İçeriğe atla

Hârizmî

Kontrol Edilmiş
Hârizmî
SSCB döneminde Hârizmî'nin 1200. yaş günü anısına basılan pul
DoğumMuhammed bin Mûsâ el-Hârizmî
780
Harezm
Ölüm850
Bağdat, Irak
MilliyetFars[1]
Dinİslam
Kariyeri
DalıMatematik, Gökbilim ve Coğrafya
EtkiledikleriEbu Kamil Şuca, Dineverî, Ömer Hayyam

Hârizmî (Farsçaخوارزمی) ya da tam künyesiyle Ebû Ca'fer Muhammed bin Mûsâ el-Hârizmî (d. 780, Harezm - ö. 850, Bağdat); matematik, gök bilim, coğrafya ve algoritma alanlarında çalışmış Fars[1][2] bilim insanı.[3] Hârizmî 780 yılında Harezm bölgesinin Hive şehrinde dünyaya gelmiştir. 850 yılında Bağdat'ta ölmüştür.

Hint rakamları üzerine yaptığı çalışmaların Latince çevirileri ondalık konumsal sayı sistemini 12. yüzyılda Batı dünyasına tanıtmıştır. Hârizmî'nin Tamamlama ve Dengeleme ile Hesaplamaya Dair Özlü Kitabı doğrusal ve ikinci dereceden denklemlerin ilk sistematik çözümünü sunmuştur. Cebiri bağımsız bir disiplin olarak öğreten, "indirgeme" ve "dengeleme" (denklemin farklı taraflarındaki benzer terimlerin aynı tarafa alınarak sadeleştirilmesi) yöntemlerini tanıtan ilk kişi olduğu için, Hârizmî cebrin atası ya da kurucusu olarak tanımlanmıştır. Cebir alanındaki çalışmaları, 16. yüzyıla kadar Avrupa üniversitelerinde temel matematik ders kitabı olarak kullanılmıştır. Batlamyus'un “Coğrafya” isimli yapıtını gözden geçirerek düzenlemiş, astronomi ve astroloji alanında çalışmalar yapmıştır. Bazı kelimeler Harezmî'nin matematiğe olan katkılarının önemini yansıtır. “Cebir” kelimesi ikinci dereceden denklemleri çözmek için kullandığı iki işlemden biri olan el-cebirden türemiştir. Algoritma kelimesi ise isminin Latin biçimi olan Algoritmi'den gelmektedir. Ayrıca ismi her ikisi de basamak anlamına gelen, (İspanyolca) "guarismo" ve (Portekizce) "algarismo" kelimelerinin kökenini oluşturur.

Hayatı

Hârizmî'nin hayatına dair kesin olarak bilinen ayrıntı az sayıdadır. İranlı bir ailede, Büyük Horasan'ın Harezm şehrinde (modern Hive, Harezm bölgesi, Özbekistan) doğmuştur. 780 yılında doğmuştur.

. Öte yandan ismindeki Kurtubalı sıfatı, onun Bağdat'taki bir bağcılık bölgesi olan Kurtuba'dan (Qatrabbul) gelmiş olabileceğine işaret eder. Ancak Rashed başka bir görüş ileri sürmektedir:

Tabari'nin ikinci alıntısı olan “Muhammad ibn Mūsa al-Khwārizmī and al-Majūsi al-Qutrubbulli"yı okuyabilmek için bu dönem üzerine uzman bir filolog olmaya gerek yoktur. “al-Khwārizmī” ve “al-Majūsi al-Qutrubbulli” arasında ilk kopyalarda atlanmış olan, “ve” anlamına gelen “wa” harfi (Arapça 'و', birleşme için kullanılan) bize iki ayrı kişi olduklarını gösterir. Eğer Harezmi'nin kişiliğine ilişkin bir dizi hata yapılmamış olsaydı değinmeye değer olmazdı.

Toomer, Hârizmî'nin dinî görüşü ile ilgili şöyle yazmaktadır: El-Tabari tarafından kendisine verilen bir başka sıfat olan "al-Majūsī", onun eski Zerdüşt dinine bağlı olduğuna işaret etmektedir. O zamanlarda İranlı bir insan için gerçek olması çok muhtemel olan bu görüşün aksine, Harezmi'nin Cebir adlı eserinde yazdığı dindar ön söz sebebiyle onun aslında Sünni bir Müslüman olduğunu göstermektedir. Bu sebeple yalnızca gençliğinde Zerdüşt olması muhtemeldir. Ibn el-Nedīm'in Kitāb al-Fihrist adlı eseri Harezmi'nin kısa bir biyografisiyle birlikte yaptığı çalışmaların bir listesini içermektedir. Hârizmî çalışmalarının çoğunu 813 ile 833 yılları arasında gerçekleştirmiştir. Müslümanların İran'ı fethinden sonra, Bağdat bilimsel çalışmaların ve ticaretin merkezi oldu ve birçok tüccar ve bilim insanı Hârizmî gibi Bağdat'a seyahat ettiler. Harezmi, halife El-Memun tarafından Bağdat'ta inşa edilmiş Bilgelik Evi'nde bilim insanı olarak Yunanca ve Sanskritçe bilimsel el yazmalarının tercümesini de içeren bilim ve matematik alanlarında çalışmalar yapmıştır. Douglas Morton Dunlop, Harezmi'nin aslında üç Banū Mûsā'dan en büyüğü olan Muhammad ibn Mûsā ibn Shākir ile aynı kişi olabileceği görüşündedir.

