İçeriğe atla

Hüsrev Paşa Camii

Koordinatlar: 37°54′26″K 40°14′14″D / 37.90722°K 40.23722°D / 37.90722; 40.23722
Hüsrev Paşa Camii
Caminin avlusu ve sonradan eklenen minaresi
Harita
Eski ad(lar)Hüsreviye Medresesi
Genel bilgiler
DurumAktif
TürCami
Mimari tarzOsmanlı, Selçuklu
ŞehirSur, Diyarbakır
ÜlkeTürkiye
Koordinatlar37°54′26″K 40°14′14″D / 37.90722°K 40.23722°D / 37.90722; 40.23722
Adını aldığıDivane Hüsrev Paşa

Hüsrev Paşa Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir camidir. Aynı ada sahip mahallede yer almaktadır. Divane Hüsrev Paşa tarafından yaptırılmıştır. Evliya Çelebi, 1655'te geldiği Diyarbakır'ın eserlerini anlatırken Hüsrev Paşa Camii'nin Mardin Kapısı yakınında kalabalık cemaate sahip "şirin" bir ibadet yeri olduğunu belirtmiştir.[1]

Tarihi

Yapının, inşa tarihini kesin olarak aydınlatacak herhangi bir kaynak günümüze ulaşmamıştır. Bununla birlikte Şehrin ikinci Osmanlı Valisi Divane Hüsrev Paşa tarafından 1521-1528 yılları arasında medrese (Hüsreviye Medresesi)[1] olarak inşa edilmiş, mescit bölümünün halk tarafından sürekli kullanılmaya başlaması sonucu[2] 1728 yılında minare eklenerek camiye çevrilmiştir.[3] Yapı 1991-1992 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.[2]

Mimarisi

Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen bir alanı kaplayan yapı avlulu bir düzenlemeye sahiptir.[2] Sivri kemerli bir nişin içinde açılmış olan yayvan kemerli bir kapıdan geçilerek girilen dikdörtgen bir avlunun üç tarafında kare kesitli pâyeli revaklar sıralanmıştır.[1] Sivri kemerli revakların on iki bölümünün üstleri kubbelerle örtülüyken bunların arkasında sağda ve solda her biri birer pencereden ışık alan kare şeklinde on hücre vardır.[1] Kıble tarafının en ucunda yer alan birer hücre ise dikdörtgen planlıdır ve üstleri beşik tonozla örtülüdür.[1] Bunlarla cami arasına yanlardakilerin ölçüsünde kubbeli birer hücre yerleştirilmiştir.[1] Yapıya sonradan eklenen minare kuzeydeki avlu giriş kapısının batısında yapıdan bağımsız olarak yükselmektedir.[2] Siyah-beyaz kesme taştan yapılan caminin minaresi silindir gövdeli olup Selçuklu mimarisi üslubundadır.[3] Yapıda iki renkli düzgün kesme taş malzeme zaman zaman birlikte zaman zaman tek olarak kullanılmıştır.[2] Dış mimaride süsleme avluya girişi sağlayan taçkapı ve minare üzerinde uygulanmıştır.[2]

Galeri

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f Eyice, Semavi. "HÜSREV PAŞA CAMİİ" (PDF). 22 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 7 Mart 2020. 
  2. ^ a b c d e f Baş, Gülsen (2006). "DİYARBAKIR'DAKİ İSLAM DÖNEMİ MİMARİSİNDE SÜSLEME" (PDF). Van. 25 Nisan 2019 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2020. 
  3. ^ a b Çidam, Feride Burcu (2007). Diyarbakır Kent Dokusunun Turizm Ve Rekreasyon Kaynaklarının Peyzaj Mimarlığı Açısından Değerlendirilmes. Ankara: Ankara Üniversitesi. ss. 146-148. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İshak Paşa Sarayı</span> Tarihî saray

İshak Paşa Sarayı; Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan bir saraydır. Yapımına 1685 yılında başlanan ve 1784'te tamamlanan saray; içinde barındırdığı cami, türbe, kütüphane, mahzenler, koğuşlar, harem ve selamlık bölümleri ile büyük bir yapı kompleksidir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde inşa edilmesine karşın genel olarak Selçuklu mimarisinden izler taşıyan İshak Paşa Sarayı'nda; Batı kökenli barok, gotik, rokoko ve ampir gibi sanat akımlarının etkileri de gözlemlenir. 2000 yılından beri UNESCO'nun Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Zeynep Sultan Camii</span>

Zeynep Sultan Camii 1769 yılında III. Ahmed'in kızı Zeynep Sultan tarafından Ayazma Camii'nin de mîmarı olan Mehmed Tahir Ağa'ya yaptırılmış barok tarzındaki câmidir. Mîmârî tarzına bulunduğu mekân göz önüne alınarak karar verilmiştir. Bu özel tarzı ve yapımında kullanılan malzemeler nedeniyle Bizans kiliselerini anımsatır.

