Dicle nehirlerinin uyaran gücünü temsil etmektedir.[5]

Hızır inancı

Hızır’ın abıhayatı (bengi su) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; özellikle de baharda insanlar arasında dolanarak bolluk ve sağlık dağıtan ve darda kalıp başı sıkışanlara yardım eden bir ermiş (veli) veya peygamber olduğuna inanılır.[6] Hüviyeti tam olarak bilinmese de halk arasında ve İslam mitolojisinde bir Hızır geleneği vardır. Hızır’ın bir isim değil, bir lakap olduğu genel olarak kabul gören bir düşüncedir. Ancak çeşitli kaynaklarda adı ve soyu hakkında muhtelif fikirler öne sürülmüştür. Bazıları Hızır ile İlyas peygamberin aynı kişi olduklarını öne sürmüştür.

Halkın, Hızır hakkında kanaat ve inanışı onun ölümsüz olduğu ve baharda tabiatın uyanmasını sağladığı yönündedir. Anadolu'dan başka Kafkasya, Trakya, Kırım, Azerbaycan ve Suriye’nin birçok yerinde makamları vardır; bu da onun İslam âleminin hemen hemen her yerinde varlığına inanılan ancak belirli bir hüviyete bürünmemiş bir sembolden ibaret olduğuna delalet eder.[1] Hızır tabii bir durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini simgeler.

Halk arasında Hızır'ın sahip olduğuna inanılan vasıflar insanlara şifa, sağlık, uğur getirdiği tabiattaki diriliş, uyanış ve canlılığın insana yansıması şeklinde ortaya çıkar.[7] İslamiyet öncesi "Gök Sakallı, Ak Sakallı Kocalar" gibi medet umulan, yardım istenen, akıl danışılan, kılavuzluk etmesi beklenen, barış, mutluluk, sağlık, refah getirdiğine inanılan bir kurtarıcı güç olarak düşünülür.

Kuran'da Hızır

Kur'an'da Kehf Suresi'nde (60-82) Musa ve bir gencin kıssası anlatılmaktadır.[8] Kehf Suresi'de dahil olmak üzere hiçbir yerde Hızır ismi geçmemektedir ancak çeşitli hadislerde bu şekilde anılmaktadır.[9][10] Olayın yaşandığı yer için "iki denizin birleştiği yer" denilmektedir. Uzun bir yolculuk yapan Musa ile yanındaki gencin beraberlerinde, yemek için getirdikleri balığın kaçması ile başlayan olay sonrasında, 65. ayette "Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik." denilerek gönderme yapılan Hızır'dan söz edilir.

Anadolu'da Hıdırellez gelenekleri

Halk huzura kavuşmak ve türlü dileklerde bulunmak için kışın sona erdiği tabiatın uyandığı Hıdırellez gününde çeşitli çarelere başvurur. Anadolu'da halk, gün doğumu öncesi tercihen beyaz elbiseler giyerek yeşil ve bol sulu kırlara gider ve eğlenir. Kutlamalar yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur.[3] Hızır'ın gezdiği kabul edilen yeşil yerlerde dolaşıp çiçek toplanır, oyunlar oynanır, baharın ilk kuzusu kesilerek yenilir. Toplanan çiçekler kaynatılıp içilirse hastalıklara iyi geleceği, bu su ile kırk gün yıkanan kişinin gençleşip güzelleşeceğine inanılır.[1] "Hızır Hakkı" için kuzu kesmek, Hızır geleneğinin yayıldığı her yerde görülen bir âdettir. Diyarbakır'da Ciğaret adıyla ayrı bir tören yapılır. Baharın bu taze kuzusunu yemekle bedenlerin sağlık ve canlılık kazanacağı inanışı vardır.