Horasan bölgesinde bulunan Harezm'de temel eğitimini alan Harezmi, gençliğinin ilk yıllarında Bağdat'taki ileri bilim atmosferinin varlığını öğrenir. İlmî konulara meraklı olan Hârizmî bu konularda çalışma idealini gerçekleştirmek için Bağdat'a gelir ve yerleşir. Devrinde bilginleri himayesi ile meşhur olan Abbasi halifesi Mem'un, Harezmi'deki ilim kabiliyetinden haberdar olunca Harezmi; kendisi tarafından Antik Mısır, Mezopotamya, Yunan ve Hint medeniyetlerine ait eserlerle zenginleştirilmiş Bağdat Saray Kütüphanesinin idaresinde görevlendirilir.

Çalışmaları

Harizmi'nin Cebir (Algebra) kitabından bir sayfa

Hârizmî'nin matematik, coğrafya, astronomi ve haritacılığa katkısı; cebir logaritma ve trigonometride yeniliğin temelini oluşturdu. Doğrusal ve ikinci dereceden denklemleri çözmeye yönelik sistematik yaklaşımıyla cebrin ortaya çıkmasını sağlayan kitabının başlığı şöyledir: “Tamamlama ve Dengeleme ile Hesaplama Üzerine Özlü Kitap”

820 yılında Hârizmî tarafından yazılmış olan “Hint Rakamlarıyla Hesaplama Üzerine” isimli kitap Hint-Arap rakam sisteminin Orta Doğu ve Avrupa'ya yayılmasının ana sebebidir. Latinceye "Algoritmi de numero Indorum" olarak çevrilmiştir. Çalışmalarından bazıları Fars ve Babillerin astronomisi, Hint sayıları ve Yunan matematiği üzerine kuruludur. Harezmi, Batlamyus'un Afrika ve Orta Doğu'yla ilgili verilerini sistematize etti ve düzeltti.

Bir diğer önemli kitap olan Kitab surat al-ard (Dünya'nın görünüşü; Coğrafya olarak tercüme edildi), Batlamyus'un Coğrafyası'ndaki yerlerin koordinatlarını temel almakla birlikte, Akdeniz, Asya ve Afrika için var olan değerleri geliştirerek sunmuştur. Halife el-Memun tarafından dünyanın çevresini belirlemek ve bir dünya haritası hazırlamak için görevlendirilen 70 kadar coğrafyacıya eşlik edip projeye yardım etmiştir.

12. yüzyılda eserlerinin Latince çevirileri vasıtasıyla Avrupa'ya yayılmasıyla birlikte Avrupa'da matematiğin gelişimi üzerinde derin bir etkisi olmuştur.

Cebir alanındaki çalışmaları

Solda: Al-Khwārizmī'nin kitabının Muhammed ibn Musa (Banu Musa) tarafından düzenlenmiş halinin orijinal sayfası. Sağda: Fredrick Rosen tarafından yazılan The Algebra of Al-Khwarizmi (Harizmi'nin cebri) kitabından bir sayfa.Solda: Al-Khwārizmī'nin kitabının Muhammed ibn Musa (Banu Musa) tarafından düzenlenmiş halinin orijinal sayfası. Sağda: Fredrick Rosen tarafından yazılan The Algebra of Al-Khwarizmi (Harizmi'nin cebri) kitabından bir sayfa.
Solda: Al-Khwārizmī'nin kitabının Muhammed ibn Musa (Banu Musa) tarafından düzenlenmiş halinin orijinal sayfası. Sağda: Fredrick Rosen tarafından yazılan The Algebra of Al-Khwarizmi (Harizmi'nin cebri) kitabından bir sayfa.


Tamamlama ve Dengeleme ile Hesaplama Üzerine Özlü Kitap (Arapça: الكتاب المختصر في حساب الجبر والمقابلة al-Kitāb al-mukhtaṣar fī ḥisāb al-jabr wal-muqābala) 820 yılı dolaylarında yazılmış bir matematik kitabıdır. Bu kitap ticaret, ölçüm ve yasal miras alanlarında, çok geniş yelpazedeki problemlerin çözümü için örnekler ve uygulamalarla dolu popüler bir hesaplama çalışması olarak halife el-Memun'un teşviki ile yazılmıştır. “Cebir” terimi bu kitapta tanımlanan temel işlemlerden biri olan denklemlerden gelmektedir (al-jabr'ın manası "restorasyon"dur, terimlerin birleştirilmesi veya sadeleştirilmesi için denklemin her iki tarafına bir sayı eklenmesi anlamına gelir). Bu eser aynı zamanda Doğu ve Batı'nın ilk müstakil cebir kitabı olma özelliğini taşımaktadır. Bu kitap Robert of Chester (Segovia, 1145) ve daha sonra Gerardus Cremonensis tarafından Latinceye çevrilmiştir. Özgün bir Arapça kopyası Oxford'da bulunmaktadır ve F. Rosen tarafından 1831 yılında tercüme edilmiştir. Latince bir çevirisi Cambridge'de muhafaza edilmektedir.

