Sykes-Picot Anlaşması 1916 yılında Birleşik Krallık ve Fransa arasında imzalanan, Rusya ve İtalya tarafından onaylanan, Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması durumunda karşılıklı olarak kabul edilen etki ve kontrol alanlarını tanımlayan gizli bir anlaşmadır.
Balfour Deklarasyonu, Lloyd George'un başbakanlığındaki Britanyalı savaş kabinesinde dışişleri bakanı olan Arthur Balfour'un girişimiyle başlatılan ve sonuçta Filistin'de bir Yahudi devletinin -İsrail- kurulmasıyla sonuçlanan girişimdir. 1917 yılındaki bu deklarasyon, ilk Balfour Deklarasyonudur. Balfour'un girişimiyle 1926 yılında, Britanya sömürgeleri hususunda ikinci bir Balfour Deklarasyonu yapılmıştır.
Suriye Türkmenleri ya da Suriye Türkleri, Suriye'de yaşayan Türk azınlıktır.
Arap Ayaklanması, Arap İsyanı veya Arap İhaneti, I. Dünya Savaşı sırasında Haziran 1916 tarihinde Yemen'de Aden, Suriye'de Halep'i kapsayan bağımsız ve birleşik bir Arap devleti kurmak amacıyla Şerif Hüseyin bin Ali tarafından başlatılan silahlı isyandır.
I. Abdullah,, Ürdün Kralı. Arap-İsrail savaşları sırasında öldürüldü, yerine oğlu 1. Talal geçmiştir.
Megiddo Muharebesi, Nablus Yarması veya Nablus Meydan Muharebesi, I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Kuvvetleri karşısında Osmanlı Ordusunun yenilgisi ve tüm Suriye'nin Osmanlı İmparatorluğu tarafından kaybı ile sonuçlanan muharebedir.
I. Faysal, 1920 yılında kurulan kısa ömürlü Suriye Krallığı ve ardından Irak Krallığı kralı. Taç giydiği 23 Ağustos 1921 tarihinden, kalp krizi geçirerek öldüğü 1933 yılına kadar 12 sene hüküm sürmüştür. Kendisini Hicaz Kralı ilan ederek Osmanlı İmparatorluğu'na karşı Arap İsyanını başlatan Şerif Hüseyin'in üçüncü oğludur.
Hicaz, Arap Yarımadası'nda günümüz Suudi Arabistan'ının batısında bir bölgedir. Hicaz kelimesi Arapçada "engel, bariyer" anlamına gelir. Kızıldeniz boyunca kuzeydeki Ürdün'den güneydeki Asir bölgesine doğru uzanır.
Canberdi Gazâlî İsyanı, Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Şam Eyaleti'nin Beylerbeyi Canberdi Gazâlî tarafından 1521 yılında çıkarılan isyandır.
Trablusşam Eyaleti veya Trablusşam Beylerbeyliği, Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı bir eyalet. 1516'daki Mercidabık Muharebesi'nde Suriye ve civar bölgenin kazanılmasının ardından, 1517 yılında eyalet olan Şam Eyaleti'nin ve 1534'te eyalet yapılan Halep Eyaleti'nin içerdiği topraklar idari bakımdan düzenlenerek, 1579 yılında eyalet olmuştur.
Humus Sancağı veya Hıms Sancağı, ilk başta, 1516'daki, Mercidabık Muharebesi sonucu Suriye ve civarındaki toprakların Memlükler'den alınmasıyla beraber 1517'de kurulan Şam Eyaleti'nin bir sancağı olmuştur. Daha sonra, 1522'de, ayrı sancaklar olan, Hama ve Humus sancakları birbirine bağlanarak Hama ve Humus Sancağı kurulmuştur. 1550lere kadar böyle devam eden sistem, o yıllarda ayrılarak, Hama sancağı Şam Eyaleti'nde kalmış, Humus Sancağı ise, yeni kurulan, Halep Eyaleti'ne bağlanmıştır. 1565'te tekrar Şam Eyaleti'ne bağlanan Humus Sancağı, 14 yıl sonra, nihayet, yeni teşkil edilen Trablusşam Eyaleti'ne bağlanmış ve Osmanlı Eyalet Dönemi'nin sonuna kadar, Trablusşam Eyaleti'ne bağlı 5 sancaktan birisi olarak kalmıştır.
Kudüs Sancağı asıl adı Kudüs-i Şerif Mutassarıflığı; 1872 yılında özel yönetim statüsü ile kurulan, 1874 yılında Şam Vilayetinden ayrılan; Kudüs ile birlikte; Gazze (Gaza), Yafa (Jaffa), Halilü’l Rahman (Hebron), Beytülrahim (Bethlehem), Birüssebi (Beersheba) kentlerini kapsayan müstakil sancak. Osmanlı dönemi boyunca Kudüs Sancağı, Nablus ve Akka sancakları ile birlikte Güney Suriye ya da Filistin olarak isimlendirilmiştir. 12 Aralık 1917 yılında Osmanlı Devletinin elinden çıkana kadar sürmüştür.
I. Dünya Savaşı sırasında İngilizler, Osmanlı kuvvetlerini hızlı bir şekilde mağlup etmek için Arabistan'da bulunan Araplar ile anlaştılar. Bu antlaşma ile Araplar savaş bitince bağımsız olacaklardı. Fakat Rusya'da gerçekleşen Bolşevik İhtilali sırasında Vladimir Lenin, Rus Çarlığı sırasında imzalanan gizli antlaşmaları gün yüzüne çıkardı. Bu antlaşmalardan bir tanesi Sykes-Picot Anlaşmasıydı. Bu antlaşmaya göre Orta Doğu'yu İngilizler ve Fransızlar tarafından paylaşılıyordu. Bundan sonra toplanan San Remo Konferansında da Araplara bağımsızlık söz konusu bile değildi. Bunun üzerine Araplar silahlandı.