Hızır'ın eli değen şeylerin dolup taştığı rivayeti nedeniyle Hızır günü arifesinde yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağzı açık bırakılır. Ev, bağ, bahçe isteyenler herhangi bir yere istediklerinin küçük bir modelini yaparak; altın ve benzeri ziynet eşyası isteyenler ağaç yapraklarını kollarına veya boyunlarına takarak isteklerine kavuşacaklarına inanır.[1]

Anadolu'nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme âdeti vardır. Kurban ve adaklar "Hızır hakkı” için olmalıdır çünkü tüm bu hazırlıklar Hızır'a rastlamaya yöneliktir.

Hızır sopası

Bazı yerlerde hastalıklar, ağrılar için şifa olduğuna inanılan Hızır Sopası geleneği vardır. Bu sopa ağrı-sızı olan yerlere vurulursa ağrıların geçeceğine inanılır.[1]

Baht açma törenleri

Hıdrellezde baht açma törenleri oldukça yaygın olarak uygulanır. Talih ve kısmet açtırmak isteyen genç kız ve kadınlardan yüzük, küpe gibi eşyalarını çömleğe atmaları istenir ve çömleğin üzerine su eklenerek ağzı kapatılır. Kapalı çömlek bir gece boyunca bir gül ağacının dibinde bekletilir. Ertesi günü bir araya toplanan kadınlar, çömleği ortaya koyarak maniler eşliğinde eşyaları çıkarmaya başlarlar.[3] Bu törene İstanbul ve çevresinde “baht açma”, Denizli ve çevresinde “bahtiyar”, Yörük ve Türkmenlerde “mantıfar”, Balıkesir ve çevresinde “dağara yüzük atma”, Edirne ve çevresinde “niyet çıkarma”, Erzurum’da “mani çekme” adı verilir.

Yoğurt mayalama geleneği

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Yörük köylerinde bir yıllık yoğurt mayası, Hıdırellez ve bu günü takip eden 2 gün süresince sabah ezanı ile tan ağarması arasındaki sürede doğadaki bitkilerin üzerinden toplanan çiy tanelerinden sağlanır.[11]

Trabzon-Şalpazarı ilçesinde maya katılmadan yoğurt yapılır. Mayalama sıcaklığındaki sütün içine besmeleyle bir tahta kaşık konur. Bu şekilde elde edilen maya bir yıl kullanılır ve gelecek yıl tekrar değiştirilir.

Gagavuz Türklerinde "Hederlez" bayramı

Gagavuz halk takvimi yaz ve kış olmak üzere iki döneme ayrılır. Yaz başındaki halk bayramı "Hederlez" 6 Mayıs'a denk gelir ve bu ay, Georgy gününde başlar. Kış ayı ise Dmitriy'in günü olan 8 Kasım'da başlar ve "Kasım" tatilinde kutlanır. Bu iki bayram, Moldova'nın 23 Aralık 1994'te Gagavuzya'ya tanıdığı özel statü kapsamında resmi tatil olarak kabul edilmiştir.

Gagavuz Türklerinde Hederlez (Ay Georgiy), yılın en önemli bayramlarından biri olarak kabul edilir ve üç gün sürer. Bu bayramlarda yaz aylarında hayvancılık, otların döndürülmesi ve sürülerin meralara götürülmesi çalışmaları başlar. Bu günde çobanlarla birlikte parasal ve diğer anma törenleri yapılır. Festivalin önemli olaylarından biri de kuzu kurban edip, bulgur veya pilavla doldurup fırında pişirmektir. Hederlez'de, Georgiy adına, yakında cenazesi olmuş bir akrabanın şahsına ya da birinin sağlığına kavuşması, askerden dönmesi için ve yeni evlenecekler muhteşem bir düğün için “kurban” keserler.