Matematik alanındaki çalışmaları cebirin temelini oluşturmuştur. Bir dönem bulunduğu Hindistan’da sayıları ifade etmek için harfler ya da heceler yerine basamaklı sayı sisteminin kullanıldığını saptamıştır. Harezmî'nin bu konuda yazdığı kitabın Algoritmi de numero Indorum adıyla Latinceye tercüme edilmesi sonucu, sembollerden oluşan bu sistem ve sıfır, 12. yüzyılda Batı dünyasına sunulmuştur. Hesab-ül Cebir vel-Mukabele adlı kitabı, matematik tarihinde, birinci ve ikinci dereceden denklemlerin sistematik çözümlerinin yer aldığı ilk eserdir. Bu nedenle Hârizmî (Diophantus ile birlikte) "Cebir'in babası" olarak da bilinir. İngilizcedeki "algebra" ve bunun Türkçedeki karşılığı olan "cebir" sözcüğü, Harezmî'nin kitabındaki ikinci dereceden denklemleri çözme yöntemlerinden biri olan "el-cebr"den gelmektedir.[]

Hârizmî sıfır rakamını (0) ve x bilinmeyenini kullandığı bilinen ilk kişidir.[4][5][6][7]

İkinci dereceye kadar polinom denklemlerinin çözülmesinin kapsamlı bir hesabını sağlamıştır ve terimleri bir denklemin diğer tarafına aktarmaya istinaden, diğer bir deyişle denklemin zıt taraflarındaki benzer terimleri iptal etmek olan, “indirgeme” ve “dengeleme” temel metotlarını ele almıştır.

El-Harezmī'nin doğrusal ve ikinci dereceden denklemleri çözme yöntemi, denklemi altı standart formdan birine indirgeyerek başlar.

  • Karelerin köklere eşitlenmesi (ax2 = bx)
  • Karelerin sayıya eşitlenmesi (ax2 = c)
  • Köklerin sayıya eşitlenmesi (bx = c)
  • Karelerin ve köklerin sayıya eşitlenmesi (ax2 + bx = c)
  • Karelerin ve sayının köklere eşitlenmesi (ax2 + c = bx)
  • Köklerin ve sayının karelere eşitlenmesi (bx + c = ax2)

Karenin katsayısını bölme ve al-jabr (Arapça: الجبر "düzenleme" veya "tamamlama") ve al-muqābala (“dengeleme”) işlemleri. Cebir, denklemin her bir yanına aynı değeri ekleyerek negatif birimleri, kökleri ve kareleri kaldırma işlemidir. Örneğin, x2 = 40x − 4x2 denklemi 5x2 = 40x 'e dönüştürülür. Al-Muqābala, aynı türden terimleri denklemin aynı tarafına getirme işlemidir. Örneğin, x2 + 14 = x + 5 denklemi x2 + 9 = x hâlini alır.

Yukarıdaki gösterimler, kitabın ele aldığı problem türleri için modern matematiksel gösterimi kullanır. Ancak Harezmi'nin zamanında bu matematiksel ifadelerin büyük çoğunluğu henüz bulunmamıştı, bu sebepten dolayı problemleri ve çözümlerini sunmak için basit metinler kullanmak zorunda kaldı. Örneğin bir problemle ilgili şöyle yazmıştır (1831'deki bir çeviriden)

Eğer biri size, "10'u iki parçaya ayırın: bir parçayı (10-x) kendisi ile çarpın; diğerinin (x) seksen bir katı ile birbirine eşit olacaktır” derse; Hesaplama: Siz ona: "10'dan çıkartılıp kendisi ile çarpılan şey, yüz artı kare eksik yirmi şeydir ve bu seksen bir şeye eşittir. Yirmi şeyi yüz ve kareden ayırıp seksen bir şeye eklenir. Yüz ve kare, yüz bir kök’e eşit olur. 101 kök’ü yarıya bölünce elli buçuk kök elde edilir. Bunu kendisiyle çarpınca iki bin beş yüz elli ve bir çeyrek eder. Yüz’ü bunda çıkarırsak iki bin dört yüz elli ve bir çeyrek kalır. Buradan kökü bulursak kırk dokuz buçuk olur. Bunu kök’ün yarısı olan elli buçuk’tan çıkartınca geriye bir kalır ve bu iki parçadan biridir." deyin.