Suriye Arap Krallığı ; varlığı dört aydan biraz fazla sürmüş, Hicaz Krallığı'ndan sonra kurulmuş ikinci modern Arap devleti. Kısa süreli bu devletin yöneticisi, Mekke emiri Hüseyin'in oğlu I. Faysal'dı. Tüm Büyük Suriye'de hak iddia etmesine rağmen, Faysal hükûmeti ancak sınırlı bir bölgeyi kontrol ediyordu ve varlığı da Birleşik Krallık'ın desteğine bağlıydı. İngiltere ise, Fransa ile birlikte genel olarak, Büyük Suriye fikrine karşıydı ve Faysal'ı kral olarak tanımayı reddediyordu. Nihayetinde, Faysal'a bağlı birlikler, 25 Temmuz 1920'de, Fransız kuvvetlerine teslim oldular.
Hicaz Haşimi Krallığı, Orta Doğu'da Hicaz bölgesinde Haşimi Hanedanlığı tarafından yönetilmiş bir devletti. Arap İsyanı esnasında Mekke Şerifi Hüseyin'in Osmanlı ordusunu Arabistan Yarımadası'ndan sürmek için Britanya İmparatorluğu güçleri ile ittifak içinde mücadele etmesi sonrasında Osmanlı İmparatorluğu I. Dünya Savaşı'nda Britanya İmparatorluğu'na yenilerek, bölgeyi tamamen kaybetmiş ve Hicaz millî bağımsızlığını kazanmıştır.
Şam Protokolü, 23 Mayıs 1915'te İstanbul'daki Türk yetkililere danışma misyonu sırasında Şam'a yaptığı ikinci ziyarette Arap gizli toplumları el-Fatat ve Al-'Ahd tarafından Faysal bin Hüseyin'e verilen bir belgedir.
Henry McMahon Britanya Hindistanı Ordusunda görev yapmış olan asker ve 1915-1917 arasında Britanya Mısırı'nda diplomat. Kendisi en çok I. Dünya Savaşı sırasındaki Hüseyin-McMahon Yazışmalarıyla bilinir. Osmanlı İmparatorluğu topraklarının paylaşılmasına dair gizli bir belge olan Sykes-Picot Anlaşması'nın Rusya'da Ekim Devrimiyle iktidara gelen Bolşevikler tarafından kamuoyuyla paylaşılmasının ardından görevini bırakmıştır. Kendisinin adı Thomas Edward Lawrence tarafından kaleme alınan ve Arap Ayaklanmasının anlatıldığı Bilgeliğin Yedi Sütunu adlı eserde sıkça geçer.
Büyük Suriye İsyanı, 1925 İsyanı veya Büyük Suriye Devrimi, 1925 ile 1927 yılları arasında Suriye Devleti ve Büyük Lübnan genelinde yaşanan genel bir ayaklanmadır. Önde gelen isyancı güçler, Sünni, Dürzi, Alevi ve Hristiyan grupların katıldığı güney Suriye'deki Cebel el-Dürzi Devleti savaşçılarından oluşuyordu. Ortak amaç, I. Dünya Savaşı'nın ardından Türk yönetiminden Fransız yönetimine geçen yeni manda bölgelerindeki Fransız egemenliğine son vermekti.
Arap Ordusu olarak da bilinen Şerif Ordusu veya Hicaz Ordusu, I. Dünya Savaşı'nın Osmanlı cephelerinin bir parçası olan Arap İsyanı'nın arkasındaki askerî güçtü. 1916'da "Arapların Sultanı" ilan edilen Hicaz Krallığı'ndan Şerif Hüseyin bin Ali, Arap halkını bağımsız bir hükûmet altında birleştirme nihai hedefiyle Osmanlı İmparatorluğu'na karşı bir isyanda Şerif Ordusu'na liderlik etti. İngilizler tarafından hem mali hem de askeri olarak desteklenen Hüseyin'in kuvvetleri Hicaz'dan kuzeye doğru yavaş yavaş ilerledi ve İngiliz kontrolündeki Mısır Seferi Kuvvetleri ile birlikte savaşarak sonunda Şam'ı ele geçirdi. Şerif Ordusu mensupları burada Şerif Hüseyin'in oğlu Faysal liderliğinde Suriye Arap Krallığı olarak bilinen kısa ömürlü bir monarşi kurdu.
Resmi tutanaklara 12-30 Mart 1921'de Kahire ve Kudüs'te düzenlenen Orta Doğu Konferansı olarak geçen Kahire Konferansı, İngiliz yetkililerin Ortadoğu'daki sorunları incelemek bu sorunları tartışmak ve bu sorunlar hakkında ortak bir politika oluşturmak amacıyla yaptığı bir dizi toplantıya verilen isimdir. İngiliz uzmanların gerçekleştirdiği bu gizli konferanslar, hem Irak hem de Ürdün üzerindeki İngiliz kontrolünün nasıl olacağına dair planları oluşturdu. Churchill, Arap isyanını başlatan Mekke Şerifi Hüseyin'in oğullarına bu iki bölgenin sembolik liderliğini teklif etti. Bu sayede Britanya'nın isyan zamanı Araplara vadettiği bağımsız devlet sözü tam olarak gerçekleşmese de bu vaadin ruhu yerine getirilecekti.