İçeriğe atla

Hüsrev ve Şirin

Hüsrev ve Şirin ("Şîrîn ü Hüsrev", "Şîrîn ve Pervîz", "Ferhâd ve Şîrîn", "Ferhadnâme" olarak da bilinir), İran ve Türk edebiyatlarında mesnevilerde işlenen klasik bir aşk macerası.

6. yüzyıl Sasani hükümdarlarından II. Hüsrev'in hayatında dayanan bir öyküdür. Tarihî kaynaklarda Hüsrev'in sevgilisi Şirin'e sadece birkaç satırla değinilir; ancak edebiyatçılar tarafından yüzyıllar boyu Hüsrev ile Şirin ve arasındaki aşk macerasını konu edinen mesneviler yazılmış, özellikle İran ve Türk kültürleri içerisinde çok sevilen bu konu, yüzyıllar sonra Türk edebiyatında Ferhat ile Şirin öyküsüne dönüşmüştür.[1]

Tarihsel gelişimi

Hüsrev ile Şirin konusu ilk defa 10. yüzyılda Firdevsî’nin Şehnâme’sinde yer aldı. Şehnâme'de de tarihsel olaylar, siyasi mücadeleler anlatılmıştı. 12. yüzyılda Nizâmî-i Gencevi kaleme aldığı Hüsrev ü Şirin adlı mesnevide Hüsrev’in aşkını hareket noktası olarak aldı ve bu aşk macerası, daha sonra benzerlerinin yazılacağı bir klasik konu haline geldi. Nizâmî'nin eserinden ilham alınarak elliden fazla şair tarafından aynı konu işlendi.[2] Hüsrev, Şirin ve Ferhad'ın başından geçenleri müstakil bir eser olarak ortaya koyanların yanında başka eserlerin içinde küçük Farsça manzumeler halinde işleyenler de oldu.[3] 14 .yüzyılda Altın Orda şairi Kutb’un Harezmi Türkçesine Nizâmî’den tercüme ettiği Hüsrev ü Şîrîn ile bu klasik öykü, Türk edebiyatına girdi.

Öyküde, Şirin'e aşık olan Ferhat adında üçüncü bir karakter vardır. İlk Hüsrev ü Şirin mesnevilerinde çok az yer verilen Ferhat karakteri, daha sonra yazılan mesnevilerde öne çıkmış ve kimi şairler Ferhat'ın baş kahraman olduğu eserler yazmıştır. İlk defa Ali Şir Nevayi olayları ve kahramanların rolünü tamamen değiştirerek eseri “Ferhat u Şirin” adıyla yepyeni bir tarzda edebiyata kazandırdı.[4] Türk halk edebiyatına da Ferhat ile Şirin öyküsü olarak geçti.

Başlıca versiyonları

Nizâmî-i Gencevî'nin Hüsrev ve Şirin'i

Nizâmî-i Gencevî'nin Penc Genc adıyla bilinen Hamsesinin ikinci hikâyesi, Hüsrev ve Şirin'dir. 6512 beyitten oluşan Farsça eser, 1180-1181'de (hicri 576) tamamlanmıştır.[5][6] Eserde, Firdevsî’nin Şehnâme’de ayrıntıya girmeden işlediği, 33. Sasani hükümdarı II. Hüsrev'in, Ermen prensesi Şîrîn ile olan aşk hikâyesini anlatılır. Olaylar, Şehnâme'deki tarihî olaylara karşılık gelir ancak destansı bir şekilde değil, aşk duygularını tahlil ve ifade edecek şekilde anlatılmıştır. Fars dilinin en büyük lirik şaheserlerinden biri olarak kabul edilmiş ve Doğu edebiyatında bir geleneğin öncüsü olmuştur.[6] Nizâmî’den sonra yazılan bütün Hüsrev ve Şirin mesnevileri aruzun aynı kalıbı ile (“mefâîlün mefâîlün feûlün”) yazılmıştır