Bu işlem “şey” (شيء shayʾ) yerine modern gösterim olan “x” ifadesi kullanılarak, şu adımlar izlenerek yapılır:

Denklemin kökleri 'p' ve 'q' olsun, sonra , ve

Dolayısıyla köklerden biri şu şekildedir:

Ebu Hanife Dineverî, Ebu Kamil Şüca bin Aslam, Ebu Muḥammad el-Adli, Abū Yūsuf al-Miṣṣīṣī, Abdülhamid İbni Türk, Sind ibn Ali-Musa, Sahl ibn Bišr ve Şerafeddin al-Tusi'ninde aralarında bulunduğu birkaç yazar da Kitāb al-jabr wal-muqābala adıyla metinler yayınlamışlardır. J. J. O'Conner ve E. F. Robertson, MacTutor History of Mathematics archive'e şöyle yazmışlardır:

Belki de Arap matematiğindeki yapılan en önemli gelişmelerden biri Hârizmî'nin çalışmaları ile bu zamanlarda, yani cebrin miladıyla başladı. Bu yeni fikrin ne kadar kayda değer olduğunun anlaşılması önemlidir. Bu, temelde geometri olan yunan matematiğinden uzaklaşan devrimsel bir hareketti. Cebir; rasyonel sayılar, irrasyonel sayılar, geometrik büyüklükler gibi tamamının "cebirsel nesneler" olarak ele alınmasına izin veren birleştirici bir teoriydi. Matematiğe daha önce var olandan çok daha geniş kapsamlı, yeni bir gelişim yolu sundu ve kendinden sonraki konulara yol gösterici bir araç sağladı. Cebirsel düşüncenin ortaya çıkmasının bir diğer önemli yanı da, matematiğin kendisine uygulanmasına daha önce olmayan bir şekilde izin vermesiydi.

R. Rashed ve Angela Armstrong şöyle yazar:

Harezmi’nin metninin yalnızca Babil tabletlerinden değil, aynı zamanda Diophantus Arithmetica'dan da farklı olduğu görülür. Bundan böyle çözülmesi gereken bir dizi problem yerine, basit terimlerle başlayan ve denklemler için, olası bütün örneklerin kombinasyonlarını veren ve gerçek bir araştırmanın nesnesi olan bir anlatımla ilgili yorumlamadır. Öte yandan, bir denklem fikri başlangıçta göründüğü gibi, sadece bir problemin çözülmesinde değil aynı zamanda genel olarak sayısız problemin tanımlamasında kullanılır.

Aritmetik

Harezmi'nin ikinci temel çalışması orijinal Arapçası kaybolmuş fakat Latin tercümesi günümüze ulaşmış olan aritmetik konusu üzerineydi. Bu tercüme büyük olasılıkla 12. yüzyılda, aynı zamanda 1126 yılında astronomik tabloların da çevirisini yapmış olan Adelard of Bath tarafından yapıldı.

Latince el yazmaları isimlendirilmemiştir ancak başladıkları ilk iki sözcükle ifade edilir: Dixit algorizmi ("yani Hârizmî ") veya Algoritmi de numero Indorum ("Hint Hesap Sanatı üzerine el-Harezmī"), Baldassarre Boncompagni'nin 1857'de çalışmasına verdiği isimdir. Orijinal Arapça başlığı muhtemelen “Kitāb al-Jam‘ wat-Tafrīq bi-Ḥisāb al-Hind" ("Hint Hesaplamasına Göre Ekleme ve Çıkarma Kitabı") idi. Hârizmî'nin aritmetik çalışmaları, Hint matematiği ile geliştirilen Hint-Arap rakamlarına dayanan Arap rakamlarını Batı dünyasına tanıtmaktan sorumludur. "Algoritma" terimi, Hârizmî tarafından geliştirilen Hint-Arap rakamlarıyla aritmetik gerçekleştirme tekniğinden türetilmiştir. Hem "algoritma" hem de "algorizm", sırasıyla Harezmī'nin isminin Latince formlarından, “Algoritmi” ve “Algorismi”den türetilmiştir.

Astronomi

Corpus Christi College MS 283'ten bir sayfa. Harizmi'nin Zij'inin (astronomik tablo) Latince çevirisinden bir sayfa.

Hârizmî’nin Zīj el-Sindhind (Arapça: زيج السند هند, "Siddhanta'nın astronomik tabloları") adlı eseri, takvimsel ve astronomik hesaplamalara dayanan, içerisinde bir sinüs değeri tablosu ile birlikte 116 adet takvimsel, astronomik ve astrolojik veriyi barındıran, yaklaşık 37 bölümden oluşan bir çalışmadır. Bu, Zijes olarak bilinen ve Hint astronomik yöntemlerine dayanan birçok Arapça Zijes'den ilkidir. Çalışma Güneş'in, Ay'ın ve o dönemde bilinen beş gezegenin hareketlerini gösteren tablolar içerir. Bu eser İslam astronomisinde dönüm noktasını oluşturmuştur. Şimdiye dek Müslüman gök bilimciler öncelikli olarak araştırma yaklaşımını benimsemişler, başkalarının eserlerini tercüme edip keşfedilmiş bilgileri öğrenmişlerdi. Orijinal Arapça versiyon (820) kayıptır ancak muhtemelen Adelard of Bath (Ocak 26, 1126) tarafından Latinceye çevrilen, Endülüslü gök bilimci Maslamah İbn Ahmed el-Mecriti'nin (1000) bir versiyonu, günümüze ulaşmıştır. Günümüze ulaşan bu el yazması Latince çevirilerden dört tanesi; Bibliothèque publique (Chartres), Bibliothèque Mazarine (Paris), Biblioteca Nacional (Madrid) ve Bodleian Kütüphanesi (Oxford)'nde muhafaza edilmiştir.