<span class="mw-page-title-main">İskenderpaşa Camii (Beykoz)</span>

İskender Paşa Camii, İstanbul'un Beykoz ilçesinde yer alan bir külliyedir. Kanlıca İskelesi'nin önündeki küçük meydanda bulunmaktadır. I. Süleyman (Kanuni) ve II. Selim dönemlerinin devletin ileri gelenlerinden "Mağusa Fatihi" olarak tanınan Gazi İskender Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kanlıca Camii olarak da bilinir. İskender Paşa'nın 967/ 1559 tarihli vakfiyesi ile belirtilen bu mescidi, Mimar Sinan'ın tezkirelerinde "Kanlıca'da merhum İskender Paşa" ve "Camii İskender Paşa der Kanlıca" şeklinde kayıtlıdır. Caminin harim kapısı üzerindeki kitabede görülen 967/ 1559-60 tarihi külliyenin tamamlanma tarihi olarak kabul edilebilir. Yapıların tasarımı Mimar Sinan'a aittir.

<span class="mw-page-title-main">Mahmutpaşa Camii</span>

Mahmutpaşa Camii, İstanbul'un Mahmutpaşa semtinde; Fatih Sultan Mehmet'in sadrazamı Mahmud Paşa tarafından bir külliye olarak yaptırıldı (1464). Bu külliyeden bugün yalnız cami ve türbe kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Emir Sultan Camii</span>

Emir Sultan Camii, Bursa'da Yıldırım Bayezid'ın kızı Hundi Fatma Hatun tarafından kocası Emir Sultan adına, muhtemelen Çelebi Sultan Mehmed'in hükümdarlığı sırasında inşa ettirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hatuniye Camii (Tokat)</span> Tokatta cami, imaret ve medreseden oluşan Osmanlı dönemi külliyesi

Hatuniye Camii, Osmanlı padişahı II. Bayezid'in Tokat'ta annesi Gülbahar Hatun adına yaptırmış olduğu camidir.

<span class="mw-page-title-main">Burmalı Minare Camii</span>

Burmalı Minare Camii ya da diğer adlarıyla Ulu Camii ve Mahkeme Camii, Amasya ilinde yer alan tarihî mahiyette dinî yapı. Adını burmalı minaresinden alan cami bitişiğindeki Selçuklu kümbeti ve Osmanlı dönemi minaresi ile dikkat çekmektedir. 1237 yılında Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı II. Gıyâseddin Keyhüsrev zamanında Ferruh b. Selçuk tarafından yaptırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hekimoğlu Ali Paşa Camii</span>

Hekimoğlu Ali Paşa Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde, Cerrahpaşa mahallesinde Kızılelma caddesi ile Hekimoğlu Ali Paşa caddesi kavşağında Osmanlı dönemi, 18. yüzyıla özgü bir camidir. Külliyesi ile birlikte klasik Türk mimarisinin son eseri olarak kabul edilir. 1734-1735 yılları arasında inşa edilmiştir. Üç kere sadrazamlık yapmış olan Hekimoğlu Ali Paşa adına yapılmıştır. Mimarları Çuhadar Ömer Ağa ile Hacı Mustafa Ağa'dır.

<span class="mw-page-title-main">Ramazan Efendi Camii</span>

Ramazan Efendi Camii İstanbul'un Kocamustafapaşa semtinde bir camidir. 1585'te Mimar Sinan tarafından yapılan cami, Kuvayı Milliye caddesinin otobüs duraklarında biten yönündedir. Tek minareli, kırma çatılıdır. Çeşitli tamirler görmüştür. Dede Efendi bu caminin tamirine destek vermiştir. Hüsrev Çelebi Camii, Bezirganbaşı Camii adıyla da bilinir. Ramazan Efendi denmesinin sebebi buradaki tekke şeyhinin adının Ramazan Efendi oluşundandır. Ramazan Efendi, cami giriş kapısının solunda yapıya bitişik türbesinde yatmaktadır.

Kapu Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi cami. Şehirdeki Osmanlı camileri arasındaki en büyük camidir. Merkez Karatay ilçesi, Sarraflar caddesi üzerindeki caminin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olup, Karatay Müftüğülüğü'ne bağlı olarak faal durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Aziziye Camii</span> Konya, Türkiyede bir cami

Aziziye Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi camidir.