Hederlez Bayramı her Gagavuz ayında evde veya bahçede sofra kurularak kutlanır. Hazırlanan bu sofraya komşular, akrabalar, akrabalar ve misafirler davet edilir ve onlara adet olduğu üzere şarap ikram edilir. Arnaut, Gagavuz ve Bulgarların yaşadığı Karakurt köyünde (Ukrayna'nın Odessa bölgesinin Bolgrad ilçesi), festival tüm sokaklarda kutlanır. Sokaklarda uzun masalar kurulur, herkes "kurbanını", şarap ve evde hazırlanan yiyeceklerini getirir.

Ay Georgiy adını taşıyan kiliselerin bulunduğu yerlerde, kilisenin başında tüm halkın katılımıyla kurban bayramı düzenlenir. Gagavuzların "Tanrısallık" dediği kurban tosunları bir yıl önceden hazırlanır.

Hederlez Bayramında ayrıca, tüm çocukların katıldığı at yarışları, spor oyunları ve güreşler düzenlenmektedir. Çevre ülkelerden gelen pehlivanlar klarnet, kemençe ya da gayda sesleri eşliğinde serbest güreş yaparlar. Kazananlara pahalı ödüller verilir. En öenmli ödül, boynuna kırmızı kurdele takılan bir koyundur. Şampiyon “pelivan” koyunları omuzlarında taşır ve diğer pelivanların etrafında üç kez tur atar. "Pelivan" olan kişiye saygı duyulur.

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f Güngör, Kemal. "Anadolu'da Hızır Geleneği ve Hıdırellez Törenlerine Dair Bir İnceleme" (PDF). kulturvarliklari.gov.tr/. Türk Etnografya Dergisi, Sayı 1, Yıl 1956. 10 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Eylül 2016. 
  2. ^ Önal, Mehmet Naci. "Muğla'da Hıdırellez Bayramı" (PDF). turkoloji.cu.edu.tr/. Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi 2010. 6 Mart 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Eylül 2016. 
  3. ^ a b c "'Hıdırellez' UNESCO listesi yolunda". Radikal gazetesi, 4 Mayıs 2010. 19 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Eylül 2016. 
  4. ^ "UNESCO - Spring celebration, Hıdrellez". ich.unesco.org (İngilizce). 18 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2024. 
  5. ^ "Hıdırellez". ktb.gov.tr. 20 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eki 2020. 
  6. ^ Bonnefoy, Yves (15 Mayıs 1993). "Asian Mythologies". University of Chicago Press. 30 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eki 2020 – Google Books vasıtasıyla. 
  7. ^ Yücel, Ayşe. "Türk Dünyasında Hıdırellez Kutlamaları ve İşlevleri". turkoloji.cu.edu.tr/. Milli Folklor dergisi Sayı 54, Yıl 2002. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Eylül 2016. 
  8. ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Nisan 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mayıs 2010. 
  9. ^ "Hızır ile Belkıs'ın Tahtını Getiren Zat". hanifdostlar.net. 6 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eki 2020. 
  10. ^ Kutub, Seyyid. Fîzılâl'il Kur'an, 9. Cilt. Hikmet Yayınevi. ss. 443-453. 
  11. ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Şubat 2014. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ramazan Bayramı</span> Ay takvimine göre şevval ayının ilk üç gününde kutlanan dinî bayram, Şeker Bayramı

Ramazan Bayramı, Şeker Bayramı ya da İftar Bayramı, İslam âleminde oruç tutma ayı olan Ramazan ayının ardından üç gün boyunca kutlanan dinî bir bayramdır. Hicrî takvime göre onuncu ay olan Şevval ayının ilk üç gününde kutlanır. Bayramdan bir önceki gün Ramazan ayının son günü olan arifedir.

<span class="mw-page-title-main">Hamursuz Bayramı</span> Mısır’da kölelikten kurtarılan Antik İsraillilerin göçünü anan Yahudi bayramı

Pesah, Fısıh veya Hamursuz Bayramı, bir Yahudi bayramı ve festivalidir. Mısır'da kölelikten kurtarılan Antik İsraillilerin göç hikâyesini anar. Pesah, Yahudi takvimindeki Nisan ayının 15. günü başlar, bu tarih Kuzey Yarım Küre’de bahara denk gelir ve bayram 7 veya 8 gün kutlanır. Yahudi bayramları arasında en çok kutlanan bayramlardan biridir.