Trigonometri

Hârizmî'nin Zīj al-Sindhind adlı eseri ayrıca sinüs ve kosinüs trigonometrik fonksiyonlarının tablolarını içerir. Küresel trigonometri ile ilgili bir tez de kendisine atfedilir.

Coğrafya

Batlamyus'un (Ptolemi) haritası
Harizmi'nin doğum yeri Özbekistan Khiva'da bunlunan bir heykeli.

Harizmî, coğrafya alanında da tanınmış biridir ve coğrafya alanında birçok araştırmalar yapmıştır. Dağlar ve kum yuvaları konusunda ölçüm ve hesapları bulunmaktadır.

Hârizmî'nin üçüncü önemli eseri, onun ‘Coğrafya’sı olarak da bilinen, 833 yılında bitirdiği Kitāb ūūrat el-Arḍ’dır (Arapça: كتاب صورة الأرض, "Dünyanın Tanımı Kitabı"). Bu çalışma Batlamyus'un 2. yüzyılda yazdığı Coğrafya'sının yeniden düzenlenmesi olup genel bir bilgilendirme ile birlikte şehirlere ait 2402 adet koordinatın listesini ve coğrafi özellikleri içermektedir. Kitāb Ṣūrat al-Arḍ'ın Strasbourg University Library'de muhafaza edilen yalnızca bir adet kopyası günümüze ulaşmıştır. Latince bir tercümesi Madrid'deki Biblioteca Nacional de España'da bulunmaktadır. Bu kitap, “hava bölgeleri” sırasına göre düzenlenmiş olan enlem ve boylam listesiyle başlar. Paul Gallez'in (şüpheli tartışması) işaret ettiği gibi, bu mükemmel sistem, var olan belgelerin neredeyse hiç okunmaz hâle gelebilecek kadar kötü bir durumda bulunduğu birçok enlem ve boylamın çıkarımına olanak tanır. Bu eserin ne Arapça ne de Latince tercümesi dünyanın haritasını içerir ancak bununla birlikte Hubert Daunicht eksik olan haritayı koordinatların listesinden yararlanarak yapmayı başardı. Daunicht, el yazması içerisindeki kıyı noktalarının enlem ve boylamlarını okumakta veya onları okunaklı olmayan içerikten çıkarmaktadır. Noktaları grafik kağıdına aktardı ve düz çizgi ile birbirine bağladı, kıyı şeridi orijinal haritadaki gibi yaklaşık olarak elde edildi. Daha sonra aynı işlemleri nehirler ve şehirler için uyguladı. Hârizmî, Batlamyus'un Kanarya Adaları'ndan Akdeniz'in doğu kıyıları boyunca yaptığı Akdeniz'in uzunluğu ile ilgili aşırı büyük olan öngörüleri düzeltti. Batlamyus, bu uzunluğu 63 derece boylamdan fazla tahmin ederken, Hârizmî neredeyse tam doğru olacak şekilde 50 derecelik bir boylam olarak tahmin etmiştir. Hârizmî ayrıca, Atlantik ve Hint okyanuslarını, Batlamyus'un karalar tarafından kapatılmış denizler olarak tanımlamasının aksine, onları birer açık deniz kütlesi olarak tasvir etmiştir. Harezmi'nin baş meridyeni, Marinus ve Batlamyus'un kullandığı çizginin yaklaşık 10° doğusunda, Fortunate Isles'da idi. Çoğu Orta Çağ Müslüman atlası Hârizmî'nin baş meridyenini kullanmaya devam etmiştir.

Yahudi takvimi

Hârizmî içlerinde Risāla fi istikhrāj ta'rīkh al-yahūd (Arapça: رسالة في إستخراج تأريخ اليهود, "Yahudi Devri'nin Çıkarılması") başlıklı bir Yahudi Takvimi Tezi'nin de bulunduğu birçok farklı eser yazmıştır. 19 yıllık ara geçiş döngüsü olan metonik döngüyü tanımlar; Tishrei'nin ayın ilk gününde haftanın hangi gününde düşeceğini belirleme kuralları; Anno Mundi veya Yahudi yılı ile Seleukos dönemi arasındaki süreyi hesaplar; İbrani takvimini kullanarak Güneş ve Ay'a ait ortalama boylamın belirlenmesine ilişkin kurallar verir. Benzer bulgular, el-Bîrûnî ve Maimonides'in eserlerinde bulunmuştur.

Diğer çalışmaları

İbn-i Nadim, Arapça kitapların bir dizini olan Kitab-ı Fihrist adlı eserinde Hârizmî'nin Kitab-ı Ta'rīkh (Arapça: كتاب التأريخ) isimli bir tarih kitabından bahseder. Orijinal el yazması günümüze ulaşmamıştır ancak metropol piskoposu Mar Elyas bar Shinaya'nın 11. yüzyılda bulduğu bir kopyası Nusaybin'e ulaşmıştır.

