Deli Hüseyin Paşa Osmanlı padişahları IV. Murad, Sultan İbrahim dönemlerinde Kaptan-ı Deryalık, IV. Mehmed döneminde de 28 Şubat 1656 - 5 Mart 1656 tarihleri arasında altı gün sadrazamlık yapmış; çeşitli eyalet valiliği, uzun yıllar Girit Serdarlığı ve üç kez Kaptan-ı deryalık dahil yüksek devlet görevlerinde bulunmuş bir Osmanlı devlet adamı ve askeridir.
Zurnazen Mustafa Paşa, IV. Mehmed saltanatında 5 Mart 1656 tarihinde dört saat boyunca sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. Osmanlı tarihinin en kısa süre sadrazamlık yapan devlet adamıdır. 1655-1656 döneminde kaptan-ı derya görevi de yapmıştır.
Visoka, Vizoko veya Vizoka, Bosna-Hersek'in merkezinde yaklaşık 17.000 sakini olan bir şehirdir. Zenica ve Saraybosna arasındaki yol üzerindedir. Vizoko, Bosna nehrinin, Fojnicka nehri ile karıştığı noktada uzanmıştır. İdari olarak Zenica-Doboj Kantonu'unun bir parçasıdır. Bosna Piramitleri ile ünlüdür.
1401-1867 yılları arasında Osmanlı donanmasının en üst kademedeki sorumlusu olan ve önceleri -16. yüzyılın ortalarına kadar- deryabeyi olarak da anılan Kaptan-ı Derya'ların listesi aşağıdadır. Kaptan-ı Deryalık kurumu 1867'de kaldırılarak yerine Bahriye Nezareti ve Osmanlı Donanması donanma komutanlığı görevleri kurulmuştur.
Mezamorta Hüseyin Paşa, Osmanlı donanmasında 1688-1689 ile 1696-1701 yılları arasında iki kez kaptan-ı deryalık yapmış Osmanlı devlet adamı. Venediklilerle yapılan bir savaşta çok ağır bir şekilde yaralanmasına rağmen iyileşip geri dönmesinden dolayı İtalyanca Mezzomorto ifadesinden bozma Mezamorta lakabını almış, Mezemorta, Mezomorto ya da Mezamorto Hüseyin Paşa olarak da anılmıştır.
Kaptan-ı derya, Osmanlı İmparatorluğu'nda donanma komutanlarına verilen addır.
Osmanlı Bankası, 1856'da kurulan İngiliz sermayeli Bank-ı Osmani ile 1862 istikrazını üstlenen Fransız mali grubu Banque de Paris et des Pays-Bas ortaklığıyla, 1863'te İstanbul'da Bank-ı Osmanî-i Şahane adıyla kurulan bankadır. 2001 yılında Garanti Bankası'na katılmasıyla varlığı sona ermiştir.
Küçük Hüseyin Paşa ya da Tayazade Damat Küçük Hüseyin Paşa Osmanlı devlet adamı ve Kaptan-ı Derya'ydı.
Bosna Eyaleti veya Bosna Beylerbeyliği, Osmanlı İmparatorluğu eyaletidir. Bosna Eyaleti bugünkü Bosna-Hersek topraklarının tamamı ve Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ topraklarının bir kısmı üzerinde kurulmuştur.
Seniçe Sırbistan’ın Sancak bölgesindeki bir eski kasaba ve belediye merkezidir. İdari olarak Şumadiya ve Batı Sırbistan bölgesinin Zlatibor İlçesi sınırları içinde yer alır.
Giritli Hüseyin Paşa, Osmanlı Kaptan-ı Derya'sı, beylerbeyi, muhafız, ressam, vali ve liman reisi.
Gradaçaç, Bosna-Hersek'in Bosna-Hersek Federasyonu'nda Tuzla Kantonu'na bağlı bir belediyedir.
Yeni Pazar Sancağı, Osmanlı İmparatorluğu'nun sancaklarından biriydi. Sancağın merkezi Yeni Pazar idi.
Bihaç Sancağı, Osmanlı İmparatorluğu'nun sancaklarından biriydi. Sancağın merkezi Bihaç idi.
Bosna Ayaklanması, 1831-1833 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nda Bosnalı ayanlar tarafından gerçekleştirilen bir ayaklanmadır. Ayaklanma Padişah II. Mahmud'un ayan sistemini kaldırması üzerine çıkmıştır. İsyana "Bosna Ejderi" lakabıyla da bilinen Hüseyin Kaptan Gradaşçeviç liderlik etmiş olup isyancılar, özerklik ve kendi vezirlerini seçme hakkı talep etmişlerdi.
Taşlıca Sancağı, Osmanlı İmparatorluğu'nun sancaklarından biriydi (1880-1913). Sancağın merkezi Taşlıca idi.
Bosna-Hersek-Türkiye ilişkileri, Bosna-Hersek ile Türkiye arasındaki karşılıklı ilişkileri ifade eder. Bosna-Hersek bir güneydoğu Avrupa ülkesi iken, Türkiye İstanbul çevresindeki Balkan yarımadasında küçük bir Avrupa kesimi olan bir Küçük Asya ülkesidir. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 29 Ağustos 1992'de başladı. Bosna-Hersek'in Ankara ve İzmir'de iki elçilik misyonu ve İstanbul'da bir konsolosluk misyonu varken, Türkiye'nin Saraybosna’da bir elçilik ve Mostar’da bir konsolosluk misyonu var.
Musul Kuşatması, 1742-1746 Osmanlı-İran Savaşı'nda evre.
Resmo Kuşatması, 1645-1669 Osmanlı-Venedik Savaşı'nda evre.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Batılı milliyetçilik anlayışının yükselişi, Osmanlı millet anlayışının çöküşüne neden oldu. Osmanlı İmparatorluğu'nda hakim olan ve dini merkeze aldığı için mevcut millet kavramından farklı olan millet anlayışı, Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemesinde kilit bir faktör oldu.