İçeriğe atla

Hürriyet Kasidesi

Hürriyet Kasidesi, Tanzimat dönemi yazarlarından Namık Kemal'in hürriyet, özgürlük, vatan ve millet gibi olguları işlediği kasidesi. Namık Kemal'in en çok bilinen eserlerinden biridir. Abdülaziz'in tahtan indirilişi sonrasında sürgünde olduğu Mağusa'dan 1876 yılında başkent İstanbul'a gelen Namık Kemal, daha önceden temellendirip başladığı şiirini yeni özgürlük ortamında tamamladı. Şiir "Kaside-i Hameset" adıyla da bilinirken asıl adı ise "Besâlet-i Osmâniyye ve Hamiyyet-i İnsâniyye"'dir. Edebi özellikler olarak vezin ve kafiye açısından Fehim'in "Kaside-i der şikâyet-i dehr" naziresidir ve aruzun "mefâiilün mefâilün mefâiilün mefâiilün" şekli ile kaleme alınmıştır. Bir kaside olmasına karşın klasik kasidelerden farklıdır çünkü şair kasidenin bölümlerinden nesip, girizgâh, methiye, tegazzül ve duaya yer vermemiştir. Kaside içeriğinde anlamların beyit içerisinde bütünlenmesi ve beyitler arasında ilişki bulunmaması şairin Divan edebiyatı geleneğinden tam olarak sıyrılamadığını göstermektedir. Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi'ne göre hürriyet kavramı Türk düşünce sistemine bu şiirle girmiştir.[1]

Kaynakça

  1. ^ Hürriyet kasidesi (Milliyet bas.). İstanbul: Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi c.11. s. 5448. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nedîm</span> Divan edebiyatı şairi

Nedîm, Divan Edebiyatı eserleri veren Türk bir şairdi. Şöhretini, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1718-1730 yılları arasındaki Lâle Devri'nde kazandı. Hayatı ve eserleri ile Lâle Devri ruhûnun en önemli temsilcisi olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Fuzûlî</span> 15. ve 16. yüzyılda yaşamış Türk şair

Fuzûlî, Azerbaycan Türkçesi, Arapça ve Farsça eser veren Osmanlı dönemi Türk divan şâiridir. Asıl adı Mehmed bin Süleyman'dır. Oğuzlar'ın Bayat boyuna mensuptur. Arapça ve Farsça eserleri de bulunmakla birlikte Azerbaycanca'nın en önemli lirik şairi olarak kabul görmüştür. Mehmed Fuzûlî Alevî Müslümanların Yedi Ulu Ozanlarından birisidir.

Kaside, genellikle din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılan bir şiir formudur. Ancak kaside biçiminin şiirin farklı konuları için de kullanıldığı vakidir. Kaside sanatı, öncelikli olarak Araplar tarafından geliştirilmiştir. Kaside, klasik Arap şiirinin en yüksek hali kabul edilmektedir. Eski Arap edebiyatında kasideler birkaç farklı dahili kısımdan oluşacak şekilde nazmedilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gazel</span> divan edebiyatının aşktan bahseden temel şiir biçimi

Gazel, Türkçe Divan edebiyatının en yaygın nazım şeklidir. Gazel sözcüğü sözlük tarifi ile "kadınlarla sevgi üzerine konuşmak, söyleşmek" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Nef'î</span> hiciv şair

Nef'î,, , 17. yüzyıl Türk şâirlerindendir. Kasidede gerçek bir varlık göstermiş ve gerek kendi zamanında, gerekse sonraki yüzyıllarda kaside yazan bütün şairlere etki eden şâir, edebiyatçı ve hiciv üstadı.

Fahriye, Divan edebiyatında şairin övünmek için yazdığı şiir türü. Şairlerin kabileleriyle, soylarıyla, kendileriyle, kahramanlıkları ve cesaretleriyle övünmelerini içerir.

Harâbat, Ziya Paşa'nın 1874-1875'te yayınlanan, içerisinde Türk, Arap, İran ve Çağatay sahasında yazılmış şiirlerden seçmeler bulunan 3 ciltlik divan edebiyatı antolojisidir.