Dihlevi'nin Şirin ü Hüsrev'i

Hindistanlı, Türk asıllı şair Emir Hüsrev-i Dilhevi'nin Nizami'yi örnek alarak oluşturduğu Farsça hamsesinin bir mesnevisi Şirin ü Hüsrev'dir. Eser, 1290 yılında (hicri 689) yazılan eser 4124 beyitten oluşur.[3] Ana konusu Nizami'nin eseri ile aynıdır. Ancak Ferhat, taş ustası sıradan biri olarak değil Çin fağfurunun oğlu olarak kurgulanmıştır.[7]

Kutb'un Hüsrev ü Şirin'i

Türk edebiyatında bilinen 20'nin üzerinde "Hüsrev ü Şirin" ya da "Ferhat ü Şirin" mesnevisinin ilki, Kutb adlı veya mahlaslı şair tarafından 1341-1342 yılları arasında Nizami'nin eseri tercüme edilerek yazılmıştır. 4682 beyitten oluşan eser Kıpçak şivesiyle, Altın Orda Devleti hükümdarı Tini Bek Han ve eşi Melike Hatun adına kaleme alınmıştır. Kutb'un bu eseri, aynı zamanda Altın Orda sahasında yazılmış ilk edebî eserdir. Tek nüshası Fransa Millî Kütüphanesi'nde 312 numaradadır.[6]

Fahrî'nin Hüsrev ü Şirin'i

Anadolu sahasında ilk Husrev u Şîrîn, Aydınoğulları Beyliği'nde yetişmiş şair Fahrî'nin eseridir. Şair, Aydınoğlu İsa Bey adına yazdığı bu eseri 1367 tarihinde tamamlamıştır. 4683 beyittir. Eser, Marburg Devlet Kütüphanesi'ndedir.[6]

Şeyhî'nin Hüsrev ü Şirin'i

15. yüzyılda Şeyhî'nin kaleme aldığı Hüsrev ü Şirin, Anadolu sahasında yazılan Hüsrev ve Şirin versiyonlarının en başarılı örneği kabul edilir.[8] 6944 beyittir. Germiyanoğulları Beyliği'nden Şeyhî, Osmanlı padişahı II. Murad'ın talebi ile Nizamî'nin eserini Türkçeye çevirmiş, ancak esere Türk kültüründen eklemeler yaparak bir telif eser niteliği kazandırmıştır.

Ali Şir Nevai'nin Ferhat ile Şirin'i

15. yüzyılda Çağatay sahası şairlerinden Ali Şir Nevai, Hüsrev ü Şirin hikâyesini Hüsrev yerine Ferhat üzerine kurgulayarak yazan ilk şairdir. Hamsesinin ikinci mesnevisi olan bu eseri Ferhat ile Şirin olarak adlandırdı. Bu öyküde Dilhevi'nin mesnevisindeki gibi Ferhat'ı, Çin Hakanı'nın oğlu olarak kurguladı. Eserin 9. bölümünde kendisinden önce öyküyü yazan şairleri eleştirerek Hüsrev'e layık olmadığı bir değer verdiklerini, aşkın dert ve belasından hiç haberi olmayan Hüsrev yerine Ferhat'ın hikâyesini yazmaya karar verdiğini ifade etmiştir.[7]