Tepreş, Kırım Tatarlarının Hıdrellez sonrası kutladıkları bir bahar bayramıdır. Çeşitli etkinliklerin yapılabildiği bir meydan etrafında piknik biçiminde kutlanır.

<span class="mw-page-title-main">İslami bayram</span>

İslam dininde Ramazan bayramı ve Kurban Bayramı olmak üzere iki büyük bayram vardır. Bayramlar kültür ve mezheplerin farklılığına göre değişik şekillerde kutlanır. İslami bayramlar ay takvimine göre düzenlenir. İslami takvimde 12 ay ve 354–355 gün vardır. Sünni ve Şia ay takvimleri her zaman örtüşmez. Bazen hem Şiilerin hem de Sünnilerin kutladığı bir bayram farklı günlere denk gelebilir. İslami bayramlar ay takvimine göre düzenlendiğinden 1-2 günlük farklılıklar olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Paskalya</span> İsanın dirilişini anmak için Hristiyanlarca kutlanan bayram

Paskalya, Hristiyanlıktaki en eski ve en önemli yortu. İsa'nın çarmıha gerildikten sonra 3. günde dirilişi kutlanır. Doğu ve Batı kiliseleri arasında farklılıklar olmakla beraber, Paskalya dönemi yaklaşık olarak mart sonundan nisan sonuna kadar olan dönemdir. Her sene sabit bir tarihte gerçekleşmeyen ve dünya kiliselerinin çoğunda pazar günü kutlanan Paskalya Günü ise, Diriliş Bayramı, Diriliş Pazarı ya da Kıyam Yortusu olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Nevruz</span> Baharın ve yeni yılın gelişinin kutlandığı bir gelenek

Nevruz Bayramı ya da kısaca Nevruz dünya çapında çeşitli halklar tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı. Nevruz bayramına 4 hafta kala, her salı günleri özel günler olur ki, bunlara çarşamba denir.

<span class="mw-page-title-main">Zilhicce</span> Hicri takvimde 12. ay

Zilhicce, Hicri takvime göre yılın 12. ve sonuncu ayıdır. Haram aylardan olan Zilhicce ayı, İslam'ın beş şartından biri olan hac ibadetinin yapıldığı, iki bayramdan biri olan Kurban Bayramı'nın kutlandığı ay olmasıyla kutsal olarak kabul edilir. Zilhicce ayından önceki ay Zilkade, sonraki ay ise yeni yılın ilk ayı Muharrem ayıdır.

<span class="mw-page-title-main">İlkbahar</span> Kış ve yaz arasında bir mevsim

İlkbahar, bahar veya ilkyaz, doğa döngüsünde kış ile yaz arasındaki mevsim. Kuzey yarım kürede 21 Mart ve 21 Haziran arasıdır. İlkyaz, kıştan sonra ve yazdan önceki dört ılıman mevsimden biridir. Baharın çeşitli teknik tanımları vardır ancak terimin yerel kullanımı yerel iklime, kültürlere ve geleneklere göre değişir. Kuzey Yarımküre'de bahar olduğunda, Güney Yarımküre'de güzdür veya tam tersidir. İlkbaharda, ekinoks, günler ve geceler yaklaşık on iki saat sürer, mevsim ilerledikçe gündüz uzunluğu artar ve gece uzunluğu azalır.

<span class="mw-page-title-main">30 Ağustos Zafer Bayramı</span> Türk ulusal bayramı

Zafer Bayramı, 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Atatürk'ün başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u anmak için Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde her yıl 30 Ağustos günü kutlanan resmî ve ulusal bir bayram.