Berlin, İstanbul, Taşkent, Kahire ve Paris'teki birçok Arapça el yazmasının içerdiği materyaller kesin olarak ya da belli olasılıkta Harezmi'den gelmiştir. İstanbul el yazması güneş saatleri hakkında bir yazı içerir; Fihrist, Harezmi'yi Kitāb ar-Rukhāma (Arabic: كتاب الرخامة) ile tanıtır. Mekke'nin yönünü belirleme gibi diğer yazmalar küresel astronomi üzerinedir.

Sabah genişliği (Ma‘rifat sa‘at al-mashriq fī kull balad) ve yükseklikten azimutun belirlenmesi (Ma‘rifat al-samt min qibal al-irtifā‘) üzerine yazılmış olan iki metin özel bir ilgiyi hak eder. Hârizmî ayrıca usturlap yapımı kullanımı üzerine iki kitap yazmıştır.

Eserleri

Matematik ile ilgili eserleri
  • El-Kitab'ul Muhtasar fi'l Hesab'il Cebri ve'l Mukabele
  • Kitab al-Muhtasar fil Hisab el-Hind
  • El-Mesahat

Matematik alanındaki çalışmaları cebrin temelini oluşturmuştur. Bir dönem bulunduğu Hindistan'da sayıları ifade etmek için harfler ya da heceler yerine basamaklı sayı sisteminin (onluk sistem) kullanıldığını saptamıştır. Harezmî'nin bu konuda yazdığı kitabın Algoritmi de numero Indorum adıyla Latinceye tercüme edilmesi sonucu, sembollerden oluşan bu sistem ve sıfır 12. yüzyılda Batı dünyasına sunulmuştur.

Astronomi ile ilgili eserleri
  • Zîc-ul Harezmî
  • Kitab al-Amal bi'l Usturlab
  • Kitab'ul Ruhname
Coğrafya ile ilgili eserleri
  • Kitab surat al-arz
Tarih ile ilgili eserleri
  • Kitab'ul Tarih

Kaynakça

  1. ^ a b Oaks, Jeffrey A. "Was al-Khwarizmi an applied algebraist?". 18 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Şubat 2021. 
  2. ^ Hogendijk, Jan P. (1998). "al-Khwarzimi" 12 Nisan 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Pythagoras 38 (2): 4–5. ISSN 0033–4766.
  3. ^ Hockey, Thomas Trimble, V., Williams, Th., Bracher, K., Jarrell, R., Marché, J.D., Ragep, F.J. Springer Reference Biographical Encyclopedia of Astronomers. s. 631. ISBN 978-0-387-31022-0. 
  4. ^ Prof. Dr. Bartel Leenert van der Waerden (1985). A History of Algebra From al-Khwärizml to Emmy Noether. s. 4. ISBN 978-3-642-51601-6. 
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 16 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2014. 
  6. ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2014. 
  7. ^ "Arşivlenmiş kopya". 14 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2014. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Batlamyus</span> Yunan matematikçi, astronom ve coğrafyacı (100–170)

Klaudyos Batlamyus, İskenderiyeli Yunan matematikçi, coğrafyacı, astronom ve müzik teorisyeniydi ve üçü daha sonra Bizans, İslam ve Batı Avrupa bilimi için önemli olan yaklaşık bir düzine bilimsel tez yazmıştır. MS 100–170 yılları arasında yaşadığı tahmin edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Algoritma</span> bir problem sınıfının nasıl çözüleceğine dair kesin bir tarif

Algoritma, belli bir problemi çözmek veya belirli bir amaca ulaşmak için tasarlanan yol. Matematikte ve bilgisayar biliminde bir işi yapmak için tanımlanan, bir başlangıç durumundan başladığında, açıkça belirlenmiş bir son durumunda sonlanan, sonlu işlemler kümesidir. Genellikle bilgisayar programlamada kullanılır ve tüm programlama dillerinin temeli algoritmaya dayanır. Aynı zamanda algoritma tek bir problemi çözecek davranışın, temel işleri yapan komutların veya deyimlerin adım adım ortaya konulmasıdır ve bu adımların sıralamasına dikkat edilmelidir. Bir problem çözülürken algoritmik ve sezgisel (herustic) olmak üzere iki yaklaşım vardır. Algoritmik yaklaşımda da çözüm için olası yöntemlerden en uygun olan seçilir ve yapılması gerekenler adım adım ortaya konulur. Algoritmayı belirtmek için; metinsel olarak düz ifade ve akış diyagramı olmak üzere 2 yöntem kullanılır. Algoritmalar bir programlama dili vasıtasıyla bilgisayarlar tarafından işletilebilirler.

Cebir sayılar teorisini, geometriyi ve analizi içine alan geniş bir matematik dalıdır. Temel matematik işlemlerinden, çember ve daire alanları bulmayı kapsayan geniş bir ilgi alanına sahiptir. Cebir, mühendislik ve eczacılık gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Kuramsal cebir, ileri matematiğin bir dalı olmakla birlikte sadece uzmanlar tarafından çalışılan bir koldur.