Kaynakça

  1. ^ Tavukçu, Orhan Kemal (2000). "HÜSREV Ü ŞİRİN KONULU ESERLERDE ESAS KAHRAMAN OLARAK HÜSREV VEYA FERHAD'IN TERCİH EDİLMESİ SEBEPLERİ" (PDF). Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi. 24 Kasım 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  2. ^ Erkan, Mustafa (1999). "HÜSREV ve ŞÎRİN". Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 11 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ a b Tavukçu, Orhan Kemal (2000). "Ahmed Rıdvan Hüsrev ü Şirin" (PDF). Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü. 17 Eylül 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  4. ^ Yeşilyurt, Şeyda (1 Kasım 2018). "FERHAT İLE ŞİRİN'E METİNLER ARASI BİR YAKLAŞIM". HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature). doi:10.28981/hikmet.460050. ISSN 2458-8636. 
  5. ^ Abdullah, Fevziye (1950). "NİZAMÎ - ŞEYHÎ HUSREV-Ü ŞÎRÎN MUKAYESESİ". 23 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ a b c d Güneş, Özlem (2010). "Fahri'nin Husrev u Şirin'i (metin ve tahlil), Nizami ve Şeyhi'nin eserleriyle karşılaştırılması" (PDF). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü doktora tezi. 18 Eylül 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  7. ^ a b Alpay, Gönül (1970). "Ali Şir Nevaî'nin Ferhad ü Şirin Mesnevisi Üzerindeki Etkiler". Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten. 18 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ Çulhaoğlu, Gülşen (2002). "Şeyhi'nin Hüsrev ü Şirin Mesnevisindeki Aşk İlişkileri" (PDF). Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans tezi. 24 Kasım 2005 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Leylâ ile Mecnun</span> Arap efsanesine dayanan aşk hikâyesi

Leylâ ile Mecnun, Arap efsanesine dayanan klasik bir aşk hikâyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Şeyh Galip</span> Türk divan edebiyatı şairi (1757 - 1798)

Galib Mehmed Esad Dede veya tanınan kısa adıyla Şeyh Galib, Türk divan edebiyatı şairi ve mutasavvıf.

Divan edebiyatı, Türk kültürüne has süslü ve sanatlı bir edebiyat türüdür. Bu edebiyata genellikle "divan edebiyatı" adı uygun görülmekte olup bunun en büyük nedenlerinden birisinin şairlerin manzumelerinin toplandığı kitaplara "divan" denilmesi olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan, divan edebiyatı gibi tabirlerin modern araştırmacılar tarafından geliştirildiğini ve halk-tekke-divan edebiyatları arasındaki ayrımların bazen oldukça muğlak olduğu ve bu edebiyatlar arasında ciddi etkileşimlerin de bulunduğu vurgulanmalıdır.

Şeyhî, Kütahya doğumlu 15. asır Türk divan şairi ve tabip.

<span class="mw-page-title-main">Hüsrev ü Şirin (Şeyhî)</span> Şeyhinin kaleme aldığı Hüsrev ve Şirin mesnevisi

Hüsrev ü Şirin, şair Şeyhî tarafından, Genceli Nizami'nin aynı adlı eserini Türkçeye naklederek mesnevi nazım şekli ile kaleme alınmış edebiyat yapıtı.

Hamse, bir şâirin beş mesnevisinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan yapıttır.

İskendernâme, 14. yüzyılda Ahmedî tarafından yazılan mesnevi tarzında manzum bir Türkçe eserdir.

<i>Şehnâme</i> Firdevsinin eski İran efsaneleri üzerine kurulu manzum destanı

Şehnâme veya Şahnâme, Firdevsî'nin eski İran efsaneleri üzerine kurulu manzum destanıdır. İran edebiyatının en büyük eserlerinden biri olarak kabul edilir. 977 ila 1010 arasında yazılmıştır. 60.000 beyit civarında hacime sahiptir. Tek şair tarafından yazılan en uzun epik şiirlerdendir.

Mesnevi, özellikle Arap, Fars ve Osmanlı edebiyatında kendi aralarında uyaklı beyitlerden oluşan ve aruz ölçüsüyle yazılan divan edebiyatı şiir biçimidir.

Harnâme, divan edebiyatı şairi Şeyhî tarafından kaleme alınmış mesnevi. 126 beyitten oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ferhat ile Şirin</span>

Ferhat ile Şirin, klasik Türk edebiyatında ve Türk halk edebiyatında işlenen bir klasik aşk macerasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nizâmî-i Gencevî</span> Fars edebiyatında hamse türünün kurucusu şair

Nizâmî-i Gencevî, Fars edebiyatında hamse türünün kurucusu şair.