<span class="mw-page-title-main">Ziya Paşa</span> Osmanlı Türkü şair, mütefekkir ve devlet adamı

Ziya Paşa doğum adıyla Abdülhamid Ziyâeddin, Tanzimat devri devlet ve fikir adamı, gazeteci ve şairdir. Osmanlı İmparatorluğu'nda 19. yüzyılın en önemli devlet adamlarından birisidir ve Tanzimat edebiyatının en fazla eser veren yazarlarındandır. Şinasi ve Namık Kemal ile birlikte “Batılılaşma” kavramını ilk defa ortaya atan Osmanlı aydınları arasında yer alır.

Sünbülzade Vehbî, 18. yüzyılın dîvan şairlerindendir. Asıl adı Mehmet olup, Maraş'ta 'Sünbülzadeler' olarak anılan ailenin bireylerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Namık Kemal</span> Osmanlı yazar ve gazeteci

Namık Kemal, Türk milliyetçiliğine esin kaynağı olmuş, Genç Osmanlı hareketine bağlı yazar, gazeteci, devlet adamı ve şairdir.

Mesnevi, özellikle Arap, Fars ve Osmanlı edebiyatında kendi aralarında uyaklı beyitlerden oluşan ve aruz ölçüsüyle yazılan divan edebiyatı şiir biçimidir.

Su Kasidesi Fuzûlî'nin kasidelerinden biridir. Aruzun "fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün" kalıbıyla yazılmıştır. Redifi "Su" olduğu için bu şekilde adlandırılır. Fuzûlî bu kasidesini İslam peygamberi Muhammed'i övmek amacıyla yazmıştır. İlk beyit şu şekildedir: Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlâre su / Kim bu denli dutuşan odlâre kılmaz çâre su Kaside üstün bir lirik söyleyiş ve sanatlı anlatımıyla Türk edebiyatının büyük şairlerinden Fuzûlî'nin bir söz şaheseridir.

Beyit, iki mısradan meydana gelen nazım parçası. Batı edebiyatında beyte "kuple" denir. Divân edebiyatında nazım birimi sayılan beyit, aynı vezinde olan ve birbiri peşinden gelen iki mısradır. Çoklukla anlamın tamamlandığı bir bölüm beytin bir nazım birimi olarak kabul edilmesi yüzünden, divan edebiyatı şiirlerinde konu birliği pek az görülür. Divan şairinin bütün düşüncesi, beyitleri meydana getirecek kafiyelerle ikişer mısra söyleyebilmekti. Divan edebiyatındaki bu şiir anlayışı, Türkiye'de "Edebiyat-i Cedide" ile değişmeye başlamıştır. Anlamın bir beyitte tamamlanmasının şart olmadığı sonraki beyitte, hattâ daha sonraki beyitlere geçebileceği hakkındaki örnekler, bu edebiyat akımı ile edebiyatımızda gelişmiştir. Böylece, bir nâzım şeklinde konu birliğine önem verilmesi yoluna geçilebilmiştir.

Terci-i bent, Arap, İran ve Türk edebiyatlarında bentlerden oluşturulan bir nazım şekli.

Ahmed Paşa, 15. yüzyılda Sultan II. Mehmed ve Sultan II. Beyazıd dönemlerinde kazaskerlik, vezirlik, sancak beyliği ve kadılık gibi yüksek görevleri yüklenmiş bir ulema sınıfı mensubu ve Divan Edebiyatı şairi.

Leskofçalı Galip, 19. yüzyıl divan şairi.

Hoca Dehhani, Horasanlı şair ve bilim insanı. Divan Edebiyatı'nın ilk şairidir. 13. yüzyıl ile 14. yüzyıl arasında yaşamıştır.

Enderunlu Vasıf (1771-1824) veya Enderunlu Osman Vasıf Bey, Osmanlı divan şairi. 19. yüzyılda muhammes, gazel ve şarkılarıyla tanınan şairin asıl adı Osman'dır.

<span class="mw-page-title-main">Kaside-i Bürde</span>

Kaside-i Bürde, İslam peygamberi Muhammed'e ünlü Mısırlı sufi İmam Bûsirî tarafından yazılan övgü kasidesi. Asıl başlığı al-Kawākib ad-Durrīya fī Madḥ Khayr al-Barīya olan şiir, genelde Sünni İslam âleminde meşhurdur. Bûsirî, rüyasında İslam peygamberini görür ve kendisini hırkası ile örterek felçten kurtardığı için şiirini kaleme alır.

Ahmet Kanyılmaz Türk şair ve yazardır.