<span class="mw-page-title-main">Apollonios (Pergeli matematikçi)</span> Konik kesitler üzerine yazılarıyla tanınan antik Yunan coğrafyacı ve astronom

Pergeli Apollonius, konik kesitler üzerindeki çalışmaları ile tanınan Antik Yunan geometri uzmanı ve astronom. Öklid ve Arşimet'in konuya katkılarından başlayarak, onları analitik geometrinin icadından önceki duruma getirdi. Elips, parabol ve hiperbol terimlerinin tanımları bugün kullanımda olanlardır.

<span class="mw-page-title-main">İslam'ın Altın Çağı</span> 8. ilâ 15. yüzyıllar arasında İslam dünyasının bilimsel, teknolojik ve kültürel olarak zirvede olduğu dönem

İslam'ın Altın Çağı veya İslam Rönesansı, tarihsel olarak Orta Çağ'da, Abbâsîler döneminde 8. yüzyılın ortalarında başlayan ve 15. yüzyılın sonlarına kadar devam eden, İslâm dünyasının çoğunun bilimsel, ekonomik, kültürel, sanatsal, siyasi ve dinî yönlerden zirvede olduğu dönemi ifade eder. Abbâsîler devrinde, Hârûnürreşîd tarafından Bağdat'ta Beytülhikme adında büyük bir bilim merkezinin kurulması ile başlayan bu dönemin, Moğolların 1258'de Bağdat'ı kuşatıp yağmalaması ve böylelikle Abbâsî Hâlifeliği'nin yıkılması ile son bulduğu şeklinde genel bir kabul vardır. Ancak bazı kaynaklarda bu dönemin 14. yüzyıla kadar, bazı kaynaklarda da 15. yüzyıla, hatta 16. yüzyıla kadar sürdüğü ifade edilir.

<span class="mw-page-title-main">François Viète</span> Fransız matematikçi (1540 – 1603)

François Viete Fransız matematikçi. Adıyla anılan Vieta formüllerini keşfetmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Aryabhata</span>

Āryabhaṭa, klasik Hint matematik ve astronomi geleneklerinden bir Hint bilim insanıdır. Bugün evrensel olarak kullanılan Hint-Arap rakam sisteminin babasıdır. Tanınmış eserleri Aryabhatiya ve Arya-Siddhanta'dır.

<span class="mw-page-title-main">Dîneverî</span> Kürt bilim insanı

Ebu Hanife Dinaverî veya sadece Dinaverî, 9. yüzyıl'da yaşamış, astronomi, botanik, metalürji, coğrafya, matematik, tarih ve Kürdoloji gibi pek çok alanlarda çalışmalarda bulunmuş Fars bilim insanı.

<span class="mw-page-title-main">Ebu'l-Vefâ el-Bûzcânî</span> İranlı matematikçi ve astronom (940–998)

Ebu'l Vefa el-Buzcani, İranlı matematikçi ve astronom.

Abdülhamîd bin Vâsi bin Türk ya da tam adıyla Ebü'l-Fazl Abdülhamîd bin Vâsi' bin Türk el-Huttelî el-Hâsib, dokuzuncu yüzyılda yaşamış Türk matematikçi. Öz geçmişi hakkında çok az bilgi bulunmaktadır. Onunla ilgili iki kayıt vardır, biri Farslı İbn el-Nedim ve diğeri İbn el-Kefti tarafından, fakat bilgiler aynı değildir. Ancak İbn el-Kefti onun adını ʿAbd al-Hamid ibn Wase ibn Türk Jili olarak bahseder. Jili, Gilan anlamına gelir. D. Pingree'ye göre, o Ḵottal 'nın kuzeyinde ve Badaḵšān batısındadır) veya Gilan doğumludur. Abū Barza Fażl b. Moḥammad b. ʿAbd-al-Ḥamīd b. Tork 'un onun torunu olduğu görünür.

<span class="mw-page-title-main">Kerecî</span> İranlı matematikçi

El-Kereci veya Ebu Bekir bin Muhammed bin el Hüseyin el-Kereci Cebir'i geometrik işlemlerin sınırlarından kurtararak, günümüz matematiğinde kullanılan cebirin çekirdek yapısını oluşturan 10. yüzyıl İranlı Müslüman matematikçi ve mühendisdir. Üç büyük çalışması Al-Badi' fi'l-hisab, Al-Fakhri fi'l-jabr wa'l-muqabala ve Al-Kafi fi'l-hisab 'tır.

Diofantos cebirin babası olarak tanımlanan, cebir denklemleri ve sayılar teorisi üzerine Arithmetika adlı eserin yazarı olan Yunan matematikçi. Değişkenleri sadece tam sayılar olan ve kendi adını taşıyan Diofantos denklemiyle de bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Beytü'l-Hikme</span> Abbâsîlerin 800lü yılların başında Bağdatta kurduğu, dönemin en büyük kütüphanesi ve çeviri merkezi

Beytülhikme veya Bilgelik Evi, aynı zamanda Büyük Bağdat Kütüphanesi olarak da bilinen, ya büyük bir Abbasi devlet akademisini ve Bağdat'taki entelektüel merkezini ya da İslam'ın Altın Çağı sırasında Abbasi halifelerine ait büyük bir özel kitaplığı belirtir. Bilgelik Evi, Abbasi Halifeliğinin çöküşünün ardından fiziksel kanıt eksikliği ve bir anlatı oluşturmak için edebi kaynakların doğrulanmasına güvenerek, resmi bir akademi olarak işlevlerine ve varlığına ilişkin aktif bir tartışmanın konusudur. Bilgelik Evi, 8. yüzyılın sonlarında Halife Harun Reşid'in koleksiyonları için bir kütüphane olarak veya el-Mansur (754-775) tarafından hem Arapça hem de Farsça nadir kitaplara ve şiir koleksiyonlarına ev sahipliği yapmak üzere oluşturulan özel bir koleksiyon olarak kuruldu.