Hüsrev ü Şirin mesnevisi, 14. yüzyılda Harezm Türkçesiyle yazılan bir yapıttır.

Muhabbetname, Harezm Türkçesiyle yazılmış bir yapıttır.Harezmi mahlaslı bir ozan tarafından 754/1352 yılında Hoca Bey adlı birinin isteği üzerine manzum olarak yazılmıştır. Muhabbetname'nin biri Uygur alfabesiyle diğer üçü Arap alfabesiyle olmak üzere dört nüshası vardır.

<i>Ferhad ile Şirin</i> (oyun)

Ferhad, Şirin, Mehmene Banu ve Demirdağ Pınarının Suyu, Nâzım Hikmet'in 1948 yılında yazdığı üç perdelik tiyatro oyunu.

<span class="mw-page-title-main">İskendernâme</span> İslami edebiyatlarda Büyük İskender hayatını ve maceralarını konu edinen edebî tür

İskendernâme, İslami edebiyatlarda Büyük İskender hayatını ve maceralarını konu edinen; Kur’an’da geçen Zülkarneyn’in kişiliğinin İskender’in hayatına sindirerek anlatıldığı, destanî-efsanevî tarzda yazılmış kitapların adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hatifi</span> XV. ve XVI. yy arasında yaşamış İranlı şair

Mevlana Abdullah Hatifi 15. ve 16. yüzyılda yaşamış Timurlu ve Safevi vatandaşlı bir Alevi Türk şair. Aynı zamanda Yedi Ulu Ozanlar'dan olan Fuzulî'nin Pîr ve hocasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hamdullah Hamdi</span> Türk divan şairi, mutasavvıf (1449 - 1503)

Hamdullah Hamdi (doğumu: 1449, Göynük - ölümü: 1503, Göynük) Türk divan şairi, mutasavvıf. Mesnevileri ile tanınmıştır.

Ümmî Îsâ, Azerbaycan Türkçesiyle yazılan ilk eserlerden birinin ve Türk edebiyatının ilk "Mehri ve Vefa" hikâyesinin yazarıdır. Bazı araştırmacılara göre Ümmî Îsâ, Azerbaycan Türkçesiyle yazan ilk şairdir.

Fedai Tebrizi - 16. yüzyılda yaşamış Azerbaycanlı şair. Muhtemelen şair Tebriz'de doğmuştur. Ancak eserlerinde aynı zamanda Şirvan'a olan sevgisi de yansıtılmıştır. Fakat edebiyatçılar şairin Tebriz'de doğmuş olmasını kabul ederler. Şairin ne zaman doğduğu, öldüğü ve ölüm yeri bilinmemektedir. Mevcut edebi kaynaklarda, gençlik yıllarından itibaren şiir yazdığı, Fars ve Türk dillerinde yüksek seviyeli eserleriyle döneminin en yetenekli şairlerinden biri olduğu belirtilmektedir. Azerbaycan edebiyatında "Bahtiyarname" mesnevisiyle tanınan şairin bir de "Divan"ı olduğu bilinse de, bu eser günümüzde mevcut değildir. "Bahtiyarname" konusunun ilk defa ne zaman ve kim tarafından kaleme alındığı bilinmiyor. Ancak şu gerçek kesindir ki, ana dilinde ilk "Bahtiyarname"nin yazarı kesinlikle Fedai Tebrizi'dir. Bu eser birçok kültürel halkın diline 19. yüzyılda çevrilmiş olmasına rağmen, Azerbaycan diline daha önce 16. yüzyılda çevrilmiştir. Hem de sadece çeviri değil, tadil ve yeniden işlenme şeklinde verilmiştir. Fedai Tebrizi eserde yaşanan olayların yerini değiştirerek Azerbaycan'a getirmiştir.