<span class="mw-page-title-main">Laal Paşa Camii</span> Mut ilçesinde tarihi bir camii

Karamanoğlu İbrahim Bey'in emriyle Laal Paşa tarafından yaptırılmıştır. Laal Paşa, asıl adı Musa olan bir köledir. Ve Karamanoğlu Beyliği'nde şehzade eğitmenliği de yapmıştır. Laal Paşa, önceleri Karamanoğlu Alaeddin Bey'in kölesi olarak Beyliğe dahil olmuştur. Devlet işlerinde verilen görevleri başarıyla yaptıktan sonra Alaeddin Bey'in gözüne giren köle Musa; Alaeddin Bey'in emriyle iyi bir eğitim görüp, iyi bir tahsil yapmıştır. Sonraları Laal Ağa'da gördüğü kabiliyeti takdir eden Alaeddin Bey, onu azad edip hür bir adam olmasını sağlamıştır. Hususi ve resmî devlet işlerinde gösterdiği yüksek başarıdan dolayı kendisini Niğde Kalesi dizdarı yapmıştır. Mut'ta bulunduğu sırada kasabanın içine cami, medrese ve hamam yaptırmıştır. Bu yapıların ayakta kalması için vakıf gelirler koymuştur. Laal Paşa'nın her kölede olduğu gibi doğum tarihi ve Karamanoğulları'na nasıl intisap etmiş olduğu belli olmadığı gibi mezarı ve ölüm tarihi de belli değildir.

<span class="mw-page-title-main">Fatih Paşa Camii</span> Diyarbakırda yer alan bir cami

Fatih Paşa Camii, Türkiye'nin Diyarbakır şehrinde yer alan bir camidir. Şehrin ilk Osmanlı Valisi Bıyıklı Mehmed Paşa tarafından 1516-1520 tarihleri arasında inşa ettirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Laleli Camii (Lefkoşa)</span> Kuzey Lefkoşa, Kuzey Kıbrısta bulunan cami

Laleli Camii, Lefkoşa'nın kuzey kesiminde, Abdi Çavuş mahallesinde yer alan bir camidir. Ali Ruhi Sokak'ta yer alır. "Laleli Camii" adının, orijinal minaresini süsleyen lale motiflerinden türemiş olduğu düşünülmektedir. Aslen küçük bir Orta Çağ kilisesi olan yapı 19. yüzyılda büyütülmüş ve camiye çevrilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Nebî Camii</span> Diyarbakırda yer alan bir cami

Nebî Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir camidir. 15. yüzyılda Akkoyunlular döneminde yaptırılmış olan cami ayrıca Peygamber Camii olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">İskender Paşa Camii (Diyarbakır)</span> Sur, Diyarbakırda cami

İskender Paşa Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan camidir. Diyarbekir Eyaleti'nin 12. Osmanlı Valisi Çerkes İskender Paşa'nın emriyle 1551 ya da 1554 yılında caminin yapımına başlanmış ve 1557'te tamamlanmıştır. Bazı kaynaklarda caminin mimarı olarak Mimar Sinan'ın kaydedildiği ifade edilmekteyse de bu konuda netlik söz konusu değildir.

<span class="mw-page-title-main">Hazreti Süleyman Camii</span> Sur, Diyarbakırda cami

Hazreti Süleyman Camii ya da bilinen diğer adlarıyla Kale Camii, Nasiriyye Camii, Meşhed Camii veya Murtaza Paşa Camii, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir camidir. İnaloğulları Beyliği tarafından inşa edilen cami ayrıca içerdiği türbe mezarlardan ötürü 27 Sahabe Türbesi olarak da bilinir. Günümüzdeki cami, İnaloğulları ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşımaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İç Kale</span> Diyarbakırda tarihî bir yer

İç Kale, Diyarbakır kentinin ilk yerleşim yeri olarak kabul edilen yerdir. Kentin kuzeydoğusunda, Dicle Nehri'nin 100 m kadar yükseğinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Melek Ahmed Paşa Hamamı</span> Diyarbakırda yer alan bir hamam

Melek Ahmed Paşa Hamamı, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir hamamdır. Hamam, kent kapıları yakınında bulunan br külliye hamamıdır. Günümüze sadece soyunmalık bölümü ulaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Amasya Sabuncuoğlu Tıp Ve Cerrahi Tarihi Müzesi</span>

Amasya Sabuncuoğlu Tıp Ve Cerrahi Tarihi Müzesi; Amasya ilinde yer alan ve eski bir bimarhanede yer alan müzedir.