Matematikte cebirsel ifade, sabitler ve değişkenlerden oluşan bir ifadedir ve toplama, çıkarma, çarpma, bölme ve bir rasyonel sayının üssünü alma gibi sonlu sayıda cebirsel işlemlerden oluşur. Örneğin, ifadesi bir cebirsel ifadedir. Karekök alma kuvveti oranında yükseltir. Cebirsel ifadeye başka bir örnek aşağıdaki kareköklü ifade verilebilir:

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ İslam dünyasında bilim</span> 8. yüzyıl ile 15. yüzyıl arasında İslam dünyasında geliştirilen ve uygulanan bilimsel etkinlikler

Orta Çağ İslam dünyasında bilim, İslam'ın Altın Çağı adı verilen ve 8. yüzyıl ile 14. yüzyıl-15. yüzyıl arasında İslam dünyasında geliştirilen ve uygulanan bilim. Bu dönemde Hint, Fars, Sabii ve özellikle Yunan uygarlıklarına ait eserler Arapçaya tercüme edildi. Bu çeviriler tüm bir Orta Çağ boyunca İslam uygarlığında yaşayan bilim insanlarının bilimsel gelişmelerde bulunmalarına ve bu gelişmeleri sonraki yüzyıllara taşımalarına olanak sağladı.

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ İslam matematiği</span> yaklaşık 622 ile 1600 yılları arasında İslam medeniyeti altında korunan ve geliştirilen matematiğin bütünü

İslam'ın Altın Çağı'nda matematik, özellikle 9. ve 10. yüzyıllarda, Yunan matematiği ve Hint matematiği üzerine inşa edilmiştir. Ondalık basamak-değer sisteminin ondalık kesirleri içerecek şekilde tam olarak geliştirilmesi, ilk sistematik cebir çalışması (Hârizmî tarafından yazılan Cebir ve Denklem Hesabı Üzerine Özet Kitap adlı eser ve geometri ve trigonometride önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.

Bu, "Antik Yunan matematikçilerinin zaman çizelgesi"dir..

<span class="mw-page-title-main">Matematik tarihi</span> matematik biliminin tarihi

Matematik tarihi, öncelikle matematikteki keşiflerin kökenini araştıran ve daha az ölçüde ise matematiksel yöntemleri ve geçmişin notasyonunu araştıran bir bilimsel çalışma alanıdır. Modern çağdan ve dünya çapında bilginin yayılmasından önce, yeni matematiksel gelişmelerin yazılı örnekleri yalnızca birkaç yerde gün ışığına çıktı. MÖ 3000'den itibaren Mezopotamya eyaletleri Sümer, Akad, Asur, Eski Mısır ve Ebla ile birlikte vergilendirmede, ticarette, doğayı anlamada, astronomide ve zamanı kaydetmede/takvimleri formüle etmede aritmetik, cebir ve geometri kullanmaya başladı.

Abbas bin Saîd Cevherî, Al-ʿAbbās ibn Saʿid al-Jawharī Bağdat'taki Beyt'ül Hikmet'inde ve kısa bir süre Şam'da astronomik gözlemler yapan bir geometriciydi. Muhtemelen İran asıllıydı. En önemli eseri, yaklaşık 50 ek önerme içeren ve paralellik postülatını ispatlamaya çalışılan bir kanıtını da içeren Öklid'in Elemanları Üzerine Yorumu idi.

Abu-Abdullah Muhammed ibn İsa Māhānī Mahan'da doğan ve Abbasi Halifeliği Bağdat'ta aktif olan İranlı matematikçi ve astronomdur. Bilinen matematiksel çalışmaları arasında Öklid'in Elementleri, Arşimet'in Küre ve Silindir Üzerine ve İskenderiyeli Menelaus'un Sphaerica üzerine yorumları ve iki bağımsız inceleme yer alır. Arşimet'in ortaya koyduğu, bir küreyi belirli bir oranda iki cilde bölme sorununu çözmeye çalıştı, bu daha sonra 10. yüzyıl matematikçisi Ebu Ca'fer el-Hazin tarafından çözüldü. Astronomi üzerine hayatta kalan tek çalışması azimutların hesaplanması üzerineydi. Ayrıca astronomik gözlemler yaptığı biliniyordu ve arka arkaya üç ay tutulmasının başlangıç zamanlarına ilişkin tahminlerinin yarım saat içinde doğru olduğunu iddia etti.