<span class="mw-page-title-main">Kurban Bayramı</span> Ay takvimine göre Zilhicce ayının onunda başlayıp dört gün süren ve kurban kesilen dinî bayram

Kurban Bayramı, Müslümanlar tarafından Hicrî takvime göre Zilhicce ayının 10. gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan dinî bir bayramdır. Zilhicce ayının onuncu, on birinci, on ikinci ve on üçüncü günlerine 'Eyyâm-ı nahr' ve bir önceki gün olan Zilhicce ayının dokuzuncu gününe Arefe denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke'de hac farizasını ifa ettikleri vakittir.

<span class="mw-page-title-main">Festival</span> belli bir sanat dalına ya da sanatçıya ayrılmış gösteri dizisi

Festival, genellikle yerel bir topluluk tarafından belirlenmiş ve geleneksel olmuş gün ve tarihlerde kutlanan, yapıldığı yörenin imgesi hâline gelmiş etkinlikler bütünüdür. Festival kelimesi Latince festa kelimesinden gelir. İlk kez 1200'lü yılların başında kullanıma girmiş ve yerleşmiştir. Festivaller genelde doyasıya yemeklerin yendiği, çevrenin en güzel şekilde süslenip, temizlendiği olgulardır.

<span class="mw-page-title-main">Bayram</span> gelenek veya kanunla bellirlenen kutlama günü

Bayram, millî, dinî veya özel olarak önemi olan ve kutlanan gün veya günlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Türk kültüründe Nevruz</span>

Nevruz, Türklerin yeniden tarih sahnesine çıkışını, yeni bir yılın başlamasını ifade eden bir gündür. Bir diğer adı "Ergenekon Bayramı"dır.

<span class="mw-page-title-main">Đurđevdan</span>

Đurđevdan, Гергьовден veya Jurjevo Gregoryen takvime göre 6 Mayıs, Jülyen takvimine göre 23 Nisan'da kutlanan, Yorgi'ye ithaf edilmiş, Hristiyanlara özgü bir Balkanlar bayramıdır. Hıdrellez bayramının Hristiyan karşılığıdır. Yorgi, Ortodoks kiliselerindeki en önemli Hristiyan azizlerinden biridir. Bu bayram da baharın gelişini kutlama geleneğiyle özdeşleşmiştir. İnanışa göre Aziz George inancı uğruna ölmüştür. İkonalarda genelde bir atın üzerinde ejderha öldüren bir adam olarak betimlenir.

Alevilik'te mübârek günler aşağıda listelenmiştir.

Bir Balkan ülkesi olan Arnavutluk'taki tatil günleri sabit bir tarihe sahip olan günler ve değişken tarihli tatiller olarak iki gruba ayrılır. Ülkedeki tatil günlerinin bir bölümünü oluşturan dini bayramlar ve günler, ülkedeki dini inançların çeşitliliği sebebiyle hem İslam hem de Hristiyanlık inancına ait kutlamalar içerir.

Dil Bayramı, her yıl 26 Eylül'de kutlanan, Türkçeyi geliştirmeyi amaçlayan bayram. Resmî bayramlar arasında yer almaz. Türk Dil Kurumunun açılışı amacıyla da kutlanır. Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla 1932'de düzenlenen "Birinci Türk Dil Kurultayı"nın açılış günü olan 26 Eylül, her yıl "Dil Bayramı" olarak kutlanır.

Dinî bayram, bir dine inanan insanların, o din adına yaptıkları bayramlara verilen isimdir. Ramazan Bayramı, Noel bayramı, Üç ziyaret bayramı günleri örnek verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Hızır Türbesi</span>

Hızır Türbesi, Hıdır Türbesi veya Hıdır Makamı, Hatay'ın Samadağ ilçesinde bulunan, Arap Alevileri tarafından kutsal kabul edilen, konumsal olarak Hızır ve Musa'nın buluştuğu noktada olduğuna inanılan bir yapıdır.